>Bir gün hz. Ali (r.a) nin kapisinda bir dilenci durdu. Hz. Ali oglu Hasan >veya Hüseyin'e:>>- Annene git, kendisine verdigim alti dirhem paranin birini sana versinde, >su fakire verelim dedi.>>Çocuk gidip döndükten sonra:>- Annem o 6 dirhemi un almak için sakliyor dedi.>>Bunun üzerine Hz. Ali, bir insan kendinde olandan çok Allahta olana >güvenmese gerçek iman sahibi sayilmaz.>Git annene söyle 6 dirhemin hepsini göndersin dedi.>>Hz. Fatima (r.a) paranin hepsini gönderdi,Hz. Ali'de onu fakire verdi.>>Tam o sirada adamin biri satilik bir deve ile oraya ugradi.>>Hz Ali(r.a) sordu;>- Deveyi kaça satiyorsun?>- Yüzkirk dirheme.>- Parasini sonra almak üzere deveyi kapima bagla.>>Adam deveyi baglayip gittikten sonra bir baskasi geldi.>>Hz. Ali'den devenin satilik oldugunu ögrendi.>>Ona sordu:>- Kaça satiyorsun?>- iki yüz dirheme.>>Satista anlastilar. Adam deveyi alip parasini teslim etti.>>Hz. Ali'de alacaklisini bulup yüzkirk dirhemini teslim etti,>>Sonra atmis dirhemi getirip hanimi Hz. Fatima'ya uzatti, o da hz. Ali'ye >sordu:>- Bu nedir?>>Hz. Ali dedi ki:>- Allahin bize Kur'an'da vaat ettigi karsiliktir bu:>>"Kim bir iyilikle gelirse, ona iyiliginin on kati vardir" (Enam/160)