Dinimizi Öğrenelim, Öğretelim...

mhmt

New member
Dinimizi Öğrenelim, Öğretelim...
05.12.2008
Mehmet Şevket Eygi

BİZ Türkiyeli Müslümanlar için, eski ulema dinimizin bütün esaslarını ve inceliklerini, en ufak ayrıntılarına kadar binlerce, on binlerce akaid, tefsir, hadis, fıkıh, kelâm, siyer, ahlâk ve tasavvuf kitaplarında yazmışlar. Eski şeyhülislâmlar ve müftüler onbinlerce, belki de yüzbinlerce fetva vermiş.
Ne yazık ki, bunların yüzde 95’i Osmanlıca yazmalarda ve basma eserlerde. Müslüman halk bu yazıyı okuyamıyor.

Okuması, öğretilse bile, lisanımız kasıtlı olarak o kadar değiştirildi, uydurukçalaştırıldı, sade suya tirit hale getirildi ki, bu metinlerin manalarını anlamak imkânı kalmadı.

Medreseler kapatıldığı, uzun yıllar boyunca genç nesillere din eğitimi ve kültürü verilmediği için cahillik yaygın ve yoğun hale geldi.

Beş vakit namaz kılan dindarlar bile Allahü Teâlâ’nın 14 sıfatını sayamıyor. Bendeniz bundan beş sene kadar önce İlahiyat Fakültesi 3’üncü sınıfında okuyan temiz bir gençle tanışmıştım. Kendisinden izin isteyerek ona bir soru yönelttim, Allah’ın sıfatlarını sayınız dedim. İnanmayacaksınız, bir tek sıfatını bile sayamadı.

Bir Müslümanın, Yaratanının Rabbinin sıfatlarını bilmemesi, ezberlememiş olması ne büyük bir cehalettir. Hak Teâlâ kemal sıfatlarla muttasıftır (sıfatlıdır) ve noksan sıfatlardan münezzehtir.

İlmihal ve akaid kitaplarında Peygamberlerin de (Aleyhimüsselam) sıfatları yazılıdır. Bizim Peygamberimizin, diğer Peygamberlerin hepsinde bulunan sıfatlardan başka, kendisine mahsus sıfatları da vardır. Bunları biliyor muyuz?

Kur’ân’ın belli başlı özellikleri nelerdir?

Başlıca haramlar ve büyük günahlar nelerdir?

Eskiden Müslümanlar Elli Dört Farz adında çok değerli ve insanın kurtuluşuna vesile olan mübarek bir kitabı okurlardı.

Bazılarının beğenmediği, küçümsediği Mızraklı İlmihal kitabını Müslümanlar okusalar insanı necata (kurtuluşa) götürecek, helak olmaktan koruyacak nice önemli bilgiler ve uyarılar öğreneceklerdir.

Bazı Müslüman kardeşlerimiz taharet, namaz abdestini bile doğru dürüst bilmiyor. İstibra nedir öğrenmemiş, öğretilmemiş, hacetini gördükten sonra hiç beklemeden, temizlik yapmadan abdest alıyor ve iki üç adım yürüdükten sonra henüz almış olduğu abdesti bozuluyor. Bozuluyor ama haberi yok. Halka bu gibi bilgileri kim öğretecek?

Ülkemizde Peygamberimizin Sünneti konusunda Ehl-i Sünnet mensupları ile Ehl-i Bid’at arasında bitmez tükenmez tartışmalar sürüyor. Lakin Sünnet nedir, bu suale doğru dürüst, 10 üzerinden 7 not alabilecek derecede kaç kişi cevap verebilir? Sünneti inkar eden zavallılar bilmiyorlar ki, bize ulaşan mütevâtir ve sahih hadisler de bir tür vahiydir. Çünkü Yüce Kur’ân’da Peygamberin kendinden, hevasından konuşmadığı bize bildirilmiştir.

Müslüman halkımız küfür sözlerini ve fiillerini de bilmiyor... Bunlar bilinse nice kimse dilini ve azasını küfre yol açan söz ve fiillerden koruyabilir.
Eski kitaplarda yazar: Şu ilaç bana iyi geldi, beni tedavi etti, iyileştirdi demek sakıncalıdır. Şuurlu ve bilgili Müslüman, Aspirin baş ağrımı geçirdi demez. Ne der? Allah’ın izni ve yaratması ile Aspirin başağrıma iyi geldi der. Allah iyileştirmeyi yaratmazsa, Aspirin hiç fayda vermez.

Müslümanlıkta şu işi yapacağım, edeceğim, şuraya gideceğim şeklinde konuşulmaz. Mutlaka inşaallah (Allah isterse) demek lazım gelir.

Hayırlı, mübah, helal, meşru işlere başlarken mutlaka besmele çekilmelidir. Hadîs-i şerifte “Besmele çekilmeden başlanan hayırlı/meşru iş ebter (kısır) olur” buyurulmuştur. Haram bir şey yapılırken besmele çekmek ise kişiyi küfre götürür.

Müslüman kişi sol eli ile yiyemez ve içemez. Çatal, kaşık, bardakla bile olsa. Çünkü Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun O’na) bunu yasaklamıştır. Adam veya kadın solak... Yine de sağ eliyle yiyip içecektir. Peygamberimizin bu emrine gururu, kibri ve isyanı yüzünden uymayan bir kimsenin, Peygamberin bedduasına uğradığı ve elinin kuruduğu muteber kitaplarda yazılıdır.

Yemek yerken veya bir şey içerken besmele çekilmelidir. Bir kişi sofraya oturur ve besmele çekmeden yerse, o sofranın bereketi gider ve yiyecekler kafi gelmez. Besmele, yemeğin gramajını çoğaltmaz ama bereketini çoğaltır.

Sofradan kalkarken dua edilmelidir. En kısa yemek duası “Elhamdülillah” demektir.

Allah’a hamd ve şükr ettikten sonra; yemeği pişirene, sofraya getirene veya ikram edene de teşekkür edilmelidir. Resulullah Efendimiz “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükr etmemiş olur” buyurmuşlardır.

Evin hanımı, çocukların annesi saatlerce uğraşmış, yemek hazırlamış, ona mutlaka teşekkür etmek, eline sağlık demek gerekir. Yemek çok lezzetli olmasa bile onu memnun etmek için “Ne güzel, ne lezzetli yapmışsın...” demekte beis olmasa gerek. Pilav biraz lâpa olmuşsa bunu söylemek ayıptır.

Babanın işleri bozuldu. Sabahleyin hanımına mutfak masrafları için sadece 10 lira verebildi. Kadıncağız da bu parayla akşama salçalı patates, bulgur pilavı ve üzüm hoşafı pişirdi. Akşam eve gelen beyin, çocukların “Aaa bunlar yenir mi...” diye surat asmaları ne büyük bir küfran-ı nimet ve alçaklıktır. A beyinsizler, a nankörler bu yemekler sizin rızkınızdır ve rızkı veren Allah’tır. Dünyada bir milyara yakın insan bu saydığım mönüyü bulamıyor. Afrika’da, Bangladeş’te öyle fakir, öyle sefil, öyle yoksul, öyle miskin, öyle perişan kardeşlerimiz var ki, onlara patates, bulgur, üzüm hoşafı ikram edilse, sevinçten çılgına dönerler, Allah’a şükr ederek büyük bir mutluluk içinde yerler. Biz Türkiye Müslümanları niçin bu kadar nankör, huysuz, görgüsüz olduk?

Peygamberimiz bize kanaati emr ediyor. Şeytan ve nefislerimiz ise lüksü, israfı, saçıp savurmayı, gururu, kibri, gösterişi, aşırı tüketimi emr ediyor.

Soruyorum: Bu konuda hangisine uyuyoruz?

Evet halkımıza mutlaka dinimizin esasları öğretilmelidir.
Dinimizin ahlâk bilgileri ve hükümleri esas hükümlerdendir. Müslüman yalan söylemez, Müslüman emanetlere hıyanet etmez, Müslüman verdiği sözü yerine getirir, Müslüman borcunu öder, Müslüman başkalarının karısına, kızına kötü gözle bakmaz, Müslüman israf etmez, Müslüman büyüklere saygılı küçüklere şefkatlidir, Müslüman ahlâklı, faziletli, hikmetli insandır, Müslüman riba yemez...

Dinimizi öğrenelim, dinimizi öğreten şahıslara, kurumlara yardımcı olalım, onları destekleyelim. Ziyaretçilerimize çay kahve ile beraber küçük dinî ahlâkî broşürler hediye edelim.

Bugünkü cahilliğin ve bilerek veya bilmeyerek isyanın sonu iyi olmaz.
...

selametle..
 
Cümlemizden inş. abi.
Ama laf dokundurmaya gerek yok. Çünkü zaten Üstad'ın üstündeyim diyen yok.

selametle..
 
Allah razı olsun. Lakin, dokundurmadan edemiyeceğim.

Said Nursi 70 sene kadar önce Ankara'da bir şahısta ahir zamanın dehşetli şahısının alametlerini görür ve hadisten iktibasen şöyle demişti: "O zamana yetiştiğiniz zaman, siyaset canibiyle onlara galebe edilmez; ancak manevî kılınç hükmünde i'caz-ı Kur'an'ın nurlarıyla mukabele edilebilir"

İşte Üstadın 80 sene önce gördüğünü bugün görmeye başladılar. Buna da şükür.

Neyse çok şey yazdım, sildim. Bu güzel yazıya perde olsun istemedim.

Muhabbetle


Eee O dehsetli sahsin alametlerini görür o sahis ölür nerede bu hikayenin gerisi acaba bu dehsetli sahsiyet kendi kendinemi ölecekti,Hikayeye devam kim edecek dersiniz?Varmi elinizde yenileri demeden edemeyecegim...Galebe geleceginiz Kuranmi baska kaynaklarmi?Kuranin hangi kissasinda bu dehsetliden bahseder?Hangi Kissasi ile galebe calacaksiniz desem cokmu sormus olurum acaba?Hepsiyle demeyinki o Dehsetli sahsiyet gelmis gecmislerin en serlisi olarak tavsir edildiginden Kuranda ona banzeri yokta o nedenle böyle sordum...Benimki dokundurma degil direk soru....
 
Eee O dehsetli sahsin alametlerini görür o sahis ölür nerede bu hikayenin gerisi acaba bu dehsetli sahsiyet kendi kendinemi ölecekti,Hikayeye devam kim edecek dersiniz?Varmi elinizde yenileri demeden edemeyecegim...Galebe geleceginiz Kuranmi baska kaynaklarmi?Kuranin hangi kissasinda bu dehsetliden bahseder?Hangi Kissasi ile galebe calacaksiniz desem cokmu sormus olurum acaba?Hepsiyle demeyinki o Dehsetli sahsiyet gelmis gecmislerin en serlisi olarak tavsir edildiginden Kuranda ona banzeri yokta o nedenle böyle sordum...Benimki dokundurma degil direk soru....


Duhacigim benim sorum acik;Kim bu Dehsetli sahsiyet hangi ayetle delillenmiski Üstad dedigin(Isim kullanmiyorum)Muterem bunu kasfetmis?Gerci Hikayeyi bilmek baska bir sahis üzerinde odaklamak daha baska iste bu nedenle soruyorum bu sorulari rica ile bakliyorum cevabini...
 
Abi, Kur'anın hangi ayetinde Ahirzaman dehşetli şahsına işaret ve ima olduğunu bilmiyorum. Bilmemek olmadığına delil olmaz. Ancak, gerek Kur'an'dan istihraç ve Adetullah kaidelerini tahlil, gerek sahih hadis kaynakları, gerek her asırda gelmiş sadık, salih muhakkikin ulemanın kavli ve Kur'anın emri olan aklım ile deccalin gelmek lazım olduğunu bulabilirim.

Mesela, Kuran'da "o kıyamete bir alamettir" der. Kimden bahsederse bahsetsin demek kıyamet kopmadan önce alametler olması hem Rahman hem Rahim, hem Adil, hem Adetullah gerektirir.

Kuran 'da azab gören kavimlerin kıssalarında dikkat edilirse hep dehşetli bir şahıs ile mücadele edilmiş. Hz. Musa'nın firavunu Hz. İbrahimin Nemrutu, Hz. Hud'un şeddadı ve hakeza. Hem Allah Peygamber ve inananlarını o dehşetli şahıslarla imtihan etmiş ve akabinde dehşetli bir musbet ile o kavim ve dehşetli şahsı helak etmiş, o memleket o kafirlerin başına yıkıp, inananları kurtarmış.

İşte kıyametten en dehşetli vakıadır. Eski Peygamber kavimlerine gönderilen dehşetli şahıslar sadece belli bir beldede hüküm sürerken ve belli bazı günah ve sapıklık içinde iken , o günahlar sadece belli kişileree münhasır kalırken, bu asrın insanları ve liderleri umum sapıklık içine düşmüş ve bir günah milyonlar günah haline dönüşmüş. Bir fitne umum insanlığı sarmış.

Delil mi istersin. Eskide bir kadın soyunsa bir kaç kişiyi günaha sokarken, şimdi bir kadının soyunması tv ve gazetler sebebi ile umum insanlığın günaha girmesine sebep oluyor.

Demek bu asır geçmiş bütün asırlardan daha dehşetli. Demek bu asır insanları fitne içine sokan yalanla iş görerek aldatan en dehşetli insanların asrıdır.

Malumdur ki, asrımızdaki bu fitneler planlı ve programlı yapılmaktadır. Mesela, Stalin "yeryüzünü kerhaneye çevireceğiz" sözü ne kadar dehşetli planlar yapıldığını gösteriyor. İşte bu asrın müminleri aynı eski peygambere inanan müminler gibi bir sınav içinde. Aynı eski kavimler gibi, zamanı geldiğinde dünyayı saran bu fitne son bulacak ve bütün bütün müminler kurtarılıp dünya o kafir, zalim yalanla iş görenlerin başına yıkılacak.

faraza, Kur'an, hadis kıyamet alametlerinde bahsetmese idi biz görür ve kati ve seri bir şekilde anlarız ki kıyametin yakındır.

İşte, o kıyametin kopmasına sebep olan fitnelerin planlayıcısı veya liderleri yalanla iş gören Yecüc ve mecüc kavminin lideri manasında "deccaldir"

İşte nemrut, firavun, şeddad birer deccaldi.
Elbete o deccaller kendi kavminde hüküm sürdüklerinden, ancak kendi kavimleri ceza almış ve yok edilmiş.

Bu asrın firavunları, nemrutları, şedadları umum insalığı pençesine almış. Demek umum insanlık ceza alması gerek.

İşte bizim (Nur cemaatine ait meşrebimizin) itikadına göre, deccaller şunlardır. En büyüğü bu fitnlerin kurucusu hem milyonlar insanın katili ahir zamanın en büyük alameti ve hadisler ile işaret edilmiş olan kişi "Stalindir". Sonra onun yaverleri Tockov ve selefi Lenindir. Sonra Saddamdır. Sonra Bush, Kaddafidir. Bilimum yalanla iş gören ve aldatan şahıslardır.

İşte bu şahısların dünyayı saran fitneleri kıyamete sebep olacağının kör gözler görür. İşte biz o dehşetli fitnelere deccal desek ve bu deccal Kur'an ve hadiste olmasa zarar etmeyiz. Sadece birkişinin ne kadar zalim olduğunu bildirir bir sıfat kabul ediniz.

Simdi Duhacigim,Muhteremin biri bir Dehsetli sahsiyeti kesfetmis!Hakkinda hic bir delil olmadan;Nasilki cünki Kuranda bir delili yok,ama var sayalimki bu dehsetli sahsiyet dogru!!Ama velakin hikayenin gerisi uymuyor?Simdi bu muhtereme sormazlarmi ne oldu senin Kesfine?Bu is ayniyla Yahova Sahidlerinin kehanetlerini andiriyor;Hani onlarda durmadan su tarihte Kiyamet kopacak derler her seferinde olmaz baslarlar söyle olduda böyle olduda.Demekki senin bulundugun Mesrep(Yani Kurana göre degil bulundugun firkaya göre) nedeni ile Kuranda delil olmasa dahi kehanetle bazi zalimleri Kiyamet alametleri olarak kabul etmek ve bunlari bu zanla suclamak?Zalim diyorum cünki gercekten zalime zalim denir ama delilsiz bir kisiyi Hikayelerle dinazorlara benzetmek ve bunuda itikat kabul etmek?Yecuc Mecuc deyincede aklima hemen bazi sözler geldi;Mesela Türk Milleti bu milletten oldugunu bidiren bazi sözler istersen asyim ama lüzum görmüyorum;Saniyorum burada bunu zikretmenin en önemli sebebi Türk olmadigini her devirde söyleyen ve hatta bu devletin icinde baska bir devlet kurmak icin bazi örgütlerin kuruculari arasinda yer alan muhteremin sözleri olsa gerek....

Suyuti-Lealil Masnua 1/440

Buhari-K. Cihad 95,96; Müslim K. Fitan 63,64-66
 
Birinci kısımdaki keşfine ne olmuş Abim? Mühim olan akıbet ve sonuçtur. Sonuçta dehşetli bir asırda değilmiyiz ve yeryüzü kerhaneye dönmedi mi? Bir günah tek kalmayıp binler, milyonlar, hatta milyarlar haline gelmiyor mu?

Bir aşifte soyunup tüm alem-i beşeri dehşetli bir günah içine salmıyor mu?

Tüm insanlık tek mutluluğun muamele-i cinsiye ile parada olduğunu zannettirilerek azim hırsızlıklar işlenmiyor mu?

Siyasi tercihi yüzünden insanlar kafir ilan edilip katledilmiyor mu?

Tüm bu fitne fesat ve günahlar bazı zındık komitelerinin işi değil mi? O zındık komitelerini görüp Alem-i İslama bir tecavüze hazırlanıldığını görmek ve kıyametle neticelenmesi muhtemel o dehşetli tuzağa süfyan, deccal adını vermek neresi kabahattır.

İkinci kısmı anlamamışım. Türk olmadığını söyleyip devletin içinde devlet kurmak isteyen kimdir?

Muhabbetle

Neyi Kesfetmis?DECCALI?Tehatcüp,o asirda daha büyükleri varken bizim muhtesem sahsiyeti kesfetmismis?Demekki dünyasi kücükmüs?Ama o zamanda sormak lazim ne isi vardi Rusyada Berlinde?Demek isin icinde isler mevcut.Yer yüzü kerhaneye dönmedi bazi seyler zahire cikti demekte yarar var sanirim.

Bir afiste soyunuyorda onu soyan Dürzüyü taslamaktan kacinanlar bu gün o soyunan afisteleri yeremezler.Bakin insanlik ayibi Remc?

Bu muamma sanirim?Yani cinsi ve maddi olan bazi seyleri mutluluk gören veya görmemizi sagladilar?Evet böyle diyoruzda DUHA senin ve benim ve bir cok kardesimizin bu platformda veya baskaca acik veya yari acik alanlarda verdigi mücadele ne oluyor?Sen mücadele ediyorsunda SEYTAN yatiyormu?Hemde Ahid almisken,Insanoglu var oldukca izin verilen oldukca..Fuhusiyat ve Maddeperestlik Insanlik tarihi kadar eski sanirsam degilmi?Ayni ekolojik bir denge gibi biraz bir tarafla oynadinmi hemen denge bozulur.Ne yazikki bu devirde biraz fazla dengesizlesti sebebide Ulasim ve iletisim olsa gerek..70 yil ülkesini her seye kapatan zihniyetin devleti ancak yetmis yilda son buldu anlayacagin o MUHTESEM SAHIS gelince biraz Teknoloji biraz serbesiyet artti o kadar gerisindeki degisiklik dünyanin gerisinde kalamadi nedense.

Dini inanci nedeni ile katledilmedilermi?Bugün siyasi dün dini idiki hala bir cok degisik maske adi altinda bu yokmu?Bak bizdeki DIYANETE TEKEL mubarek sadece EHLI SÜNNET VEL CEMAAT diyor ama birde söyle baksan?Hanifi Mezhebi disinda hangi mezhebe özgürlük veriyor?(Eskiden Osmaniye Müftüsü bir SAFII idi adamcagiza bir soru sorsak inanmasa dahi mecburen böyle diyorduda yalniz kalinca ne yapayim emir bu demek zorunda kaliyordu)Iste bu katliam degilmi?Hala Irakta mezhep katliamlarini gec ABD sadece Müslüman diye katletmiyormu?

Sevgi deger DUHA bizim söylemek istedigimiz bir MUHTESEM SAHIS derken senin kimi kasteddigini bilmemek icin kör olmak gerekir.Onu gören muhterem neden gerisini iskalamistir diyorum?Neden bazi komiteler dedigini belirli Muhtesem Sahislara neden yönlendirmis?Neden Süfyan dememiste o demis?


Her neyse verdigim sözlerin kaynagina bir bak istersen Kirmizi yer icin,Anlamamak bazan ise iyi yarar saglar benide menmun etti anlamadigin DUHAcigim..
 
Abi, bir kere bilmeden fikir sahibi olmuşsun. Yazdıkların çok komik geldi. Güldüğüm için özür dilerim.

Üstad Rusyada bulunmuştur. Çünkü, dünya savaşında Rusalara esir düşmüş ve ordan kaçarken polonya varşova üzerinde, bulgaristan kanalı ile İstanbula dönmüştür.


Üstad Kürt kıyafeti ile dolaşan bir alimdir. İstanbula geldiğinde Padişah onu deli diye hapse tıkmış.

Bizi kendi alimlerimize körü körüne inanmakla suçlayanlar: Bu iftiraları din düşmanlığı ile yapanlara inanmak acaba adı konmuş bir günah mıdır?

üstad olarak deli saidi bahsediyorsanız neyin üstadıdır bilmek isterim, kendisi akıl hastası şizofren biri olup ingilizlerle yaptığı iş birliği ile ilgili bir dünya somut delil ortadadır. Kürtçülükle ilgili söylemleri ise her yerde bulunur tabi okumak lazım.
risalei nur dediği zırvalıklar ise kurana tamamen ters yahudi kabalasından kopya yapmış bilgileri kapsar, radyo dalgalarını meleklerle açıklayan vatandaşa üstad demenizde ayrıca komik.
kuyu - taş misali gidiyoruz ülkede.
insan kendine hem müslüman deyip hemde risalei nuru öbvüyorsa ben o müslümanlıktan şüphe ederim, sebebi ise ya müslümanlığı veya risaleleri bilmemsinden kaynaklıdır.
 
üstad olarak deli saidi bahsediyorsanız neyin üstadıdır bilmek isterim, kendisi akıl hastası şizofren biri olup ingilizlerle yaptığı iş birliği ile ilgili bir dünya somut delil ortadadır. Kürtçülükle ilgili söylemleri ise her yerde bulunur tabi okumak lazım.
risalei nur dediği zırvalıklar ise kurana tamamen ters yahudi kabalasından kopya yapmış bilgileri kapsar, radyo dalgalarını meleklerle açıklayan vatandaşa üstad demenizde ayrıca komik.
kuyu - taş misali gidiyoruz ülkede.
insan kendine hem müslüman deyip hemde risalei nuru öbvüyorsa ben o müslümanlıktan şüphe ederim, sebebi ise ya müslümanlığı veya risaleleri bilmemsinden kaynaklıdır.


Kabalayi bilmem ama dogruya dogru...
 
Abi, bir kere bilmeden fikir sahibi olmuşsun. Yazdıkların çok komik geldi. Güldüğüm için özür dilerim.

Üstad Rusyada bulunmuştur. Çünkü, dünya savaşında Rusalara esir düşmüş ve ordan kaçarken polonya varşova üzerinde, bulgaristan kanalı ile İstanbula dönmüştür.

Ayrıca, Üstad deccal ve süfyanı tarif eden Risalesini 1908'de yazmış.Daha dediğin şahıslar ortaya çıkmamış Alametleri bile gözükmemiş. Eğer sen o yazıları birilerine mal ediyorsan veya birilerine uyduruyorsan suç senindir.

1908'de yazılmış bir kitabta yapılan tariften sonra o tarife uyan birilerinin çıkmasını şuçu kimde olabilir?

Ayrıca, sanırım Üstad'ı gizli plan ve devlet kurmakla itham ediyorsun. Eğer öylese ise cevap vereyim. Öyle değilse öyle düşünenlere cevap olsun.

Üstad Kürt kıyafeti ile dolaşan bir alimdir. İstanbula geldiğinde Padişah onu deli diye hapse tıkmış.

O bunun rağmına padişaha isyan eden 8 tabur askerin önüne dikilip nutukla sakinleştirmiş. 20 bin Kürtü padişaha isyan etmesine engel olmuş. Türke ve Osmanlıya karşı başını göstermek isteyen bazı Kürt aşertlerine "kusuru kendinizde arayın, Türklerden size nasıl olsa zarar olmaz ve Türk havuzdur, kendi milli kemalatlarınızı o havuza akıtın" diyerek teskin etmiş. Onların Jö Türklere ziyadesi ile su izanlarına hüsn ü zan ile mukabele etmiş. Dağ bayır dolaşıp Cumhuriyeti onlara anlatmış. Ayaklanan Şeyh SAide engel olmaya çalışmış.

Ayrıca İstanbulun işgalinde İngilizlerin oyunlarını kırmak için öleceğini bile bile Hutuvat-ı Sitte diye bir broşr neşredip, ingilizin oyununu bozmuş. Onu öldürmek isteyen ingilizler SAid Kürdinin arkasındaki Kürt gücünü görüp öldürmekten çekinmiş.

Sonra Üstad 27 senesini hapislerde geçirmiş. Bezen günlerce tek talebesi ile görüştürülmemiş. Buna rağmen 27 sene içinde Risale-i Nur 600 bin nüsha elle yazılmış. Buda kişi başına bir Risale nüshası düşse 600 bin üstünde talebe eder.

Buna rağmen ne siyasete girmiş ne dünyaya karışmış.

Eğer amacı devlet kurmak olsa, ilk iş olarak siyaset girmek gerekirdi. Bu çok kolay olurdu. Arkasında koca bir Kürt unsuru ve 600 bin talebesi vardı. Yada 600 bin talebesinin çoklukla asayişi ihlalleri gözükürdü. Ama şahsi bir kaç olay dışında talabelerinin asayişi bozmamakla beraber isyan etmeye kalkanları teskin etmesi ve ekser talebelerinin Türk olması gösterir ki, Said Nursi ne kürtçüdrü, ne dünyevi bir amacı vardır.

Yolunu beğenmezsiniz, dediklerini yanlış bulursunuz. Ama hayatını İslama ve imana vakfetmiş bir adamı ihanetle suçlamak en büyük iftiradır. Zandan öte gitmeyecektir.

Bizi kendi alimlerimize körü körüne inanmakla suçlayanlar: Bu iftiraları din düşmanlığı ile yapanlara inanmak acaba adı konmuş bir günah mıdır?


Basta biliyorsunki isim zikrini sevmem,Ama ona aid cok olay mevcut.Hatta Padisahin niye onu deli diye hapise atmis?Yoksa ondan korkmusmu?Her neyse ama Rusya maceralari hatta Berlinde o esaretten sonra cok lüx otelde üc ay gibi bir zaman kalmasi gibi acabalarin cok oldugu ama bu forumda konusamayacagimiz bir sürü nedenler...
 


Basta biliyorsunki isim zikrini sevmem,Ama ona aid cok olay mevcut.Hatta Padisahin niye onu deli diye hapise atmis?Yoksa ondan korkmusmu?Her neyse ama Rusya maceralari hatta Berlinde o esaretten sonra cok lüx otelde üc ay gibi bir zaman kalmasi gibi acabalarin cok oldugu ama bu forumda konusamayacagimiz bir sürü nedenler...

Niye deli diye hapise atmis varsa bir delil gercege dayanan neden konusulmasin ki?
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks