Allah Haramdan Kaçanı Korur

..:naz:..

New member
Ünlü hükümdar Timur’dan sonra yerine geçen ogullarindan Sahruh (XV. y.yil) babasinin tersine bilime ve bilgine deger veren, dindar, halim, selim biriydi. Bilginlerle oturup kalkmaktan zevk alirdi. Sahruh’un çevresindeki bilgin kisilerden biri de Nimetullah Efendi idi. Ayni zamanda evliyadan olan Nimetullah Efendi’nin dilinden düsürmedigi bir söz vardi: \”Allah haramdan kaçani korur\” (Yani kisi haramdan kaçarsa Allah ona haram yedirmez, nasip etmez, demek istiyordu.)

Bu sözü sik sik tekrar eder, bununla biraz da hükümdar ve adamlarini uyarmak amaci güderdi. Sahruh da bunun her zaman mümkün olmayacagini, insanin bazen bilmeden de harama el uzatabilecegini ileri sürerdi. Sahruh bir gün sarayinda özellikle Nimetullah Efendi’yi agirlamak üzere bir ziyafet düzenledi. Basta hükümdar ve Nimetullah Efendi olmak üzere davetliler sofraya oturdular. Bas yemek kehribar gibi kizarmis bir kuzu çevirmesiydi. Herkes gibi Nimetullah Efendi de istahla yiyor, yedikçe \”Allah haramdan kaçani korur/” sözünü tekrarlayip duruyordu. Hükümdar ve adamlari da biyik altindan gülüyorlardi. Nihayet yemek bitti. Sahruh Nimetullah Efendi'ye sordu:

- Allah haramdan kaçani her zaman ve her durumda korur mu?
- Evet korur, haramdan kaçana Allah haram nasip etmez.
- Ama hocam seni korumadi, sende bizimle birlikte haram yedin.
- Hayir, ben haram yemedim harami siz yediniz.
- Bosuna iddia etme hocam, sofrada yedigimiz kuzuyu benim adamlarim çalmisti, hirsizlik maliydi o…
- Olabilir, size haramdi, ama bana helaldi. Hükümdar lahavle çekti:
- Nasil olur hocam, çalinmis bir kuzu bize haram, sana helal?

Nimetullah Efendi sözünü bagladi:
- Eger inanmiyorsaniz, kuzunun sahibini bulun sorun…

Gerçekten hükümdarin adamlari çaldiklari kuzunun sahibini buldular. Yasli bir kadindi kuzunun sahibi. Kuzuyu çaldiklarini, pisirip yediklerini itiraf ettiler ve parasini ödemek istediklerini söylediler. Kadin parasini almayi reddetti ve kendilerine beddua etti.

- Ben o kuzuyu parasi için degil, bu havalide Nimetullah Efendi diye mübarek bir zat varmis, ona ikram etmek için yetistiriyordum, diye açiklamada bulundu
 
Evet bizler rabbimden korkup onu sevip onun istediklerini yaparsak oda biz kullarını hiç bir zaman uzmek istemez..ona baglı olan kalbi hiçbir zaman incitmez...
dogrusunu rabbim bilir....Her işinde bir hayır vardır...

Allah c.c. razı olsun...bu değerli paylaşımın icin...
 
Emeğine sağlık Seyfullah kardeşim..Çok güzel bir paylaşımdı..Hikayenin sonu şu şekilde bitse daha isabetli olur diye düşünüyorum...
"Rabbim benden çaldığınız koyunun bi budunu Nimetullah efendiye nasip ettiyse helal olsun; haram lokma sizlerin midesine yakışır"....
 
Ünlü hükümdar Timur’dan sonra yerine geçen ogullarindan Sahruh (XV. y.yil) babasinin tersine bilime ve bilgine deger veren, dindar, halim, selim biriydi. Bilginlerle oturup kalkmaktan zevk alirdi. Sahruh’un çevresindeki bilgin kisilerden biri de Nimetullah Efendi idi. Ayni zamanda evliyadan olan Nimetullah Efendi’nin dilinden düsürmedigi bir söz vardi: \”Allah haramdan kaçani korur\” (Yani kisi haramdan kaçarsa Allah ona haram yedirmez, nasip etmez, demek istiyordu.)

Bu sözü sik sik tekrar eder, bununla biraz da hükümdar ve adamlarini uyarmak amaci güderdi. Sahruh da bunun her zaman mümkün olmayacagini, insanin bazen bilmeden de harama el uzatabilecegini ileri sürerdi. Sahruh bir gün sarayinda özellikle Nimetullah Efendi’yi agirlamak üzere bir ziyafet düzenledi. Basta hükümdar ve Nimetullah Efendi olmak üzere davetliler sofraya oturdular. Bas yemek kehribar gibi kizarmis bir kuzu çevirmesiydi. Herkes gibi Nimetullah Efendi de istahla yiyor, yedikçe \”Allah haramdan kaçani korur/” sözünü tekrarlayip duruyordu. Hükümdar ve adamlari da biyik altindan gülüyorlardi. Nihayet yemek bitti. Sahruh Nimetullah Efendi'ye sordu:

- Allah haramdan kaçani her zaman ve her durumda korur mu?
- Evet korur, haramdan kaçana Allah haram nasip etmez.
- Ama hocam seni korumadi, sende bizimle birlikte haram yedin.
- Hayir, ben haram yemedim harami siz yediniz.
- Bosuna iddia etme hocam, sofrada yedigimiz kuzuyu benim adamlarim çalmisti, hirsizlik maliydi o…
- Olabilir, size haramdi, ama bana helaldi. Hükümdar lahavle çekti:
- Nasil olur hocam, çalinmis bir kuzu bize haram, sana helal?

Nimetullah Efendi sözünü bagladi:
- Eger inanmiyorsaniz, kuzunun sahibini bulun sorun…

Gerçekten hükümdarin adamlari çaldiklari kuzunun sahibini buldular. Yasli bir kadindi kuzunun sahibi. Kuzuyu çaldiklarini, pisirip yediklerini itiraf ettiler ve parasini ödemek istediklerini söylediler. Kadin parasini almayi reddetti ve kendilerine beddua etti.

- Ben o kuzuyu parasi için degil, bu havalide Nimetullah Efendi diye mübarek bir zat varmis, ona ikram etmek için yetistiriyordum, diye açiklamada bulundu


Şu ayeti kerimeyle desteklemek mümkün..

105 - Ey inananlar, kendinize dikkat edin. "Siz doğru yolda olduğunuz takdirde doğru yoldan sapanlar size zarar veremezler." Hepinizin dönüşü Allah'adır. Yaptıklarınızı size O haber verecektir.

Kişi Haramlardan kaçar, doğru yolda ilerlerse, Allah ona kesinlikle haram işleyenlerin zararlarına maruz bırakmaz.. Eğer onların zararları bizlere dokunuyorsa, hidayet üzere olduğumuz konusunda şüphe etmek gerekir. Ayeti kerime de hidayet üzere olursanız buyurulmuştur..

"Bugün, küfrün tüm zararları müslümanlar üzerine tesir etmiştir."
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks