Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cilbab

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
AHZAB:
59- Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle;(110) onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur.(111) Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.(112)

110. Cilbab büyük bir örtüdür. İdna ise örtmek ve sarmak anlamlarına gelir; fakat bu kelime alâ eki ile kullanıldığında bir şeyi yukarıdan aşağıya bırakmak anlamına gelir. Bazı çağdaş müfessirler Batının etkisiyiyle bu kelimeyi, yüz örtme emrini görmemezlikten gelmek için "örtünmek" diye tercüme etmişlerdir.
Eğer Allah bu müfessirlerin iddia ettiklerini söylemek istemiş olsaydı, yüdnîne aleyhinne değil, yüdnîne iley-hinne derdi. Arapça bilen herkes yüdnîne aley-hinne'nin sadece "sarınmak örtünmek" anlamına gelmediğini bilir. Ayetin devamındaki min celabîbi-hinne sözleri de bu anlama meydan vermemektedir. Burada min eki (harficer) örtünün bir kısmı anlamına gelir ve "örtünme" ise örtünün sadece bir kısmı ile değil, tümü ile yapılır. O halde ayet açıka şu anlama gelir: Kadınlar örtülerine iyice sarınsınlar ve örtülerinin bir kısımını da yüzlerinden aşağıya bıraksınlar.
Hz. Peygamber (s.a) dönemine yakın zamanlarda yaşayan müfessirlerin ileri gelenleri bu yorumu kabul etmişlerdir. ibn Cerir ve İbn el-Münzir, Muhammed İbn Sirin'in Hz. Ubeyde es-Selmani'den bu ayetin anlamını sorduğunu rivayet ederler. (Hz) . Ubeyde, Hz. Peygamber (s.a) zamanıda Müslüman olmuş, fakat onu görmemiştir. Hz. Ömer zamanında Medine'ye gelmiş ve oraya yerleşmiştir. Fıkıhta ve fıkhî meselelerde Kadı Şüreyh ile aynı ayarda kabul edilir.) Hz. Ubeyde sözlü bir açıklamada bulunacağına, başını, alnını, yüzünü kapatıp sadece bir tek gözünü açıkta bırakarak örtünmenin nasıl olacağını kendi üstünde uygulayarak göstermiştir. İbn Abbas da hemen hemen aynı tefsiri yapmıştır. İbn Ebi Hâtim, ibni Cerir ve İbn Merduye'den rivayet edildiğine göre İbn Abbas şöyle buyurmuştur: "Allah, kadınlara evlerinden bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında, sadece gözlerini açıkta bırakacak şekilde örtülerini üstlerine almalarını ve yüzlerini gizlemelerini emretmiştir." Katade ve Süddi de bu ayete aynı anlamı vermişlerdir.
Sahabe ve tabiun döneminden sonra gelen bütün büyük müfessirler de bu ayeti aynı şekilde tefsir etmişlerdir. İmam ibn Cerir el-Taberi bu ayetin tefsirinde şöyle der: "Saygıdeğer kadınlar evlerinden çıktıklarında, açık ve yüzleri örtüsüz cariyeler gibi görünmemelidirler. Örtülerinin veya dış elbiselerinin bir kısmını yukarıdan bırakıp örtünmelidirler ki, kötü niyetli kimseler onlara zarar vermesin."
(Camiul-Beyan cilt, 22 s. 33)
 

CENGÝZHAN

New member
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
Yazı Kur'anı lafzı olarak yorumlamaya matuf görünüyor. Kur'anın lafzi olarak yorumlanması, kelimelerin
Kur'an arapçasının, bugünün arapçası ile yorumlanmaya kalkışılması,kelimeleri didikliyerek bir yoruma ulaşılmaya çalışılması ,bana göre çok sathi ve sığ bir yorumlama olur....


Ku'anı anlamaya ve yorumlamaya çalışırken, Kur'anın sadece lafzi anlamına , kelimelerle ne ifade ettiğine bakmak
hatalı ve yanlış olur...
Kur'anın ne dediğine değil, ne istediğine bakmak gereklidir. Bir ayette ifade edilen bir eylemle ne yapılması isteniyor..?
Ayetin gayesi, varmak istediği, elde etmek istediği netice nedir.?? Buraya bakmak gerek ve şarttır....

Yukarıdaki ayette Yüce Allah ne istiyor..?? Gaye nedir ?? Amaç nedir..? Ne netice elde edilmek istenmektedir..??

Ayet amaç ve gayesini açıkça belirtmiş :

onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur.(111)


Kadınların dışarı çıktıklarında iffetli tanınması, ve iffetsiz görünerek rahatsız edilmemeleri amaç ve gayedir..

Kaınlar dışarı çıktıklarında kıyafetleri ,çevredeki insanlar tarafından ahlaki ve iffetli bir kıyafet olarak
görülmeli ve kıyafetleri iffetli ve ahlaki olması nedeniyle rahatsız edilmelerinin önüne geçilmiş olacaktır.
Ahlaka ve iffete uygun olmayan kıyafetlerle dışarı çıkan kadınlar, dışarıda rahatsız edileceklerdir..

Burada Kur'anın istediği, talebi kadınların dışarıda ahlaka uygun ve iffetli kıyafetler giymeleridir.
Burada sadece lafzı manayı alıp yeryüzündeki tüm kadınların ,çarşaf gibi bir örtü kullanıp, bu örtü ile
başlarını ve gögüslerini kapatacaklar diye anlamak hatalı ve yanlış bir anlama olur.

Kur'an Mekkede, Arabistan ikliminde örtünmekte olan kadınların ne yapacaklarını bir örnek olarak
anlatmaktadır.Kutuplarda veya Sibiryada yaşayan kadınları soğuktan ayı postları bile yeterli şekilde
koruyamazken, bu iklimlerde yaşayan insanlara bir çarşaf gibi örtü ile örtüneceksiniz demek
akıl dışı bir talep olur. Her iklimin insanları iklim şartlarına uygun giyinirler, ve Kur'anın onlara Ahlakla uygun ve iffetligiyinmelerini söylediğini bilirler.....
 
Üst Alt