talha_
New member
sen filistin hokkaları doldur kanla
şairler eğer ahın varken
uzanırlarsa tomurcuklara güllere
her biri kanlı bir ayeş gibi korku
bir azar bir şamar olsun
Ahmet Cahit ZARİFOĞLU
utanç kaç renktir bilir misiniz?
gülüşlerim çalındı anne
yüreğime gem vuruldu deli çağında
korkular esir aldı sokaklarımı
çaresizlik ellerimde zincir
gözlerim kan rengine alıştı
aşımda suyumda elimde kan var anne
dilimde bitmez hasretler
babam nerde anne
abim kardeşim kardeşlerim
garip gelip garip kalanlar nerde
ne garip anne ne garip
utanç kime pay
ben açken tok yatanamı
ben yetimken anna baba diye sevinene mi
sen ölüme gönderirken çiçeğini
aman evladım diyenemi
utanç kaç renktir anne
artık bilmiyorum
arun aleykum
bilmiyorum anne bilemiyorum
nasıl bir perdedir ki gökleri kuşatmış
yetmemiş gönülleri karatmış
utanç olmuş korku olmuş zulum olmuş
ve bize pay olmuş anne
oysa biz
yenilgi yenilgi büyüyen zaferlerin varisiydik
şimdi ne oldu bize
niçin uyanmıyor rahmani öfkemiz
nasıl düşman kesildik birbirimize
nasıl bi haber olduk kendimizden
nasıl da dost olduk ateşe
ey insanlar yakıtı taşlar ve insanlar olan cehenemden kendinizi koruyun
nasıl da anlamak
oy topraklar başımıza
nasıl da uyanmadık bu gaflet uykusundan
namus-u ekber çiğnenirken
kudüs kan ağlarken
hicaplar hangi yüzleri örtsün zul olsun
yazıklar olsun
ve selam olsun
ebi ebi diyen küçük kıza
şeyh yasine yahya ayyaşa
avuçlarında kudüsü tutan çocuğa
sapanıyla namus koruyanı
sözüyle cehenem söndüren dil sahiplerine
ölene ve ölümü bekleyene
sabraya şatillaya
utancı renk renk taşıyana nispet
izzeti yedi rengiyle yaşıyanlara
ve taşa
ve sapana
ve utanca boyun eğmeyene
selam olsun
şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır
kafirler istemesede
(alıntı:yusufyakup )
şairler eğer ahın varken
uzanırlarsa tomurcuklara güllere
her biri kanlı bir ayeş gibi korku
bir azar bir şamar olsun
Ahmet Cahit ZARİFOĞLU
utanç kaç renktir bilir misiniz?
gülüşlerim çalındı anne
yüreğime gem vuruldu deli çağında
korkular esir aldı sokaklarımı
çaresizlik ellerimde zincir
gözlerim kan rengine alıştı
aşımda suyumda elimde kan var anne
dilimde bitmez hasretler
babam nerde anne
abim kardeşim kardeşlerim
garip gelip garip kalanlar nerde
ne garip anne ne garip
utanç kime pay
ben açken tok yatanamı
ben yetimken anna baba diye sevinene mi
sen ölüme gönderirken çiçeğini
aman evladım diyenemi
utanç kaç renktir anne
artık bilmiyorum
arun aleykum
bilmiyorum anne bilemiyorum
nasıl bir perdedir ki gökleri kuşatmış
yetmemiş gönülleri karatmış
utanç olmuş korku olmuş zulum olmuş
ve bize pay olmuş anne
oysa biz
yenilgi yenilgi büyüyen zaferlerin varisiydik
şimdi ne oldu bize
niçin uyanmıyor rahmani öfkemiz
nasıl düşman kesildik birbirimize
nasıl bi haber olduk kendimizden
nasıl da dost olduk ateşe
ey insanlar yakıtı taşlar ve insanlar olan cehenemden kendinizi koruyun
nasıl da anlamak
oy topraklar başımıza
nasıl da uyanmadık bu gaflet uykusundan
namus-u ekber çiğnenirken
kudüs kan ağlarken
hicaplar hangi yüzleri örtsün zul olsun
yazıklar olsun
ve selam olsun
ebi ebi diyen küçük kıza
şeyh yasine yahya ayyaşa
avuçlarında kudüsü tutan çocuğa
sapanıyla namus koruyanı
sözüyle cehenem söndüren dil sahiplerine
ölene ve ölümü bekleyene
sabraya şatillaya
utancı renk renk taşıyana nispet
izzeti yedi rengiyle yaşıyanlara
ve taşa
ve sapana
ve utanca boyun eğmeyene
selam olsun
şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır
kafirler istemesede
(alıntı:yusufyakup )