Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

üç Sorum Var

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
esselamualeykümverahmetullahveberekatuhu
SORU 1
resul nedir
nebi nedir
SORU 2
cinlerden veya meleklerden peygamber olurmu
SORU 3
en büyük ibadet hangisidir

Allah hepinizden razı olsun
 

kul

New member
Katılım
25 Şub 2005
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
3 soruya cevap

3 soruya cevap

selam
1-)Nebi; Dini yani sistemi anlatarak , insanların ölümötesi gerçeklere hazırlanması için görev almış kişidir!
Yeni emirler getirmeksizin,daha evvel gelmiş olan emirleri tebliğ eden, “Nebi”dir.
Nebiler, kendi hakikatlarını bilerek, geldikleri toplumların yaşam düzeylerine göre bir ileri basamağı öneren görevli zâtlardır...
“Rasül”lük ise kıyâmete kadar geçerli bir görevdir.
“Nebi”lik geçicidir; “Rasûl”lük” ise asâletendir ve dünyadan ayrılmakla son bulmaz, zira kendini tanımanın sonu yoktur ve dolayısıyla bu işlev sonsuz devam eder “Rasûl”ler için... Bu yüzdendir ki bizler, İslâm Dinini kabul ve tasdik anlamında ifâde ettiğimiz “Kelime-i Şehadet”te Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın “Rasûl” oluşuna şehadet ederiz; ki bu onun sonsuz işleviyle ilgilidir. Bu yüzden “Abduhu”dan sonra “Nebiyyihu” değil, “Rasûluhu” deriz
veli ile nebi arasındaki fark ise
Birisi "Hak'tan halka", "nuzül" şeklidir... Öteki ise "halktan Hak'ka" "uruç" şeklidir
Veli yalnız ilham yolu ile bir takım gerçeklere erdiği için; veliye itaat, teslimiyet zorunlu değildir. Ama nebi için böyle değildir... Nebi'deki vahye hiç bir şey karışmaz!. Ondan sâdır olan mânâ tamamiyle ilâhi hakikatlardır.

2-) Cinlerden ve meleklerden peygamber olmaz Fakat Meleklerde öyle sınıflar vardır ki, meleklerin içindeki bu sınıfların bir kısmı, "insan`a secde" emrini almamıştır!.
Buna karşın, "Adem`e secde edin!." şeklindeki Allah`ın hükümlerine tabi olan yeryüzü melekleri vardır; ki bunların hepsi de Adem`e secde etmişlerdir.
Fakat, "Adem`e secde edin" emrini almamış, Adem`e secde etmesi mümkün olmayan melekler de vardır!.. Bunlara, "Alûn" denilir... Yani, "Makam-ı illiyin" diye bildirilen, o yüce makama has meleklerdir, varlıklardır.
3)En büyük günah, Allaha şirk (Allah dan başka bir varlığın olduğunu kabul etmek) En büyük ibadet ise Herşeyde var olan yegane varlık Allah olduğunu bilip, herşeyin hiçolduğunu irdak etmeni sağlayacak onun güzel isimlerini zikretmen ve hayatının her alanında yaşamandır. sevgiyle kalın...
Allah Muininiz olsun...
 
E

Esra Uzun

Guest
Selam-ün aleyküm,
erhan abi ben gec girdigim icin net´e sorularini cevaplamak kul kardesimize nasip olmus ager bana nasip olsaydi eger bende bu cevaplari verirdim kesinlikle!!
ve kardesimizin verdigi cevaplar benim bilgilerime göre 100% dogru!!!
Ve-selam
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Kısa ve öz cevap

İslamda Resul ve Nebi açıkça bellidir.

Birde Sahte Resulluk iddiasında olanlar vardır. Onlar kendilerini açıkça bilirler. Fakat bunu alenen söylemeye cesaret edemedikleri için , çeşitli yollardan zemin hazırlarlar.

Bu zemini bulduklarını zannettiklerinde , amaçlarını hemen belirtirler. Her defasında olduğu gibi Hakikatlar ortaya çıkınca, bulunduları yerleri terkederek , farklı isimlerle kendilerine yer ararlar.

Bu devran böyle gelir böyle döner .

Anlayana..

Yorumsuz..
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
Allah razı olsun

Allah razı olsun

esselamualeykümverahmetullahveberekatuhu
sevgili kul kardeşim
1-nebi evvel gelmiş ilmi tebliğ eden demişsin kardeşim
Ahzab 40 da Allah peygamber efendimiz S.A.V me hatemul enbiya nebilerin sonuncusu diye hitab ediyor biraz açarmısın
2-resullük kıyamete kadar sürer cümlesini biraz açarmısın
3-müzemmil 8 de Allah ı ismiyle zikredin diyor
bahsettiğin ibadet bumu
4-ali imran81 de Allah nebilere kitab verdiğini söylüyor
peki nasıl oluyorda önceki indirilenleri tebliğ edenler oluyorlar

AL-İ İMRAN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).
Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebîlerin) MİSAK’ini (yeminini) almıştı: “Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunanı (Allah’ın sizlere verdiği kitapları) tasdik eden Resûl gelince, O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardım edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?” “İkrar ettik.” dediler. “Öyle ise şahit olun. Ben de sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu.

5-her resul peygamber midir
Allah kuran da resul derken peygamberlikten mi bahsediyor
Allah razı olsun hepinizden
bize bu bilgi alışverişini yapma imkanını verenlerede Allah ın huzurunda sonsuz şükranlarımı bildirmek isterim
 

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Üstadın gibiler tarikatte MECZUP adı verilir O kendine dediği şeyin tam olarak ne olduğunu bilir. Ama sizin ne anladığınızla ilgilenmez. Kendi cezbesi ile avunur Sizler ona çanak tutarsınız oda yalar.soruların içinde birde cinler ile melekler şeklinde sıralama hatası yapmışsın sana yakıştıramadım. İlmin sahibi cahilerden allah Cümlemizi muhafaza buyursun.
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
inşaallah Allah seni en üst kat cennetine alır

inşaallah Allah seni en üst kat cennetine alır

SEVGİLİ KARABABA kardeşim sana diyeceğim inşaallah Allah seni en üst kat cenetlerine alır
benim tek düşmanım var oda nefsim
onu yenersem herkezi yenmiş olurum
senin yolun açık olsun istediğini söyle istediğini yaz sen senin yazdıklarından ben de benim yazdıklarımdan sorulucam
 

kul

New member
Katılım
25 Şub 2005
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
her Resul Nebidir

her Resul Nebidir

Selam
Ahzap 40) Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur… Her nebi resul değildir ama her resul nebidir. Dünya yaşamında "Nübüvvet" ve "Risalet" işlevini yerine getiren bu zevat, bu kemalatlarını "VELİ" isminin manasından alırlar ve ölümötesi ahıret yaşamlarında da "Velayet" kapsamında olan "Risalet" mertebesiyle yaşamlarına devam ederler... "Nübüvvet" görevi dünya yaşamıyla ilgili bir görevdir ve "Nebi"nin ahıret yaşamına intikaliyle son bulur... Esasen "Nübüvvet"(yeni bir din), "Hatemin Nebi" olan Muhammed Mustafa ile son bulmuştur; ondan sonra kıyamete kadar başka "nebi" gelmez.
2)"Nebi"lerin bazıları aynı zamanda "Rasul"dür... "Nebi"lik geçicidir; "Rasul"lük" ise asaletendir ve dünyadan ayrılmakla son bulmaz, zira kendini tanımanın sonu yoktur ve dolayısıyla bu işlev "Rasul"ler için sonsuza kadar devam eder . Muhammed Mustafa (A.S) Ahirette komşu olmak ve şefaatine nail olmak ahirettede risaletinin devam ettiğini ifade etmiyormu?
3) evet bence en faydalı ibadet Allahın isimlerini ( Esma) zikir ve hayatının her alanında yaşamandır.
4"Risalet" ve "Nübüvvet", "Velayet"in içindeki üst sınıftır... Tıpkı "askeriye" genel tanımı içinde "generaller" sınıfı gibi...
Toplumla ilgili hangi işlevler "Nübüvvet" kapsamında ise, o işlevlere işaret edilirken Kur'an-ı Kerim'de, "Nebi" kelimesi kullanılmıştır.
Toplumla ilgili yani dışa dönük olarak hangi kemalatın yaşanmasına dikkat çekilmek istenmişse, orada "Rasul" kelimesi kullanılmıştır...
"Allah"a ermek ve gereğini yaşamak için nelerden sözedilmiş ise bu işleve işaret sadedinde "Rasul"lükten ve "Rasul"den bahsedilmiştir.
Bireyin yaşamıyla ilgili olarak hangi kemalatın yaşanmasına dikkat çekilmek istenmişse, orada da "Veli" kelimesi kullanılmıştır. "Benim ümmetimin velileri Beniisrail nebileri gibidir" buyuran Hz. Rasulullah Aleyhisselam velayetin bu mertebesine işaret etmiştir.
• Yani "Velayet" hakikatine dayalı bir şekilde, dışa dönük görev alan yüksek kemalat sahibi zevatın bu durumuna "Nübüvvet" ve "Risalet" adları verilerek, onlar, genel olarak içe yani kendilerine dönük kemalatı yaşayan "Veli"lerden ayrı bir sınıfta anlatılmışlardır.
Eğer bu tanımlamalar istikametinde yeniden okunursa ilgili Ayetler, çok daha değişik boyutlarda manalar karşımıza çıkar..
5) KUL, HALİFE= ALLAH Namına iş gören demektir Ondan ayrı bağımsız bir varlık değil
NEBİ, RESUL Risaletin aslı Allaha ait olduğunu ifade ediyor Resulullah Aleyhiselam Hadisi şerifinde; Beni gören rabbi görmüş olur diyerek Onun (Rab) esmalarından var olan bir varlık olduğunu ifade etmiyormu? bu açıdan bakarsak Peygamber kelimesinin asıl karşılığı NEBİ ve RESUL olması gerekir
Saygı ve sevgilerimle … Allah Muininiz olsun..
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
kul kardeşim
aşağıdaki ayetlerde Allah resul kelimesini kullanıyor açıklarmısın
yusuf 50 de firavunun resulü diyor
enam 61 de resullerimiz vefat ettirir diyor melek ten peygamber olurmuki
hac 75 te Allah insan ve meleklerden resuller seçer
hani resul peygamber demekti
firavunun peygamberi olma ihtimali olamazken Allah neden resul kelimesini kullanıyor
resul elçi demek olduğu burdan çıkmıyormu
nebiye kitab verilirmi
Allah razı olsun
 

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Allahı peygamberin anlattığı yoldan bulamayıp sapada bulandan icazet arayan kardeş doğruyu söyledin.
Kafirun
Bismillahirrahmanirrahim

3-Siz de benim kulluk ettiğime tapanlardan değilsiniz.

4-Hem ben tapıcı değilim sizin taptıklarınıza.

5-hem de siz, benim kulluk ettiğime tapıcılardan değilsiniz.

6-Size dininiz, bana dinim (sizin dininiz size, benim dinim bana)!
Sevgi, Saygı dua ile
ALLAH selamet versin
 

kul

New member
Katılım
25 Şub 2005
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
dilediğini yapar

dilediğini yapar

Değerli Arkadaşım Erhan
Ben ne senin düşüncelerini çürütme nede kendimi üstün görme gibi bir iddiam yok. Öncelikle Bunu bilmeni isterim. Ben Kuran’dan ve Resulullah (A.S) ın hadislerinden anladığım kadar Allahın bana verdiği ilim nispetince düşüncelerimi ifade ediyorum.

1) Yusuf 50 de ben böyle bir ayet göremedim…..
Allah isminin karşılığı nasıl Tanrı, olamazsa Peygamber, elçi karşılığıda Nebi ve Resulün Nübüvet ve risaletini hakkıyla ifade etmiyor
2)- İhlas Suresinde Allah kendini ifade ederken 1-De ki; O Allah bir tektir.DOĞURMADI ve doğurulmadı Onun haricinde bir varlığın olmadığını sonsuz sınırsız tek olduğunu anlatıyor bizler onun Esma terkiplerinden başkası değiliz. bu Esmaların çok güçlü çıktığı varlıklara nübüvet ve risalet verilmiştir.insanda Allahın bütün isimleri mevcut olduğu için Kuran; ben insanı yeryüzünde halife yarattım diyor. Semada ,evrende her boyutta dahi halifeler mevcuttur gerçek halife ise tektir oda Ruhu Azam, İnsanı Kamil,hakikatı Muhammediyedir öze ermişlerden birisi diyorki biz öyle muazzam büyüklükte melekler tespit ettikki onun bizden haberi bile yok diyor Cebrail (a.s) Alim, Basir, Fettah, Hakim, isimlerinin güçlü açığa çıkmasını sağlayan (dikkat)Dünyada değil bir üst boyutta görevli Melektir Dolayısıyla Muhammed (A.S) ı sıkmakla ve RAB’binin (Esma) adıyla oku diyerek Onun özünde var olan isimlerin çok güçlü bir şekilde açığa çıkmasını sağlamıştır.Azrail (A.S) dahi Allahın Kahhar ve Bais isimlerinin açığa çıkmasını sağlayan görevli melektir.
Kuran; Attığında sen atmadın Atan Allahtı, yüzünü ne yana çevirirsen Allahın vechini görürsün, Allah insana şah damarından daha yakındır, Ayetlerinde açıkladığı gibi O nerde kimde nasıl isterse açığa çıkar kimsenin sual sormaya gücü ve hakkı yoktur.
Herşey Ondan ama hiçbirşey O değil….. sevgiyle kalın
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
esselamualeykümverahmetyllahveberekatuhu

YUSUF-50: Ve kâlel meliku’tûnî bih(bihî), fe lemmâ câehur resûlu kâlerci’ ilâ rabbike fes’elhu mâ bâlun nisvetillâtî katta’ne eydiyehunn(eydiyehunne), inne rabbî bi keydihinne alîm(alîmun).
Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (A.S): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir

iblis bu gün yaşayan elçileri örtmek için bu yola başvurmuştur

HAC-75: Allâhu yastafî minel melâiketi rusulen ve minen nâs(nâsi), innallâhe semîun basîr(basîrun).
Allah, meleklerden ve insanlardan resûller seçer. Muhakkak ki Allah, en iyi işitendir, en iyi görendir.

meleklerden peygamber olması sözkonusu değildir burdan Allah resul derken peygamber i kastetmediği anlaşılır meleklerden elçi olması pekala mümkün



EN'AM-61: Ve huvel kâhiru fevka ibâdihî ve yursilu aleykum hafazah(hafazaten), hattâ izâ câe ehadekumul mevtu teveffethu rusulunâ ve hum lâ yuferritûn(yuferritûne).
Ve O, kullarının üstünde kahhardır (kuvvet ve güç sahibidir).Ve üzerinize muhafaza edici (koruyucu) gönderir. Sizden birinize ölüm gelince, onu Resûllerimiz vefat ettirir. Onlar (bunu yaparken) kusur etmezler.

biliyorum ki bu ayetlere rağmen siz den çoğunuz babalarınızdan öğrendiğinize inanmaya devam edeceksiniz keyfiniz bilir

nebi şeriat kitabı verilen peygamber demektir


AL-İ İMRAN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).
Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebîlerin) MİSAK’ini (yeminini) almıştı: “Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunanı (Allah’ın sizlere verdiği kitapları) tasdik eden Resûl gelince, O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardım edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?” “İkrar ettik.” dediler. “Öyle ise şahit olun. Ben de sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu.

görüldüğü üzere bunlar Allah ın ayetleri
ama iblis yaşayan elçileri örtmeyi başarmıştır

bu gün her ülkede japonyada fransada hindistanda ırakta,vs
Allah ın kahin ettiği kavim resulleri
peygamber varisleri vardır ve kıyamete kadar da varolacaktır
ancak herzaman onlar insanların çoğu tarafından ya öldürülür ya ülkelerinden sürülür yada deli diye çeşitli iftiralara mağruz kalır film hep aynıdır


İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, hikmet sahibidir.

MU'MİNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.


ırak ın budurumu kendisi hak etmiştir
şunu iyibilinki bukitab bütün zamanlara hitab eder

japonya geçenlerde bir adamı Allah a çağırıyor diye onu ve etrafındaki bir kaç kişiyi hapse attı haberlerde belki gören olmuştur hatta adamın deli olduğunu iddia ettiler

bu kitab yaşayan imamlardan öğrenilir ibliste yaşayan imamları örtmüş
işin tamamına yakınını çözmüş zaten bilmem anlatabildimmi

siz yine ondan bundan duyduğunuzla gelmeye devam edeceksiniz bende ayetlerle
sonucu ben biliyorum bakalım ne olacak

her kavmin halifesi vardır

peygamberimiz hatemul enbiya yani nebilerin sonuncusudur

ondan sonra elçiler geleceği kuranda yeralmaktadır
Allah kuranda duhan olayını peygamberimize anlatıyor:

DUHAN-10: Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).
Göklerin açık bir dumanla kaplanacağı günü gözetle
DUHAN-11: Yagşân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun).
(Öyle bir duman ki;) bütün insanları saracak elîm bir azaptır.
DUHAN-12: Rabbenekşif annel azâbe innâ mû’minûn(mû’minûne).
Onlar "Rabbimiz" diyecekler. "Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz müminleriz."
DUHAN-13: Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).
Muhakkak ki onlar öğüt almazlar. Onlara, andolsun ki apaçık bir resûl geldi.
DUHAN-14: Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).
Sonra ondan yüz çevirdiler ve ona “öğretilmiş deli” dediler.


evet şimdi sizin yalancı hadisleriniz veya yüzyıllarca önce belkide önceki hak mürşitler tarafından yazılmış hikayelerinizi dinleyelim şunu bilinki sadece kuran koruma altında
 

kul

New member
Katılım
25 Şub 2005
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Erhan bey
Kuran tercümelerinde çok farklı yorumlarınız var
50. O hükümdar "Onu bana getirin" dedi. Emir üzerine Yusuf'a gönderilen adam yanına gelince, Yusuf ona dedi ki: "Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalım, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Hiç şüphe yok ki, Rabbim, onların oyunlarını çok iyi bilir." ayetini 3 meale baktım ama sizinkine hiç uymuyor

Daha evelki yazımda cebrali ve azrail gibi birçok meleklerin bir üst boyutta görevli melekler olduğunu belirttim ama dünyaya, insana gelen ne melek nede cin peygamber gelmemiştir. yazdıklarımı bir daha okumanızı rica ediyorum.

2) insan beyninin %5 ini kullanıyor bu akılla nasıl olurda hadisleri bu doğrudur bu yanlıştır diye karar verme cesaretini gösteriyorsunuz anlamış değilim.

Ayrıca Muhammed (A.S) ismi geçtikçe çok rahatsiz olduğunuzu hissettim inşaallah öyle değildir.

Şunu bilinki...
Allah Resulü son nebidir ve resuldür artık ne yeni bir din ne yeni bir kitap gelmeyecektir.Yeryüzünde ALLAH ve DİN ADINA konuşma yetkisi yalnızca son Nebi olan Hazreti Muhammed`e ait idi!. O da görevini tamamlayıp ahıret alemine intikal etmiştir 1400 küsur yıl önce..
İşte O yüce zattan sonra, herkes, o kaynaktan aldığı ışık nisbetinde KENDİ ANLAYIŞI KADARIYLA, DİN HAKKINDA düşünce ve değerlendirmelerini dile, kaleme getirmişlerdir.
Bizler, kim olursak olalım, birbirimizin ilminden, anlayışından, ferasetinden istifade ederiz; çünkü bizleri yaratan Allah, her birimize, diğerinde olmayan ayrı bir kemalat ve özellik bahşetmiştir. Ancak herkesin bağlanması zorunlu olan tek kişi, Allah Rasulü hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselam'dır!.
sevgiyle kalın
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
sevgili kardeşim arapça metinlerde resul yazmasına rağmen adam diye tercüme edilmiş anlamıyomusun
iblisin tuzağını
sana acizane bi tavsiyem arapça sölük al ve kontrol et
resul elçi demektir
verdiğim ayetlerin hepsinde resul diye hitab ediyor Allah
ama
adamlar işine geldimi peygamber işine geldimi elçi işne geldimide adam diye tercüme diyorlar

canım kardeşim Allah kuranı karuyacağının sözünü verdi
mealleri değil
ayette apaçık resul yazıyor bunlar adam diye tercüme etmişler bu ne densizliktir
eğer incelemezsen onlarla beraber olursun
birde
imamı azam da imamı şafide abdulkadir geylanide aksemseddinde saidi nursi hz ....leride Allah ın tahin ettiği elçiler
peygamber varisleriydiler
ve insanları Allaha çağırıyorlardı
onların vazifesi bitti
yaşarken hep azınlık tabi olmuş buzatlara ama şimdi mezarları meded umanlarla dolu
yaşayan geylaniler said nursiler var onlara Allah a sorarak ulaşmak zorundayız

bi düşün örnek
senin okuma yazmayı öğrenmen lazım
ama diyorlarki öğretmene gerek yok kendin öğrenebilirsin bak onca kitab var onlardan öğren
senin okuma yazma öğrenme oranın nedir
yüzde sıfır
nefsini teskiye etmen lazım
ama diyorlarki nefsini teskiye etmiş bi evliyaya gerek yok sen nefsini kendin teslim edebilirsin
bak seneler önce yazılmış onca kitab var onlara bak
kuran zaten unutulmuş sadece arapçasından okunan bi kitab ahaline gelmiş
çünki kuranda mürşit farz
eee
insanın nefsini mürşitsiz terskiye etme oranı
bir insanın öğretmensiz okuma yazma öğrenme oranı kadardır
yani YÜZDE SIFIR
şimdi anladım mı iblisin bir hamleyle insanları nasıl şah ve mat ettiğini

canım kardeşim iblis oyle bi mahlukki o kadar zekiki
onu yenmişe ulamşamadan kimse onu yenemez
o da zaten bunu bildiği için yaşayanları herzaman devredışı bırakmayı başarıyor

ooof of nedesem bilmiyorum
şunu da biliyorum ki Allah a ulaşmayı dilemeyenler neler dediğimizi hayatta anlayamazlar
esselamualeykümverahmetullahveberekatuh
 

kul

New member
Katılım
25 Şub 2005
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Son Söz

Son Söz

KUTUP: Lügat manası değirmenin alt sabit taşında bulunan uzun mihver demiri demektir.
Üst tasın deliği ona geçerek taş devir yapar.
Resulü Ekrem'in yeryüzünde halifesi olan zâtı âli...
Kavmin ulusu (en büyüğü).
Kutup daima ceseden mevcuttur. Yani sağdır dünya yüzünde...
Yerini kimse bilmez. Ancak 7'ler bilir.
Kutup eşyada mutasarrıf dır. Hadimleri 40'1ardır.
Kutbiyyet Hak tarafından verilir.
Bütün ruhani emirler kutup makamından çıkar. Kutbiyet mahalli, nazarı ilâhiyedir.
Kutup Resulullah'ın yeryüzünde Ekremiyet halifesidir.
GAVS: Lügat manası nöbet bekleyen vekil manasınadır. Medet.
Nusret makamında manasına kibarı evliya hakkında kullanılırsa da tekdir.
Velilerin başı gavsı azam ismi ile yadedilir.
Gavs, kutup makamına bağlıdır. Gavsiyet Resulü Ekrem tarafından izinle verilir.
Kalplerde mutasarrıfdır. Hadimleri 7'lerdir. Bazen gavsiyet makamı boş olabilir.
O zaman kutup tarafından idare edilir. Gavs, Resulü Ekrem'in naibidir dünya yüzünde...
Gavslar 7'lerden seçilir. Gavsdan kutup olmaz.
Bütün veliler gavsa bağlıdırlar.
Her büyük veli gavsın kim olduğunu bilir. Yerini de bilir.
Gavsın sağında (Abdurrab) makamı vardır.
Bu makamın nazarı, âlemi melekûta nazırdır.
Solunda Abdül-melik makamı vardır.
Nazarı: Âlemi mülke, dünya âlemine nazırdır.
Abdurrab makamından daha efdaldır.
Bu iki makamı işgal eden zatlar kutup tarafından intihab edilir.
Bir de kutbun manevi emrinde olan (Abdullah) makamı vardır
ki buradaki zat bazen hilâfeti maneviye, bazen hilâfeti vücudiye halindedir.
Yani bazen bu makam manevidir, bazen de zamanında bir zat,
bir sultan veya kimsenin gözüne çarpmayan basit gibi görünen mübarek bir zattır.
Gavs ile temas bu zat vasıtası iledir. Bu zat tekdir.
Yeri gizlidir. Bilen çok azdır. Manen temas mümkündür.
Bazen rüya âlemi ile, sonra da maddi olarak olabilir...
Bir de kutbiyete bağlı ve abdülmülk makamında bulunan dünya
mülkünde (EVTAD) vardır. Bunlar dört müstesna zatlardır.
Bunlar her zaman kâbede manen toplanırlar.
Bazen de cesetleri ile birlikte buluşurlar.
Bunların emirlerini 40'lar mülk âleminde görürler.
40'ların müşküllerini 7'1er hallederler.
4'lerin yerleri malûmdur. Bazen yerleri değişir.
Ruhen Beytullahda daima müştemidirler. Bazen de muayyen zaman ve gecelerde buluşurlar.
Evladın yerleri:
Şimalde Abdülmerid, (Güneyde) Cenupda Abdulkadir, (doğuda)
Sarkda Abdülhay, (batıda) garbde Abdülalim makamları vardır.
Bunları da kutbiyet makamı tayin eder.
Bu makamlarda her zaman bir zat bulunur.
3'1er vardır. Bunlar ümmidirler. Manevi ziynet gibidirler.
Hak'kın onlara teberrüken verdiği bîr kıymettir.
Daima Abdurrab'ba yani âlemi melekûta nazar ederler.
Daima dua ve niyazda bulunurlar.

7'ler vardır.
40'lar vardır. Mülk âleminde gezerler.
Görünürler Müşküllerini 7'ler hallederler.
40'lar, 7'leri tanımazlar. Fakat 71er 40ları tanırlar.
Ebrar vardır. Vazifelidirler.
3001er vardır. Seyyardırlar. Gezerler.
30001er vardır. Kendi hallerinde niyaz ve taattadırlar.
Bunların bazıları irşat ile meşguldürler.
Bazıları kendi içlerine çekilmişlerdir.
Taat ve ubudiyetlerinin mükâfatı olarak Vel makammdadırlar.
Meczup ve mecnunlar vardır:
Bunlar cezbe içindedirler Yollarına tahammül edemediklerinden hataya düşmüşlerdir.
Fakat indi ilâhide mağfurdurlar. Bunlarla yemek yenmez.
Elbiseler giyilmez. Sohbet doğru değildir.
Kur'anı Kerimde bir lâfzı celîl vardır.
Güzel bir lâfız. "Sultanı mübin"...
Sultan; burhan demektir.
Burhan sahibi olan. Sultaya malili olan.
Sultan emrü ferman kudret onda toplanır.
Allah lûgatında Sultan kelimesi kafi burhan olarak kullanılmıştır,
(Sultanı mübin ise sırdır). Bunu büyük Veliler perde aralığından şöyle ifade etmişlerdir.
Bu perde şuna benzer
Billur vardır, bilirsiniz.
Ziya vurdu mu ziyada gizli bütün renkler ortaya vurur.
7 renk görünür. Acaba billur donmuş bir sis midir.
Burayı günlerce düşünmek lâzımdır.
Bazen sis de renkleri gösterir, (gavsı guzah) ebe kuşağını bilirsiniz...
Sırlar bazen fiziki olay şeklinde görünür. Burada gizli birşey vardır.
Düşünmek gerek. Veyahut birşey gizlidir daha doğrusu...
insan kendini bilmeğe çalışmalıdır,
Ne ise daha söylemek hem yasak hem de herkesin merakla öğreneceği islerden değildir.
(“Allah dostu derki kitabından alınma”)

Şeyh: insanlarda meknuz (gizli) olan ilâhi esma akislerini ortaya çıkarmak için müridin lâfzı aletlerle hazırlamaya ve onu zahiri ilimlerle donatmaya çalışan insandır. Yani hazırlık kıtası hocası. Şeyh aynı zamanda mürşit ise müridin cesedi hazırlığını da çile ile hazırlar. Ve onu halvete sokar.
Ceseden hazır olan salik, bu sefer mürşidin batini ilim Öğretimine terk edilir.
Bundan sonra hakiki şeyh ve mürşit kâmil tarafını gösterir. Ve salüci halvete sokar. Göstermediği tarafından himmet eder.
Bu asırda dünya münafık ve sahtekârlarla dolu. Dikkat et,
Sana senden içeri olan o (Ben) gösterendir. Lâf üe olmaz, İlmel yakın Aynel yakın Hakkal yakın
Sırrel yakın lâkırdıları var ya işde onlan sana gösterendir
hakiki mürşit, lâfla degil Söylerler, bağırırlar. Haykırırlar. Kitap yazarlar. Tarikat, marifet, hakikat, halâ bağırıyorlar..
Amma bunlar nedir, ne bilen var, ne gören ne de fayda bulan-Gülerim bu gibi zavallılara.
Bu laflan dillerinde geveleyen binlerce var. Her mahallede. Her kesitte... Koş peşine... öp elini... Uğraş beyhude... Ona ev al. Kavurma yağ götür. Para ver. Ne yaptığının farkında mısın. Zavallı.. Kelamullah ve Resulü Ekrem sana kâfi değil mi. Ahseni takvim olduğunu unutma. Kendi kendini bilmediğin kendine, kendini rezil etme yazıktır.
SON SÖZ; cesedi ile görünüp içini göstermeyen bir kâmil bul ki işte ona şeyh derler.
Cesedini görmeyip içini görmeye çalışan da hakikî mürşitdir
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
sevgili kardeşim arapça metinlerde resul yazmasına rağmen adam diye tercüme edilmiş anlamıyomusun
iblisin tuzağını
sana acizane bi tavsiyem arapça sölük al ve kontrol et
resul elçi demektir
verdiğim ayetlerin hepsinde resul diye hitab ediyor Allah
ama
adamlar işine geldimi peygamber işine geldimi elçi işne geldimide adam diye tercüme diyorlar

canım kardeşim Allah kuranı karuyacağının sözünü verdi
mealleri değil
ayette apaçık resul yazıyor bunlar adam diye tercüme etmişler bu ne densizliktir
eğer incelemezsen onlarla beraber olursun


siz nasıl insanlarsınız anlamadım mealleri kurandan üstün görüyosunuz

ya kardeşim yaşar gibi bi adam bile prf olmuş meal yazıyor
anlamıyomusunz hala Allah diplomaya değil kalbe bakar
Allah Allah Allah
vele zikrullah u ekber
Allah Allah Allah
Allah Allah AllahAllah Allah Allah
Allah Allah AllahAllah Allah AllahAllah Allah AllahAllah Allah AllahAllah Allah Allah
 
Üst Alt