Dinde kardeşlik,Ensar ve Muhacirin arasındaki yüksek faziletlerden olduğu gibi dinin de rükünlerindendir. Hadis-i şerifte: “Mizanda sevabı en ağır gelecek hasenat (iyi amel) güzel huydur. Kimin dili tatlı olursa dinde kardeşleri çok olur” ve “Allahü Teala bir kimse hakkında hayır irade buyurursa ona salih ve sadık bir arkadaş ihsan eyler ki o arkadaş ona unuttuklarını hatırlatır,hatırlattıklarına da yardım eder “ ve “Kişi dostunun ve sevdiğinin dini üzere hareket eder. Binanealeyh sizden biriniz kendini anlamak isterse arkadaşlarına bakıversin. “ buyurulmuştur.
Büyük alim Fahreddin Razi, Tefsir-i Kebir’de, “İslam kardeşliği, din nazarında neseb kardeşliğinden daha kuvvetlidir. Çünkü din kardeşliği bulunmayanın neseb kardeşliğine itibar yoktur. Onun içindir ki bir Müslüman vefat etse gayr-ı Müslim kardeşi ona varis olamaz “ demiştir.
Ayet-i celilede mealen: “Ancak mü’minler kardeştirlernun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete erdirilesiniz. (Hucurat-10)” buyurulmuştur. Bu ayet-i celilede din kardeşliğinin ıslahın sebebi olduğu ve bu ıslahın ve kardeşliğin takvadan bulunduğu beyan buyurulmuştur. Yani Allah korkusu kalpte gereği gibi yerleşirse Allah’ın hakkını ve kulların hakkını tamamen tanırsınız. Birbirinizin hukukunu tamamıyla tanıdığınız müddetçe aranızda ayrılık,fitne,düşmanlık ve harbe sebep olacak bir şey meydana gelmez.
Böyle olan bir kardeşliğin icabı kendisi için sevip arzu ettiği şeyi kardeşi için de istemek, onu sevindiren şeyin kendisini de sevindirmesi, ona fena gelecek şeyleri kendince de fena saymak ve onun bütün hallerini kendisi gibi kabul ederek daima yardımına koşmak gibi kamil hasletler,huylardır
Büyük alim Fahreddin Razi, Tefsir-i Kebir’de, “İslam kardeşliği, din nazarında neseb kardeşliğinden daha kuvvetlidir. Çünkü din kardeşliği bulunmayanın neseb kardeşliğine itibar yoktur. Onun içindir ki bir Müslüman vefat etse gayr-ı Müslim kardeşi ona varis olamaz “ demiştir.
Ayet-i celilede mealen: “Ancak mü’minler kardeştirlernun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete erdirilesiniz. (Hucurat-10)” buyurulmuştur. Bu ayet-i celilede din kardeşliğinin ıslahın sebebi olduğu ve bu ıslahın ve kardeşliğin takvadan bulunduğu beyan buyurulmuştur. Yani Allah korkusu kalpte gereği gibi yerleşirse Allah’ın hakkını ve kulların hakkını tamamen tanırsınız. Birbirinizin hukukunu tamamıyla tanıdığınız müddetçe aranızda ayrılık,fitne,düşmanlık ve harbe sebep olacak bir şey meydana gelmez.
Böyle olan bir kardeşliğin icabı kendisi için sevip arzu ettiği şeyi kardeşi için de istemek, onu sevindiren şeyin kendisini de sevindirmesi, ona fena gelecek şeyleri kendince de fena saymak ve onun bütün hallerini kendisi gibi kabul ederek daima yardımına koşmak gibi kamil hasletler,huylardır