Yaratıcı tekdir

berfut

New member
Gördüğümüz, işittiğin her şey, meydana gelen herşey, madde ve cisim, bunların hâssaları, akıllar, fikirler, düşünceler, gökler, yıldızlar, elementler ve bileşik cisimler yok idi. Hepsi, Allahü teâlânın istemesi ve yaratması ile var oldu. Onun yaratması ile yoktan var oldukları gibi, varlıkta kalabilmeleri, yok olmamaları için de, her ân, Onun istemesine ve kuvvetine muhtâcdırlar.

İnsanların maddeleri birleşdirmesi, sebeblerin ve şartların değişmesi ile yeni yeni cisimlerin teşekkül etmesi Allahü teâlânın fi’lini, yapmasını perdeliyor, bizden örtüyor. Kuvvetinin, kudretinin meydâna çıkması için, yapması ve yaratması için, sebebleri, vâsıtaları araya koymuştur.

Aklı olan, uyanık olan, kalb gözlerini, Peygamberlere “aleyhimüssalevâtü vesselâm” uyarak, sürmelemiş, cilâlamış olan kimse, bu sebeblerin de, vâsıtaların da, Allahü teâlâ tarafından yaratıldığını ve her ân Onun kuvvetine muhtâc olduklarını, Onun ile var olup, Onun ile varlıkda kalabildiklerini, yoksa hepsinin cânsız, te’sîrsiz, hareketsiz ve kuvvetsiz olduklarını ve kendileri gibi olan, başkalarına te’sîr edemiyeceklerini ve kendileri gibi olan, başka şeyleri yapamıyacaklarını düşünür.

Bu sebebleri ve vâsıtaları yaratan ve bunlara te’sîr ve kuvvet, enerji veren bir kudret sâhibinin bulunduğunu anlar. Aklı olan kimse, cânsız bir cisimin hareket etdiğini görünce, bunu hareket ettiren bir kuvvetin varlığını anlar. Durmakta olan bir cismin, kendiliğinden hareket edemiyeceğini ve ancak dışardan bir kuvvetin bunu harekete getireceğini bilir.

Demek ki, cânsız bir cismin, hareket etmesi, bunu harekete getiren bir fâ’ilin, bir kuvvetin varlığını akıl sâhiblerinden gizlemiyor. Hareket eden cismin cânsız olması, bir fâ’ilin, bir kuvvet sâhibinin mevcûd olduğunu, akıl sâhiblerine haber veriyor. Bütün sebebler, vâsıtalar da böylece, Allahü teâlânın varlığını, kudretini akıl sâhiblerine i’lân ediyor, bildiriyor.

Fakat, ahmaklar, cismin hareketini görünce, kendiliğinden hareket ediyor sanarak, kuvvet sâhibini, fâ’ili göremeyip anlıyamıyor. Akılları olmadığından, hareket eden cânsız cismi, kuvvet sâhibi zan ediyor. Bunu hareket etdiren kuvveti, fâ’ili inkâr ediyor, kâfir oluyorlar.

Allahü teâlânın herşeyi sebeblerle, vâsıta ile yapması, yaratması, ahmakların, akılsızların inkârına, küfürüne sebeb oluyor. Akıl ve vicdân sâhiblerine de hidâyet, kurtuluş yolunu gösteriyor. Sebebleri, vâsıtaları görerek, Allahü teâlânın varlığını, birliğini, kudretini anlamak, ancak Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vesselâm” irşâdı ile, uyandırması ile olmaktadır.
mektubattan......
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks