Dua Almak

Yusufff123

New member
Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.

Hepsi de günlerdir açtırlar.

Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, “ateş” ister. Ancak maksadı başkadır. “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.

Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.

Kadıncağız, bir daha gidip ”ateş” ister. Yine eli boş döner.

Üçüncüde yine öyle.

Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.

Yetimcik, annesine yalvarıyor:

- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer birşey verirler.

Kadın ağlamaklıdır:

- Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.

Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef ”Sofra” hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.

Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:

- Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla şereflendir!

Ardından;

- Âamiiiin! sesleri yükselir.

O anda, kalbi döner ateşperestin.

Ve “Şehâdet” i getirip îmanla şereflenir.

Nitekim;

"Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir!" buyurmuştur büyüklerimiz.
 
ellerine sağlık çok güzel bi hikaye olmuş gerçekten....
dua müminin en büyük silahıdır....
ama başkalarına dua etmek hem büyüklüktür hem kabul olması daha kolaydır hemde o kişinin hayrınadır ona ettigi duanın hayrı daha fazla verirlir...
öyle duymuştum bi sohpetten çok güzel:):)
 
Ne kısmetli bir ateşperestmiş. Herkese nasip olmaz.

Bir sebep, bir sebep, bir sebep ya Rabb'bi...

Teşekkürler. Gayet etkileyici.
 
Allah Tüm kardeşlerimize güzel dualar almayı nasip etsin. Bir kişinin 'Allah razı olsun' demesiyle o kadar mutlu oluyorum ki:)
 
Dua almaya bakın..

Dua almaya bakın..

Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir!


Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.

Hepsi de günlerdir açtırlar.

Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, “ateş” ister. Ancak maksadı başkadır. “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.

Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.


Kadıncağız, bir daha gidip ”ateş” ister. Yine eli boş döner.


Üçüncüde yine öyle.

Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.

Yetimcik, annesine yalvarıyor:

- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer birşey verirler.

Kadın ağlamaklıdır:

Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.

Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef ”Sofra” hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.

Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:

Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla şereflendir!


Ardından;

- Âamiiiin! sesleri yükselir.

O anda, kalbi döner ateşperestin.

Ve “Şehâdet” i getirip îmanla şereflenir.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks