gelincik tarlasý
New member
- Katılım
- 2 Ocak 2007
- Mesajlar
- 284
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Yâ Rabbî! Ümmet-i Muhammedden Eyle!
Mehmet Oruç
Mûsâ aleyhisselâm, cenâb-ı Haktan şöyle bir niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfuz da, şefâ'at eden ve şefâ'atleri kabûl olunan, bir ümmet görüyorum. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar, Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm devam etti:
- Yâ Rabbî! Levhler de, bir ümmet görüyorum ki, kıldıkları beş vakit namaz, onların günâhlarının keffaretidir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm dedi ki:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda, bir ümmet görüyorum ki, abdest almaları hem su, hem de toprak iledir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm tekrar niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum. Onlardan birisi, bir iyilik yapmaya niyetlense, fakat herhangi bir sebeple yapmazsa ona bir sevâp yazılıyor. Niyetlendiği iyiliği yaptığı zaman on mislinden başlamak üzere yediyüz misline kadar hattâ bundan fazla da sevâp yazılıyor. Onlardan birisi bir kötülük işlemeğe niyetlendiği zaman da onu işlemezse ona hiçbir şey yazılmıyor. Şâyet niyetlendiği kötülüğü işlerse ona bir günâh yazılıyor. Yâ Rabbî, onları benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler, buyurdu.
Mûsâ aleyhisselâm, yine niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum ki, onlardan yetmişbin kişi hesapsız Cennete girer. Onları benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler, buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm, cenâb-ı Haktan şöyle bir niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfuz da, şefâ'at eden ve şefâ'atleri kabûl olunan ve Emr-i bil ma'ruf nehyi anilmünker yapan bir ümmet görüyorum. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar, Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm devam etti:
- Yâ Rabbî! Levhlerde, bir ümmet görüyorum ki, kıldıkları beş vakit namaz, onların günâhlarının keffaretidir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm dedi ki:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum ki, yeryüzüne gelişleri i'tibârı ile son ümmet oldukları halde, Kıyâmet gününde ümmetlerin en hayırlısı olarak en başta giderler. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Sonunda, Mûsâ aleyhisselâm, Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden olmayı temenni etti. Bunun üzerine Allahü teâlâ, "Sana, peygamberlik vermekle ve seninle konuşmakla seni diğer insanlara üstün kıldım. Sana verdiğim ni'metlere yapış ve şükredenlerden ol!" buyurdu.
Mehmet Oruç
Mûsâ aleyhisselâm, cenâb-ı Haktan şöyle bir niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfuz da, şefâ'at eden ve şefâ'atleri kabûl olunan, bir ümmet görüyorum. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar, Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm devam etti:
- Yâ Rabbî! Levhler de, bir ümmet görüyorum ki, kıldıkları beş vakit namaz, onların günâhlarının keffaretidir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm dedi ki:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda, bir ümmet görüyorum ki, abdest almaları hem su, hem de toprak iledir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm tekrar niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum. Onlardan birisi, bir iyilik yapmaya niyetlense, fakat herhangi bir sebeple yapmazsa ona bir sevâp yazılıyor. Niyetlendiği iyiliği yaptığı zaman on mislinden başlamak üzere yediyüz misline kadar hattâ bundan fazla da sevâp yazılıyor. Onlardan birisi bir kötülük işlemeğe niyetlendiği zaman da onu işlemezse ona hiçbir şey yazılmıyor. Şâyet niyetlendiği kötülüğü işlerse ona bir günâh yazılıyor. Yâ Rabbî, onları benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler, buyurdu.
Mûsâ aleyhisselâm, yine niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum ki, onlardan yetmişbin kişi hesapsız Cennete girer. Onları benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler, buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm, cenâb-ı Haktan şöyle bir niyazda bulundu:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfuz da, şefâ'at eden ve şefâ'atleri kabûl olunan ve Emr-i bil ma'ruf nehyi anilmünker yapan bir ümmet görüyorum. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar, Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm devam etti:
- Yâ Rabbî! Levhlerde, bir ümmet görüyorum ki, kıldıkları beş vakit namaz, onların günâhlarının keffaretidir. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Mûsâ aleyhisselâm dedi ki:
- Yâ Rabbî! Levh-i mahfûzda bir ümmet görüyorum ki, yeryüzüne gelişleri i'tibârı ile son ümmet oldukları halde, Kıyâmet gününde ümmetlerin en hayırlısı olarak en başta giderler. Onları, benim ümmetim eyle!
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Onlar Muhammed aleyhisselâmın ümmetidirler.
Sonunda, Mûsâ aleyhisselâm, Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden olmayı temenni etti. Bunun üzerine Allahü teâlâ, "Sana, peygamberlik vermekle ve seninle konuşmakla seni diğer insanlara üstün kıldım. Sana verdiğim ni'metlere yapış ve şükredenlerden ol!" buyurdu.