E R H A N
New member
- Katılım
- 14 Ocak 2005
- Mesajlar
- 555
- Tepkime puanı
- 14
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.hidayetcagý.com
Takva kelimesi; sakınmak, çekinmek, korkmak anlamına geliyor. Özellikle korkmak anlamı esas alınmıştır. Kur’ân-ı Kerim açıklaması yapanlar, meal verenler, Kur’ân’daki 7 tane kademeye ait olan takvayı hiçbir şekilde bilmiyorlar. Ondan haberleri yok. Bu sebeple takva kelimesini nerede görürlerse, “Allah’tan korkmak” olarak değerlendirmişlerdir. Tabiî olarak böyle bir ifade, o âyetlerde çok fena bir şekilde sırıtıyor. Oysaki takva, 7 kademede 7 ayrı hüviyet gösterir.
Biliyorsunuz İslâm merdiveni 28 basamaklıdır. Yani Allah’ın kâinattaki yegâne dîni, 28 basamak gösterir. 1. basamakta olaylar yaşanır. 2. basamakta, olaylar değerlendirilir ve kişi bu olaylara karşı tavrını ortaya koyar. Allahû Tealâ her sene, insanları bir-iki defa imtihana çeker. Musibetlerle imtihan eder ve insanlar bu musibetlere karşı davranışlarını ortaya koyarlar.
Allahû Tealâ’nın bu dizaynı içerisinde Kur’ân-ı Kerim’de 7 tane takvası vardır. Kim Allah’a ulaşmayı dilemezse o kişi takva sahibi değildir.
Öyleyse 1. takvaya baktığımız zaman, Allah’a ulaşmayı dileyenlerin 1. takvanın sahibi olduğunu görüyoruz. Kim dilemezse, o takva sahibi değildir. Allahû Tealâ şöyle buyuruyor:
30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Allahû Tealâ buyuruyor ki: “O’na, Allah’a yönel. Allah’a ulaşmayı dile ve Allah’a karşı takva sahibi ol.”
İnsanlar “Mü’min olan, takva sahibidir.” diyorlar. Mü’min olan takva sahibi değildir. Mü’min olan kişinin takva sahibi olabilmesi için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzımdır. Söylediğimiz Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ: “Allah’a yönel ve takva sahibi ol.” diyor. Yani Allah’a yönelmeyen kişinin takva sahibi olmadığı vurgulanıyor. Allah’a ulaşmayı dileyen kişi takva sahibidir. Burada, Allah’a inananlardan sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler takva sahibi olabilirler. Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesi bunu söylüyor. Bu, 1. takvadır.
Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesine bakıyoruz. Allahû Tealâ şöyle söylüyor:
8/ENFAL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
“Ey âmenû olanlar, eğer Allah’a karşı takva sahibi olursanız, o zaman Allah sizin için furkanlar kılar, sizi furkanların sahibi yapar ve sizin seyyiatinizi örter ve size mağfiret eder. Onlar ki fazz’ul azîmin sahibidirler.”
Burada Allahû Tealâ’nın ifade ettiği kişi, âmenûdur. Kişi Allah’a inanıyor, mü’min. Ama takva sahibi değil. Takva sahibi olması için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzımdır. Dilerse ne olacaktır? 1. kademe takvanın sahibi olacaktır.
Takva kademeleri:
Allah’a ulaşmayı dilemek, 1. kademe takva,
Mürşide ulaşıp tâbî olmak, 2. kademe takva,
Ruhu Allah’a ulaştırmak, 3. kademe takva,
Fizik vücudu Allah’a teslim etmek, 4. kademe takva,
Nefsi Allah’a teslim etmek, 5. kademe takva,
Muhlis olmak, 6. kademe takva.
İradeyi teslim etmek, 7. kademe takvayı ifade eder.
Bunlardan 1. takvayı gördük. Kişi âmenûdur. Allah’a inanıyor ama takva sahibi değildir. Allah’a ulaşmayı dilememiştir. Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesi bunu söylüyor. Kişi, Allah’a ulaşmayı dilediği takdirde takva sahibi olacaktır.
Yunus Suresinin 62 ve 63. âyet-i kerimelerinde Allahû Tealâ diyor ki:
10/YUNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Muhakkak ki Allah’ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun da olmazlar, öyle değil mi?
10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuşlardır.
Biliyorsunuz İslâm merdiveni 28 basamaklıdır. Yani Allah’ın kâinattaki yegâne dîni, 28 basamak gösterir. 1. basamakta olaylar yaşanır. 2. basamakta, olaylar değerlendirilir ve kişi bu olaylara karşı tavrını ortaya koyar. Allahû Tealâ her sene, insanları bir-iki defa imtihana çeker. Musibetlerle imtihan eder ve insanlar bu musibetlere karşı davranışlarını ortaya koyarlar.
Allahû Tealâ’nın bu dizaynı içerisinde Kur’ân-ı Kerim’de 7 tane takvası vardır. Kim Allah’a ulaşmayı dilemezse o kişi takva sahibi değildir.
Öyleyse 1. takvaya baktığımız zaman, Allah’a ulaşmayı dileyenlerin 1. takvanın sahibi olduğunu görüyoruz. Kim dilemezse, o takva sahibi değildir. Allahû Tealâ şöyle buyuruyor:
30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Allahû Tealâ buyuruyor ki: “O’na, Allah’a yönel. Allah’a ulaşmayı dile ve Allah’a karşı takva sahibi ol.”
İnsanlar “Mü’min olan, takva sahibidir.” diyorlar. Mü’min olan takva sahibi değildir. Mü’min olan kişinin takva sahibi olabilmesi için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzımdır. Söylediğimiz Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ: “Allah’a yönel ve takva sahibi ol.” diyor. Yani Allah’a yönelmeyen kişinin takva sahibi olmadığı vurgulanıyor. Allah’a ulaşmayı dileyen kişi takva sahibidir. Burada, Allah’a inananlardan sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler takva sahibi olabilirler. Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesi bunu söylüyor. Bu, 1. takvadır.
Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesine bakıyoruz. Allahû Tealâ şöyle söylüyor:
8/ENFAL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
“Ey âmenû olanlar, eğer Allah’a karşı takva sahibi olursanız, o zaman Allah sizin için furkanlar kılar, sizi furkanların sahibi yapar ve sizin seyyiatinizi örter ve size mağfiret eder. Onlar ki fazz’ul azîmin sahibidirler.”
Burada Allahû Tealâ’nın ifade ettiği kişi, âmenûdur. Kişi Allah’a inanıyor, mü’min. Ama takva sahibi değil. Takva sahibi olması için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzımdır. Dilerse ne olacaktır? 1. kademe takvanın sahibi olacaktır.
Takva kademeleri:
Allah’a ulaşmayı dilemek, 1. kademe takva,
Mürşide ulaşıp tâbî olmak, 2. kademe takva,
Ruhu Allah’a ulaştırmak, 3. kademe takva,
Fizik vücudu Allah’a teslim etmek, 4. kademe takva,
Nefsi Allah’a teslim etmek, 5. kademe takva,
Muhlis olmak, 6. kademe takva.
İradeyi teslim etmek, 7. kademe takvayı ifade eder.
Bunlardan 1. takvayı gördük. Kişi âmenûdur. Allah’a inanıyor ama takva sahibi değildir. Allah’a ulaşmayı dilememiştir. Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesi bunu söylüyor. Kişi, Allah’a ulaşmayı dilediği takdirde takva sahibi olacaktır.
Yunus Suresinin 62 ve 63. âyet-i kerimelerinde Allahû Tealâ diyor ki:
10/YUNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Muhakkak ki Allah’ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun da olmazlar, öyle değil mi?
10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuşlardır.