Allah Taala'ya hamd olsun. Efendimiz Muham-med (s.a.v.)'e, O'nun âl ve ashabına, davetini kıyamet gününe kadar yayanlara salât ve selâm olsun..
Aziz kardeşlerim! Allah'ın selâm, rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
Bu geceki konumuz : «Allah Taala'nın Kitabı'nda genel davetler» olacaktır. Esasen bu konu ancak bir dizi konuşma ile açığa kavuşur. Fakat biz konuyu dallandırmadan meselelerin ana unsuruna temas edeceğiz.
Rabbimizin Kitcbı'nı anlamaları için kardeşlerimizin gözünün önüne, belli başlı teme! kaideleri koyacağız.
Aziz kardeşlerim! Kür'an-ı Kerim bir davetin kitabıdır. Daha doğrusu O, davetin kendisidir. «Bu Kuran.Kur'an-ı Kerim'in âyetleri, Resulullah (s.a.v.)'ın hadisleri birlik ve birliğe davet eden, mü'minlenn kardeş ve birbirinin dostları olduğunu bildiren mânalarla dolup taşmaktadır.
Selefimiz olan Müslümanlar, akıllarını ve kalblerini tek hedef etrafında toplayan bu cihanşümul davet sayesinde kuvvetli olmuşlardır.
Görünümleri, işleri ve çabaları aynı yönde birleşmiş, hayatları, bir araya gelmek isteyen milletlere şahane bir örnek olmuştur. ¦
İslâm Dîni, geniş ve esnek bir dindir. Düşünme alanı geniş olan, inceleme ve içtihadı teşvik eden bir dindir. İslâm'da hata eden müctehit bir; doğruyu bulan iki sevab alır.
Bütün bunlar Müslümanları araştırmaya, ictihad etmeye, fikrini ve aklını kullanmaya teşvik içindir.
Her zaman ve mekâna hitabeden bir din olması da buradandır. Ancak yumuşak ve geniş olursa nefisleri, birbirine uzak görüşleri uyuşturma özelliğine sahip olursa cihanşümul bir din olur.
Görüş ayrılığının İslâmın bir özelliği olmasıda bundan kaynaklanmaktadır. Bu da mü'minler için bir rahmettir.
Bir görüşte ısrar etmek, özel bir görüşü yayarken başka görüşlerin doğru olduğuna ihtimal vermemek taassuptur. Taassup ise, Müslümanlara zarar veren en büyük âfettir. Seleflerimizin gönülieri açıktı.
Fer'î meselelerdeki ihtilaf, birlik ve beraberliklerine etki yapmazdı. Bu yüzden temelleri sağlam bir topluluk olarak varlıklarını devam ettirdiler. Fakat daha sonra müslümanlar heva ve heveslerine uyarak gruplara ayrıldılar. Her grup kendi görüşünde ısrar etti. Birlik ve beraberlikleri dünyayı hayrete düşüren bu Rabbani topluluk için bir âtetti bu. Müslümanların aralarındaki ihtilâf bazen fer'î amellerde ve ibadetlerde meydana gelir; kesinlikle akidenin özüne inmez.
Böyle bir ihtilâf kimseye zarar vermez. Mesele, hata ile doğru arasında dolaşmaktan öteye gitmez. Hata eden de, doğruyu bulan da sevap aldığına göre durum tehlikeli değildir. Aramızdaki kardeşlik ve sevgi sayesinde gerçeğe kavuşabiliriz
hasan el benna r.a
Aziz kardeşlerim! Allah'ın selâm, rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
Bu geceki konumuz : «Allah Taala'nın Kitabı'nda genel davetler» olacaktır. Esasen bu konu ancak bir dizi konuşma ile açığa kavuşur. Fakat biz konuyu dallandırmadan meselelerin ana unsuruna temas edeceğiz.
Rabbimizin Kitcbı'nı anlamaları için kardeşlerimizin gözünün önüne, belli başlı teme! kaideleri koyacağız.
Aziz kardeşlerim! Kür'an-ı Kerim bir davetin kitabıdır. Daha doğrusu O, davetin kendisidir. «Bu Kuran.Kur'an-ı Kerim'in âyetleri, Resulullah (s.a.v.)'ın hadisleri birlik ve birliğe davet eden, mü'minlenn kardeş ve birbirinin dostları olduğunu bildiren mânalarla dolup taşmaktadır.
Selefimiz olan Müslümanlar, akıllarını ve kalblerini tek hedef etrafında toplayan bu cihanşümul davet sayesinde kuvvetli olmuşlardır.
Görünümleri, işleri ve çabaları aynı yönde birleşmiş, hayatları, bir araya gelmek isteyen milletlere şahane bir örnek olmuştur. ¦
İslâm Dîni, geniş ve esnek bir dindir. Düşünme alanı geniş olan, inceleme ve içtihadı teşvik eden bir dindir. İslâm'da hata eden müctehit bir; doğruyu bulan iki sevab alır.
Bütün bunlar Müslümanları araştırmaya, ictihad etmeye, fikrini ve aklını kullanmaya teşvik içindir.
Her zaman ve mekâna hitabeden bir din olması da buradandır. Ancak yumuşak ve geniş olursa nefisleri, birbirine uzak görüşleri uyuşturma özelliğine sahip olursa cihanşümul bir din olur.
Görüş ayrılığının İslâmın bir özelliği olmasıda bundan kaynaklanmaktadır. Bu da mü'minler için bir rahmettir.
Bir görüşte ısrar etmek, özel bir görüşü yayarken başka görüşlerin doğru olduğuna ihtimal vermemek taassuptur. Taassup ise, Müslümanlara zarar veren en büyük âfettir. Seleflerimizin gönülieri açıktı.
Fer'î meselelerdeki ihtilaf, birlik ve beraberliklerine etki yapmazdı. Bu yüzden temelleri sağlam bir topluluk olarak varlıklarını devam ettirdiler. Fakat daha sonra müslümanlar heva ve heveslerine uyarak gruplara ayrıldılar. Her grup kendi görüşünde ısrar etti. Birlik ve beraberlikleri dünyayı hayrete düşüren bu Rabbani topluluk için bir âtetti bu. Müslümanların aralarındaki ihtilâf bazen fer'î amellerde ve ibadetlerde meydana gelir; kesinlikle akidenin özüne inmez.
Böyle bir ihtilâf kimseye zarar vermez. Mesele, hata ile doğru arasında dolaşmaktan öteye gitmez. Hata eden de, doğruyu bulan da sevap aldığına göre durum tehlikeli değildir. Aramızdaki kardeşlik ve sevgi sayesinde gerçeğe kavuşabiliriz
hasan el benna r.a