Zamandan yakarışlar...

Zamandan Yakarışlar

Yaralı gönlümün hasret çağından;

İçime dökülen kor mu İlâhî?!..

Ömrüme attığın kader ağından;

Çekilen hayır mı, şer mi İlâhî?!..

Derdime indirdin, asrın âhını;

Sevâba döndürdün kul günâhını!..

Aşkınla yücelen can dergâhını;

Can ile süsleyen nûr mu İlâhî?!..

Dünyama sevgiden, kubbeler kurdun;

Özüne âlemin mührünü vurdun!..

Her mevsim hikmetle sınadın, durdun;

Ellerime yağan kar mı İlâhî?!..

Ne ay var, ne yıldız, gün soldu, söndü;

Gecenin gecesi gündüze döndü!..

Bu halil gönlüme, bir kudret indi;

Aşikâr varlığın, sır mı İlâhî?!..

İstemem bu yolda ne nişan, ne nam;

Ufkumdan bir ufuk doğar her akşam!..

Âlemden âleme iç içe nizam;

İç içe nizamlar, bir mi İlâhî?!..

Sesim eşiğinde, özüm yapında;

Kul Rıfat’ım geldim, kaldım kapında!..

Edep levhâsında, ezel tapunda;

Canıma can katan, ar mı İlâhî?!..

Rıfat ARAZ