Dön emrine uymak her babayiğidin harcı değil

Allah adı temizdir.O'nu zikredince temizlik gelir,pislik pılını pırtısını toplayıp gider.zıtlar zıtlardan kaçar.nasıl ki güneş doğunca gece dayanamaz kaçar gider.Allah'ın tertemiz adı ağza gelince yani zikir başlayınca ne pislik kalır ne gam ne keder!

Allah'ı anın emrine uymak herkesin işi değil Allah'a dön emrine uymak her babayiğidin harcı değil.

Fikrin donmuşsa düşünemiyorsan yürü,zikret.zikir fikri titretir.harekete geçirir.

gönlü aydın bir ere kul olmak padişahların başına taç olmaktan daha iyidir.
 
13 / RAD - 20 Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka).
Onlar, Allah'ınahdini ifa ederler (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederler). Ve misaklerini (diğer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah'a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.


13 / RAD - 21 Vellezîne yasılûneemerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).
Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel), Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O'na (Allah'a) ulaştırırlar. Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.
 
Son düzenleme:
13 / RAD - 22 Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).
Onlar, sabırla Rab'lerinin vechini (Zat'ını, Zat'a ulaşmayı ve Allah'ın Zat'ını görmeyi) dileyenler ve namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açıkça infâk edenlerdir. Ve seyyiati, hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. İşte onlar için, bu dünyanın (güzel bir) akıbeti (sonucu) vardır.
 
42 / ŞURA 13 Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
 
doğru yol nedir?

HİDAYET DOĞRU YOL MU DEMEKTİR?

3/AL-İ İMRAN-73: … innel hudâ hudallâhi
Hiç şüphesiz HİDAYET, Allah’ın (Kendisine) ulaştırmasıdır. (İnsan ruhunun ölümden evvel Allah’a ulaşmasıdır.)…

2/BAKARA-120: … inne hudâllâhi huvel hudâ …
… Muhakkak ki Allah’a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir…

SIRATI MUSTAKÎM DOĞRU YOL MU DEMEKTİR? NEREYE ULAŞTIRIR?

4/NİSA-175: Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Allah’a âmenû olanları ve O’na sarılanları (sarılmayı dileyenleri) Allah, Kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, Kendisine ulaştıran Sıratı Mustakîm’e (Allah’a ulaştıran yola) hidayet edecektir, ulaştıracaktır.

10/YUNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zatına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm’e ulaştırır.

Allah sadece Sıratı Mustakîm’e tâbî olunmasını ama mutlaka tâbî olunmasını emrediyor. Öyleyse Sıratı Mustakîm’e ulaşmak herkesin üzerine farzdır.

1- Sıratı Mustakîm ve hidayet aynı şey değildir ki ikisi de "doğru yol" olsun.
2- Sıratı Mustakîm; Allah'a doğru istikamet üzere olan, Allah’a ulaştıran yoldur.
3- Hidayet ise herşeyden evvel yol değildir. Hidayet, Allah'a ulaşmaktır. Hidayet, insan ruhunun Allah'a ulaşmasıdır. Üstelik de ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır. Yani hidayet yol değildir, hidayet bir vetiredir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in “Ölmeden evvel ölünüz.” emri emanetlerden birisi olan ruhu, ölmeden evvel Allah’a ulaştırma emridir. Bu dileğin sahibi olmaz isek ibadetlerdeki zevklerden mahrum kalıyoruz. Kehf Suresinin 105. âyet-i kerimesine göre yaptığımız ameller boşa gidiyor.

Fenâfillâh olmayı yalanlayanlar, Yunus Suresinin 7. ve 8. âyet-i kerimesine göre cehenneme gidiyor. Cehenneme giden bir insanın, orada günahlarının cezası kadar yanıp oradan çıkması, 29 âyete göre mümkün değildir. Bu âyetlerde Allah, ebadâ ve hâlidûn kelimelerini kullanmıştır. Yani ebedî, devamlı kalacaklardır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor ki: “En hayırlınız Kur'ân-ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir.” Bu zamanın en hayırlısı Mehdi Resûl’dür çünkü tüm dünyaya Kur'ân-ı Kerim hakikatlerini anlatıyor.
 
2/BAKARA-120: … inne hudâllâhi huvel hudâ …
… Muhakkak ki Allah’a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir…



Siz neden meallere göre konuşuyorsunuz.. Ayetin arapçasına neden bir göz atmıyorsunuz.. Hüda Allahi hüvel Hüda.. verdiğiniz meale bir bakar mısınız ? kelimeler aynı Hüda allahi / Allaha ulaşmak demişsiniz halbuki kelime hüda kelimesidir.. hüvel hüda o hidayettir demişisiniz yine hüda kelimesi geçiyor ayette.. bu nasıl mana vermek böyle ???

Orada ki hüveye mealcilerimiz şöyle mana verirler ki te'kid ifadesidir..
Muhakkak ki Allaha ulaşmak ulaşmanın ta kendisidir.. / Muhakkak ki Allaha yönelmek, yönelmenin ta kendisidir..

Fatiha süresinde okuduğumuz İhdinas sıradal müstegıym ayetin de yine hüda kelimesinden türemiş fiildir.. Bizi sıratı mustakime yönelt/ilet..

42 / ŞURA 13 Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

Kimin mealini aldınız bilmiyorum ama ben bi kaç meal almak istiyorum..

Allah dilediğini kendine seçer, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir. ( diyanet )

Allah dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. ( elmalılı )

Allah dilediği kimseyi kendisine intihab eder ve (Hakk'a) dönen kimseyi hidâyete erdirir. (bilmen)

Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. ( öztürk )

İsterseniz kırım meal de verebiliriz..


10/YUNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zatına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm’e ulaştırır.


Bu ayette yine kendi yorumlarınızı katmışsınız.. Zatına ulaştırmayı gibi bir kelime ayette yoktur.. Haşa Allahın Zatı sıradı mustakim miş gibi bir mana çıkıyor.. Aldığınız meallere dikkat ediniz.. Parantez içine aldığınız kelimeyi '' teslim yurduna'' ifadesini zaten ayette yer vermişsiniz, Tekrar neden parantez içine aldınız? anlamadım..
 
120 - Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. ''''De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir.'''' Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.

Elmalılı meali..
 
Siz bir meale bakıyorsunuz.Gerek yok.Karşılaştırmalı 23 mealin sonuçları var.Neyle neyi karşılaştırıyorsunuz? kuranmeali.org

1.ve len terdâ: ve asla razı olmaz
2.an-ke: senden
3.el yahûdu: yahudi
4.ve lâ en nasârâ: ve hristiyanlar da değil, olmazlar
5.hattâ: oluncaya kadar, olmadıkça
6.tettebia: sen tâbî olursun
7.millete-hum: onların dîni
8.kul: de, söyle
9.inne: muhakkak ki, hiç şüphesiz
10.hudâllâhi (hudâ allâhi): Allah'ın hidayeti, Allah'a ulaşmak
11.huve: o
12.el hudâ: hidayettir
13.ve le in: ve eğer gerçekten olursa
14.itteba'te: sen tâbî oldun
15.ehvâe-hum: onların nefslerinin istekleri, hevaları
16.ba'de: sonra
17.ellezî: ki o
18.câe-ke: sana geldi
19.min el ilmi: (ilimden) bir ilim
20.mâ leke: senin için yoktur
21.min allâhi: Allah'tan
22.min veliyyin: (dostlardan) bir dost
23.ve lâ nasîrin: ve yardımcı yoktur, olmaz

İmam İskender Ali Mihr :Sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların hevalarına uyarsan andolsun ki; Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur.
Diyanet İşleri:Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı:Onların dinine uymadıkça ne Yahûdiler senden razı olurlar, ne Nasrânîler. De ki: Ancak Allah'ın hidâyet yolu, doğru yoldur. Bilgi sahibi olduktan sonra da onların nefsanî dileklerine uyarsan sana Allah'tan başka ne bir dost vardır artık, ne bir yardımcı.
Adem Uğur dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Ali Bulaç:Sen onların dinlerine uymadıkça, yahudi ve hristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Ali Fikri Yavuz:Sen milletlerine tâbi olmadıkça, ne Yahûdiler, ne de Hristiyanlar senden asla hoşnud ve râzı olmazlar. Ey Habibim, onlara de ki, yol Allah’ın gösterdiği yoldur; İslâmdır. Sana gelen vahy ve İslâmdan sonra heva ve heveslerine tâbi olacak olursan, Allah’ın azabından seni koruyacak hiçbir dost ve yardımcı yoktur.Bekir Sadak:Kendi dinlerine uymadikca, yahudi ve hiristiyanlar senden asla hosnud olmayacaklardir. De ki: «Dogru yol, ancak Allah'in yoludur". Sana gelen ilimden sonra onlarin heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardimci olur.
Celal Yıldırım:Ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar, onların dinine uymadıkça Senden asla hoşnud olmayacaklar. (Onlara) de ki: Herhalde (İslâm'ın ilettiği) yol, Allah'ın doğru yoludur. Sana gelen bunca ilimden sonra (bilfarz) onların heveslerine uyacak olursan, and olsun ki, artık Allah'tan Senin için ne hakiki bir dost, ne de gerçek bir yardımcı vardır.
Diyanet İşleri (eski):Kendi dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnud olmayacaklardır. De ki: 'Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur'. Sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur.
Diyanet Vakfi dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Edip Yüksel dinlerine girmedikçe ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar, senden hoşnut olmazlar. De ki: 'Doğru yol ALLAH'ın yoludur.' Sana gelen bilgiden sonra onların arzularına uyarsan ALLAH'a karşı seni savunacak ne bir dost ne de bir destekleyici bulamazsın.
Elmalılı Hamdi Yazır:sen milletlerine tabi olmadıkça ne Yehud, ne Nasara senden asla hoşnud da olmazlar her halde yol, Allah yolu de, şanım hakkı için sana vahyile gelen bu kadar ilimden sonra bilfarz onların hevalarına tâbi olacak olsan Allahdan sana ne bir veliy bulunur ne bir nasır
Elmalılı (sadeleştirilmiş):Sen onların milletlerine tabi olmadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. De ki: «Her halde yol Allah yoludur.» Şanım hakkı için sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, faraza onların arzularına uyacak olsan, Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı bulunur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.
Fizilal-il Kuran:Kendi dinlerine uymadıkça ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden asla hoşlanmayacaklardır. De ki; «Doğru yol, sadece Allah'ın yoludur': Eğer sana gelen bilgiden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah tarafından ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazsın.
Gültekin Onan:Sen onların dinlerine uymadıkça, yahudi ve hristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: "Kuşkusuz doğru yol, Tanrı'nın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların hevalarına uyacak olursan, senin için Tanrı'dan ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.
Hasan Basri Çantay:Ne Yahudiler, ne Hıristiyanlar sen onların dînine uyuncaya kadar asla senden hoşnud olmaz (lar). De ki: «Allahın hidâyet (yolu olan İslâm yok mu? İşte) doğru yolun ta kendisi odur». Eğer (vahy ile) sana gelen (bunca) ilimden sonra (bilfarz) onların hevâ (ve heves) lerine uyacak olursan, andolsun, senin için Allahdan (başka koruyacak) ne hakıykî, bir dost, ne de hakıykî bir yardımcı yokdur,
İbni Kesir:Sen, dinlerine uymadıkça Yahudiler de, Hristiyanlar da, senden asla hoşnud olmazlar. Allah'ın hidayeti asıl hidayetin ta kendisidir, de. Şayet sana gelen ilimden sonra, onların heveslerine uyacak olursan; and olsun ki senin için Allah tarafından ne bir yar bulunur, ne de bir yardımcı.Muhammed Esed:Sen onların inanç sistemine uymadıkça ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden memnun olmayacaklardır. De ki: "Dinleyin! Allah'ın rehberliği tek doğru rehberliktir." Ve doğrusu, sana ilim geldikten sonra onların sapık görüşlerini takip etmeye devam edersen ne seni Allah'ın elinden alacak bir kimse bulursun, ne de yardımcı.
Ömer Nasuhi Bilmen:Sen onların milletine tâbi oluncaya kadar senden ne Yahudiler ne de Nasranîler asla hoşnut olmazlar. De ki: «Asıl hüda, Allah'ın hidâyetidir.» Eğer sen sana gelen ilimlerden sonra, onların hevâlarına uyacak olsan, yemin olsun ki senin için Allah tarafından ne bir yar bulunur ne de bir yardımcı.
Şaban Piriş:Yahudiler de Hıristiyanlar da, sen onların yoluna uymadıkça, asla senden hoşnut olmazlar. -Asıl doğru yol, Allah’ın gösterdiği yoldur! de. Sana gelen ilimden, sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, Allah’tan seni koruyacak bir veli de bir yardımcı da yoktur.
Suat Yıldırım:Ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar, sen onların dinlerine tâbi olmadıkça asla senden razı olmazlar. Sen, de ki: "Allah’ın hidâyet yolu olan İslâm, doğru yolun ta kendisidir." Sana gelen bunca ilimden sonra onların heva ve heveslerine uyacak olursan, Allah’a karşı hiçbir koruyucu ve yardımcı bulamazsın.
Süleyman Ateş:Sen onların, kendi dinlerine uymadıkça ne yahûdiler, ne de hıristiyanlar senden râzı olmazlar. "Asıl doğru yol, Allâh'ın yoludur" de. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyarsan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı olmaz.
Tefhim-ul Kuran:Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: «Kuşkusuz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) dosdoğru yoldur.» Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku) larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Ümit Şimşek:Onların dinlerine uymadıkça ne Yahudiler senden hoşnut olur, ne de Hıristiyanlar. Sen de ki: Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun tâ kendisidir. Eğer sana ulaşan ilimden sonra sen onların heveslerine uyarsan, seni Allah'tan kurtaracak ne bir dostun olur, ne de bir yardımcın.
Yaşar Nuri Öztürk:Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir." İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katından ne bir Velî'n olur ne de bir yardımcın.

Bu ayet bir hidayet ayetidir, aşağıdaki meallerde ayetin sadece hidayet ile ilgili bölümü yer alıyor olabilir, dikkatinize sunarız.

Abdullah Aydın:Yahudiler ve Hristiyanlar, onların dinlerine tabi olmadıkça, senden hoşnut olmazlar. De ki: “Allah'ın hidayet yolu, doğru yoldur.” Bilgi sahibi (İslam) olduktan sonra onların heva ve heveslerine uyarsan, Allah'ın azabından seni koruyacak bir dost ve yardımcı yoktur.
Ahmet Davudoğlu minlerine tabi olmadıkça, senden ne Yaûdiler, ne de Hristiyanlar aslâ râzı olmazlar. De ki: “Gerçek yol ancak Allah'ın yoludur”. Sana gelen bunca ilimden sonra onların hevalarına tâbi olacak olursan bir daha Allah'dan sana hiçbir dost ve yardımcı yoktur.
Ali Arslan de ki: “Şüphesiz Allah'ın hidayeti (olan İslâm dini), hidayetin ta kendisidir.”
Arif Pamuk:Sen, onların dinlerine uymadıkça yahudiler de, hristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. "Allah'ın hidayeti, asıl hidayetin tâ kendisidir" de. Sana gelen ilimden sonra, onların keyiflerine uyacak olursan, andolsun ki, senin için Allah tarafından ne bir yâr, ne de bir yardımcı bulunur.Ayntabî Mehmet Efendi:Ya Muhammed! Yahudiler ve Nasraniler Senden ebedien hoşnud olmazlar. Meğer ki dinlerine giresin. De ki: “Doğru yol, Allah'ın yoludur.” Sana gelen bu ilimden sonra onların heva ve heveslerine uyacak olursan, Seni Allah'ın azabından kurtaracak ne bir yarin ne de hakkiyle bir yardımcın bulunabilir.
Bahaeddin Sağlam:Sen de de ki: “Asıl doğru yol Allah'ın yoludur.”
Diyanet Vakfı (1993)de ki: “Doğru yol ancak Allah'ın yoludur.”Hasan Tahsin Feyizli Ey Habibim, onlara) de ki: “Allah'ın hidayeti (olan İslâm), doğru yolun ta kendisidir.
”Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay de ki: “Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur.
Hüseyin Kaleli:“(Rasûlüm!) Sen onların dinine uymadıkça, yahudiler ve hıristiyanlar kat’iyyen senden razı olmaz(lar). “Muhakkak Allâh’ın hidâyeti işte o hidâyettir.” de. Andolsun, sana ilimden (gelen) geldikten sonra onların havalarına uyarsan, sana Allâh’tan bir dost ve bir yardımcı yoktur.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hiristiyanlar senden hoşnut olmazlar. De ki: Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir. Sana gelen ilimden sonra eğer onların heveslerine uyacak olursan, seni Allah'ın azabından kurtaracak ne bir dostun olur ne de bir yardımcın.
Mustafa İslamoğlu:Sen onların inanç sistemini benimsemedikçe, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar seni asla kabullenmeyecekler. Onlara şöyle de: Allah’ın rehberliği var ya, işte gerçek rehberlik odur. Eğer sana gelen (mutlak hakikatin) bilgisinden sonra onların keyfî sistemine uyarsan, Allah’ın elinden seni kurtaracak ne bir yâr, ne de bir yardımcı bulabilirsin.
Nedim Yılmaz:Ne yahudiler, ne de hristiyanlar, sen onların dînine uymadıkça asla senden razı olmayacaklardır. De ki: “Gerçek hidayet ancak Allah’ın hidayetidir.” Vallahi sana gelen ilimden sonra onların arzularına uymuş olsaydın, Allah’a karşı ne bir dost, ne de bir yardımcın bulunurdu.
Ömer Rıza Doğrul:Sen onların dinine girmedikçe yahudiler de hristiyanlar da asla senden hoşnut olacak değillerdir. Sen onlara de ki: “Allah’ın hidayet yolu var ya, işte doğru yol ancak odur. Şayet sen sana gelen ilimden sonra onların heva ve heveslerine uyacak olursan Allah’a karşı hiçbir yardımcın destekleyicin bulunmaz.
”Talat Koçyiğitde ki: “Allah'ın yolu; işte asıl yol O'dur.”
Ziya Kazıcı, Necip Taylan de ki: “Hidayet Allah'ın hidayetidir.”
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks