Kuranda peygambere salavat getirilmesi şu şekilde emr edilir. "şüphesiz Allah ve melekleri, Peygambere salât ediyorlar. Ey müminler! Siz de ona salât edin ve selâm edin." (33/56)
Âyette, Allahın ve meleklerin Peygambere "salât" ettikleri bildirilmekte, müminlerin ise Peygambere "salât" ve "selâm" etmeleri emredilmektedir.
Allahın Peygamberine salâtı; ona merhamet ve ihsan etmesi, onu övmesi, ondan razı olması, şan ve şerefini yüceltmesi, itibar ve değerini artırmasıdır.
Melek ve müminlerin salâtı ise; onun şan ve şerefinin yücelmesi, itibar ve değerinin artması için dua etmeleridir.
Sahabeden Kab b. Ucre bu âyet inince, "Ey Allahın Peygamberi! Sana nasıl salât edeceğiz?" diye sormuş, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.); "Allahım! İbrahim Peygamber ve ailesine merhamet ettiğin gibi, Muhammed ve ailesine de merhamet et, şan ve şerefini yücelt, itibar ve değerini artır. Sen çok övülen, çok şerefli olansın. İbrahim ve ailesini mübârek ve şerefli kıldığın gibi, Muhammed ve ailesini de mübarek ve şerefli kıl. Sen çok övülen, çok şerefli olansın" buyurarak, (salli-bârik) duasının okunmasını söylemiştir. (bk. Buhârî, Duâ, 33; Tefsir, Sûre, 33, 10 (V, 27, VII, 156). Ebu Dâvud, Duâ, Salât, 183 (I, 598). Müslim, Salât, 66).