Surundunuz mu hic?

berfut

New member
Her şeye rağmen.
”Hakkında” bildiğiniz her şeye rağmen...
Sizi üzüyor olsa da, hiiiç kaleminiz olmasa da...
Kapılıp, dalgalı denizinde boğulma tehlikesi geçirseniz de...
Yönetiminizi ele geçirse de...
Bırakıp gidemediğiniz oldu mu?
Acıdan sızım sızım sızlasanız bile...


Yoksunluk mudur sebep? Nedir acıya bu kadar gönülden gönüllülük? Bağımlılığa gözü bağlı gidiş?

Eksikseniz, eksikliğinizi doldurabilecek birine verebilirsiniz anahtarınızı hiç hesaplamamışken.
Esareti tadabilirsiniz ekşi ekşi.
Siz zindanın kapalı tarafında, o açık görüşte, elinde anahtarınız...
Kendi falakanıza kendiniz yatarsınız.
İşkencenin her dozunu denersiniz baygın düşünceye kadar.
Ölürken gözünüzün önünden geçecek filmin en kötü karelerini hazırlamak için emsalsiz çaba harcarsınız!
Yeter ki o dursun orada, zindanın açık görüşünde, elinde anahtarınız.

Bu bağımlılıklarımız geçmişte mi kaldı ne?
Bunlardı sebep;
Toyluk.
Bilmezlik.
Yaşanmamışlık.
Kıymet bilmezlik.
Kendini sevmezlik.

Eskidendi ağlamalarımız, sızlamalarımız, tüm olmazlara rağmen oldurmaya çabalarımız, dualarımız...
Büyüdük.

Ben hiç olmayacak bir duaya “amin” der dururdum 14-15 yaşlarımda. İlk aşk yaşlarımda...
Onunla evlenecektim kesin!
Ama aile istemez, hem küçüğüm hem dünya kadar sebebimiz denk değil..
Denkleştiriyordum ben kafamda!
Ama nafile..
Çok gözyaşı döktüm ona.
Çok kaçtım kendi içimden, kurtulamadım uzunca...

Şimdilerde akıllandık, uslandık, bildik, anladık...
“Teslimiyetinizi rica edeyim lütfen” diyenlere papuç bırakmıyoruz!
Papucun kıymetini biliyoruz pek çok.
En ufak zarar kokusu aldığımızda panter kesiliyoruz!
Kendimizi sever, korur olduk artık...
Anahtar teslimi mi?
Boynumuza çözülmez iple bağladık onu. Kimseciklere vermek niyetli değiliz.

Ammaaa...
Yaşa, başa rağmen, ruhtaki bütün jilet kesiklerine rağmen acaba aşk “utanmadan” bir kere daha çalarsa kapıyı, göz görür mü kendimizi?
Salar mıyız kendimizi acaba, yine, yeni, yeniden "üz beni" diye..


"Al beni, götür gittiğin yere, istersen vur yerden yerlere, ne olur al beni, götür gittiğin yere." Barış Manço boşa konuşur muydu hiç?
Yerden yere vur, at, kır, bozuk paraya çevir, tepe tepe harca ama götür gittiğin yere... Ne olur terketme!

“Terk”in tadını alanlar, terkeden bir daha bir daha üzsün diye geri çağırabiliyorlar işte...

Delilik.
Aşıklık.
Bağımlılık.
Kendini sevmezlik.
Azlık.

Daha daha da büyüyüp, “kendini” sevmeyi öğrenip, anahtarı deriye işletmek lazım...
Zira boyundaki ipi çözdürüp, hatta çözüp terkedene vermeye teşne bütün aşıklar.

Aşk olsun.
Aşıklar olsun.
Sürünmesin, süründürmesin kimsecikler kimsecikleri..
Herkesin anahtarı kendi elinde, açık görüş tarafında dursun.
alıntı gönül erlerinden....
 
Daha daha da büyüyüp, “kendini” sevmeyi öğrenip, anahtarı deriye işletmek lazım...
Zira boyundaki ipi çözdürüp, hatta çözüp terkedene vermeye teşne bütün aşıklar.
Allah(cc)razi olsun
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks