21
BENİ İRŞAD EDEN
Ağla gözüm ağla, gülmezem ayruk
Gönül dosta gider, gelmezem ayruk
Ne gam bunda bana, bin gez ölürsem
Anda ölüm olmaz, ölmezem ayruk
Yansın canım, yansın aşkın oduna
Aksın kanlı yaşım aksın, silmezem ayruk
Göyündüm aşk ile, tâ kül olunca
Boyandım rengine, solmazam ayruk
Beni irşat eden mürşid-i kâmil
Yeter, bir el almazam ayruk
Varlığım yokluğa denişmişem ben,
Bugün, cana, başa kalmazam ayruk
Fenâdan bâkiye göç eyler olduk
Güneldim şol yola, dönmezem ayruk
Muhabbet bahrinin gavvası oldum,
Gerekmez, Ceyhuna dalmazam ayruk
Dilerim fazlından ayırmayasın
Hocam, senden özge sevmezem ayruk
Söyler âşık dilinden bunu Yunus
Eğer âşık isem, ölmezem ayruk
22
DAĞLAR İLE TAŞLAR İLE
Dağlar ile, taşlar ile çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mâhi ile, sahralarda ahû ile
Aptal olup yahu ile, çağırayım Mevlâm seni
Gök yüzünde isa ile, Tur dağında Musa ile
Elimdeki asâ ile, çağırayım Mevlâm seni
Derdi öküş Eyyup ile, gözü yaşlı Yakup ile
Ol Muhammed-i mahbub ile çağırayım Mevlâm seni
Hamd ü şükrullah ile, vasf-ı Kulhüvallah ile
Daima zikrullah ile, çağırayım Mevlâm seni
Bilmişim dünya halini, terk ettim kıyl ü kalini
Baş açık, ayak yalını, çağırayım Mevlâm seni
Yunus okur diller ile, ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile, çağırayım Mevlâm seni
23
SON UCU
Sen bu cihan mülkünü Kaftan Kafa tuttun tut
Ya bu âlem malını oynayuben yuttun tut
Süleyman'ın tahtına şâh olup oturdun bil
Dive, periye düpdüz hükümleri ettin tut
Fir'avn'ın hazinesin, Nuşirevan'ın genciyle
Karûn malına katıp, sen malına kattın tut
Bu dünya bir lokmadır, ağzında çiğnenmiş bil
Çiğnenmişe ne yutmak, ha sen anı yuttun tut
Ömrün senin ok biği, yay içinde dopdolu
Dolmuş oka ne durmak, ha sen anı attın tut
Her bir nefes kim gelir, keseden ömür eksilir
Çün kese ortalandı, sen anı tükettin tut
Çün denize gark oldun, boğazına geldi su
Deli gibi talpınma, ey biçare battın tut
Ölüm vardır bilirsin, niçin gafil olursun
Kamulardan ayrılıp, varıp sinde yattın tut
Yüz yıllar hoşluk ile, ömrün olursa Yunus
Son ucu bir nefestir, geç andan unuttun tut
24
BİR SAKİDAN İÇTİM ŞARAP
Bir sâkiden içitim şarap, Arştan yüca meyhanesi
Ol sâkinin mestleriyiz, canlar anın peymanesi
Bir meclistir meclisimiz, anda ciğer kebap olur
Bir şem'dir bunda yanar, güneş anın pervanesi
Aşk oduna yananların küllî vücudu nur olur
Ol od bu oda benzemez, hiç belirmez zebanesi
Andaki mest olanların, olur Enelhak sözleri
Hallâc-ı Mansur gibidir en kemine divanesi
Ol meclisin bekrîleri, ol şah Ethem gibidir
Yüzbin olur her köşede, Belh şehrinin viranesi
Ey sat hezaran Bayezit, anda mugannîler çalar
Ütrük nefsek teal olur, ol çalgının teranesi
Yunus bu cezbe sözlerin cahillere söylemegil
Bilmezmisin cahillerin niçe geçer zemanesi
25
ÇIRAĞIMA KASTEDENİN
Aşkın odu düştü cana, eritti yürek yağın
Kesti hevasetin kökün, oda yandırdı bağrını
Kazdı kahır kazmasiyle, canda cefa ocağını
Çaldı nefsin boynuna himmet eri bıçağını
Himmet suyu ile yudu, gönlün evin ap arıca
Hizmet kapısından ana sundu şükür ayağını
Her kim bize yanı yanar, Hak dileğin versin ana
Urmaklığa kastedenin düşem öpem ayağını
Kim bize taş atar ise, güller nisar olsun ana
Çırağıma kastedenin Hak yandırsın çırağını
Miskin gönlün, aşk elinden iki büküldü vücudu
Tövbe kapısından, sundun ana iman dayanağını
Gel imdi miskin Yunus, hevaseti elden bırak
Çalabım, sen rûzi eyle bize, kanaat bucağını
26
DÜNYAYA ÇOK GELİP GİTTİM
Beni bunda veribiyen, bilir ne işe geldim
Kararım yok dünyada, giderim yumuşa geldim
Dünyaya çok gelip gittim erenler eteğin tuttum
Kudret ününü işittim, kaynayuben cuşa geldim
Sert söz ile gönül yıktım, od oldum canları yaktım
Sırrımı âleme çaktım, bu halka temaşa geldim
Âşık oldum şol ay yüze, nisar oldum bal ağıza
Nazar kıldım kara göze, siyah olup kaşa geldim
Ben oldum idris terzi, şit oldum dokudum bezi
Davûd'un görklü âvazı, âh edip nalişe geldim
Musî oldum, Tur'a vardım, koç oldum kurbana geldim
Ali olup kılıç saldım, meydana güleşe geldim
Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım
Yağmur olup yere yağdım, nur olup güneşe geldim
Kal-ü kıylden geçenlere, yolda gözü açanlara
Anlayuben seçenlere, vâkıa olup düşe geldim
Benim ol dertler dermanı, benim ol marifet kânı
Benim Mûsi-i imrâni, Tur dağından afla geldim
Yolum sana oldu durak, sabakın söyleyendir Hak
Yunus Emre'm dilinde, Hak olup dile düşe geldim
27
KAPIDA KALDI ŞERİAT
Aşk imamdır bize, gönül cemaat
Kıblemiz dost yüzü, dâimdir salât
Dost yüzün görücek, şirk yağmalandı
Anınçün, kapıda kaldı şeriat
Gönül secde kılar, dost mihrabında
Yüzün yere vurup, kılar münâcat
Münâcat için, vakit olmaz arada
Kim ola dost ile, bu demde halvet
Şeriat der, sakın şartı bırakma
Şart ol kişiye kim, ede hiyanet
Erenler nefesidir devletimiz
Anınla fitneden olduk selâmet
(Beli) kavlin dedik evvelki demde
Henüz bir demdir, ol vakt ü bu saat
Derildi beşimiz, bir vakte geldi
Beşi bir eyleyip, kim kıla tâat
Biz kimse dinine hilâf demezüz
Din tamam olucak doğru muhabbet
Doğruluk bekleyen dost kapısında
Gümansız ol bulur ilâhi devlet
Yunus ol kapıda kemine kuldur
Ezelden ebede dektür bu izzet
28
GAYRİ YÜZE NİCE BAKAR
Acep değil deli olsa aşk oduna yanan kişi
Aşka yakın yürümesin iyi adin sanan kişi
Kim sakınır iyi adın, bıraksın elden aşk odun
Tezcek yoldurur kanadın, daldan dala konan kişi
Saldı beni uzak yola, şol gözlerim dola dola
Dertli halinden ne bile, yüreği sağ olan kişi
Âşıklar geçer ârından, dönmez olur ikrarından
imdi ayrılmış yârından, yalan dâva kılan kişi
Yürek yanar, yaşım akar, şu gözlerim yola bakar
Gayri yüze nice bakar, Hak cemalin gören kişi
Gözüm pınar olmuş akar, şol zârım ki Arşa çıkar
Mahv eyleyip varın yakar, mâsivayı koyan kişi
Yunus kodu yola başı, urur müddeiler taşı
Hiçtir münafıkın işi, gelsin aşka doyan kişi
29
YETMİŞ İKİ MİLLETE
Gayrıdır her milleten bu bizim milletimiz
Hiç dinde bulunmadı, din ü diyanetimiz
Bu din ü diyanette, yetmiş iki millette
Dünya vü âhirette, ayrıdır âyatımız
Tahir suya banmadan, el ayak deprenmeden
Baş sücuda inmeden, kılınır tâatımız
Ne rükû vardır, ne sücut, ne kıble vardır, ne mescit
Daima ol dostla becit olur münâcatımız
Gerek Kâbeye varalım, gerek mescide girelim
Gerek su ile yunalım, çün bize illetimiz
Su ne kadar arıda, yavuz huyun bile
Meğer bizi pâk ide, Haktan inayetimiz
Kimin sırın kim bile, çün erilmez bu hale
Yarın anda belli ola, Müslüman mürtedimiz
Yunus canı yenile, kim dostluğun anıla
Ansızın bir ün gele, bilesin kudretimiz
30
İNCİL İLE KUR'ANI
Mâna denizine daldık, vücut seyrini kılduk
İki cihan serteser, cümle vücutta bulduk
Gece ile gündüz, gökte yedi yıldızı
Levhte yazılan sözü, cümle vücutta bulduk
Musa'ının çıktı¤ğıTur'u, gökteki Beytülmamuru
İsrafil'deki Suru, cümle vücutta bulduk
Tevrat ile incil'i Furkan ile Zebur'u
Kur'andaki Âyeti nuru, cümle vücutta bulduk
Yüce görünen gökleri, göklerdeki melekleri
Yetmiş bin hicapları, cümle vücutta bulduk
Yedi göğü, yeri yeri, bu dağları denizleri
Uçmak ile Tamu'yu, cümle vücutta bulduk
Yunus'un sözleri hak, cümlemiz dedik sadak
Kanda istersen anda bak, cümle vücutta bulduk
31
KAÇAN SUNA AZRAİL EL
Acep değil, senin için, bin can feda kılur isem
Senin varlığın can yeter, hoştur cansız kalır isem
Senin derdin olmasa sözüm acep kelecidir
Ne canım var, ne eydürem bir dem sensiz olur isem
Nice ki ben seni sevem, ecel eli ermeyiser
Kaçan suna Azrail el, ben seni canlanır isem
Ger suretim düşer ise, nice zeval ere bile
Ol kadimî kim sevenin, nice düşüp durur isem
Dahi Elestü belirmeden, ben âşıktım sen Mâşuk
Gözüm yüzüne tutam, yüz bin kaba girer isem
Dahi cihana gelmeden canım seni sever idi
Minnet değil Yunus, sana nice tapu kılur isem
32
DEĞİLİM KALÜ KIYLDE
Cânem ben andan ezeli eşip geldim
Aşkı kılavuz tutup, ol yola düşüp geldim
Değilim kal ü kıylde, ya yetmiş iki dilde
Yâd yok bana bu elde, anda bilişip geldim
Geçtim hotbin elinden, el çektim düğelinden
Ol ikilik belinden, birliğe bitip geldim
Dört kişidir yoldaşım, vefadâr râzdaşım
Üçle hoştur başım, birine buşup geldim
Ol dördün birisi can, biri din, biri iman
Biri nefsimdürür düşman, yolda savaşıp geldim
Bir kıl kırk yardılar, birin yol gösterdiler
Bu mülke gönderdilen, ol yola düşüp geldim
Aşk şarabından içtim, on sekiz ırmak geçtim
Denizler bendin deştim, ummandan taşıp geldim
Ben andan geldim bunda, yine varurem anda
Ben ana varasımı anda danışıp geldim
Azrail ne kişidir, kast idesi cânıma
Ben emanet issi ile, anda bilirişüp geldim
Şimdi Yunus'a ne gam, âşık melâmet bednam
Küfrüm imana şol dem, anda denişip geldim
33
OL SAHİB-İ KUR'AN BENEM
Ol kadir-i kün feyekün, lûtf edici Sübhan benem
Kesmeden rIzkInI veren, cümlelere Sultan benem
Nutfedan âdem yaratan, yumurtadan kufl türeden
Kudret dilini söyleten, zikr eyleten Sübhan benem
Kimisini zâhit kIlan, kimisine füsk işleten
Ayıplarını örtücü, ol delil ü bürhan benem
Benem ebet, benem beka, ol kadir-i hak mutlaka
Yarın Hızır ola saka, anı kılan gufran benem
Ete; deri sügük çatan, ten perdelerini tutan
Kudret işim çoktur benim, hem zâhir ü ayan benem
Hem bâtınem, hem zâhirem, hem evvelem, hem âhirem
Bu cümlesini yaratıp, tertip eden Yezdan benem
Yoktur anda tercüman andaki iş bana ayân
Bin bir adı vardır Yunus, ol sahib-i Kur'an benem
34
YUSUF BULUNUR KEN'AN BULUNMZ
Bu ne derttir ana derman bulunmaz
Ya bu ne yaredir zahmİ belirmez
Yitürdüm Yusuf'um Ken'an elinde
Yusuf'um bulundu, Ken'an bulunmaz
Beyim ârif isen, var sen yolunca
Bunda başlar yiter, kanlar sorulmaz
Mânisiz kişiden hiç nesne gelmez
Kovası yok, kuyudan su çekilmez
Kuyu cismindürür mâni kovası
Çekerler kovayı suyu belirmez
Erenler kapısı mürüvvet kapısı
Sıtk ile gelenler, mahrum günülmez
Yunus bu mânide gark oldu gitti
Geri gelmekliğe aklı belirmez
35
SENSİN BİZE BİZDEN YAKIN
Sensin bize bizden yakIn, görünmezsin hicap nedir
Çün aybı yok görklü yüzün, üzerinde nikap nedir
Sen eyittin ey Padişah, yehdillâhü limen yeşâ
Şerikin yok senin hâşâ, suçlu kimdir ikap nedir
Levh üzre kimdir yazan, azdıran kim, kimdir azan
Bu işleri kimdür düzen, bu suale cevap nedir
Rahîmdürür senin adın, rahîmliğin bize dedin
Mürşitlerin mücdeledi, lâtaknetu hitap nedir
Bu işleri sen bilirsin, sen verirsin sen alırsın
Ne kim kıldım çün bilirsin, ya bu soru hisap nedir
Kani bu mülkün sultanı, bu ten ise kani canı
Bu göz görmek diler anı, bu mebde ü meâd nedir
Yunus bu göz anı görmez, görenler hot haber vermez
Bu menzile ho akıl ermez, bu kovduğun serap nedir
36
CANA KIYAN GELSİN
Bugün sohbet bizim oldu, bize bizim diyen gelsin
Bu aşk zehrin seve seve içübeni kanan gelsin
Bugün meydan-ı aşk içre, çağırıp bir ün eyledim
Müezzinlik bizim oldu, imam olduk uyan gelsin
Kanaat hırkasın geydim, selâmet başını çektim
Melâmet gömleğin biçtim, ârif olup giyen gelsin
Bu ummanda delim gevher; eğerçi var, ele girmez
Bahası candır alınmaz, bugün cana kıyan gelsin
İşit derviş bu sözümü, ne etmişem kendüzümü
Hiçe satmışam özümü, bu cefaya doyan gelsin
Suret nakşın yumak ile, gönül milki temiz olmaz
Akıp rahmet suyu çağlar, gönül çirkin yuyan gelsin
Yunus Emre anı görmüş, eline bir divan almış
Âlimler okuyamamış, bu mânadan duyan gelsin
37
CANI YAĞMAYA VERDİK
Niderüz biz hayat suyun, canı yağmaya verdik
Cevherleri sarraflara, madeni yağmaya verdik
Benim ol bezirgân kim, hiçbir assı gözetmedim
Çünkü assıdan da geçtik, ziyanı yağmaya verdik
Bu yolun ârifleri geçirmezler her metaı
Biz şöyle uryan gideriz, cihanı yağmaya verdik
Küfür ile iman dahi, hicap imiş bu yolda
Safalaştık küfürle, imanı yağmaya verdik
Senlik benlik olucağız, iş ikilikte kalır
Çıktık ikilik evinden, sen beni yağmaya verdik
Bu bizim pazarımızda, yokluk olur müşteri
Geçtik bitmez sağınçtan, zamanı yağmaya verdik
Pâyanlı devr ü zaman, nice anlasın Yunus'u
Pâyansız devre erdik, devranı yağmaya verdik
38
HAKİKATİN KAFİRİ
Söylememen harcısı, söylemeğin hâsıdır
Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır
Gönüllerin pasını ger sileyim der isen
Şol sözü söylegil kim, ol söz hulâsasıdır
Kulil hak dedi Çalap, sözü doğru deyene
Bugün yalan söyleyen, yarın utanasıdır
Cümle yaradılmışa, bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakikatte âsidir
Şeriat haberini şerh ile eydem işit
Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır
Ol geminin tahtası ne denlu muhkem ise
Deniz mevci kati olucak uşanasıdır
Bundan içeri haber işit, edeyin ey yar
Hakikatin kâfiri, şer'in evliyasıdır
Biz talib-ilmiz, aşk kitabın okuruz
Çalap müderris bize, aşk hot medresesidir
Evliya safa nazar ideli günden beru
Hâsıl oldu Yunus'a her ne kim olasıdır
39
HURİ İLE GILMANI
Ben dervişim deyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir
Altında Gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir
Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir
Ben günahımca yanam, rahmet suyundan yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir
Andan Cennete varam, Cennette Huriler görem
Hurî ile Gılmanı, bir bir koçasım gelir
Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker, bir Molla Kasım gelir
40
SUÇUMU ÖRTER HIRKAM
Ey bana derviş diyen, nem ola derviş benim
Ya bu adıma lâyık, hani elimde iş benim
Derviş derler adıma, bakarlar suratıma
Bilmezler ki dirliğim, külli sitayiş benim
Dil ile şeyhim ulu, yolda alûdan alû
Aklım evi kaygılı, nefsim asâyiş benim
Suretim güler halka, ya kani kulluk Hakka
Bu dirliğime bak a, hep işim yanlış benim
Kendi izimi bilirem, saluslanuben yürürem
Buğz ü kibr ü adâvet, gönlümü almış benim
Suçumu örter hırkam, dirliğim cümlesi ham
Bir gün yırtılısar perdem, zehi düşvar iş benim
Derviş deye dolundum, ulu suçta bulundum
Yunus umduğum Haktan, rahmet imiş benim
Devam edecek
BENİ İRŞAD EDEN
Ağla gözüm ağla, gülmezem ayruk
Gönül dosta gider, gelmezem ayruk
Ne gam bunda bana, bin gez ölürsem
Anda ölüm olmaz, ölmezem ayruk
Yansın canım, yansın aşkın oduna
Aksın kanlı yaşım aksın, silmezem ayruk
Göyündüm aşk ile, tâ kül olunca
Boyandım rengine, solmazam ayruk
Beni irşat eden mürşid-i kâmil
Yeter, bir el almazam ayruk
Varlığım yokluğa denişmişem ben,
Bugün, cana, başa kalmazam ayruk
Fenâdan bâkiye göç eyler olduk
Güneldim şol yola, dönmezem ayruk
Muhabbet bahrinin gavvası oldum,
Gerekmez, Ceyhuna dalmazam ayruk
Dilerim fazlından ayırmayasın
Hocam, senden özge sevmezem ayruk
Söyler âşık dilinden bunu Yunus
Eğer âşık isem, ölmezem ayruk
22
DAĞLAR İLE TAŞLAR İLE
Dağlar ile, taşlar ile çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mâhi ile, sahralarda ahû ile
Aptal olup yahu ile, çağırayım Mevlâm seni
Gök yüzünde isa ile, Tur dağında Musa ile
Elimdeki asâ ile, çağırayım Mevlâm seni
Derdi öküş Eyyup ile, gözü yaşlı Yakup ile
Ol Muhammed-i mahbub ile çağırayım Mevlâm seni
Hamd ü şükrullah ile, vasf-ı Kulhüvallah ile
Daima zikrullah ile, çağırayım Mevlâm seni
Bilmişim dünya halini, terk ettim kıyl ü kalini
Baş açık, ayak yalını, çağırayım Mevlâm seni
Yunus okur diller ile, ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile, çağırayım Mevlâm seni
23
SON UCU
Sen bu cihan mülkünü Kaftan Kafa tuttun tut
Ya bu âlem malını oynayuben yuttun tut
Süleyman'ın tahtına şâh olup oturdun bil
Dive, periye düpdüz hükümleri ettin tut
Fir'avn'ın hazinesin, Nuşirevan'ın genciyle
Karûn malına katıp, sen malına kattın tut
Bu dünya bir lokmadır, ağzında çiğnenmiş bil
Çiğnenmişe ne yutmak, ha sen anı yuttun tut
Ömrün senin ok biği, yay içinde dopdolu
Dolmuş oka ne durmak, ha sen anı attın tut
Her bir nefes kim gelir, keseden ömür eksilir
Çün kese ortalandı, sen anı tükettin tut
Çün denize gark oldun, boğazına geldi su
Deli gibi talpınma, ey biçare battın tut
Ölüm vardır bilirsin, niçin gafil olursun
Kamulardan ayrılıp, varıp sinde yattın tut
Yüz yıllar hoşluk ile, ömrün olursa Yunus
Son ucu bir nefestir, geç andan unuttun tut
24
BİR SAKİDAN İÇTİM ŞARAP
Bir sâkiden içitim şarap, Arştan yüca meyhanesi
Ol sâkinin mestleriyiz, canlar anın peymanesi
Bir meclistir meclisimiz, anda ciğer kebap olur
Bir şem'dir bunda yanar, güneş anın pervanesi
Aşk oduna yananların küllî vücudu nur olur
Ol od bu oda benzemez, hiç belirmez zebanesi
Andaki mest olanların, olur Enelhak sözleri
Hallâc-ı Mansur gibidir en kemine divanesi
Ol meclisin bekrîleri, ol şah Ethem gibidir
Yüzbin olur her köşede, Belh şehrinin viranesi
Ey sat hezaran Bayezit, anda mugannîler çalar
Ütrük nefsek teal olur, ol çalgının teranesi
Yunus bu cezbe sözlerin cahillere söylemegil
Bilmezmisin cahillerin niçe geçer zemanesi
25
ÇIRAĞIMA KASTEDENİN
Aşkın odu düştü cana, eritti yürek yağın
Kesti hevasetin kökün, oda yandırdı bağrını
Kazdı kahır kazmasiyle, canda cefa ocağını
Çaldı nefsin boynuna himmet eri bıçağını
Himmet suyu ile yudu, gönlün evin ap arıca
Hizmet kapısından ana sundu şükür ayağını
Her kim bize yanı yanar, Hak dileğin versin ana
Urmaklığa kastedenin düşem öpem ayağını
Kim bize taş atar ise, güller nisar olsun ana
Çırağıma kastedenin Hak yandırsın çırağını
Miskin gönlün, aşk elinden iki büküldü vücudu
Tövbe kapısından, sundun ana iman dayanağını
Gel imdi miskin Yunus, hevaseti elden bırak
Çalabım, sen rûzi eyle bize, kanaat bucağını
26
DÜNYAYA ÇOK GELİP GİTTİM
Beni bunda veribiyen, bilir ne işe geldim
Kararım yok dünyada, giderim yumuşa geldim
Dünyaya çok gelip gittim erenler eteğin tuttum
Kudret ününü işittim, kaynayuben cuşa geldim
Sert söz ile gönül yıktım, od oldum canları yaktım
Sırrımı âleme çaktım, bu halka temaşa geldim
Âşık oldum şol ay yüze, nisar oldum bal ağıza
Nazar kıldım kara göze, siyah olup kaşa geldim
Ben oldum idris terzi, şit oldum dokudum bezi
Davûd'un görklü âvazı, âh edip nalişe geldim
Musî oldum, Tur'a vardım, koç oldum kurbana geldim
Ali olup kılıç saldım, meydana güleşe geldim
Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım
Yağmur olup yere yağdım, nur olup güneşe geldim
Kal-ü kıylden geçenlere, yolda gözü açanlara
Anlayuben seçenlere, vâkıa olup düşe geldim
Benim ol dertler dermanı, benim ol marifet kânı
Benim Mûsi-i imrâni, Tur dağından afla geldim
Yolum sana oldu durak, sabakın söyleyendir Hak
Yunus Emre'm dilinde, Hak olup dile düşe geldim
27
KAPIDA KALDI ŞERİAT
Aşk imamdır bize, gönül cemaat
Kıblemiz dost yüzü, dâimdir salât
Dost yüzün görücek, şirk yağmalandı
Anınçün, kapıda kaldı şeriat
Gönül secde kılar, dost mihrabında
Yüzün yere vurup, kılar münâcat
Münâcat için, vakit olmaz arada
Kim ola dost ile, bu demde halvet
Şeriat der, sakın şartı bırakma
Şart ol kişiye kim, ede hiyanet
Erenler nefesidir devletimiz
Anınla fitneden olduk selâmet
(Beli) kavlin dedik evvelki demde
Henüz bir demdir, ol vakt ü bu saat
Derildi beşimiz, bir vakte geldi
Beşi bir eyleyip, kim kıla tâat
Biz kimse dinine hilâf demezüz
Din tamam olucak doğru muhabbet
Doğruluk bekleyen dost kapısında
Gümansız ol bulur ilâhi devlet
Yunus ol kapıda kemine kuldur
Ezelden ebede dektür bu izzet
28
GAYRİ YÜZE NİCE BAKAR
Acep değil deli olsa aşk oduna yanan kişi
Aşka yakın yürümesin iyi adin sanan kişi
Kim sakınır iyi adın, bıraksın elden aşk odun
Tezcek yoldurur kanadın, daldan dala konan kişi
Saldı beni uzak yola, şol gözlerim dola dola
Dertli halinden ne bile, yüreği sağ olan kişi
Âşıklar geçer ârından, dönmez olur ikrarından
imdi ayrılmış yârından, yalan dâva kılan kişi
Yürek yanar, yaşım akar, şu gözlerim yola bakar
Gayri yüze nice bakar, Hak cemalin gören kişi
Gözüm pınar olmuş akar, şol zârım ki Arşa çıkar
Mahv eyleyip varın yakar, mâsivayı koyan kişi
Yunus kodu yola başı, urur müddeiler taşı
Hiçtir münafıkın işi, gelsin aşka doyan kişi
29
YETMİŞ İKİ MİLLETE
Gayrıdır her milleten bu bizim milletimiz
Hiç dinde bulunmadı, din ü diyanetimiz
Bu din ü diyanette, yetmiş iki millette
Dünya vü âhirette, ayrıdır âyatımız
Tahir suya banmadan, el ayak deprenmeden
Baş sücuda inmeden, kılınır tâatımız
Ne rükû vardır, ne sücut, ne kıble vardır, ne mescit
Daima ol dostla becit olur münâcatımız
Gerek Kâbeye varalım, gerek mescide girelim
Gerek su ile yunalım, çün bize illetimiz
Su ne kadar arıda, yavuz huyun bile
Meğer bizi pâk ide, Haktan inayetimiz
Kimin sırın kim bile, çün erilmez bu hale
Yarın anda belli ola, Müslüman mürtedimiz
Yunus canı yenile, kim dostluğun anıla
Ansızın bir ün gele, bilesin kudretimiz
30
İNCİL İLE KUR'ANI
Mâna denizine daldık, vücut seyrini kılduk
İki cihan serteser, cümle vücutta bulduk
Gece ile gündüz, gökte yedi yıldızı
Levhte yazılan sözü, cümle vücutta bulduk
Musa'ının çıktı¤ğıTur'u, gökteki Beytülmamuru
İsrafil'deki Suru, cümle vücutta bulduk
Tevrat ile incil'i Furkan ile Zebur'u
Kur'andaki Âyeti nuru, cümle vücutta bulduk
Yüce görünen gökleri, göklerdeki melekleri
Yetmiş bin hicapları, cümle vücutta bulduk
Yedi göğü, yeri yeri, bu dağları denizleri
Uçmak ile Tamu'yu, cümle vücutta bulduk
Yunus'un sözleri hak, cümlemiz dedik sadak
Kanda istersen anda bak, cümle vücutta bulduk
31
KAÇAN SUNA AZRAİL EL
Acep değil, senin için, bin can feda kılur isem
Senin varlığın can yeter, hoştur cansız kalır isem
Senin derdin olmasa sözüm acep kelecidir
Ne canım var, ne eydürem bir dem sensiz olur isem
Nice ki ben seni sevem, ecel eli ermeyiser
Kaçan suna Azrail el, ben seni canlanır isem
Ger suretim düşer ise, nice zeval ere bile
Ol kadimî kim sevenin, nice düşüp durur isem
Dahi Elestü belirmeden, ben âşıktım sen Mâşuk
Gözüm yüzüne tutam, yüz bin kaba girer isem
Dahi cihana gelmeden canım seni sever idi
Minnet değil Yunus, sana nice tapu kılur isem
32
DEĞİLİM KALÜ KIYLDE
Cânem ben andan ezeli eşip geldim
Aşkı kılavuz tutup, ol yola düşüp geldim
Değilim kal ü kıylde, ya yetmiş iki dilde
Yâd yok bana bu elde, anda bilişip geldim
Geçtim hotbin elinden, el çektim düğelinden
Ol ikilik belinden, birliğe bitip geldim
Dört kişidir yoldaşım, vefadâr râzdaşım
Üçle hoştur başım, birine buşup geldim
Ol dördün birisi can, biri din, biri iman
Biri nefsimdürür düşman, yolda savaşıp geldim
Bir kıl kırk yardılar, birin yol gösterdiler
Bu mülke gönderdilen, ol yola düşüp geldim
Aşk şarabından içtim, on sekiz ırmak geçtim
Denizler bendin deştim, ummandan taşıp geldim
Ben andan geldim bunda, yine varurem anda
Ben ana varasımı anda danışıp geldim
Azrail ne kişidir, kast idesi cânıma
Ben emanet issi ile, anda bilirişüp geldim
Şimdi Yunus'a ne gam, âşık melâmet bednam
Küfrüm imana şol dem, anda denişip geldim
33
OL SAHİB-İ KUR'AN BENEM
Ol kadir-i kün feyekün, lûtf edici Sübhan benem
Kesmeden rIzkInI veren, cümlelere Sultan benem
Nutfedan âdem yaratan, yumurtadan kufl türeden
Kudret dilini söyleten, zikr eyleten Sübhan benem
Kimisini zâhit kIlan, kimisine füsk işleten
Ayıplarını örtücü, ol delil ü bürhan benem
Benem ebet, benem beka, ol kadir-i hak mutlaka
Yarın Hızır ola saka, anı kılan gufran benem
Ete; deri sügük çatan, ten perdelerini tutan
Kudret işim çoktur benim, hem zâhir ü ayan benem
Hem bâtınem, hem zâhirem, hem evvelem, hem âhirem
Bu cümlesini yaratıp, tertip eden Yezdan benem
Yoktur anda tercüman andaki iş bana ayân
Bin bir adı vardır Yunus, ol sahib-i Kur'an benem
34
YUSUF BULUNUR KEN'AN BULUNMZ
Bu ne derttir ana derman bulunmaz
Ya bu ne yaredir zahmİ belirmez
Yitürdüm Yusuf'um Ken'an elinde
Yusuf'um bulundu, Ken'an bulunmaz
Beyim ârif isen, var sen yolunca
Bunda başlar yiter, kanlar sorulmaz
Mânisiz kişiden hiç nesne gelmez
Kovası yok, kuyudan su çekilmez
Kuyu cismindürür mâni kovası
Çekerler kovayı suyu belirmez
Erenler kapısı mürüvvet kapısı
Sıtk ile gelenler, mahrum günülmez
Yunus bu mânide gark oldu gitti
Geri gelmekliğe aklı belirmez
35
SENSİN BİZE BİZDEN YAKIN
Sensin bize bizden yakIn, görünmezsin hicap nedir
Çün aybı yok görklü yüzün, üzerinde nikap nedir
Sen eyittin ey Padişah, yehdillâhü limen yeşâ
Şerikin yok senin hâşâ, suçlu kimdir ikap nedir
Levh üzre kimdir yazan, azdıran kim, kimdir azan
Bu işleri kimdür düzen, bu suale cevap nedir
Rahîmdürür senin adın, rahîmliğin bize dedin
Mürşitlerin mücdeledi, lâtaknetu hitap nedir
Bu işleri sen bilirsin, sen verirsin sen alırsın
Ne kim kıldım çün bilirsin, ya bu soru hisap nedir
Kani bu mülkün sultanı, bu ten ise kani canı
Bu göz görmek diler anı, bu mebde ü meâd nedir
Yunus bu göz anı görmez, görenler hot haber vermez
Bu menzile ho akıl ermez, bu kovduğun serap nedir
36
CANA KIYAN GELSİN
Bugün sohbet bizim oldu, bize bizim diyen gelsin
Bu aşk zehrin seve seve içübeni kanan gelsin
Bugün meydan-ı aşk içre, çağırıp bir ün eyledim
Müezzinlik bizim oldu, imam olduk uyan gelsin
Kanaat hırkasın geydim, selâmet başını çektim
Melâmet gömleğin biçtim, ârif olup giyen gelsin
Bu ummanda delim gevher; eğerçi var, ele girmez
Bahası candır alınmaz, bugün cana kıyan gelsin
İşit derviş bu sözümü, ne etmişem kendüzümü
Hiçe satmışam özümü, bu cefaya doyan gelsin
Suret nakşın yumak ile, gönül milki temiz olmaz
Akıp rahmet suyu çağlar, gönül çirkin yuyan gelsin
Yunus Emre anı görmüş, eline bir divan almış
Âlimler okuyamamış, bu mânadan duyan gelsin
37
CANI YAĞMAYA VERDİK
Niderüz biz hayat suyun, canı yağmaya verdik
Cevherleri sarraflara, madeni yağmaya verdik
Benim ol bezirgân kim, hiçbir assı gözetmedim
Çünkü assıdan da geçtik, ziyanı yağmaya verdik
Bu yolun ârifleri geçirmezler her metaı
Biz şöyle uryan gideriz, cihanı yağmaya verdik
Küfür ile iman dahi, hicap imiş bu yolda
Safalaştık küfürle, imanı yağmaya verdik
Senlik benlik olucağız, iş ikilikte kalır
Çıktık ikilik evinden, sen beni yağmaya verdik
Bu bizim pazarımızda, yokluk olur müşteri
Geçtik bitmez sağınçtan, zamanı yağmaya verdik
Pâyanlı devr ü zaman, nice anlasın Yunus'u
Pâyansız devre erdik, devranı yağmaya verdik
38
HAKİKATİN KAFİRİ
Söylememen harcısı, söylemeğin hâsıdır
Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır
Gönüllerin pasını ger sileyim der isen
Şol sözü söylegil kim, ol söz hulâsasıdır
Kulil hak dedi Çalap, sözü doğru deyene
Bugün yalan söyleyen, yarın utanasıdır
Cümle yaradılmışa, bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakikatte âsidir
Şeriat haberini şerh ile eydem işit
Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır
Ol geminin tahtası ne denlu muhkem ise
Deniz mevci kati olucak uşanasıdır
Bundan içeri haber işit, edeyin ey yar
Hakikatin kâfiri, şer'in evliyasıdır
Biz talib-ilmiz, aşk kitabın okuruz
Çalap müderris bize, aşk hot medresesidir
Evliya safa nazar ideli günden beru
Hâsıl oldu Yunus'a her ne kim olasıdır
39
HURİ İLE GILMANI
Ben dervişim deyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir
Altında Gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir
Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir
Ben günahımca yanam, rahmet suyundan yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir
Andan Cennete varam, Cennette Huriler görem
Hurî ile Gılmanı, bir bir koçasım gelir
Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker, bir Molla Kasım gelir
40
SUÇUMU ÖRTER HIRKAM
Ey bana derviş diyen, nem ola derviş benim
Ya bu adıma lâyık, hani elimde iş benim
Derviş derler adıma, bakarlar suratıma
Bilmezler ki dirliğim, külli sitayiş benim
Dil ile şeyhim ulu, yolda alûdan alû
Aklım evi kaygılı, nefsim asâyiş benim
Suretim güler halka, ya kani kulluk Hakka
Bu dirliğime bak a, hep işim yanlış benim
Kendi izimi bilirem, saluslanuben yürürem
Buğz ü kibr ü adâvet, gönlümü almış benim
Suçumu örter hırkam, dirliğim cümlesi ham
Bir gün yırtılısar perdem, zehi düşvar iş benim
Derviş deye dolundum, ulu suçta bulundum
Yunus umduğum Haktan, rahmet imiş benim
Devam edecek