Bu hususunda âlimler, birkaç görüş belirterek ihtilâf etmiş*lerdir:
1) Buzağıya taptıkları için tevbe ettikleri ve:
"Ya Rabbi biz tevbe ederek sana döndük" (Araf, 156) dedikleri zaman İsrailoğulları, yahudi ismini almışlardır. Bu görüş İbn Abbas (r.a)'dan rivayet edil*miştir.
2) Benî isrâil, Hz.Yakub (a.s)'un en büyük çocuğu olan Yehûza'ya nisbet edildikleri için "Yahûdî" diye isimlendirilmiştir. Araplar kelimeyi Arapça bir şekle sokmak için "dâl" harfi ile telâffuz etmişlerdir. Çünkü onlar Arapça olmayan isimleri, dillerine aktardıkları zaman bazı harflerini değiştirirler.
3) Amr b. Âlâ şöyle demiştir: Onlar Tevrat'ı okurken sallandıkları için (sallanma manasına gelen) bu isimle isimlendirilmişlerdir.
1) Buzağıya taptıkları için tevbe ettikleri ve:
"Ya Rabbi biz tevbe ederek sana döndük" (Araf, 156) dedikleri zaman İsrailoğulları, yahudi ismini almışlardır. Bu görüş İbn Abbas (r.a)'dan rivayet edil*miştir.
2) Benî isrâil, Hz.Yakub (a.s)'un en büyük çocuğu olan Yehûza'ya nisbet edildikleri için "Yahûdî" diye isimlendirilmiştir. Araplar kelimeyi Arapça bir şekle sokmak için "dâl" harfi ile telâffuz etmişlerdir. Çünkü onlar Arapça olmayan isimleri, dillerine aktardıkları zaman bazı harflerini değiştirirler.
3) Amr b. Âlâ şöyle demiştir: Onlar Tevrat'ı okurken sallandıkları için (sallanma manasına gelen) bu isimle isimlendirilmişlerdir.