Yanlız Allah'ı vekil edinin !
"Doğunun ve batının Rabbidîr O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O halde O'nu vekil et."(Müzzemmil, 9; Furkan, 58; Hûd, 123; İbrahim, 11; Enfal, 61; Âli İmran, 122,160; Mücâdile, 10; Mâide, ll,23;Tevbe,113)
*
Vekil, Allah'ın isim-sıfatlarından biridir. Allah'ın vekil edilmesi, Kur'an'ın değişik ifadelerle 60'tan fazla yerde istediği bir oluş tavrıdır. Kur'an bununla insan hayatından, özellikle din hayatından yedek ilahların kovulmasını amaçlamaktadır. Allah'ı vekil etme esprisi, Fatiha Suresi'ndeki: "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım isteriz." sözünde Kur'ansal ifadesine ulaştırılmıştır. İbadette, Allah dışında hiçbir şeyi, kişiyi ve değeri hürmet unsuru ve aracı yapmamak; yardım dilemede de Allah'ın egemen kıldığı kanunlarla insanın gayreti dışında hiçbir unsuru devreye sokmamak Allah'ı vekil etmenin en güzel ifade edilişidir.Günlük hayatımıza tevekkül deyimiyle giren Allah'ı vekil etmenin Kur'ansal anlamı ve çerçevesi budur. Başarının esası olan gayret ve faaliyeti terk ederek işi Allah'a havale etmek veya Allah'ın yanında başka vekiller, dayanaklar edinmek tevekkül kavramını Kur'ansal çerçevesinden çıkarıp şirk zihniyetine uyarlamak olur. İslam dünyasının yüzyıllardır süren perişanlığının altında da ne yazık ki bu talihsiz uyarlama vardır.
Şirk (yedek ilahlı din), Allah'tan başkalarını vekil etmenin yani yedek ilahlar devreye sokmanın gerekçesi olarak iki şey ileri sürmüştür:
1. Yedek ilahların (şürekâ, endâd) insanı Allah'a yaklaştırması: "Allah'ın yanında birilerini daha veliler edinerek 'biz onlara sadece bizi Allah'a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz derler..."(Zümer Suresi, 3)
2. Yedek ilahların Allah katında şefaatçi olması: "Allah'ın yanında bir de kendilerine zarar ve* remeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar: 'Bunlar bizim, Al* lah katındaki şefaatçılarımızdır." (Yunus, 18)
"Doğunun ve batının Rabbidîr O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O halde O'nu vekil et."(Müzzemmil, 9; Furkan, 58; Hûd, 123; İbrahim, 11; Enfal, 61; Âli İmran, 122,160; Mücâdile, 10; Mâide, ll,23;Tevbe,113)
*
Vekil, Allah'ın isim-sıfatlarından biridir. Allah'ın vekil edilmesi, Kur'an'ın değişik ifadelerle 60'tan fazla yerde istediği bir oluş tavrıdır. Kur'an bununla insan hayatından, özellikle din hayatından yedek ilahların kovulmasını amaçlamaktadır. Allah'ı vekil etme esprisi, Fatiha Suresi'ndeki: "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım isteriz." sözünde Kur'ansal ifadesine ulaştırılmıştır. İbadette, Allah dışında hiçbir şeyi, kişiyi ve değeri hürmet unsuru ve aracı yapmamak; yardım dilemede de Allah'ın egemen kıldığı kanunlarla insanın gayreti dışında hiçbir unsuru devreye sokmamak Allah'ı vekil etmenin en güzel ifade edilişidir.Günlük hayatımıza tevekkül deyimiyle giren Allah'ı vekil etmenin Kur'ansal anlamı ve çerçevesi budur. Başarının esası olan gayret ve faaliyeti terk ederek işi Allah'a havale etmek veya Allah'ın yanında başka vekiller, dayanaklar edinmek tevekkül kavramını Kur'ansal çerçevesinden çıkarıp şirk zihniyetine uyarlamak olur. İslam dünyasının yüzyıllardır süren perişanlığının altında da ne yazık ki bu talihsiz uyarlama vardır.
Şirk (yedek ilahlı din), Allah'tan başkalarını vekil etmenin yani yedek ilahlar devreye sokmanın gerekçesi olarak iki şey ileri sürmüştür:
1. Yedek ilahların (şürekâ, endâd) insanı Allah'a yaklaştırması: "Allah'ın yanında birilerini daha veliler edinerek 'biz onlara sadece bizi Allah'a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz derler..."(Zümer Suresi, 3)
2. Yedek ilahların Allah katında şefaatçi olması: "Allah'ın yanında bir de kendilerine zarar ve* remeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar: 'Bunlar bizim, Al* lah katındaki şefaatçılarımızdır." (Yunus, 18)