Amel Defteri

sinang

New member
'بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

«Amel Defterleri konmuştur. O mücrimleri göreceksin ki amel defterlerinde yazılı günahlardan korkuyor. Ve şöyle diyorlar: («Eyvah bize!.. Bu defterlere ne olmuş böyle? Küçük, büyük hiç bir şey bırakmayıp hepsini sayıyor!») Onlar yaptıklarını önlerin» de buldular. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.» (")
Bir zaman merhum hocamın önünde «Kalem» sûresini teşbih ederken şu âyeti celîleyi görünce durdum: «Biz Cennet sahiplerini imtihan ettiğimiz gibi onları da imtihan etmekteyiz.» Sonra:
¦Muhterem Hocam... Siz bize diyordunuz ki cennet, nimetler yurdudur. Orda üzüntü, gam diye bir şey yoktur. Bu âyet-i celîle ise cennet ehlinin de imtihan edildiğini açıklıyor. Bu nasıl olur?» dedim...

Rahmetlik hocam (Allah Rahmet eylesin, çok halim, selim, zarif, ilim ve fazilet sahibi idi.) gülümseyerek şöyle demişti:
Dinle evlâdım... Bu âyetteki «Cennet» Allah'ın takva sahibi kullarına vaad ettiği âhiretteki Cennet değil. Bu, bahçe demektir. Bu bahçe üç kardeşe ait bir bahçe idi. Allah'ın verdiği bu nimete şükretmek için her yıl bahçenin meyvelerinden bir kısmını fakir ve yoksullara dağıtırlardı...
Allah da şükretmeleri sebebiyle kazançlarına hayır ve bereket veriyordu. Fakat bir sene geceleyin, birbirleriyle müşavere ederek hiç bir fakiri bahçeye sokmamaya karar verdiler.
Bunu konuşurken hiç kimsenin kendilerini işitmeyeceğini sandılar. Fakat her şeyi duyan, gören ve bilen Allah bunları işitti. «Şüphesiz ki üç kişinin yap-yaptığı fısıltıda dördüncüsü Allah'tır. Beş kişinin yaptığında altıncısı Allah'tır. Bundan daha az veya çok kimseler de bunu yapsa mutlaka Allah onlarla beraberdir. Nerede olursa olsun...» (")
Allah Tealâ bahçe sahiplerinin niyetlerini bildi.Ve şöyle cezalandırdı: Onlar uyurken bir kasırga bahçelerinin altını üstüne çevirdi. Hiç bir şey bırakmadı. Bundan bi-haber olan üç kardeş fısıldayarak şöyle dediler:
«Bugün bahçemize bir yoksul sokulmasın. Yoksulları mahrum etmeye kadir olduklarını sanarak erkenden gittiler. Bahçelerini gördüklerinde: Muhakkak ki biz doğru yoldan ayrılmışız. Daha doğrusu mahrum edilmişiz..» (")

İşte evladım!.. Yaptıklarından Allah'ın haberi olmadığını zannedenlerin sonu budur: «Azab böyledir... Ahiretin azabı daha büyüktür. Bir bilseler...» ("). Bu mesele otuz sene önce olmasına rağmen sanki dün olmuş gibi hatırlıyorum. Bu, bende büyük bir tesir bıraktı. O zaman gözlerimi hocaya doğru dikmiştim. Allah'ın kollarını nasıl murakebe ettiğini düşündüm. Bu düşünce beni, Kur'ân-ı Kerîm'in birçok âyetlerini anlamaya şevketti. Allah Tealâ ile insanlar arasında mevcut olan bu murakabeden daha büyük, daha dikkatli bir bağ görmedim. İnsanlar nerede olursa olsun Allah onlarla beraberdir.

Hasan el benna r.a
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks