İnsan Yayınları Oldu Olacak Şeytan Ayetlerini de yayınlasın.
Bir Kitap Tercüme ile aşağıdaki gibi katledilir ve Ancak bir müsteşrik böyle büyük bir iftira atar.
maalesef önce kisa bir alinti:
„…Peygamber (s.a.v.), bir gün Zeyd (r.a.)’e bir sey sormak icin evine gitmisti. Kapiyi Zeyneb (r.a.) acti ve kapinin önünde durarak Zeyd’in evde olmadigini söyledi; fakat yine de iceri girmesi icin onu davet etti. Bir anlik bakisma, iki kuzen arasinda sürekli varolan sevginin ikisi tarafindan da farkina varilmasina yol acti. Peygamber (s.a.v.) Zeyneb (r.a.)’in kendisini sevdigini, kendisinin de Zeyneb (r.a.)’i sevdigini ve bunu Zeyneb’in de bildigini biliyordu. Fakat bunun ne anlami olabilirdi? Duygularinin siddetine sasirarak Peygamber (s.a.v.) teklifini reddetti. Zeyneb onun uzaklasirken söyle dua ettigini duydu: “Hamd Allah Teâlâ’yadir! Hamd insanlarin kalbini düzenleyen ve idare eden Allah’adir!“...”
Lings, Martin (2008-167. Baski): Hz. Muhammed’in Hayati (cev.: Nazife Sisman), Istanbul: Insan Yayinlari.
Bu satirlardan cikan mana ifk hadisesinden daha hafif olmayan bir ölcüde Allah Rasulü (s.a.v.)’in ve Hazreti Zeyneb validemizin zina isnadi ile töhmet altinda birakilmasindan baska bir sey olmasa gerek. Kasdi olmadigini ümid ettigim bu iftiranin cevirmen-yayinci sorumluluguyla bagdasmayan, aslina sadik kalmadan dipnotlari dahi es gecen bozuk ve uydurma bir metinle merhum Martin Lings’e dayandirilmasi asagidaki orijinal ingilizce metnin cözümünden de acikca anlasilacagi üzere -kitabin yazarina yapilan haksizlik bir yana- ne kadar icler acisi bir durumla karsi karsiya oldugumuzu gözler önüne sermektedir:
“...Bir gün Peygamber (s.a.v.) bir seyler görüsmek icin Zeyd (r.a.)’in evine gitmisti. Zayd (r.a.) evde yoktu ve Zaynab (r.a.) misafir beklemediginden her zamanki ev kiyafetiyleydi. Kendisine Peygamber (s.a.v.)’in geldigi söylendiginde onu selamlamak icin heyecanla yerinden firlayip kapiya kostu ve Zeyd (r.a.)’in dönüsüne kadar kalmasi icin onu iceri davet etti.19 Zeyneb (r.a.) bu ziyaretten duydugu sevinc icerisinde kapinin önünde dururken güzelligi Peygamber (s.a.v.)’in gözüne ilisti. Peygamber (s.a.v.) cok sasirmis bir halde bakisini hemen cevirerek oradan ayrildi ve Zeyneb (r.a.)’nin anlayamadigi bir seyler mirildandi. Zeyneb (r.a.)’nin duyabildikleri hayretini dile getiren sözlerdi: “Hamd Allah Teâlâ’yadir! Hamd insanlarin kalbini istedigi gibi düzenleyen ve idare eden Allah’adir!“...”
19 Ibn Sa’d, VIII, 71.
Lings, Martin (1991): Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources, Cambridge: The Islamic Texts Society.
Birkac gün evvel (4 Aralik Cuma günü sabahi) telefonla Insan Yayinlari’ni aradim ve editör Erhan Güngör’e bu endiseleri iletip meramimi anlattiktan sonra ilk olarak kitabin onca yildir defalarca basilmis, seckin ilahiyatcilarin denetiminden gecip takdirini kazanmis ve ödüller almis oldugu hususunda aydinlatilip ne hakla bu eser hakkinda laf edebildigim sorularak haddimi bilmem gerektigi konusunda azar isittim. Anlasilmadigimi hüsnü zann ederek gelen emrivaki üzerine ingilizce aslina o anda ulasma imkanim olmadigindan elimdeki almanca tercümesi ile metni cözümlemeye basladigimdaysa sert bir üslubla rivayetlerin sahih oldugu cevabini aldim. Bunun dogru olmadigi, tüm bu iftira ve karalamalarin altinda Muir, Irving, Sprenger, Weil, Dermenghem, Lammens vd. gibi oryantalistlerin dikte ettigi yalanlarin yattigini vurgulamaya calistigimda muhatabimin söylediklerine inanamadim: “Salman Rushdie bunlari uydurmuyor ya! Yalan mi söylüyor?” (Telefon görüsmesinin bu kismi kelimesi kelimesine kayitlarimda bu sekilde mevcuttur). Artik tahammül etme imkanim kalmamisti ama sayin Güngör’ün karsisindakinin asagilayici uslubuna da uymaksizin “bi dakka bi dakka, Salman Rushdie’ye nasil da atladin öyle?” dedim. Sayin editör bunun üzerine “önce konusmasini ögren!” diyerek telefonu yüzüme kapatti.
Bütün bu tafsilattan sonra Insan Yayinlari’na bir cift sözüm olacak:
1-[FONT="] [/FONT]Kitabin yukarida mezkur kismi behemehal düzeltilmelidir. Kendisine ulasma imkani bulamadigim Nazife Hanim’in da ayni kanaatte olduguna gönülden inaniyorum. Tashih icin benim cevirdigim metni kullanabilirler. Hicbir hak iddia etmiyorum, helali hos olsun.
2-[FONT="] [/FONT]Eger buna niyetleri yoksa hic zaman kaybetmeyip Seytan Ayetleri’ni yayinlasinlar. Hem sayin editörlerini cok mutlu etmis hem de benim gibi ahmak olma lüksüne haiz müslümanlarin nasil olsa yayinevi müslümanlarin diyerek her yayinlanan kitaba güvenle baliklama dalmalarinin önüne gecilmis olur.
Mesele bundan ibarettir.
Yine de bir kez daha vurgulamak gerekiyor sanirim: Azim bir yaratilista (68/4) ve ahlaki Kur’an olan (sahih Hz. Aise rivayeti) Seyyidun-Nas önderimizin fevkalade nezih hayati, konusmalari, davranislari mütevatiren gözler önündedir ki, en ufak bir yilisma, bir sapma, hic kimseye bir sarkintiliginin degil esinti zerresi yoktur. Kimsenin kadininda gözü yoktur.
Yayinciya not: Bu mail sadece Insan Yayinlari’na gönderilmemistir.
Me’as-Selam
Bir Kitap Tercüme ile aşağıdaki gibi katledilir ve Ancak bir müsteşrik böyle büyük bir iftira atar.
maalesef önce kisa bir alinti:
„…Peygamber (s.a.v.), bir gün Zeyd (r.a.)’e bir sey sormak icin evine gitmisti. Kapiyi Zeyneb (r.a.) acti ve kapinin önünde durarak Zeyd’in evde olmadigini söyledi; fakat yine de iceri girmesi icin onu davet etti. Bir anlik bakisma, iki kuzen arasinda sürekli varolan sevginin ikisi tarafindan da farkina varilmasina yol acti. Peygamber (s.a.v.) Zeyneb (r.a.)’in kendisini sevdigini, kendisinin de Zeyneb (r.a.)’i sevdigini ve bunu Zeyneb’in de bildigini biliyordu. Fakat bunun ne anlami olabilirdi? Duygularinin siddetine sasirarak Peygamber (s.a.v.) teklifini reddetti. Zeyneb onun uzaklasirken söyle dua ettigini duydu: “Hamd Allah Teâlâ’yadir! Hamd insanlarin kalbini düzenleyen ve idare eden Allah’adir!“...”
Lings, Martin (2008-167. Baski): Hz. Muhammed’in Hayati (cev.: Nazife Sisman), Istanbul: Insan Yayinlari.
Bu satirlardan cikan mana ifk hadisesinden daha hafif olmayan bir ölcüde Allah Rasulü (s.a.v.)’in ve Hazreti Zeyneb validemizin zina isnadi ile töhmet altinda birakilmasindan baska bir sey olmasa gerek. Kasdi olmadigini ümid ettigim bu iftiranin cevirmen-yayinci sorumluluguyla bagdasmayan, aslina sadik kalmadan dipnotlari dahi es gecen bozuk ve uydurma bir metinle merhum Martin Lings’e dayandirilmasi asagidaki orijinal ingilizce metnin cözümünden de acikca anlasilacagi üzere -kitabin yazarina yapilan haksizlik bir yana- ne kadar icler acisi bir durumla karsi karsiya oldugumuzu gözler önüne sermektedir:
“...Bir gün Peygamber (s.a.v.) bir seyler görüsmek icin Zeyd (r.a.)’in evine gitmisti. Zayd (r.a.) evde yoktu ve Zaynab (r.a.) misafir beklemediginden her zamanki ev kiyafetiyleydi. Kendisine Peygamber (s.a.v.)’in geldigi söylendiginde onu selamlamak icin heyecanla yerinden firlayip kapiya kostu ve Zeyd (r.a.)’in dönüsüne kadar kalmasi icin onu iceri davet etti.19 Zeyneb (r.a.) bu ziyaretten duydugu sevinc icerisinde kapinin önünde dururken güzelligi Peygamber (s.a.v.)’in gözüne ilisti. Peygamber (s.a.v.) cok sasirmis bir halde bakisini hemen cevirerek oradan ayrildi ve Zeyneb (r.a.)’nin anlayamadigi bir seyler mirildandi. Zeyneb (r.a.)’nin duyabildikleri hayretini dile getiren sözlerdi: “Hamd Allah Teâlâ’yadir! Hamd insanlarin kalbini istedigi gibi düzenleyen ve idare eden Allah’adir!“...”
19 Ibn Sa’d, VIII, 71.
Lings, Martin (1991): Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources, Cambridge: The Islamic Texts Society.
Birkac gün evvel (4 Aralik Cuma günü sabahi) telefonla Insan Yayinlari’ni aradim ve editör Erhan Güngör’e bu endiseleri iletip meramimi anlattiktan sonra ilk olarak kitabin onca yildir defalarca basilmis, seckin ilahiyatcilarin denetiminden gecip takdirini kazanmis ve ödüller almis oldugu hususunda aydinlatilip ne hakla bu eser hakkinda laf edebildigim sorularak haddimi bilmem gerektigi konusunda azar isittim. Anlasilmadigimi hüsnü zann ederek gelen emrivaki üzerine ingilizce aslina o anda ulasma imkanim olmadigindan elimdeki almanca tercümesi ile metni cözümlemeye basladigimdaysa sert bir üslubla rivayetlerin sahih oldugu cevabini aldim. Bunun dogru olmadigi, tüm bu iftira ve karalamalarin altinda Muir, Irving, Sprenger, Weil, Dermenghem, Lammens vd. gibi oryantalistlerin dikte ettigi yalanlarin yattigini vurgulamaya calistigimda muhatabimin söylediklerine inanamadim: “Salman Rushdie bunlari uydurmuyor ya! Yalan mi söylüyor?” (Telefon görüsmesinin bu kismi kelimesi kelimesine kayitlarimda bu sekilde mevcuttur). Artik tahammül etme imkanim kalmamisti ama sayin Güngör’ün karsisindakinin asagilayici uslubuna da uymaksizin “bi dakka bi dakka, Salman Rushdie’ye nasil da atladin öyle?” dedim. Sayin editör bunun üzerine “önce konusmasini ögren!” diyerek telefonu yüzüme kapatti.
Bütün bu tafsilattan sonra Insan Yayinlari’na bir cift sözüm olacak:
1-[FONT="] [/FONT]Kitabin yukarida mezkur kismi behemehal düzeltilmelidir. Kendisine ulasma imkani bulamadigim Nazife Hanim’in da ayni kanaatte olduguna gönülden inaniyorum. Tashih icin benim cevirdigim metni kullanabilirler. Hicbir hak iddia etmiyorum, helali hos olsun.
2-[FONT="] [/FONT]Eger buna niyetleri yoksa hic zaman kaybetmeyip Seytan Ayetleri’ni yayinlasinlar. Hem sayin editörlerini cok mutlu etmis hem de benim gibi ahmak olma lüksüne haiz müslümanlarin nasil olsa yayinevi müslümanlarin diyerek her yayinlanan kitaba güvenle baliklama dalmalarinin önüne gecilmis olur.
Mesele bundan ibarettir.
Yine de bir kez daha vurgulamak gerekiyor sanirim: Azim bir yaratilista (68/4) ve ahlaki Kur’an olan (sahih Hz. Aise rivayeti) Seyyidun-Nas önderimizin fevkalade nezih hayati, konusmalari, davranislari mütevatiren gözler önündedir ki, en ufak bir yilisma, bir sapma, hic kimseye bir sarkintiliginin degil esinti zerresi yoktur. Kimsenin kadininda gözü yoktur.
Yayinciya not: Bu mail sadece Insan Yayinlari’na gönderilmemistir.
Me’as-Selam