Varoluş bilgi ve değer

sorularımız nasıl olmamalıdır.bunu bilim soruyor zaten.sorulacak soru neden ve ne olmalıdır.bir bütün olarak bilim nedir.nasıl oluyorda evren ölçülüp denenebilir kanunlara tabi olabiliyor.bu kanunların nedeni nedir.evren bu kanunlara uyma zahmetine neden katlanıyor.varolan bir evren ve bu evrende işleyen kanunlar......herikiside harükulade şaşırtıcı ve muhteşem.bilim herşeyi açıklayamaz.......

aristo mantığı tamamiyle yanlış değil ama eksik yönleri var.yani bir hüküm ya doğrudur yada değildir.üçüncü bir ihtimalden söz edilemez.işte fuzzy yeni gelişen bir mantık olarak olasılıklardan yani üçüncü ihtimalden söz ediyor.kuantum fiziğindede belirsizlik ilkesi temel olduğundan ihtimaller var ve aristo fiziğinden gerçeğe daha yakın.belirsizlik ilkesini buraya yazmayacagım.ama bu ilke 19.yüzyıl determinizmine büyük bir darbe indirmiştir.ve insan hürriyetine yer açmıştır.yani bu ilkeyi temel alırsak kader ve hür irade bir arada bulunabilir.fakat aristo mantıgına göre ya kader vardır yada insan hürdür.ikisinin bir arada olmasından söz edilemez.işte bu yüzden fuzzy mantığı ve kuantum belirsizlik birçok problemi çozecek gibi görünüyor.ama herşey bitmiş değil.daha çok bilimsel araştırmaya ve felsefi analize ihtiyaç var.....

çok doğru evrende kesinli değil olasılık vardır.değil bilim hiçbir bilgi edinme sistemi meya metodu "kesin" sonuçlar elde edemez.her ama har edindiğimiz bilgi belirli bir olasılık dahilinde mümkündür ve geçerlidir.trajedi oki okullarımızda bilim mutlak gerçekmiş gibi okutuluyor ve çocukların beyni bir derecdeye kadar yıkanıyor.oysaki tümevarım tümdengelim yanlışlanabilirlik vb. hepsi bir bilgi metodu olarak eksiktir ve eleştirilmiştir ama tamamen yanlış değildir.şunu soruyorum insan sınırlı aklı ile ve zayıf metodu ile MUTLAK KESİNLİK i kesin bir biçimde idrak edebilirmi.çogu kisiye göre hayır. ama bu bildiklerimizin tümünün yanlış olduğu anlamınada gelmez.one sürülen ikizıt hükümden hangisinin olma olasılığının daha yüksek olduğuna bakılabilir ve tercih olasılığı yüksek olandan yana yapılabilir ve ona inanılabilir.bu metod rasyoneldir.diğer tafatan her şeyden şüphe etmek bilimsel bir nihilizme bizi düşürebilir.şüphesiz evren vardır ve nihilizm saçmadır.bilimde büyücülükten ibaret değildir.çünkü teknolojiyi meyve verdi.bunun sebebi evrende gerçekten varolan ÖLÇÜ dür.Evrenin idrak edilebilirliği ve akla uygunluğu gerçek anlamda bir mucizedir diyor Ainstein....

emreTURK' Alıntı:

evrenin varoluşu başlangıcı idrak edilebilirliği ve rasyonelliği ,fizilsel realitenin sürekliliği ,hayat ve onunla beraber aşk irade renkler ve sesler......

topyekün hepsi muhteşem,şaşırtıcı ve olağan üstü şeyler.......bunların hepsinin irdelenmesi lazım buyurun yazmaya

Genişletmek için tıkla ...

tek sayfada bunların hepsini yazsaydın daha zor anlaşşılırdı..i düşünmüşün.
konuya gelelim...
baya irdelenecek konu var burda..ama hepsine bişiler yazamayacağım.geç oldu..yarına inş..
evrenin varlığı ve ölümünü allah çok güzel açıklar..ve koruyusunun kendi olduğunu söyler.
BAKARA SÛRESİ
(255) Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür


evrene herşeyi yaradanın ALLAH olduğunu akledenler ilk aşamayı atlarlar..neden ilk aşama dedim..çünkü bu yetmez bence.. yanii şöle soralım..
"evreni allah mı yarattı"
-"evet-
"emin misin"
-"evet"
"gerçekten eminmisin"
-"eveett""

hayır..aslında kişi biliyor..evreni alahın yarattığını ama tamamen inanmamış..kabullenme noltasında bi sıkıntı var...eğer bu olmasaydı o kişi 2.sorudan sonra heralde bayılırdı...çünkü bu saunun cevabına inansa vücudu sarsılır..vs vs vs..ama hangimiize bu oluyor..tartışılır
allah yolundan ayırmasın...
ama bu kesinlikle ALLAH'ı anmamak değildir..bakalım ayete....
RA'D SÛRESİ
(28) Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.
huzurun ilk adımı Allah'ı anmaktan geçiyor o zaman..
bugünlük limit doldu

pozitivist bi yaklaşımın sonuçları..akıllı olmayana fazla akıllı gelir..dininden eder..allah korusun..maddeye bağlı kalınır ve neden sonuç ilişkisi içinde net cevap aramaya başlar insan..bu netlik kişiyi maddeye bağlar ve maneviyatı sildirir..sonrada bakmışın..maymunlardan geldik bi zdemeye başlar......
kişiler devamlı kavga gürültü ederken ruhsal etkilerine yön veren nedir?sinirlerimi..peki sinir dediğimiz bi et parçası değilimi..onun bişey yapması düşünlwbilirmi..HAYRI..nedir peki bu..DUYGU..işte maddenin aşılmışlığının bi göstergesi..basit bi akın bulduğu sonuç madde ötesine götürür adamı..sadece düşünmeyi grektirir..bu kısmı "düşündüklerimiz ve söylediklerimiz" konunamı yazsaydım emrekızma napalım oldu bi kere. neyse..duygu kişiyi madde ötesine götürdü.. ama madde ile varlığımızı gördük demi..peki madde gerçekten varmı..yoksa sadece beynimizin bi yansımasımı herşey..iş te varolluşun nktasına geçişin temel budur..duygu ve maddesel birlik.. varoluş budur..ama burda şuda çıkar..peki cansız varlıklarda duydu varmıdır??ya benim tezim yanlış..yada duygu var onlarda..bence ikiside değil.çünkü bu duygu ve maddenin birleşimini anlayabilmek sadece insana verilen bir özelliktir..presitjdir
hatta akıllı mantıklı olanlara da gerçeğin resimli halidir..işte bu özellik iinsanı neye götürür.. yaradanın varlığına..burdan varolmayı kavramak gerektiğini çözmek, zamana göre değerlendirmek ve evet işşte bu zman içindede görüldükü yaradan herzaman hakim konumdadedinlidimi..işte varoluş bitmiştir..tamammen anlaşılmıştır...
karışıkmı oldu ya..baya bi düşünce vardı kafamdada..daldan dala atlamış gib olmayım..