Bu Yazinin Muhatablari Kendini...

Mücahid

New member
Bilindiği üzere iki yüzlülük İslam'a ve Müslümanlara ciddi boyutlarda zarar veren en önemli hastalık. Ve ne acıdır ki, dünden bugüne bu cephede değişen bir şey yok, aynı tas aynı hamam, vur patlasın çal oynasın aynı şekilde devam ediyor icraatlarına iki yüzlüler. Ancak Allah Mü'minleri iki yüzlülerle aynı potada eritmeyecektir, Allah habis olanı tayyib olandan kesin bir biçimde ayıracaktır.

Bu bağlamda önce kısa bir biçimde iki yüzlülerin yol haritasını tahlil edecek ve sonrasında ise ilginç bir yöntemle kendilerine Allah'ın ayetleriyle hatırlatmada bulunarak yazımıza son noktayı koyacağız inşaallah. Bu nedenle sözlerimin muhatapları bellidir, söyleyeceklerim ise oldukça ağır, kırıcı ve can yakıcıdır.

Önce şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizelim : Bu ülkede Müslümanlık iddiasında bulunan birtakım 'Müslüman karikatürleri' bugün İslam'ın önündeki en büyük engel durumunda. Ne yazık ki, bu karikatürize tipler samimi Müslümanlar karşısında renkten renge, kılıktan kılığa bürünerek kendilerini bir şekliyle kamufle etmeyi başarıyorlar. Gittikleri her yerde, girdikleri her ortamda gerek elleriyle, gerekse dilleriyle ortalığa fitne-fesad yayıyorlar, üstüne üstlük bununla da kalmayıp samimi Müslümanların yürüttüğü çalışmalara zarar veriyorlar. Hased-kibir-nifak şeytan üçgeninde hareket eden söz konusu 'Müslümancıklar'ın yol açtığı fitne-fesad, Medine münafıklarının yaptıklarını aratacak cinsten.

İki yüzlüleri düşündüğümde aklıma hep şu söz gelmiştir nedense; "Hep öğrenci kalan insan öğretmenine borcunu kötü ödüyor demektir ." (Friedrich Nietzche)

Fakat ne yazık ki, hep öğrenci kalmakta ısrar ettiler, hem de kötü öğrenciler olarak. Kitabı tersinden okuyan insanlar olup çıktılar, fitneye ve fesada sebep oldukları halde tersine kendilerini sadece ıslah edici kimseler olarak nitelendirdiler. Halbuki her daim samimi insanlara saldırarak onların güzelim emeklerini yağmadılar. Doğal olarak dışarıda beyefendi-hanım kız iken içeride facirdiler. Samimi olmayan düşünceler ısmarlama Tevhid arayışlarına itti onları. Geçmişten günümüze hiç kimseyle anlaşamadıkları gerçeğine rağmen her seferinde aynı hatayı yaparak mazlum rolü oynamayı tercih ettiler, statü elde etme sevdası yedi bitirdi onları. Fakat buna karşın yine de rüyalarında göremeyecekleri imkanlara adam kullanarak da olsa kavuşmayı bildiler. Yalan, gıybet, iftira, zan ve ihtiras en sadık dostları oldu onların. Zaman geldi sahte aslan misali uzaktan da olsa kükreyip kendilerini kamufle ettiler, ancak zoru görünce yelkenleri suya indirdiler. Güçleri yettiğine Yavuz, yetmediğine ise Yunus oldular. Hakikatle yüzleşmektense yalanlar denizinde yüzmeyi yeğlediler. Öyle kaypak bir zemin ki iki yüzlülük, haliyle akşam olur sabah olur bu yol haritasının sonu gelmez kardeşlerim. Sözün kısası iki yüzlüler kendi yumurtalarını pişirmek için tüm dünyayı ateşe vermekten dahi çekinmezler.

Hal böyle olunca beşerin sözü bir noktadan sonra etkisiz kalıyor. Bu nedenle yazının geri kalan kısmında sadece Allah'ın ayetleri konuşacak. Kur'an bize kareleri verecek, akıl ve vicdan sahipleri karelerin içini dolduracaklar ve resmi yerli yerine oturtacaklar. Biz de ayetlere refakat edip her ayetin ardından konuyu pekiştirici soruları gündeme getirmekle yetineceğiz. İnşaallah bu ayetlere muhatab olanlar tevbe ederek durumlarını ıslah ederler ve gerçek mü'minler kervanına katılırlar.

Beşerin sözü buraya kadar.

İşte ayetler ve sorular :

Kalem 10-12 - "Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık, alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren, her hayra engel olan, saldırgan, olabildiğince günahkar..."

Soru - Tutum ve davranışlarınızın fiilen hakikati inkar anlamı taşıdığının farkında mısınız ?

Tekvir 25-28 - O (Kur'an) kovulmuş şeytanın sözü değildir. O halde nereye gidiyorsunuz ? O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir (öğüt ve hatırlatmadır); sizden dosdoğru bir yön (istikamet) tutturmak dileyenler için."

Soru - Kur'an kovulmuş şeytanın sözü değildir, o tüm insanlık için bir uyarı ve hatırlatmadır ve siz Kitab'a iman iddiasındasınız; o halde bu gidişiniz nereye, hiç muhasebe yapma ihtiyacı hissetmiyor musunuz ?

A'la 10-13 - "Allah'tan ‘İçi titreyerek korkan’ düşünüp öğüt alacaktır. Ondan kaçınan ise zavallı ve çaresiz kalacaktır. Ki, böylesi en büyük ateşe girer ve sonra orada ne ölür ve ne de hayat bulur."

Soru - Öğüt almaktan ısrarla kaçınarak manevi-ahlaki ilkelerden yüz çevirmek suretiyle ateşe doğru yol aldığınızın farkında mısınız ?

Asr Suresi - "Asr'a yemin olsun ki, İnsan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna."

Soru - İşlediğiniz fasid ameller nedeniyle ziyanınızın her geçen gün katlanarak arttığını ne zaman idrak edeceksiniz ?

Adiyat 9-11 - "(İnsan) yine de bilmeyecek mi, kabirlerdekilerin çıkarılacağı ve sinelerde olanların orta yere konulacağı bir zamanın geleceğini. Şüphesiz Rableri o gün her şeylerinden haberdardır."

Soru : Yine de bilmeyecek misiniz ?...

Cevaben - Tekasür 3-8 - Hayır ! Yakında bileceksiniz. Bir kere daha hayır ! Yakında bileceksiniz. Hayır ! Eğer siz yakin bir bilgi ile bilmiş olsaydınız o cehennem ateşini mutlaka görecektiniz. Sonra onu yakinen mutlaka göreceksiniz. Sonra o gün nimetten sorgulanacak / hesaba çekileceksiniz !"

Maun 4-6 - "Vay haline o namaz kılanların. Ki, onlar namazlarından (namazın ne anlam ifade ettiğinden) habersizdirler. Onlar riyaya sapar gösteriş yaparlar."

Soru - Kıldığınız namazdan utanmıyor musunuz ?

Felak Suresi - "De ki : Şafağın Rabb'ine sığınırım. Tüm yarattıklarının şerrinden. Çöktüğünde karanlık edenin şerrinden. Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin ve hased ettiğinde hased edenin şerrinden."

Soru - İçinizde taşıdığınız hasedin sizi şerliler arasına kattığının farkında mısınız ?

Nas Suresi - "De ki: İnsanların Rabb'ine sığınırım, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına. O sinsi vesvesecinin (şeytanın) şerrinden. O ki, insanların göğüslerine kuşkular-kuruntular fısıldar. Gerek cinlerden, gerekse insanlardan... (olur)"

Soru - Yaydığınız söylentilerle insanların göğüslerine kuşkular ve kuruntular fısıldayarak 'insan şeytanları' sınıfına girdiğinizin farkında mısınız ?

Necm 28 - "... Zan, haktan yana hiçbir şey ifade etmez."

Soru - Niçin zannı hakka tercih ediyorsunuz ?

Tin 4-6 - "Elbette biz insanı en güzel bir biçimde yarattık ve sonra onu aşağıların en aşağısına çevirip attık. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ecir vardır."

Soru - Fasid amelleriniz sizi aşağıların en aşağısına indiriyor, bu konuma inmekten ne zaman rahatsızlık duyacaksınız ?

Hümeze 1 - "Arkadan çekiştirip duran ve kaş-göz işaretleriyle alay eden her kişinin vay haline !"

Soru - Bu ayet sizi hiç ürkütmüyor mu ?

Bakara 8-11 - "İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler. Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir. Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır. Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler."

Soru - Bu ayetlerde sizin gibi münafıklardan bahsedildiğinin farkında mısınız ?

Bakara 17-20 - Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler. Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kafirleri çepeçevre kuşatmıştır. (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir."

Soru - Bu durumdan ne zaman kurtulacaksınız ?

Bakara 27 - "Onlar (o fasıklar) ki, Allah'a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparırlar ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte bunlardır asıl hüsrana uğrayanlar."

Soru - Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparan fasıklar güruhundan olmak sizi rahatsız etmiyor mu ?

Bakara 44 - "Sizler Kitab'ı okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz ? Hala aklınızı kullanmayacak mısınız ?" (Ayetin kendisi başlı başına bir soru)

Bakara 204-207 - "İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır. O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez. Böylesine "Allah'tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir !

İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir."

Soru - Bu iki insan kategorisinden hangisi sizi tarif ediyor ?

Bakara 284 - "Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir."

Soru - İçinizden (aklınızdan, kalbinizden) geçenlerden dahi hesaba çekileceğinizin farkında mısınız ?

Enfal 1- "... O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resulüne itaat edin."

Enfal 46 - "Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir."

Soru - "İşittik ve isyan ettik" diyenlerden olduğunuzun ne zaman farkına varacaksınız ?

Al-i İmran 77 - "Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların ahirette bir payı yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır."

Al-i İmran 103-105 - "Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız. Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır."

Soru - Bu ayetleri fiilen inkar ettiğinizin farkında mısınız ?

Al-i İmran 120 - "Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır."

Soru - Diğer Müslümanlara karşı takındığınız tavırla Ehl-i Kitaplaştığınızın farkında mısınız ?

Münafikun 1-4 - "Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın Peygamberisin, derler. Allah da bilir ki sen elbette, O'nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir. Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür ! Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar ?"

Soru - Nasıl bu hale geldiniz ? Sizi bu hale getiren şey nedir ?

Mücadele 9-10 - "Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun. Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler."

Soru - Bu ayetler sizin için ne anlam ifade ediyor ?

Hucurat 10-12 - Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz. Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir. Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir."

Soru - Yamyamlık yapmaktan bıkmadınız mı ya da karnınız ne zaman doyacak ?

Tahrim 8 - "Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nurları aydınlatıp gider de, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin" derler."

Soru - Ne zaman samimi bir tevbe ile Allah'a yöneleceksiniz ?

Saff 2-3 - "Ey iman edenler ! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz ? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır !"

Soru - Gerçi bu soru size sorulmuyor, zira burada iman edenlerden bahsediliyor. Ama biz yine de soralım : Niçin kapı kapı dolaşıp yapmayacağınız şeylerden söz ediyorsunuz ?

Cuma 5 - Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, sırtında koca kitap yükü taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür ! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez."

Soru - Ya Kur'an'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin (onu taşıyamayanların) durumu ?... Kitap yüklü merkepler olmaktan ne zaman kurtulacaksınız ?

Maide 7-8 - "Allah'ın size olan nimetini, "Duyduk ve kabul ettik" dediğiniz zaman sizi bununla bağladığı (O'na verdiğiniz) sözü hatırlayın ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, kalblerin içindekini bilmektedir. Ey iman edenler ! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir."

Soru - Bu ayetler yanınızdan hiç geçmedi mi ?

Tevbe 67-68 - "Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil), birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor ve cimrilik ederler. Onlar Allah'ı unuttular. Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fasıkların kendileridir.ıÜü Allah erkek münafıklara da kadın münafıklara da kafirlere de içinde ebedi kalacakları cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır."

Tevbe 71-72 - Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir. Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedi kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur."

Soru - Bu iki gruptan hangisi size daha yakın ? Münafık erkekler ve kadınlar mı, yoksa mü'min erkekler ve kadınlar mı ?

...

Ayetleri çoğaltmak ve soruları uzatmak oldukça kolay. Fakat bu seferlik bu kadarıyla yetinmekte yarar var. Ben derim ki; bu yazının muhatabları kendilerini gayet iyi biliyorlar. Siz ne dersiniz ? Islah olurlar mı acep ?

Allah sizlerle olsun, selam ve muhabbetle...

Abdurrahman Akıncı
 
Selamun Aleykum, Mücahid abim, bazı anlar olurki eylemlerimizi düşünemeyiz bir takım yanlışlar yaparız. Allah(c.c.) affetsin hepimizi.
 
Aleykum selam caferi yukarıda ki ayeti kerimeleri okuyan her müslüman nefsim de dahil şapkayı önümüze koyup düşünme durumundayız.Olur ki fehm ederiz ALLAHın izni ile.Allah razı olsun Dua ile
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks