Ahir Zaman İncileri -I-

bekir

sadece bir kul
Yönetici
"İslam’ın temel anlayışı, Allah’ın varlığı ve birliğine dayanır. Birliği konusunda değişik spekülasyonlar olsa da, varlığını kabul ettikten sonra, gerisi üzerinde fazla durmaz İslam. Hatta, Allah’ın varlığından da öte, Hz. Peygamber’i kabul etmeyenlere bile hoşgörülü davranır. Nitekim bir hadiste, ‘Allah’tan başka ilah yoktur diyenler cennete girecektir’ denilir. Bu hadisten dolayı İslam bilginleri Hıristiyanların, Yahudilerin, Zerdüştilerin, hatta Budist gibi herhangi bir şekilde bir tanrıya inananların cennete gireceklerini kabul ederler. Halbuki, Kuran tanrıtanımazlığa karşı derin bir hassasiyet göstermektedir. Ancak bu hassasiyet onların canına, malına kıyma noktasında değildir. Her çağ, dini metinleri kendisine göre yorumlama yetkisine ve imkánına sahiptir. Dolayısıyla, günümüzde ateistlere karşı olumsuz bir tutum takınılması söz konusu bile olamaz. Kaldı ki, ben ateistim diyen insanların, Kuran’da söylenen tarzda ateist oldukları kanaatinde değilim. "

Prof. Bekir Karlıga
 
Allah celle celaluhu Diyalog kisvesi altında insanları kafir edenleri kahrı perişan eylesin.

Allah katında şüphesiz Tek Din İslamdır (Ali İmran 19)

Yahudi hristiyanların kafir olduğuna dair Ayeti Kerime;
İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden değildi. (Ali İmran 67)

Ehli kitap hak olsaydı Allah c.c. onları dost edinmeyin dermiydi???
Ey İman edenler! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah,(Kafirleri dost edinip kendine) zulmedenleri doğruya iletmez. (Maide 51)

Kiliseye gidip papazın elini öpmekle onlarla beraber oturup kalkmakla razı olmayacaklarını Allah c.c. bildiriyor.
Dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın (İslamiyet) yoludur. (Bakara 120)

Ehli kitapda hak olsaydı Allah onları İman'a davet edermiydi? İman ederse cennetlere sokardık buyuruyor Allah c.c.
Ehl-i kitap (İslam'a) iman edip (kötülüklerden) sakınsalardı, herhalde (geçmiş) kötülüklerini örter ve onları nimeti bol cennetlere sokardık.
 
Üstad nerden buldun bu incili gerdanlığı ? Yeni mi piyasaya çıktı bu arkadaş ? Zahir; şaşıbeyaz ile nuri alço karışımı bir şey olsa gerek. Gerçi deveyumurtası kadar olan bu gerdanlığı kim taşıyor boynunda, merak ettim :eek:

Sürrealist ideologların yeni kahramanı herhalde.
 
Bu incili gerdanlıklar bir ara çok modaydı. Neredeyse tüm dükkanlarda satışa çıkmıştı. Sonra incilerin sahte olduğu anlaşılınca ehli sünnet ciddi fikri mücadeleleri verdi. Umdukları rağbeti bulamayan tüccar şimdi bu sahte gerdanlıkları el altından satışa devam ediyor saf mensuplarına. Hülasa, malum sahtekarlıklar tüm hızı ile devam etmekte ama gözlerden ırak ve tüccarbaşının çömezleri aracılığı ile... :)
 
Halen bekliyoruz ya, farkındamısın üstad. Bu kadar zaman oldu, sadece bizler değil, daha niceleri, sayfalarca yazdı, sordu, ufacık bir açıklama bekledi (ki varsa eğer hakkımız vardır bu açıklamayı okumaya) halen daha açıklama gelmedi.

Ortalıkta ne mehmet nuri yılmaz kaldı, ne yaşar nuri kaldı, ne şaşıbeyaz kaldı...Hepsi tarihin çöplüğüne bu kadar saf ve temiz müslümanın günahları ile yuvarlandı gitti.

Mürşidimin çok güzel bir mollası vardı. Rabbim rahmet etsin o anlattıydı. Muhabbet olsun diye yazayım.

Zamanında mürşidimin yeni yeni posta oturduğu dönemler. İrşad son hızla devam ediyor. Tabi Rabbimin rahmet eseri tezahür ediyor, gelenler, gidenler hızla çoğalıyor kapıda. Böyle bir dönemde; diyanette görevli müftü bir abimiz, o zamanlar bu tür şeylere karşı. Ne tarikatı ne tasavvufu batıl icadı şeyler falan, gırla gidiyor. Her gittiği yerde oturacak bir sandalye dayanacak bir kürsü buldumuydu başlıyor tasavvuf ve tarikatler hakkında veryansına. Mürşidim hakkında da en ağır ithamlar, en galiz hakaretler, bini bir para anlayacağınız.

Gel zaman git zaman, bir gün bazı şeyler bu kişide tezahür ediyor, bazı şeyleri az da olsa anlamaya, ciddi araştırmalara girmeye başlıyor. Kıyısından köşesinden derken, kendini mürşidimin huzurunda el pençe divanda buluyor. Biraz da merak ile gelmiş o gün için. Sıraya giriyor herkes gibi. Sıra kendisine gelince mürşidimizi ziyaret ediyor, yolunuz nicedir diyor. Mübarek anlatıyor, o tasdikliyor, mübarek anlatıyor o ağlıyor. Sıra tarikat almaya geliyor elini uzatıyor. Mürşidim elini uzatmıyor. Neden diye bakıyor, mürşidim aynen şunları söylüyor: "Bu güne kadar hakkımızda her kürsüde o kadar şeyler söyledin. O kadar insanın uzaklaşmasına vesile oldun. Biz kendi hakkımızdan geçtik, Saadat-ı Kiramın da hakkından geçtik, ama o kadar müslümanın hakkından geçemeyyiz. Bu güne kadar nerede konuşma yaptıysan, git orada bu anladıklarını Allah hakkı için anlat. Hatanı düzelt müftü Ahmet" diyor. İsmi ile beraber hitap edip, bir de yaptıklarını sayan mürşidimizin bu halini de gören abimiz, hatasını telafi edip en kısa sürede tekrar mürşidimizin yanında soluğu alıyor.

Aynı bu hesap, sen ben hakkımızdan geçeriz ama, bu tertemiz iman bilgisini arayan, bulmak için çırpınan zamane insanlarımızın yanlış yönlendirmelerine kim ne kadar razıdır, iyi görmek lazım.

Rabbin, arayanlardan, anlayanlardan ve bulanlardan eylesin bizleri.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks