esselamualeykümverahmetyllahveberekatuhu
YUSUF-50: Ve kâlel meliku’tûnî bih(bihî), fe lemmâ câehur
resûlu kâlerci’ ilâ rabbike fes’elhu mâ bâlun nisvetillâtî katta’ne eydiyehunn(eydiyehunne), inne rabbî bi keydihinne alîm(alîmun).
Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (A.S): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir
iblis bu gün yaşayan elçileri örtmek için bu yola başvurmuştur
HAC-75: Allâhu yastafî minel melâiketi
rusulen ve minen nâs(nâsi), innallâhe semîun basîr(basîrun).
Allah, meleklerden ve insanlardan resûller seçer. Muhakkak ki Allah, en iyi işitendir, en iyi görendir.
meleklerden peygamber olması sözkonusu değildir burdan Allah resul derken peygamber i kastetmediği anlaşılır meleklerden elçi olması pekala mümkün
EN'AM-61: Ve huvel kâhiru fevka ibâdihî ve yursilu aleykum hafazah(hafazaten), hattâ izâ câe ehadekumul mevtu teveffethu
rusulunâ ve hum lâ yuferritûn(yuferritûne).
Ve O, kullarının üstünde kahhardır (kuvvet ve güç sahibidir).Ve üzerinize muhafaza edici (koruyucu) gönderir. Sizden birinize ölüm gelince, onu Resûllerimiz vefat ettirir. Onlar (bunu yaparken) kusur etmezler.
biliyorum ki bu ayetlere rağmen siz den çoğunuz babalarınızdan öğrendiğinize inanmaya devam edeceksiniz keyfiniz bilir
nebi şeriat kitabı verilen peygamber demektir
AL-İ İMRAN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan
nebiyyîne lemâ âteytukum min
kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).
Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebîlerin) MİSAK’ini (yeminini) almıştı: “
Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunanı (Allah’ın sizlere verdiği kitapları) tasdik eden Resûl gelince, O’na mutlaka îmân edecek ve O’na mutlaka yardım edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?” “İkrar ettik.” dediler. “Öyle ise şahit olun. Ben de sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu.
görüldüğü üzere bunlar Allah ın ayetleri
ama iblis yaşayan elçileri örtmeyi başarmıştır
bu gün her ülkede japonyada fransada hindistanda ırakta,vs
Allah ın kahin ettiği kavim resulleri
peygamber varisleri vardır ve kıyamete kadar da varolacaktır
ancak herzaman onlar insanların çoğu tarafından ya öldürülür ya ülkelerinden sürülür yada deli diye çeşitli iftiralara mağruz kalır film hep aynıdır
İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, hikmet sahibidir.
MU'MİNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.
ırak ın budurumu kendisi hak etmiştir
şunu iyibilinki bukitab bütün zamanlara hitab eder
japonya geçenlerde bir adamı Allah a çağırıyor diye onu ve etrafındaki bir kaç kişiyi hapse attı haberlerde belki gören olmuştur hatta adamın deli olduğunu iddia ettiler
bu kitab yaşayan imamlardan öğrenilir ibliste yaşayan imamları örtmüş
işin tamamına yakınını çözmüş zaten bilmem anlatabildimmi
siz yine ondan bundan duyduğunuzla gelmeye devam edeceksiniz bende ayetlerle
sonucu ben biliyorum bakalım ne olacak
her kavmin halifesi vardır
peygamberimiz hatemul enbiya yani nebilerin sonuncusudur
ondan sonra elçiler geleceği kuranda yeralmaktadır
Allah kuranda duhan olayını peygamberimize anlatıyor:
DUHAN-10: Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).
Göklerin açık bir dumanla kaplanacağı günü gözetle
DUHAN-11: Yagşân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun).
(Öyle bir duman ki
bütün insanları saracak elîm bir azaptır.
DUHAN-12: Rabbenekşif annel azâbe innâ mû’minûn(mû’minûne).
Onlar "Rabbimiz" diyecekler. "Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz müminleriz."
DUHAN-13: Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).
Muhakkak ki onlar öğüt almazlar. Onlara, andolsun ki apaçık bir resûl geldi.
DUHAN-14: Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).
Sonra ondan yüz çevirdiler ve ona “öğretilmiş deli” dediler.
evet şimdi sizin yalancı hadisleriniz veya yüzyıllarca önce belkide önceki hak mürşitler tarafından yazılmış hikayelerinizi dinleyelim şunu bilinki sadece kuran koruma altında