dua demeti
New member
- Katılım
- 20 Şub 2007
- Mesajlar
- 81
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
"Yalnızlık paylaşılmaz.Paylaşılsa yalnızlık olmaz." diyor Özdemir Asaf...
Düşündürdü bu söz beni...Acaba paylaşmayı bilmemek mi insanları yalnızlaştırıyor?..Sonra "İnsan neden paylaşmaz ki?" diye düşündüm...Paylaşacağı insanı bulamamak mı sorun? Acaba "anlaşılmamak korkusu" mudur paylaşmaya engel olan...Ya da acaba anlaşılmamak mıdır insanı yalnızlaştıran...Her insan biraz yalnız mı yoksa?
Yalnızlığın "biraz"ı olur mu? Bence olur.. Hani insan birileriyle bir çok konuda anlaşır da , bir konuda kimse onu anlamaz...İşte o anlaşılmadığı konunun , hayatında kapladığı yer kadar yalnızdır insan...Kimisinde bu yer "biraz"dır, kimisinde ise hayatı doldururcasına "devasa"dır.
Dertlerini, sıkıntılarını, üzüntülerini, endişelerini ; anlaşılamamak korkusu ile paylaşmamak yalnızlaştırır insanı...Herkesin bir tanecik dostu olmalı...Sevdiği, insana dost olmalı...O dost ki, dostunu anlamalı, görmeyince aramalı, sormalı...Dostunun kalbindeki hüzün dalgaları, onun gönül kıyılarına da vurmalı...Bazen sadece dinlemeli, bazen sadece anlatmalı, ama her zaman anlamalı...Dost da, dostuna dost olmalı...
En büyük yalnızlık, en yakın olana uzaklık mı acaba?
Ne diyor Hz. Mevlana : " Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan / Bana bir ben lazımım, bir de anlayan."
Nerdesin ey dost! Nerdesin ey sevgili !..
Hep sana uzattım ellerimi...
Hep uçurum kenarında mı açar sevdanın gülleri?
Hep ümit goncalarını , vurmalı mı zemheri?
Hep aynı türküyü mü söylemeli yalnızların dilleri:
Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkârımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Bu yalnızlık artık yetmeli değil mi?
Nerdesin ey dost ? Nerdesin ey sevgili?
Gel ve söktür karanlık gecelerimin şafağını!...
Gel kurtar, son nefesini vermeden bu öksüz sevdalını!...
Gel ey meçhul,ben can çekişen bir bedenim!...
Gel ki yalnızlığın boğazındaki son nefesim!...
Takatim kalmadı umut kalesini korumaya, kapıdaki son neferim...
Güreş meydanında yenik düşmüş bir pehlivan gibiyim...
Ve bu düzene yenilmek üzereyim...
Gel ey dost!
Son bir gayret, son bir umutla sana uzattım ellerimi..
TUT ELLERİMDEN VE SONSUZA KADAR BIRAKMA BENİ...
ALINTI
Düşündürdü bu söz beni...Acaba paylaşmayı bilmemek mi insanları yalnızlaştırıyor?..Sonra "İnsan neden paylaşmaz ki?" diye düşündüm...Paylaşacağı insanı bulamamak mı sorun? Acaba "anlaşılmamak korkusu" mudur paylaşmaya engel olan...Ya da acaba anlaşılmamak mıdır insanı yalnızlaştıran...Her insan biraz yalnız mı yoksa?
Yalnızlığın "biraz"ı olur mu? Bence olur.. Hani insan birileriyle bir çok konuda anlaşır da , bir konuda kimse onu anlamaz...İşte o anlaşılmadığı konunun , hayatında kapladığı yer kadar yalnızdır insan...Kimisinde bu yer "biraz"dır, kimisinde ise hayatı doldururcasına "devasa"dır.
Dertlerini, sıkıntılarını, üzüntülerini, endişelerini ; anlaşılamamak korkusu ile paylaşmamak yalnızlaştırır insanı...Herkesin bir tanecik dostu olmalı...Sevdiği, insana dost olmalı...O dost ki, dostunu anlamalı, görmeyince aramalı, sormalı...Dostunun kalbindeki hüzün dalgaları, onun gönül kıyılarına da vurmalı...Bazen sadece dinlemeli, bazen sadece anlatmalı, ama her zaman anlamalı...Dost da, dostuna dost olmalı...
En büyük yalnızlık, en yakın olana uzaklık mı acaba?
Ne diyor Hz. Mevlana : " Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan / Bana bir ben lazımım, bir de anlayan."
Nerdesin ey dost! Nerdesin ey sevgili !..
Hep sana uzattım ellerimi...
Hep uçurum kenarında mı açar sevdanın gülleri?
Hep ümit goncalarını , vurmalı mı zemheri?
Hep aynı türküyü mü söylemeli yalnızların dilleri:
Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkârımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Bu yalnızlık artık yetmeli değil mi?
Nerdesin ey dost ? Nerdesin ey sevgili?
Gel ve söktür karanlık gecelerimin şafağını!...
Gel kurtar, son nefesini vermeden bu öksüz sevdalını!...
Gel ey meçhul,ben can çekişen bir bedenim!...
Gel ki yalnızlığın boğazındaki son nefesim!...
Takatim kalmadı umut kalesini korumaya, kapıdaki son neferim...
Güreş meydanında yenik düşmüş bir pehlivan gibiyim...
Ve bu düzene yenilmek üzereyim...
Gel ey dost!
Son bir gayret, son bir umutla sana uzattım ellerimi..
TUT ELLERİMDEN VE SONSUZA KADAR BIRAKMA BENİ...
ALINTI