Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yolculukta Namazları Kısaltmak

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Elifnisa

New member
Katılım
29 Eki 2007
Mesajlar
483
Tepkime puanı
241
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Yolculukta Namazları Kısaltmak

"Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kafirlerin size kötülük etmesinden endişe ederseniz namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kafirler sizin apaçık düşmanınızdır.(Nisa Suresi Ayet:101)



Allah (c.c) daha önceki ayette kendisi için hicret edenlere verdiği ikramı ve Allah için hicret eden kişilerin hicret edecekleri yere varmasalar bile Allah’ın bir fazlı olarak tam hicret sevabı alacaklarını bildirdikten sonra bu ayette mü’minlere kolaylık göstererek dört rekat olan namazları yolculukta iki rekat kılabilecekleri nimetini vermiştir.

“Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kafirlerin size kötülük etmesinden endişe ederseniz namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur.”

Allah (c.c) bu ayette mü’minlere şöyle buyuruyor:

“Ey Allah’a ve rasulüne iman edenler! Yeryüzünde sefere çıktığınızda, kafirlerin size bir kötülük yapmalarından korkarsanız size farz kılınan namazları kısaltmanızda size bir günah yoktur.”

Allah (c.c), bu ayette yolculukta namazı kısaltmanın caiz olduğunu bildirmiş, fakat hangi namazın ne şekilde kısaltılacağını bildirmemiştir. Bunu Rasulullah’ın hadisi şeriflerinden anlıyoruz. Rasulullah’ın hadislerinde dört rekatlı olan öğle, ikindi ve yatsı namazlarının iki rekata indirildiği, fakat sabah namazının iki rekat, akşam namazının üç rekat olarak kaldığı bildirilmiştir.

Aişe (r.a) dedi ki:

“Allah (c.c), rasulüne namaz ibadetini ilk olarak akşam namazı hariç ikişer ikişer olarak farz kılmıştır. Akşam namazını ise üç rekat olarak farz kılmıştır. Sonra namazı ikamet halinde dörde tamamlamış, yolculukta ise ilk farz olduğu şekilde iki rekat olarak bırakmıştır.” (Ahmed sahih senedle rivayet etmiştir.)

Namaz sadece kafirlerin kötülüklerinden korkulduğunda değil, korku olmaksızın sırf yolculuk esnasında da kısaltılabilir.

Ya’la b. Umeyye dedi ki:

“Ömer b. Hattab’a: Allah (c.c): “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kafirlerin size kötülük etmesinden endişe ederseniz namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur.” buyuruyor. Artık müslümanlar kafirlerin kendilerine eziyet vermelerinden emin oldular. Hala yolculukta namazı kısaltmamız caiz midir?” diye sordum. Ömer bana:

“Ben de senin düşündüğün gibi düşündüm ve Rasulullah’a bunun hakkında sordum. Rasulullah (s.a.s) bana şöyle buyurdu:

“Bu, size Allah tarafından verilen bir sadakadır. Allah’ın sadakasını kabul edin. Namazı kısaltmanız için mutlaka kafirlerden korkmanız şart değildir.” (Müslim)

Harise b. Vehb dedi ki:

“Rasulullah (s.a.s) Mina’da kafirlerin eziyetinden emin olduğu halde namazı kısaltılmış olarak iki rekat kılmıştır.” (Buhari)

Allah (c.c) bu ayette “yeryüzünde sefere çıktığınız zaman” buyurmaktadır. Bu amm olan bir sözdür. Her yolculuk için geçerlidir. Bunun için ister ticaret, ister ziyaret, isterse de cihad için olsun çıkılan her yolculukta namaz kısaltılabilir. Namazı kısaltmak için yolculukta düşman korkusu olması şart değildir. Yolculuğun cihad için olması da şart değildir. Bu konuda alimler ittifak etmişlerdir.

Aişe (r.a) dedi ki:

“Allah (c.c) ikamette ve yolculukta namazı ikişer rekat olarak farz kılmıştır. Yolculukta ikişer rekat olarak kalmış, ikamette ise artırılmıştır.” (Buhari,Müslim)

Buhari’nin rivayeti şöyledir:

“Rasulullah (s.a.s) hicret ettikten sonra namaz, ikamette dört rekat olarak farz kılınmış, yolculukta ise iki rekat olarak devam etmiştir.”

Enes (r.a) dedi ki:

“Biz Rasulullah (s.a.s) ile beraber Medine’den Mekke’ye gittik. Rasulullah Medine’ye dönünceye kadar namazı ikişer rekat olarak kıldı.” (Buhari, Müslim)


Yolculukta Namazı Kısaltmanın Hükmü:


Alimler yolculukta namazın kısaltılabilceğinde ittifak etmişlerdir. Fakat bunun farz mı ruhsat mı olduğu konusunda ihtilaf etmişlerdir.

Şafii ve Hanbelilere göre yolculukta namazı kısaltmak farz değil, ruhsattır. Yolculukta olan kişi ister namazı kısaltır, ister tam olarak kılar.

Delilleri:

1 - Allah (c.c) Nisa: 101 ayetinde “namazı kısaltmanız da size bir günah yoktur” buyuruyor. “Günah yoktur” buyurması mübah olduğunu gösterir, farz olduğunu göstermez. Yolculukta namazı kısaltmak farz olsaydı Allah (c.c) ayette: “Namazı kısaltmanız gerekir” veya “namazı kısaltın” ibaresi kullanırdı.

2 - Aişe (r.a) dedi ki:

“Rasulullah (s.a.s) ile beraber Medine’den Mekke’ye umre için gitmiştim. Mekke’ye geldiğimde Rasulullah’a şöyle dedim:

“Ey Allah’ın rasulü! Namazı hem kısaltarak hem de tam olarak kıldım. Bazen oruç tuttum, bazen de bozdum.” Rasulullah (s.a.s):

“Ey Aişe! İyi yaptın” dedi ve beni ayıplamadı.” (Beyhaki, zayıf hadis)

Bu hadis başka bir rivayette şöyle geçmektedir:

Aişe dedi ki:

Rasulullah umrede namazı kısalttığı halde ben tam olarak kılıyordum. Rasulullah (s.a.s) oruç tuttuğu halde ben tutmuyordum. Bu durumu Rasulullah’a heber verdiğimde:

“İyi yaptın ey Aişe!” buyurdu. (Zayıf hadis)

3 - Osman (r.a) yolculukta namazı bazen tam olarak, bazen de kısaltarak kıldığında sahabelerden hiçbiri itiraz etmemiştir. Bu gösteriyor ki yolculukta namazı kısaltmak farz değil, ruhsattır.

Ebu Hanife’ye göre yolculukta namazı kısaltmak vaciptir. Yolculukta namazı iki rekat kılmak esastır.

Delilleri:

1 - Ömer b. Hattab (r.a) şöyle dedi:

“Yolculuk namazı tam olarak iki rekattır. Kısaltılmış değildir. Bu Rasulullah (s.a.s)’in söylediği bir şeydir.”

2 - Rasulullah (s.a.s) bütün yolculuklarında namazlarını kısaltarak kılmıştır.

İbni Abbas (r.a) dedi ki:

“Rasulullah (s.a.s) yolculuğa çıktığında Medine’ye dönünceye kadar namazları iki rekat olarak kılardı.”

3 - İmran b. Hüseyin dedi ki:

“Ben Rasulullah (s.a.s) ile beraber hacca gittim. Medine’ye dönünceye kadar namazı ikişer rekat olarak kıldı. Mekke’de onbir gün kalmıştı. Namazları hep iki rekat olarak kılmış ve Mekke ahalisine şöyle buyurmuştu:

“Siz namazı dört rekat olarak kılın. Biz yolculukta olduğumuz için iki rekat olarak kılıyoruz.” (Müslim)

4 - İbni Ömer (r.a) şöyle dedi:

“Rasulullah (s.a.s) ile yolculukta beraber oldum. Hiçbir zaman iki rekattan fazla namaz kılmamıştı. Ebu Bekir ile beraber yolculuk yaptım. Ömer ile beraber yolculuk yaptım. Osman’la beraber yolculuk yaptım. Onlar da hep iki rekat olarak kılarlardı.”

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Sizin için Rasulullah’ta güzel bir örnek vardır.” (Ahzab: 21)(Buhari, Müslim)

5 - Aişe (r.a) dedi ki:

“Namaz ilk olarak ikişer rekat farz kılındı. Sonra ikamette dört rekata artırılmış, yolculukta ise böyle devam etmiştir.” (Müslim Ahmed)

6 - Yolculukta namazın kısaltılmasında muhayyerlik olsaydı Allah (c.c) onu muhakkak açıklardı. Yolculukta oruç tutup tutulmamasının muhayyer olduğunu açıkladığı gibi...

Şafiilerin delil gösterdiği Aişe (r.a) hadisi Talha b. Ömer ve Ata’dan rivayet edilmiştir. Beyhaki bu hadisi Ata’dan Mugire b. Ziyad yoluyla rivayet etmiştir. Bu iki yol da zayıftır. Sonra Beyhaki bu hadisi kuvvetlendirerek Dare Kutni’den iki yoldan rivayet etmiştir.

a - Aişe’den Abdurrahman b. Esved, Ala b. Zübeyr yoluyla. Fakat Ala b. Zübeyr zayıf bir kişidir. Abdurrahman b. Esved’in Aişe’den duyup duymadığı konusunda alimler ihtilaf etmişlerdir ve Aişe (r.a) hadisinin metninde kabul edilmeyen uygunsuzluk olduğunu söylemişlerdir. İbni Hazm Aişe’nin hadisleri hakkında zayıftır, delil olamaz demiştir.

Aişe (r.a) hadislerinin özeti şöyledir:

“Rasulullah (s.a.s) ile beraber Ramazanda umreye çıkmıştım. Rasulullah (s.a.s) namazını kısaltarak kılıyor, ben ise kısaltmıyordum. Durumu Rasulullah’a anlatınca Rasululah bana: “iyi yaptın” dedi.

b - Hadisin diğer rivayeti şöyledir:

“Rasulullah yolculukta namazı bazen kısaltır, bazen de tam olarak kılardı. Bazen oruç tutar, bazen tutmazdı.

Bu rivayeti Aişe’den Ata, ondan da Ömer b. Said rivayet etmiştir.

Dare Kutni “bu rivayet sahihtir” demiştir. İbni Kayyım “bu rivayet sahih değil” demiştir.

İbn-i Hacer el Askalani bu hadisi zayıf görmüş ve Ahmed b. Hanbel’in bu hadisi münker ve zayıf gördüğünü söylemiştir. (Et-Terhis kitabında)

Osman (r.a)’nun hacda Mina’da namazı tam olarak dört rekat kıldığı haberi Abdullah b. Mes’ud (r.a)’ya ulaşınca şöyle dedi:

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Ben Rasulullah ile beraber Minada iki rekat kıldım. Ebu Bekir zamanında Ebu Bekir’le Mina’da iki rekat kıldım. Ömer zamanında Ömer ile Mina’da iki rekat kıldım. Şimdi niçin dört rekat kılınıyor.” (Buhari, Müslim)

Yolculukta namazı kısaltmak mübah olup tam olarak kılınabilseydi Abdullah b. Mesud Osman (r.a)’nın yaptığına; “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” demezdi. Çünkü bu, musibet anında söylenen bir sözdür. Osman (r.a) hacda Mina’da namazı tam olarak kılmasının sebebi Mina’da evlenip kendisini orada ikamet edenlerden saydığı içindir.

İmam Malik’e göre yolculukta namazı kısaltmak vacip değil sünnettir. Yolculukta namazı tam olarak kılan kişinin eğer vakit geçmemişse namazını kısaltarak iade etmesini uygun görmüştür.


Namazın Kısaltılmasından Kasıt Nedir?


Alimler ayette geçen namazı kısaltmanın namazın rekatlerinin sayısıyla mı yoksa şekliyle mi ilgili olduğunda ihtilaf etmişlerdir.

Bir grup alimlere göre ayette geçen namazın kısaltılmasından kasıt rekatların kısaltılmasıdır.

Delilleri.

Ya’la b. Umeyye dedi ki:

“Ömer b. Hattab (r.a)’ya:

Allah (c.c): “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kafirlerin size kötülük etmesinden endişe ederseniz namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur.” buyuruyor. Artık müslümanlar kafirlerin kendilerine eziyet vermelerinden emin oldular. Hala yolculukta namazı kısaltmamız caiz midir?” diye sordum. Ömer bana:

“Ben de senin düşündüğün gibi düşündüm ve Rasulullah’a bunun hakkında sordum. Rasulullah (s.a.s) bana şöyle buyurdu:

“Bu, size Allah tarafından verilen bir sadakadır. Allah’ın sadakasını kabul edin. Namazı kısaltmanız için mutlaka kafirlerden korkmanız şart değildir.” (Müslim)

Bu hadis gösteriyorki ayetteki namazı kısaltmaktan kasıt; namazın rekatlarının kısaltılmasıdır.

Cessas ve bazı alimlere göre ayette geçen “namazı kısaltmak”tan kasıt; namazın rekatlarının değil, şeklinin kısaltılmasıdır. Örneğin rükunun, secdenin terkedilmesi gibi. Çünkü ayet yolculuk namazı hakkındadır. “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman” diye başlıyor. Daha önceki Ömer b. Hattab’ın hadisine göre yolculuk namazı iki rekat olarak farz kılınmıştı. Bu gösteriyorki ister korku olsun, ister olmasın yolculuk namazı kısaltılmış olarak değil, tam olarak iki rekattır. Buna göre bu ayette geçen namazı kısaltmaktan kasıt; rekatların kısaltılması değil, namazın şeklinin kısaltılmasıdır. Zaten yolculuk namazı esasen iki rekattır. Bu ayet korku namazı hakkında inmiştir. Korku olduğu zaman namazın rükunlarında kısaltma yapılır.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Eğer (birşeyden) korkarsanız (namazı) yaya veya binek üzerinde kılın.” (Bakara: 239)

Şafii şöyle dedi:

“Korku olmaksızın namazı kısaltma sünnetle sabit olmuştur. Fakat yolculukta korkulduğu zaman namazı kısaltma hem Kur’an, hem sünnetle sabit olmuştur. Kim de yolculukta namazı dört rekat kılarsa ona hiçbir günah yoktur. Fakat yolculukta namazı kısaltmak daha iyidir. Çünkü bu sünnete uygundur.”

Rasulullah (s.a.s)’in sünnetine göre yolculukta korku olduğu zaman hem namazın rekatlarında hem de rükunlarında kısaltma yapılır. Korku olmaksızın sadece yolculuk durumunda namazın rükunları değil, sadece rekatları kısaltılır. Yolculukta değil, sadece korku durumunda namaz rekatları kısaltılmaz, sadece rükunları kısaltılır.


Namazı Kısaltma Anı:


Alimler namaz kısaltmaya ne zaman başlandığı konusunda ihtilaf etmişlerdir.

Cumhura göre yolcu, bulunduğu beldenin evlerini terkettikten sonra namazı kısaltmaya başlar.

Haris b. Ebi Rebia’dan şöyle bir rivayet vardır.

“Haris b. Ebi Rebia yolculuğa çıkmak istedi. Namazını evinde iki rekat olarak kıldı. O ortamda El Esved b. Yezid ve İbni Mes’ud’un talebelerinden çok kişi vardı. Ona hiç kimse itiraz etmedi.”

Ata b. Ebi Rebah ve Süleyman b. Musa bu görüşe sahip olanlardandır. Bunlara göre ayetin manası şöyle olur:

“Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman”dan kasıt, yeryüzünde sefere niyet ettiğiniz zaman, manasındadır.


Yolculuk Müddeti:


Malikilere ve Şafii’ye göre yolculuk yapan kişi dört veya daha fazla gün ikamet etmeye niyet etmişse namazı kısaltmadan tam olarak kılar.

İmam Ahmed’e göre eğer yolcu 21 farz namazı müddetinde ikamet etmeye niyet etmişse namazlarını kısaltılmış olarak kılabilir. Bundan daha fazla kalmaya niyet etmişse tam olarak kılar.

Delilleri:

Said b. Müseyyeb dedi ki: “Bir yerde dört gün ikamet edeceksen namazı kısaltma, dört rekat olarak kıl.” (El-Muhalla c: 5, s: 23)

Ebu Hanife’ye göre yolcu olan kişi 15 gün veya daha fazla kalmaya niyet etmişse namazı tam olarak kılar. 15 günden az ikamet etmeye niyet etmişse namazı kısaltılmış olarak kılar.

Delilleri:

1 - İbni Ömer ve İbni Abbas (r.a)’nın şöyle dedikleri rivayet olundu:

“Yolculuğa çıktığında bir şehirde 15 gün veya daha fazla kalmaya niyet etmişsen namazını tam kılarsın. Eğer ne kadar kalacağına karar vermemişsen namazını kısaltırsın.” (Tahavi ve İbni Hemmam “Fetih” kitabında rivayet etmiştir)

2 - İbni Ömer (r.a) “Bir şehirde 15 gün kalmak istediği zaman namazlarını tam kılardı.” (İbni Ebi Şeybe “Musannef”inde rivayet etmiştir.)

Ebu Hanife ve İmam Malik’e göre dar’ul harpte kaldığı müddetçe namazı kısaltarak kılabilir. (El-Muhalla c: 5 s: 26)


Yolculuk Mesafesi:


Namazın kısaltılabileceği yolculuk mesafesi konusunda alimler ihtilaf etmişlerdir.

İmam Malik’in ve İmam Şafii’nin birer görüşüne göre; bir gece ve bir günlük mesafedir.

Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

“Bir gün ve bir gecelik mesafeye mahremsiz yolculuk yapmak, müslüman kadına helal değildir.” (Buhari, Müslim, Ahmed, Ebu Davud)

İmam Ebu Hanife’ye göre; üç günlük mesafedir. O da yaklaşık olarak 24 fersahtır.(1 fersah=3 mil, 3 mil ise 4444 m.dir.)

Delilleri:

1 - Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

“Üç günlük mesafeye mahremsiz yolculuk yapmak, müslüman kadına helal değildir.” (Buhari, Müslim, Ahmed, Ebu Davud)

2 - Ali (r.a) şöyle demiştir:

“Rasulullah (s.a.s) mesh müddetini yolcu için üç gün üç gece, mukim için de bir gün bir gece olarak tesbit etti.” (Müslim, Nesei)

Bu hadisten yolculuğun üç gün üç gece olduğu hükmü çıkmaktadır.

İmam Ahmed, İmam Malik’in meşhur görüşüne ve İmam Şafii’nin bir görüşüne göre; yolculuk müddeti iki gün iki gecelik mesafedir.Bu mesafe ise yaklaşık 16 fersahtır.

Delilleri:

1 - Orucu bozmanın caiz olduğu yolculuk; namazda kısaltmanın yapıldığı yolculuktur. Bir günün yorgunluğuna dayanılabilir. Fakat ikinci günün yorgunluğuna dayanmak zordur. Dolayısıyla zorluğu kaldırmak için iki günlük mesafede oruç bozmak ruhsattır.

2 - Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

“Ey Mekke ehli! Namazınızı dört bured mesafeden daha az mesafede kısaltmayın! (Bu mesafe Mekke ile Asfan arasındaki mesafedir).” (Dare Kutni) (İbni Abbas’tan mevkuf olarak rivayet edildi.)

1 berid 4 fersahtır. 4 berid ise 16 fersahtır.

3 - “Buhari’de geçen bir hadiste İbni Ömer ve İbni Abbas 4 burad(Burad: Berid’in çoğulu) yani 16 fersahlık bir mesafeye yolculuk yaptıklarında oruçlarını bozarlardı.”

İbni Hazm’a göre; mukim olduğu beldenin son evinden bir mil mesafesinde uzaklaşınca namazı kısaltır. Bir milden önce mukim hükmündedir. Mukim olduğu yere dönerken bir milden az kalınca namazını tam olarak kılmaya başlar.

Delili:

Süfyan esSevri dedi ki: “Ciblete b. Sahim’in şöyle dediğini duydum:

“İbni Ömer’in şöyle dediğini duydum: “Bir mil mesafesinde yolculuk yaparsam namazımı kısaltırım.” (El-Muhalla c: 5 s: 25, İbn-i Hazm bu rivayet için senedi sahihtir, dedi)

“Şüphesiz kafirler sizin apaçık düşmanınızdır.”

Allah (c.c), ayetin bu kısmında mü’minleri kafirler hakkında uyararak şöyle buyuruyor:

“Şu bir gerçektir ki kafirler sizin apaçık düşmanınızdır. Sizi yok etmek için her fırsatı değerlendirirler. Onların size olan düşmanlığı dininiz sebebiyledir. Dininize sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sizden razı olmazlar. Sizi ya dininizden çıkartmak, ya kendi dinlerine tabi etmek ya da sizi yoketmek için çalışırlar. Onun için onlara karşı devamlı tedbirli olun. Allah sizi korumak için bir nimet olarak bazı şeri hükümleri hafifletmiştir. Düşman korkusu olduğu zaman namazınızı kısaltmanız gibi..”
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt