dua demeti
New member
YOL
Dilimde toplanmışken eski zamanların yorgunluğu çaresizce yürümekteyim.Ne bir ses ne bir görüntü kendime getirebilir beni.
Kirlenmiş duyguların eşiğinde çaresizce beklemekteyim.Sağa sola bakıp olanları anlamak istemekteyim.
Ne dilimde eski duygulu bir şarkı var.Ne de ben bendeyim.Karanlıklar içinden ışık süzmelerini beklemekteyim.
Ne garip bu sokakları daha önce görmüş gibiyim.Şu köşe başındaki dilenci çok tanıdık.Ya şu ağaca ne demeli...
Sanki hatıralarım dağılmış sokağın her köşesine ama hiç birini anımsamakla beraber,kafamdaki sisli bulutları dağıtamıyorum
Sokak anılarımda ama inan bilmiyorum anılarım nerde hangi tarihte.O köşeden biri geliyor.Hayret sesleniyorum duymuyor
-Hey!!Sen küçük kız konuş benimle.
Ancak bu seslenişler bir faide vermiyor.Ya ben yokum yada küçük kız.Garip bir gezinti bu bilemem iç dünyamda mı yoksa dış dünyada mıyım?
Ne sesler geliyor benim sesimden başka.Nede biri farkediyor beni benden başka.Garip desem değil,gerçek desem hiç,burası neresi?
Yürümeye devam ediyorum.Bir gariplik daha yol bitiyor.Yok yok yol bitmemiş yürüdükçe devam ediyor.İmkansızların yeri değil burası sadece ilerlemek ve istemek gerekiyor zannımca.Yürüyorum konuşmadan ancak düşünerek.Kararlı ancak şaşırmış.Güçlüyüm ama çaresiz.
Bir yol burası beni halden hale sokan.
Bir yol burası inişleri çıkışları olan.
Bazen herkes kör sağır.
Bazende bendeki körlük sağırlık herkesten ağır.
Bir yol burası bazen gece,beklenmedik anlarda günüz bazende.
Bir yol burası
Ne anlatılır,ne tam anlanır.
İşte böyle ben yürüdüm,yol ise benimle yürüdü.Hala yürümekte,bazen ağlayıp bazende gülmekteyim
Ben bilmesemde,bilen biliyor büyük bir gafletteyim
Dilimde toplanmışken eski zamanların yorgunluğu çaresizce yürümekteyim.Ne bir ses ne bir görüntü kendime getirebilir beni.
Kirlenmiş duyguların eşiğinde çaresizce beklemekteyim.Sağa sola bakıp olanları anlamak istemekteyim.
Ne dilimde eski duygulu bir şarkı var.Ne de ben bendeyim.Karanlıklar içinden ışık süzmelerini beklemekteyim.
Ne garip bu sokakları daha önce görmüş gibiyim.Şu köşe başındaki dilenci çok tanıdık.Ya şu ağaca ne demeli...
Sanki hatıralarım dağılmış sokağın her köşesine ama hiç birini anımsamakla beraber,kafamdaki sisli bulutları dağıtamıyorum
Sokak anılarımda ama inan bilmiyorum anılarım nerde hangi tarihte.O köşeden biri geliyor.Hayret sesleniyorum duymuyor
-Hey!!Sen küçük kız konuş benimle.
Ancak bu seslenişler bir faide vermiyor.Ya ben yokum yada küçük kız.Garip bir gezinti bu bilemem iç dünyamda mı yoksa dış dünyada mıyım?
Ne sesler geliyor benim sesimden başka.Nede biri farkediyor beni benden başka.Garip desem değil,gerçek desem hiç,burası neresi?
Yürümeye devam ediyorum.Bir gariplik daha yol bitiyor.Yok yok yol bitmemiş yürüdükçe devam ediyor.İmkansızların yeri değil burası sadece ilerlemek ve istemek gerekiyor zannımca.Yürüyorum konuşmadan ancak düşünerek.Kararlı ancak şaşırmış.Güçlüyüm ama çaresiz.
Bir yol burası beni halden hale sokan.
Bir yol burası inişleri çıkışları olan.
Bazen herkes kör sağır.
Bazende bendeki körlük sağırlık herkesten ağır.
Bir yol burası bazen gece,beklenmedik anlarda günüz bazende.
Bir yol burası
Ne anlatılır,ne tam anlanır.
İşte böyle ben yürüdüm,yol ise benimle yürüdü.Hala yürümekte,bazen ağlayıp bazende gülmekteyim
Ben bilmesemde,bilen biliyor büyük bir gafletteyim