TÜRKLER HAKKINDA UYDURULAN HADİSLER
Dünyadaki dört şehir cehennem şehridir: İstanbul, Antakya, Tabarriye ve Sana. Suyuti-Lealil Masnua 1/458
Size ilişmedikçe siz de Türklere ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler. Suyuti-Lealil Masnua 1/440
Yıllarca aynı dinin mensubu olmalarına rağmen Türkler ve Araplar bu tarz uydurmalar ve gereksiz kışkırtmalar yüzünden birbirlerine düşman olmuşlardır. Bu düşmanlıktan her iki taraf zarar görmüş, fakat Fransızlar ve İngilizler gibi İslam topraklarında menfaat arayanlar bu durumdan istifade etmişlerdir.
Napolyon Arap milliyetçiliğini kullanarak, hatta kendini İslam dostu, Türkleri İslam düşmanı göstererek, İslam topraklarına girmiş, Mısır gibi topraklarda bu planıyla ayakta kalabilmiştir.
İngilizler de yıllarca Arap-Türk düşmanlığını, Osmanlıyı bölmek ve petrol gibi stratejik kaynaklara hükmedebilmek için kullanmışlardır.
Türklerin içinde de bu manasız düşmanlığı Arap köpek , Ne Şam'ın şekeri, ne Arabın yüzü tarzında deyimlerle kışkırtanlar elbette olmuştur.
Fakat işin korkunç yanı şudur ki, Araplardaki Türk karşıtı sözler, Peygambere fatura edilerek hadis başlığı altında dinselleştirilmiştir.
Aslında cahil fakat etiketi alim olan birçok Türk din adamıysa tüm bu hadislerle beraber Arapçı İslam anlayışına Araplardan bile daha şiddetle sahip çıkmışlardır.
Arapçı İslam anlayışının Türkler hakkında uydurduğu en meşhur hadislerse Türkleri felaket kaynağı sayan Yecuc-Mecuc olarak gösteren hadislerdir.
Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türklere (Yecuc- Mecuce) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır. Buhari-K. Cihad 95,96; Müslim K. Fitan 63,64-66
ARAPÇI, KAVMİYETÇİ DİN ANLAYIŞI
Hayvani, vahşi, medeniyetsiz bir yaratık şeklinde tarif edilen Yecuc-Mecucun kim olduğu hakkında ayrılıklar çıkmıştır. Fakat gelenekçilerin tek hadisini inkar eden kafir olur dedikleri Buhari ayrıca Taberi, Bağdadi, Belhi, Beyzavi, NeseŞ, Nüveyri, İbni Kesir gibi gelenekçilerin itibar ettiği kişiler hatta Asım Efendi ve Ahteri Mustafa Efendi gibi gelenekçilerin alim ve muteber bildiği bazı Türkler Yecuc-Mecucun Türkler olduğunu savunanlardır.
Hadislerde Yecuc-Mecucun Hz. Ademin rüyasında gördükleri sonucu akan spermlerden oluştukları tipi saçma açıklamalara da yer verilir. Tüm bu anlattıklarımız Arap milliyetçiliğinin gelenek ve görenekleri dinselleştirme, Arapçayı kutsallaştırma, Arap soyunu kutsallaştırıp ırkçılığa yol açmasının yanında, kendileri haricindeki milletlere ve örnekte gördüğümüz gibi Türklere ilişkin hadis uydurarak, Türkler hakkındaki olumsuz kanaatleri de dinselleştirme yoluna gittiklerini göstermektedir.
İnsanların en hayırlısının Araplar olduğuna dair hadisler de uydurulmuştur.(Bakın İbni Arrak, Tenzihuz Şeria fil Merfua 2-36) Fakat unutulmamalıdır ki Peygamberimize karşın, büyük din düşmanları Ebu Lehep, Ebu Cehil de Araptır.
Kuranda da Peygamberin etrafındaki birçok kişinin savaştan kaçışı, ikiyüzlülüğü, iman etmeden iman ettik demeleri, küfür ve nifakta şiddetleri anlatılır ki bunlar da Araptır.
Kuranın mesajına göre insanlar takvalarına, dindeki titizliklerine göre, Allaha karşı sevgi ve saygılarına göre üstünlük kazanırlar. Irkçı ve politik kaygılarla uydurulan hadisler ve oluşturulan mezhepler Kuranın saf, arı mesajına ilaveler olarak dine sokulmuşlardır.
Dini mantıksız, zor, ırkçı, Arapçı, çelişkili gösteren bu safsatalardan kurtulmanın yegane yöntemi Kuran dışındaki tüm dini kaynakları çöpe atıp, din konusundaki tekeli bir tek Kurana teslim etmektir.
Alıntıdır
Dünyadaki dört şehir cehennem şehridir: İstanbul, Antakya, Tabarriye ve Sana. Suyuti-Lealil Masnua 1/458
Size ilişmedikçe siz de Türklere ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler. Suyuti-Lealil Masnua 1/440
Yıllarca aynı dinin mensubu olmalarına rağmen Türkler ve Araplar bu tarz uydurmalar ve gereksiz kışkırtmalar yüzünden birbirlerine düşman olmuşlardır. Bu düşmanlıktan her iki taraf zarar görmüş, fakat Fransızlar ve İngilizler gibi İslam topraklarında menfaat arayanlar bu durumdan istifade etmişlerdir.
Napolyon Arap milliyetçiliğini kullanarak, hatta kendini İslam dostu, Türkleri İslam düşmanı göstererek, İslam topraklarına girmiş, Mısır gibi topraklarda bu planıyla ayakta kalabilmiştir.
İngilizler de yıllarca Arap-Türk düşmanlığını, Osmanlıyı bölmek ve petrol gibi stratejik kaynaklara hükmedebilmek için kullanmışlardır.
Türklerin içinde de bu manasız düşmanlığı Arap köpek , Ne Şam'ın şekeri, ne Arabın yüzü tarzında deyimlerle kışkırtanlar elbette olmuştur.
Fakat işin korkunç yanı şudur ki, Araplardaki Türk karşıtı sözler, Peygambere fatura edilerek hadis başlığı altında dinselleştirilmiştir.
Aslında cahil fakat etiketi alim olan birçok Türk din adamıysa tüm bu hadislerle beraber Arapçı İslam anlayışına Araplardan bile daha şiddetle sahip çıkmışlardır.
Arapçı İslam anlayışının Türkler hakkında uydurduğu en meşhur hadislerse Türkleri felaket kaynağı sayan Yecuc-Mecuc olarak gösteren hadislerdir.
Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türklere (Yecuc- Mecuce) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır. Buhari-K. Cihad 95,96; Müslim K. Fitan 63,64-66
ARAPÇI, KAVMİYETÇİ DİN ANLAYIŞI
Hayvani, vahşi, medeniyetsiz bir yaratık şeklinde tarif edilen Yecuc-Mecucun kim olduğu hakkında ayrılıklar çıkmıştır. Fakat gelenekçilerin tek hadisini inkar eden kafir olur dedikleri Buhari ayrıca Taberi, Bağdadi, Belhi, Beyzavi, NeseŞ, Nüveyri, İbni Kesir gibi gelenekçilerin itibar ettiği kişiler hatta Asım Efendi ve Ahteri Mustafa Efendi gibi gelenekçilerin alim ve muteber bildiği bazı Türkler Yecuc-Mecucun Türkler olduğunu savunanlardır.
Hadislerde Yecuc-Mecucun Hz. Ademin rüyasında gördükleri sonucu akan spermlerden oluştukları tipi saçma açıklamalara da yer verilir. Tüm bu anlattıklarımız Arap milliyetçiliğinin gelenek ve görenekleri dinselleştirme, Arapçayı kutsallaştırma, Arap soyunu kutsallaştırıp ırkçılığa yol açmasının yanında, kendileri haricindeki milletlere ve örnekte gördüğümüz gibi Türklere ilişkin hadis uydurarak, Türkler hakkındaki olumsuz kanaatleri de dinselleştirme yoluna gittiklerini göstermektedir.
İnsanların en hayırlısının Araplar olduğuna dair hadisler de uydurulmuştur.(Bakın İbni Arrak, Tenzihuz Şeria fil Merfua 2-36) Fakat unutulmamalıdır ki Peygamberimize karşın, büyük din düşmanları Ebu Lehep, Ebu Cehil de Araptır.
Kuranda da Peygamberin etrafındaki birçok kişinin savaştan kaçışı, ikiyüzlülüğü, iman etmeden iman ettik demeleri, küfür ve nifakta şiddetleri anlatılır ki bunlar da Araptır.
Kuranın mesajına göre insanlar takvalarına, dindeki titizliklerine göre, Allaha karşı sevgi ve saygılarına göre üstünlük kazanırlar. Irkçı ve politik kaygılarla uydurulan hadisler ve oluşturulan mezhepler Kuranın saf, arı mesajına ilaveler olarak dine sokulmuşlardır.
Dini mantıksız, zor, ırkçı, Arapçı, çelişkili gösteren bu safsatalardan kurtulmanın yegane yöntemi Kuran dışındaki tüm dini kaynakları çöpe atıp, din konusundaki tekeli bir tek Kurana teslim etmektir.
Alıntıdır