Cola yerine “çişinizi” için…

tamam cok dogru cola gercekten igrenc bi içicek ama sevgili metin mete colanın içinde ne oldugunu bana söyleyebilirmisin
içine ne koyuyorlar bu meretin beni bilgilendirirsen sevinirim azizim



Türkiye'de hatta, dünyada ilk kez *15 Eylül 2006* günü Coca-Cola'ya karşı,
içeriğini açıklaması için Antalya Tüketici Mahkemesinde dava açıldı...
Açılan davada, merkezi Atlanta'da olan ve *1886* yılında Eczacı Dr. John
S.Pemberton tarafından faaliyete geçen Coca-Cola, 120 yıllık geçmişi
ile *"dünyanın hiçbir yerinde hiç kimseye açıklamam"* dediği sırını açıklayacak mıydı? Bu
nedenle geçen gün *(19 Mart 2007)* açılan davanın 3. duruşması yapıldı.
Taraflar mahkemeye 100 sayfayı geçkin açıklamada bulundu. Coca-Cola
mahkemeye savunma amaçlı verdiği dosyada *(24 sayfa savunma metni, 18 sayfa
belge)* üretim, içerik ve ambalaj olmak üzere istenilen her hususa açıklık
getirdi. Gözden kaçan, Coca-Cola açıklamam dediği *"Ticari Sır"* ın ne
olduğunu da açıkladı. *(!)* Antalya tüketici mahkemesi kararını verdi ve
Coca-Cola davasını bir üst mahkemeye taşınmasının yolunu açtı.
Mahkeme tarafında ise Coco-Cola avukatları aracılığı ile yaptığı savunmada,
* *Coca-Cola ürünlerinde,* "... içeriğinde bulunan* *Coca-Cola Özütü * *nün *
*içeriğinin** ürün üzerinde..."* belirtilmemesini, *"ürünün ayırıcı lezzet
ve kalitesi **Coca-Cola Özütü* *sayesinde elde edilmekte..."* olduğundan
dolayı açıklanmadığını belirttidi.*
*Mahkemeden de, haklı olarak,* "Davanın reddine karar...", *verilmesini istedi. Fakat,
mahkemeye verdiği Coco-Cola formülünün bileşim çizelgesinde;
*Şeker :* %10.58 W/V
*Fosforik Asit :* 0.544 G/L
*Kafein :* 150 MG/L
*Coca-Cola Özütü :* %0.015 W/V *(!!!)**
Karamel :* %0.11
*Karbondioksit :* 7.5 G/L
Anlaşılacağa üzere açılan dava sonucunda, Coca-Cola'da bilinmeyen formülü
değil, *Coca-Cola Özütü *olduğu resmiyet kazandı. O zaman, *Coca-Cola
Özütü*nün ne olduğu araştırıldığında, Coca-Cola'nın çok merak edilen
sırı da ortaya çıkacaktı.
Antalya Tüketici Mahkemesinde açılan davada, Coca-Cola'yı savunan
avukatların mahkemeye verdikleri savunmada, Coca-Cola gerçeğinde
bilinmeyenin, esrarengiz kasalarda gizlenen formül değil, yalnızca Coca-Cola
içerisinde yer alan *"özden"* üretildiği açıklandı. O zaman bilinmesi
gereken ve ticari sır olmaktan çıkan bir husus vardı. O da, o *"öz"* hangi
canlıdan *(hayvan ve bitki)* elde edilmişti? Ortada bir formül değil, bir
hayvan veya bitki olması gerekiyor.
Yapmış olduğumuz bir araştırma sonucunda, aslında bu maddenin, gıda katkı
maddelerinde renklendirici *(boya)* olarak bilinen *"Cochineal" * (*Coccus
cacti ve Dactylopius coccus *) ismi ile anılan, başta Meksika olmak üzere,
Kanarya Adaları, Şili, Peru ve Bolivya'da bulunan *Opuntia *cinsi kaktüs
üzerinde yaşayan bir tür böcek türü olduğu bilgisine hemen ulaşıldı...
Günümüzde, *Cochineal böceği* doğal ortamda kaktüs bitkisine kene gibi
yapışarak hayatını sürdürürken, tüketim alanının büyüklüğünden dolayı
kültürel olarak da yetiştirilmektedir... Bizim aradığımız *özüt* ise *Cochineal
böceğinin dişisi ve larvalarından* elde ediliyordu...
. Aztek ve Maya köylüsü yüz yıllardır altın kadar değer verdikleri *Cochineal böceği ve
larvalarını*toplayıp silindir ile ezerek *özünü* çıkarttı ve elde ettikleri *özü* kazanda kaynatarak iplerini boyadı.
Böylelikle Amerikan yerlileri dünyanın turkuvazdan sonraki en güzel büyülü renklerinden birisi olan *Carmine*'yi *(karmen-kırmızı-kızıl elde etti. Sonra işin içine kimya girdi. *Cochineal böceği ve larvalarından elde edilen* özüt *kimyasal işlem sonrası "Carmine pigmenti"(pigment: bitki ve hayvanlardan elde edilen boya)* adı verildi. *"Carmine
pigmenti"*daha çok dokumacılıkta boya maddesi olarak kullanıldı.
*"Cochineal" *kimyada *EC 120* kodu ve *Carminic Acid **(Karminik asit - *C
22H20O13 *)*adı ve* *formülü ile anıldı. Tanımlaması yapılırken de,*"Kırmızı, pahalı olduğu için ender kullanılır. Alkollü içecekler Embriyo
için zararlıdır. Aşırı duyarlılık, hiper-aktiflik."* belirtiler gösterir
açıklaması yapıldı.
Şimdi sıkı durun,Türkiye'de yürürlükte olan gıda kodeksine göre üretilen,
gıdalarda kullanılan renklendiriciler tebliğinin, renklendiricilerin
kullanımının 5. maddesinde",Renklendiricilerin kullanımı ile ilgili
hükümlerin, c) şıkında,* sadece Ek-1 de belirtilen maddeler gıda
maddelerinde renklendirici olarak kullanılabilir",* denilmiştir. Ek-1 de
ise, *"EC (European Community) 120 kodu ile belirtilen, **Cochineal-**
Koşineal**, Karminik asit, Karminler'e 75470 E renk indeks
numarası"*verilmiştir.
Demek oluyor ki, Türkiye'deki tüketici yasasına göre, Coca-Cola'nın
açıklamak istemediği *Cochineal böceğinin* *larva özütü olan **Carminic
Acid*'in, içeceklerde kullanmasında bir sakınca yoktur.
Merak ettim, acaba bu izini verenler ve tebliğe imza atanlar,
Cochineal-**Koşineal böceği hayvan olduğu için, vejetaryenleri uyarma gereğini hiç duymadılar mı? Yine, *Cochineal-**Koşineal** *bir böcek türü olmasından dolayı bir çok
dinde yenmesinin günah olduğu biliniyor mu?
Daha bitmedi. Antalya Tüketici Mahkemesinde açılan davayı başta Coca-Cola
olmak üzere, Türkiye'deki çoğu basın-yayın organları çok fazla ciddiye
almadı."O büyük bir kuruluş uğraşılmaz" anlayışı, davanın nedenlerini mercek altına alınmasına engel oldu. Ne de olsa Coca-Cola'nın büyük oranda reklam bütçesi vardı.
İstedikleri her türden *değerler* ile oyun oynayacaklar. Ayıbı kendileri
yapacak, fakat siz yalnızca tüketici olacaksınız. Sesinizi çıkartmayacaksınız. Soru sormayacaksınız. Ne verilirse onu alacaksınız...
Verdikleri kadar düşüneceksiniz
 
Dinlerine bağlı olarak yaşayan Yahudilerin, "denizdeki balığın örtünmüş (pullu), karada yaşayan hayvanların çatal ve geviş getirmesini ararken, asla böcek türü gıdalar tüketmediğin" de biliyoruz. O zaman, Coca-Cola'ya karşı durularak, aslında Yahudi düşmanlığı yapılıyor söylemleri bir paradoks muydu? Sanırım, "ah" bu dünya demek gerekiyor. Benzer yalanlar ile İNSANLAR yalnızca bir birine düşman edilmişti. Ne için "dünya içeceği" olmak adına.

Üstelik Avrupa'da çok yaygın olan ve Türkiye'de uygulanmaya konulan kosher sertifikası (****) var iken, Hahamlar dünyada bu izni Coca-Cola'ya nasıl verdi?

Anlaşılacağı üzere, hayvan kökenli Cochineal böceğinin larva özütü Carmine kırmızısı daha çok meşrubat sanayinde renklendirici olarak tüketilmiş. Ortada açıklanmayan formül değil, yalnızca Coca-Cola Özütü vardı! O özütte yalnızca tüketici tarafından bilinmiyordu. Bütün hadise, Cochineal böceğinin larva özütü Carmine ve formül meraklılarına da C22H20O13

Devam edelim, Coca-Cola'nın mahkemeye yaptığı savunma dosyasına koyduğu eklerin son bölümünde bir Yargıtay kararı var. O kararda, " AYIPLI MALDAN SORUMLULUK (Ortada Ayıp Sayılan Bir Eksikliğin Olması-Maldaki Eksikliğin Önemli Olması-Ayıbın Malın Yarar ve Zararına Alıcıya Geçtiği Anda Varolması ve Bilmeden Satın Alması (!)" yazılıdır.

Şimdi mini bir anket yapalım, acaba içtiğiniz Coca-Cola Özütü'nin, Cochineal böceğinin larva özütü olduğunu biliyor musunuz? Sorusunu soralım. Alacağımız yanıt on milyonda "1" olacaktır.

"Carmine" Coca-Cola'ya renklerini verdi. O da yetmedi, Coca-Cola 1931 yılında tanıtımlarında kullandığı Noel Baba'nın kostüm rengini, çocuklar üzerinde daha çok etkili olması için büyülü Carmine kırmızısına dönüştürdü!!! İngiliz askerlerini üniforma rengini hatırladınız mı?

Daha bitmedi. Antalya Tüketici Mahkemesinde açılan davayı başta Coca-Cola olmak üzere, Türkiye'deki çoğu basın-yayın organları çok fazla ciddiye almadı. Cemaat, tarikat ve kulluk geleneği olsa gerek, o büyük bir kuruluş uğraşılmaz anlayışı, davanın nedenlerini mercek altına alınmasına engel oldu. Ne de olsa Coca-Cola'nın büyük oranda reklam bütçesi vardı. İstedikleri her türden değerler ile oyun oynayacaklar. Ayıbı kendileri yapacak, fakat siz yalnızca tüketici olacaksınız. Sesinizi çıkartmayacaksınız. Soru sormayacaksınız. Ne verilirse onu alacaksınız... Verdikleri kadar düşüneceksiniz. Coca-Cola'nın mahkemeye yazılı olarak verdiği ifadeyi aynen aktarıyorum, "...tartışmasız olarak..." kabul edeceksiniz...

- Cochineal böceğinin larva özütü Carmine'yi kullanan yalnızca Coca-Cola mı? Ve Coca-Cola sağlığa zararlı mı?

- Açın bir dava öğrenin, bizden bu kadar... Biz Coca-Cola'ya yalnızca içeriğini açıkla dedik.

Ayrıca, edindiğimiz bu bilgileri bir araya getirmemiz, Coca-Cola'nın mahkemeye sunduğu bilgiler sayesinde oldu. Onun için Coca-Cola'ya teşekkür ediyoruz.

Sonuç : Coca-Cola yüzyıllardır az bilinen sırının adı, "GÜNAH"!!!




Not;Bunlar benim yorumum degil....Alinti...
 
cocacolayo8gc9.jpg




coco cola

Coca Cola'yı bulan şahıs bu işe başlarken tüm dünyanın tadını seveceği bir şerbet yapmayı kafasına takmış. Tüm servetini buna yatırmış. Sonunda da ünlü Coca Cola formülünü hazırlayıp piyasaya sürmüş. Ama sonuç tam bir fiyasko olmuş. Yılların emeği boşa gitmiş. Fakat daha sonra şirketin bir ortağı formülde hiç değişiklik yapmadan Coca Cola'yı bugünkü satış rakamlarına ulaştırmış. Ne mi yapmış? Sadece şerbeti soğutup satışa sunmuş! Bu nedenle tüm Coca Cola şişelerinin üzerinde "Soğuk içiniz" yazıyormuş.
Formülü açıklansa isteyen herkes evinde çay yapar gibi Coca Cola üretebilirmiş. Formül işte bu yüzden dünyanın en önemli sırrı gibi gizli tutuluyormuş.
Kimyayla alakası olan herkes bilir ki Coca Cola asidik yapıdadır. Bundan ötürü de dışarıya ısı verdikçe, yani soğudukça, daha "kararlı" hale gelir. Böylece de lezzeti artar. Coca Cola soğuk sevmemizin ve şişelerin üstünde "soğuk içiniz" yazmasının nedeni bu "asid-baz" ilişkisinden kaynaklanmaktadır..


***

“Coca Cola zehirdir”

Kolalı gazozun zehir olduğunu bildiren slogan, 1970 öncesindeki antiemperyalist mücadelenin bayraklarını süslüyordu.
O zaman, henüz cola ekstresi ile yapılan bu içeceğin, insan sağlığına zararları konusunda bugün olduğu kadar yaygın bir kanı yoktu. Devrimcilerin karşı çıkışının nedeni, bize masum bir içecek gibi sunulan şeyin, aslında yoğun bir sömürü ilişkisini taşımasıydı. Şişenin içinde, “serinlik verici” bir madde değil, emperyalist sermayenin baskısı, sömürüsü, kültürü vardı. Zehir, onu içenin hemen kanına karışan ve midesini bulandıran bir şey değil, bütün bir toplumu, bağımsızlık, özgürlük isteyen herkesi içinden vuran emperyalist sermayenin kendisiydi. Gazozun lezzetini tadanlar, bunca yoğun bir ulusal saldırı içeren şeyin hiç şüphesiz kendisini kabul ettirebilmek için çok tatlı olması gerektiğini düşünüyorlardı. Tam anlamıyla “şekere bulanmış bir zehir”di. Coca Cola’yı, ‘90’lı yılların başında, eski sosyalist ülkelerin kapitalizme dönüşü sırasında, başka bir rolde gördük. Emperyalizmle ilişkilerini geliştirmek isteyenler, sermaye saldırılarına kapılarını ilk önce bu boyalı şekerli suyla açıyorlardı. Devrimci sloganların, sosyalizme övgülerin yer aldığı bayrakların, pankartların asılı olduğu duvarlarda, onların boşalttığı yere ilk tırmanan kırmızı-beyaz gazoz logosu oluyordu. Onun işaretlerinin görüldüğü her yerde, Amerikan emperyalizminin zafer kazandığını anlıyordunuz. Coca Cola şekerli şerbet olmaktan çok, siyasal bir silah olarak hareket ediyordu.
Coca Cola, aynı zamanda ideolojik bir araçtı. Kendisiyle birlikte, özeti “Hayat hoştur, gerisi boştur” olan bir kültürü de taşıyordu. Düzenle sorunu olan herkes, işçiler, emekçiler, özellikle de gençler, gazoz reklamlarında kullanılan sloganları temel gerçekler gibi benimsemeye alışıyorlardı. Şişeyi gırtlağından midesine boşaltanlar, “İşte yaşam bu” diyorlardı. Bolluk, sağlık, özgürlük, eşitlik, bilgi, sanat, her şey bir yana, renkli gazoz bir yana! ‘60’lı yılların devrimcileri işte bütün bunlardan dolayı, Coca Cola’yı insanlığın zehiri olarak ilan etmişlerdi.
Bazıları bununla dalga geçiyordu. “Cola içmemeyi devrimcilik sanıyorlar!” diyorlardı. “Siz Cola içmezseniz Amerika batacak mı sanki?” diyorlardı. Evet, devrimciliğin bir gereği de, emperyalist ürünlere yüz vermemektir. Gazoz içmemekle, elbette ABD emperyalizmi batmazdı, ama biz kendimize karşı tutarlı olurduk. Sonra işler tavsadı. “Coca Cola zehirdir!” sloganı unutuldu.
Avrupanın bazı ülkelerinde, geçen günlerde başgösteren zehirlenmeler, Coca Cola’nın gerçek anlamda da zehir olduğunu anlatıyor. Yapılan kimyasal analizler ve deneyler, diş çürümesinden mide, bağırsak hastalıklarına kadar çok geniş bir etki yelpazesi olduğunu gösteriyor. Bilimsel araştırmaların çoğu, şirketin rüşvetiyle, baskısıyla gizli tutuluyor, üstü örtülüyor. Her gün, dünyanın bütün ülkelerinde, milyarlarca insan, milyonlarca çocuk bu musibeti tüketmeye devam ediyor.
Son zehirlenme olayları için, şirket temsilcileri, “Fare zehiri karışmış olabilir” diyorlar. Bu şekerli şerbet kılığındaki zehire, başka herhangi bir zehirin karışmasına gerek yok. Şimdi yüksek sesle yeniden haykırmanın zamanıdır:
“Coca Cola zehirdir!”

***

Cola ve 25 kare

Gözümüzün saniyede 24 kare algılayabiliyor..
25. kare ise beynimize yazılıyor. İşte bu sistemin adıda 25. Kare
Örneğin Siz tvde bir çizgi film izlerken adamlar 25. Kareye "Coca Cola İç" yazısı koyuyorlar ve canınız cola çekmeye başlıyor ..

Şaka gibi görünsede Rusyada yapılan araştırmalarda bu yöntem uygulandığında
Cola satışlarının arttığı gözlenmiş..

'Başka Kanal İzleme, Başka Kanal İzleme, Başka Kanal İzleme'...

Televizyon yayını kullanılarak insanın bilinçaltına belirli bir sloganı yerleştirmeyi amaçlayan "25'inci kare (25th shot)" tekniğinin Rus TV'leri tarafından yaygın olarak kullanıldığı ve hükümetin buna karşı mücadele başlattığı bildirildi.

Rusya Basın Bakanı Yardımcısı Valeri Sirojenko'nun açıklamasına göre, "25'inci kare"yi saptamak üzere özel bir detektör geliştirildi ve bu cihaz ile yıl sonuna kadar tüm TV kanallarının sürekli kontrolü sağlanmış olacak.

İtar-Tass'ın haberine göre, resmi olmayan bilgiler, Rusya TV programlarının 5'te 1'inin, "25'inci kare"yi içerdiğini ortaya koyuyor. İnsan gözünün, TV izlerken saniyede 24 kareyi algılayabildiği, 25'inci karenin ise göz tarafından fark edilmese bile doğrudan beyne etki ettiği belirtiliyor. Uzmanlara göre bu etki, beyni "yüksek derecede ikna edici" olabileceği gibi,
tahrip edici de olabiliyor. Rusya Basın Bakanlığı, bu etkiyi yayınlarında kullandığı tespit edilen TV kanallarının lisanslarının iptaline dahi gidilebileceği uyarısı yaptı.

Bakanlık kaynaklarına göre, TV'lerde yayımlanan her üç filmden birinde, 25'inci kare şeklinde, promosyon amaçlı bir slogan veya reklam yer alabiliyor. Bu slogan veya reklamlar, "başka kanal izleme" şeklindeki anonslardan, siyasi amaçları hedefleyen sloganlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Rusya'nın geliştirdiği detektörün, dünyadaki benzerlerinin dördüncüsü olduğu kaydedildi.

***
Coca Cola Tadında Hayat


-Coca Cola Tadında Hayat- Aslında bildiğimiz bir ürünün promosyonunda kullanılan bu sloganın yaşadığımız hayata cuk diye oturduğunu düşünüyorum. Coca Cola gibi bol asitli, sesli, kıpır kıpır ve amerikanvari bir hayat. Gaz yapan, toplumu kendine çeken, ve de içten içe eriten bir hayat. Kanserli hücrelere çoğalması için imkan veren bu siyah renkli hayat, bize eski yörük ayran günlerimizi unutturdu. ASitli mi yağlı mı, buzlu mu buzsuz mu, bol kalori mi no kalori mi derken cola tadında bir hayatımız oluyor,The Turkish Company yapım hem de.

Her çocuk bir şey sanıyor bu hayatı, çünkü soluklar coca cola kokuyor artık. Asitli tükrükler var sokaklarda, kaldırımları eriten. Ve siyah zayıf gösteriyor belki bizi...

Coca Cola tadında hayat derken, bu herhangi bir akıma saldırı anlamında değil, sadece bir reklamdan sonra hayatın tadını, akışını coca colaya benzettiğimden... Sonra bir gün asidi kaçacak ve içilmez hale gelecek, kapağını açık bırakmamak lazım bu hayatın, sonra ziyan olur, bol şeker ve meyan kökünden başka bir şey olmayan, ne kadar bol tuzlu yağlı ve sulu ayranımız kadar olmasa da sade bir hayat bize gelmez falan. Afilli hayatlar yaşarız biz, coca cola tadında, bol asitli!

***
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks