Cami panosundaki ayet tartışması

Enver Ýstek

metin mete
86967.jpg


İstanbul Gülhane’de bulunan tarihi Zeynep Sultan Camii’nin kapısındaki tahtaya yazılan ayeti hazmedemeyen Özkök, ‘Siz bu haberi verir miydiniz’ başlıklı yazısında akıl almaz eleştirilerde bulundu.
Maide Sûresi 51. ayetin mealinin yazılmasını eleştiren Özkök, “O ayetin cami kapısına iyi niyetle asıldığına inanmıyorum” ifadesini kullandı. Malatya’daki misyoner cinayetiyle olayı ilişkilendiren Ertuğrul Özkök, “Hele hele Malatya’da olduğu gibi, bu ayeti, o günün konteksinden çıkarıp, yanlış yorumlayacak eli kanlı caniler sokaklarda dolaşırken...” sözleriyle de ayet mealinin yazılmasına eleştirisini temellendirmeye çalıştı.
Maide Sûresi’nin 51. ayeti şöyle: "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez."

“KUR'AN İÇİN İZİN Mİ ALACAĞIZ?”
Ertuğrul Özkök’ün yaklaşımına tepki gösteren Doç. Dr. Nedim Urhan, “Ertuğrul Özkök, İslâmi altyapısı olmayan, ‘tartışamayız’ dediği halde tartışan bir insan. Bu ayetin manası tezahür edecekse, bunun en güzel yeri camidir. Götürüp de bir kahvede asmadılar herhalde” dedi.
“Allah’ın emirlerinin yaşatılması ve yaşanması istenilen bir mahalde böyle bir ayetin mealinin yazılmasına karşı tavır takınanların izahının yapılması mümkün değil” diyen Urhan, şunları söyledi: “Buna kim karar verecek? Kim Kur'an'a inanıyorsa ve emirlerini tatbik etmek istiyorsa, Kur'an'la ilgili bütün haklar onlara aittir. Bir Hıristiyan, Yahudi veya ateistten, Kur’an’ın ayetlerini duyurabilmek için izin mi alacağız? Kur'an ayetlerini, Cenab-ı Hakk bize tebliğ etmek suretiyle yaşamamızı istedi. Bizim vazifemiz, bu hikmeti yüzde yüz bilmesek bile daha ziyade gündem oluşturması gereken bir ayet.”
“KUR’AN ÇAĞLARA HİTAP EDER”
İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit ise Kur'an’ın kıyamete kadar geçerli ve her döneme hitap ettiğinin altını çizdi. “Bir ayetin, Hıristiyan ya da Yahudilerle Müslümanlar arasına fitne sokacağı ve katliamlara yol açacağı iddiası yanlıştır. Hele Malatya’dakine benzer olaylarla ilişkilendirmek çok yanlış” diyen Akşit, “Daha önce bir devlet büyüğünün dediği gibi bazı ayetleri atacak mıyız; asla! Zaten bizim canımıza kastetmedikçe hiçbir gayrimüslimi öldürme hakkımız yok. Bu ayetin de bu tür olaylara yol açacağı savı çok yanlıştır” dedi.
ÖZTÜRK: EMPERYALİSTLER VE UŞAKLARI RAHATSIZ OLUR
HYP Genel Başkanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk de, ayetlere tahammülsüzlüğün, Hıristiyan ve Yahudileri dost edinmekle başladığını belirterek, “Başta Ehli Kitap toplumlar (Yahudi ve Hıristiyanlar) olmak üzere, İslâm’a ve Müslümanlara kötülükler yapmış toplumları ve kişileri dost edinmek, hele hele onları güdücü-yönetici mevkiine getirip Müslümanların işlerini ve iplerini onların eline vermek, Allah’ın öfkesine çarpılmanın temel sebeplerinden biridir” dedi.
Bakara Sûresi’nin 120. ayetini de hatırlatan Öztürk, bu ayetin de, “Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmaz” anlamına geldiğini kaydederek, “Bunlardan ancak Batı emperyalistlerine hizmet edenler rahatsız olur” diye konuştu. Öztürk, “Mâide Sûresi’nin 52-53. ayetlerinde, Ehli Kitap’ı dost ve güdücü yapanların hangi gerekçeleri dillerine dolayacakları da mucize bir ifadeyle gösterilmiştir. Demek oluyor ki, Ehli Kitap’ı dost ve güdücü yapanların âkıbetleri hüsrandır. İçlerinde saklı hesapları vardır ve kalpleri hastadır. Haçlılar önünde zilleti Müslümanların başına musallat edenler, teslimiyetlerini, “Başımıza bir iş gelmesinden korkuyoruz!” diyerek mâzur ve meşru göstereceklerdir” dedi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er de, Hürriyet gazetesinde yer alan, “Biz İstanbul Müftülüğü’ne talimat verdik. Müftü Bey’in o imam hakkında gereken ikazı yapacağına inanıyorum ben” şeklindeki sözleri için “Böyle dememeliydim. Ben de insanım. Hata yapmış olabilirim. Her ayet her çağa ışık tutar. Hiçbir ayeti başka maksatlara çekmeye gerek yoktur” diye konuştu.
Hürriyet muhabiri provokatörlük mü yaptı?

İstanbul Gülhane’deki Zeynep Sultan Camii’nin duyuru tahtasına Maide Sûresi’nin 51. ayeti yazılarak, Hristiyan ve Yahudilerin dost edinilmemesi tavsiyesini eleştiren Hürriyet gazetesinin, haber için camiye giden muhabirlerinin provokatörlüğe soyunduğu iddia edildi.

Vakit gazetesinin haberine göre, muhabirlerin, camiye gidip “Bunu buraya kim yazdı, neden izin verdiniz” diyerek olay çıkarmaya çalıştıkları ortaya çıktı
Cemaat tepkili
Cami cemaati Hürriyet gazetesine tepki gösteriyor. İmam efendinin panoya astığı ayet ve hadislerden gayet memnun olduklarını söyleyen cemaattan Hasan Koç, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’e tepki gösterirken, ayetin camiye asılmasından daha doğal ne olabileceğini soruyor.
Geçtiğimiz Salı günü camiye giden Hürriyet’in iki bayan muhabirinin önce caminin iç giriş kapısındaki panodaki ayeti fotoğrafladıkları, bu sırada cemaatin namaz kılma yeri olarak kullandıkları bölümde halıya ayakkabıları ile bastıkları, cami görevlilerinin uyarısı ile halıdan geri çekildikleri öğrenildi. Fotoğraf çekimi ardından avluda bulunan tuvalet bölümüne giden muhabirlerin burada görevlilerle tartıştıkları ve ayetin panoya kim tarafından yazıldığı ile ilgili hesap sormaya çalıştıkları öğrenildi.
Tuvalet görevlisi Zeki, Vakit muhabirine yaptığı açıklamada, “İki bayan Salı günü gelerek önce fotoğraf çektiler. Sonra benim yanıma gelerek bu yazıyı kimin yazdığını sordular. Ben de onun ayet olduğunu, Kur’an’da geçtiğini söyleyince sinirlenerek ‘Neden öyle yazılar yazılıyor, neden izin veriyorsunuz’ gibi laflar ettiler. Sinirli bir halleri vardı. Ben çok muhatap olmak istemedim. ‘Biz imamla görüşelim’ dediler, ama sonradan öğrendiğime göre imamla da görüşmemişler” dedi.
Zeynep Sultan Camii’nin imamı Aziz Bakır’ın tecrübeli bir din görevlisi olduğu, 1979 yılından beri Diyanet bünyesinde hizmet ettiği, 13 yıldır da Zeynep Sultan Camii’nde görevli olduğu bildirildi. İmam efendinin her hafta bir ayeti panoya yazarak cemaati bilinçlendirdiği kaydedildi. Bakır’ın 1979 yılından bu yana hiçbir soruşturma geçirmediği de öğrenildi.
Geçtiğimiz hafta boyunca panoda yer alan Maide Sûresi 51. ayetin yerine bu hafta Öğretmenler Günü olması sebebiyle Zümer Sûresi’nin 9. ayeti yazıldı. Ayette; “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Doğrusu akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür” ifadeleri yer alıyor. Pano haftada bir güncelleniyor.
Vakit
 
çok yaşa tam da bende bunu yazacaktım ...sağolasın nerdeyse eksiz yazmışsın yazmak istediklerimi sadece bir ayrıntı bilmem dikkatini çeken kardeşlerimiz vardır.a.h adındaki hürriyet yazarı 25 /11 tarihli yazısında maide suresi 51 deki ayete dikkat çekerek nasıl oluyor hem dost edinmeyin hemde ehli kitaptan bayanlarla evlenebilirsiniz denilebiliyor demiş eh be ebleh gerçi biz burdaki kardeşlerimize anlatamazken böyle eblehlere anlatmak daha zor olur herhalde tabi muhterem babasına sorsa cevabını bulabilirdi ama neyse...emeğine sağlık insanlardaki amaç art niyetsiz cevap bulmak olsun onda problem yok inş. selam ve dua
 
Bizim oralarda bir söz vardır; otu çek köküne bak, derler. Bunlarında nasıl bir kök yapısına sahip oldukları ve nereye bağlı olduklarını samimi sağduyu sahipleri biliyor, görüyor ve uyarıyor. Gerçi soyadı da özkök! ama...Nerenin özü olduğu belli bizim açımızdan da, hala uyanamamış insanlarımız bu kişiler ile bir hareket ediyor. Necisten taharetin hükmünü bilmez iken, birde ayeti tartışmaya çalışırlar. Ayeti kafasındaki din hurafesine vurur, el hak elbette öğrendiği ve bugüne kadar yaşadığı din ile karşısına çıkan bir olmadığı için sert bulur "radikal" bulur. Ondan sonra başlar feryada. Bunların dedeleri de böyleymiş. Ne yapalım kök meselesei işte...
Emeğine teşekkür ederiz metin mete kardeşim.
 
Allahim biliyorki biz ayetleri tartismayiz sadece meallendirmede problemler yasasakta asla Allahin sözlerine karsi tartismadigimiz gibi hemen secdeye varir tüm kalbimizle hayatimiza uygulamayi düsleriz,Gerci tüm Kuran bize kendisini acmaz nedeni arz/taleb meselesidir,biz taleb etmez isek tabiki oda bize kendini acmaz.En korkunc olanida onu taleb edememektir.Iste hem taleb etmemek hem onu kendine göre uydurmak sadece kendini temize havale etmek.Eger insan Furkandan nasib almadiysa bu sadece kendi sucu iste o zaman ahkam kesmek küstahliktir,Nasib alan insanlarda dahi biz bu ahkam kesmeyi görmüyoruz nedeni hazim meselesi kardesim hazim.....


Kendi nefislerini temize çıkaranları görmüyor musun? Hayır! Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Onlara kıl kadar zulmedilmez.

Nisa4/49
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks