Uyarı nedeni: radikal: Başka Bir Üyeye Yahut Şahsiyete Hakaret, Hakaretamiz Mesaj / Edebe Muğayir Münazara

Meva' Alıntı:

Meseleleri mesel tarzında anlatmam veya en azından delil getirmeye çalışmam "benim dediğim doğrudur" derdinde olmadığımı bilakis talim ettiğim ilimden fehmettiğim kadarı ile "mesele budur" demeye çalıştığım aşikardır.

Oysa sen ve asırlarıdır sen gibilerin şu tarzının manası şudur "ben söyledim doğrudur" Evet, asırlardır insanların akıllarını kendi ceblerinize doldurup, kendi akıllarınızla onlara efendi, ağa, şeyh olup kendi doğrularınız dayattınız.

Hep dediniz "bu doğru, bu yanlış" Neden doğru, neden yanlış hiç anlatmadınız. "Neden yanlış, neden doğru" diye soran sizce haddini bilmeyen bir asi idi. Tard edilmesi veya disipline edilmesi lazımdı. Yaptınız. Ya köle ettiniz, ya afaroz.

Evet, bizim ikinci vazifedeki en birinci bir vazifemiz efendiliği, şehyliği, ağalığı kıyamete kadar dirilmeyecek şekilde gömmektir.

Evet, bir meselede ya "çünkülü" konuşursunuz. Ya da sözlerinize hiç prim vermiyoruz.

çünkü, biz istikbalin aklı keşfetmiş hür evlatlarıyız.

Köleniz değiliz.

Genişletmek için tıkla ...

Yavaş gel, salyalarını topla, doğru gel!
İstikbalin aklı yeni keşfetmiş hür evladı, demek ki bu güne kadar beynini kiraya vermiş olmanın verdiği dayanılmaz hafifliği hissetmiş olmalısın ki, 220 gram beyninin daha yeni farkına varmışsın. Ama ne yazık ki, yine çuvallamışsın.

1- Mesele budur demek, hükümdür! Hükmünü kendine sakla, ihtiyacı olan gelir alır. Elinde kalmaz, gerçek kokmaz, çekmez, buruşmaz.

2- Ben ve benim gibiler, senin gibilerin söylediklerine reddiye yazar ve etraflarında bulunan insanların fikren istifadesine sunar. Fikren istifadesine sunduğu insanları yönlendirme gibi aczliğe de başvurmaz, bu senin gibilerin mesleğidir!

Şeyh yerine göre öğretmendir, yerine göre danışacağın bir büyüğündür. Köyünde eğer varsa, gördüğün şıh ile Şeyh kavramını karıştırma, zira unutma ki kabağın bir sahibi vardır. En başta Üstad'ın (k.s.) sana kızar, çünkü O'nun da (k.s.) bir Şeyh'i (k.s.) vardı.

Şeyh kimseye dayatma yapmaz, bildiğini ve inandığını ortaya koyar, ister yaparsın istersen yapmazsın. Benim Şeyhime (k.s.) bir kaç talebesi geldi ve "namaz kılmakta cidden zorlanıyoruz, aynı zamanda öğrenciyiz, bir kolay yolu yok mu ? n'apalım" diye sordular. senin o beğenmediğin mürşidim tel bir cevap verdi "ee.. sofi ateş var!" soru soran cevabını aldı, dinleyen hikmeti gördü, senin gibi insanlara bunları aktarma heyecanı ile klavyesine sarıldı. İster oku ister okuma, keyfin bilir!


Şeyhler senin gibi alimcikleri gösterir bizlere, nefsinize yenilmeyin, ukalalık yapmayın sonunuz bu olr diye de tembih ederler. Çok şükr, bir Şeyh'e bağlanıp da hak daireden sapmadan gidenleri gördük de, Şeyhlere küfür eden aklı evvellerin bir de Şeyh makamında olan Üstadlarına medhiyeler düzmesini anlayamıyoruz.

3- Yanlış dediğimizi, neden yanlış olduğunu 2.000 küsur mesajda yazmışız, anlatmışız, eğer okumadıysan, gözünü ışığa kendin kapattıysan, ben neden görmüyorum diye bana sitem edeceğine, aç gözünü de oku! Ben mi okutacağım sana!

Çünküüü diye söze başlayan insanın dayandığı bir nokta vardır, çünkü kelimesinden sonra dayandığı ayet veya belgeyi yazar. Yazmazsa şayet o zaman senin dediğin geçerlidir.

Ha, sen etrafında gerçek bir şeyh görmediğin için, şıhlar içerisinde kaldığın için, herkesi şıh sanıyorsun, bildiğin yanıldığına yetmez. Sana yapılanı reva gören zaten şıh olmalı ki, senin isyanının asıl sebebi onlardır. Git de onlara bağır "ben köleniz değilim" diye. Zira, hiç bir Şeyh kendine köle istemez, anlattığını anlayacak ve yaşayacak öğrenci ister. Eh, bu kadar emek karşılığında eline bir bardak çay verirsen, o da senin alime olan saygını gösterir. Vermezsen, Şeyh neden vermedin diye gönüllenmez, verirsen de mahcubane teşekkür eder.

Ama sen bunları bilemezsin, senin ağbilerin de bilemez, senin kralların da bilemez! hadi lan ordan! Sen kim Şeyhler ile haşa sidik yarıştırmak kim. Edebini bil, edebsiz!

Genişletmek için tıkla ...