Sinek kanadı

bunu bir sineği tahkik etmeden bilemeyiz ve bu mevzuyu bilmek için biyologlardan yararlanılmalı ama bildiim kaarıyla bu bilimle ıspatlanmış bir mevzu olduğunu duymuştum. saygılarımla...

hasan_' Alıntı:

Değerli dostlar,

Sizlerle Kütüb-i Sitte'de bulunan bir hadis-i Şerif'i paylaşmak istiyorum:

____

3870 - Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabına sinek düşecek olursa, onu iyice batırın. Zira onun bir kanadında hastalık, diğerinde şifa vardır. O, içerisinde hastalık olan kanadıyla korunur."

Ebu Davud, Et'ime 49, (3844); Buhari, Tıbb 58, Bed'ü'l-Halk 14; İbnu Mace, Tıb 31, (3504, 3505); Nesai, Fera' 11 (7, 178).
____

Yukarıdaki Hadis hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Sizce burada anlatılan, "sineğin kanadındaki panzehir" ne kadar bilime uygundur?

Sevgiyle kalın...

Genişletmek için tıkla ...

Sevgi deger kardesim,Hasan Hadisin kimden geldigine bir bakalim.
Müs-lim’in Fezailus Sahabe’deki 159. Bölüm’ünde Ebu Hureyre’nin sırf karın tokluğuna Peygamber’le beraber olduğu anlatılır. Hz. Ömer’in Ebu Hureyre’yi hadis naklinden dolayı tehdit ettiği ve tartakladığı hadis kitaplarında anlatılır.Bu Hureyre’nin şöyle dediği geçer: “Ömer ölünceye kadar Allah’ın Resulu buyurdu diyemezdik.”(Müslim, Sahihi Müslim, 1. cilt, sayfa 34). Ebu Hureyre’yi yalancılıkla suçlayan bir tek Hz. Ömer değildir. Hz. Aişe’nin de onu defalarca suçladığını Ebu Hureyre’ye sahip çıkan hadis kitaplarında bile görebiliriz. Hz. Aişe Ebu Hureyre’ye: “Sen Peygamber’den duymadığım hadisler rivayet ediyorsun!” dediğinde ona edepsizce bir cevap verir: “Ayna ve sürme seni Peygamber’le ilgilenmekten uzak tuttu.”(Zehebi, Siyeru Alemin Nubela 2. cilt, sayfa 435). Hz. Ali şöyle demiştir: “Yaşayanlar arasında Allah Resulu’na en fazla yalan isnad eden Ebu Hureyre’dir.”(İbni Ebul Hadid, Şerhu Nehcul Belağa, 1. cilt, sayfa 360). İbn Mesud gibi meşhur bir sahabe ise onun “Ölü yıkayan ve taşıyan kişi abdest alsın.” sözünü kabul etmeyerek hakkında ağır sözler söylemiş ve sonra şöyle demiştir: “Ey insanlar, ölülerinizden dolayı necasete (pisliğe) bulaşmazsınız".İbn Hazm sırf Baki bin Mahled’in müsnedinde Ebu Hureyre’ye ait 5374 hadis olduğunu söyler. Buhari bunlardan 446’sını kitabına almıştır. Ebu Hureyre’nin bizzat kendisinin aktardığı bir hadiste ise Hz. Ömer ona şöyle demiştir: “Ey Allah’ın ve Kitabının düşmanı! Allah’ın malını çaldın değil mi? Yoksa senin on bin dina-rın nereden olacak?” (İbni Sa’d, Tabakat, 4. cilt, sayfa 59).Böyle demis Ömer (R.ann) simdi sen kendin karar ver bu dogrumu yanlismi kilavuza gerek varmi? Allaha emanet ol,Sevgi deger kardesim.

arkadaşlar bizki bir sinekten tiskiniriz, çorbamıza düşen bir kıldan iğreniriz.. bilmeyizki bizi ahirette ne bekler.. Allah cümlemizi affetsin.. nefsimize kırbaçlayacak büyük sabır versin..


Hazret-i Ali, bir gün gazâdan döndüğü vakit, Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman (Radıyallahü anhüm) ziyâretine gelip gazâsını tebrik ettiler. Hazret-i Ali, onlara bal ikram etti. Balın içinde bir kıl gördüler. Her biri bu kıl hakkında 3 şey söylediler.
Hazret-i Ebû Bekir buyurdu ki:
Doğru namaz kılanın kalbi, nûrludur bu tastan,
Namazdan lezzet almak, tatlıdır bu baldan,
Namazı ta’dîl-i erkân ile kılmak, incedir bu kıldan.
Hazret-i Ömer de şöyle buyurdu:
Misâfirperverin kalbi, nûrludur bu tastan,
Misâfire ikrâm etmek, tatlıdır bu baldan,
Misâfirin kalbi, incedir bu kıldan.
Hazret-i Osman da şöyle buyurdu:
Âlimlerin kalbi, nûrludur bu tastan,
Sâlihlerle sohbet, tatlıdır bu baldan,
Kur’ân-ı Kerîmi anlamak incedir bu kıldan.
Hazret-i Âli de şöyle buyurdu:
Mücâhidlerin kalbi, nûrludur bu tastan,
Düşmanla cihâd, tatlıdır bu baldan,
Kul hakkını gözetmek, incedir bu kıldan.
Hazret-i Âli, Hazret-i Fatıma’nın da şöyle söylediğini bildirdi:
Zevcini hoş tutan kadının kalbi, nûrludur bu tastan,
Efendisiyle iyi geçinmek, tatlıdır bu baldan,
Kocasının hakkını yerine getirmek, incedir bu kıldan.
Bu arada Peygamber aleyhisselâm içeri girerek buyurdu ki:
Beni sevenin kalbi, nûrludur bu tastan,
Kevser şarâbı, tatlıdır bu baldan,
İslâmın yolu, incedir bu kıldan.
Bundan sonra Cebrâil aleyhisselâm gelip şöyle buyurdu:
Nübüvvet mührün, nûrludur bu tastan,
Ümmetine şefaât, tatlıdır bu baldan,
Sırat Köprüsü, incedir bu kıldan.

sevgili kardeşim şimdi böyle bir durum yok diye bir ısatınız yok sanırım bu sebple bu daha iyi inceleybilmemiz için biyolojik unsurlarca incelendiğinde gerçekten böyle bir bulguya raslanıldığında hadisin sahijh olduğu açık olureğer böyle bir bulgu yoksa şayet hadisin sahih olmadığını işin ehlilerine sormak daha mantıklı olur bu sebeple hadislerin sahih olup olmadığını ilmi tamamlamadan karar vermiyelim sevgili kardeşlerim. Allah korusun sahihj hadise de kalkıp bu sahih değildir dediğimizde işte ozaman halimiz nice olur.AllahC.C ın rahmeti vebereketi üzerinize olsun

saygılarımla...

Sevgili Dostlar,

Yukarıda Hadis-i Şerif'in sahih olmayacağı yazılmış, fakat şöyle bir durum var ki ben sizlere Kur'an-ı Kerim'den sonra en temel kaynak kabul edilen Kütüb-i Sitte 'den bir hadis-i Şerif aktardım.

Bildiğiniz gibi Kütüb-i Sitte, En sahih hadislerin toplandığı temel kaynaktır ve, birden fazla hadis kitabında aktarılmış olan hadisleri içerir.

Dikkat ettiyseniz, Hadis-i Şerif'in altında :

"Ebu Davud, Et'ime 49, (3844); Buhari, Tıbb 58, Bed'ü'l-Halk 14; İbnu Mace, Tıb 31, (3504, 3505); Nesai, Fera' 11 (7, 178)."

Yazmaktadır.

Dolayısıyla bu hadis en sahih hadislerdendir.

Ayrıca, Seyfullah Kardeşim'in de belirttiği biyoloji ilmine danışma konusunda ben bir Türk sitesine rastladım. Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin sitesi olayı şöyle anlatıyor:

"Efendimiz "sineğin bir kanadında zehir bir kanadında şifa vardır" sözünün, 1871 yılında Alman Dravfield, daha sonrada İngiliz bakteriologu Lancizeyn'in incelemeleri sonucunda doğru olduğunun görüldüğü."

http://tr.fgulen.com/a.page/kasetleri/iman.esaslari/a3670.html


Ben de Merak edip bu konuyu araştırdım. Ve internette uzun süren bir araştırma yaptım. Verilen Tarih olan, "1871" Sineğin İngilizcesi "Fly" & "mosquito" ve çeşitli kelimeleri ingilizce olarak arattım. Ne var ki, ne kadar aratırsam aratayım, bu konuya dair hiçbir şey yoktu.

Ama bu kadar önemli bir bilimsel kanıt eğer gerçekten olsaydı mutlaka internette bulunurdu. Üstelik ilgili yılı ve bilimadamlarının isimlerini de biliyorken.

Derken, bu konunun çeşitli forumlarda da münakaşa edildiğini öğrendim, fakat hiçbir müslüman kardeşim bu konuya bilimsel bir açıklama getiremedi. Demek ki, böyle bir bilimsel kanıt da yoktu. Fethullah Gülen'in sitesinde bu tür bir iddia'nın varolması ise onun söylediklerindeki gerçekliğe olan inancımı zedeledi.

Bununla Birlikte, Hz. Muhammed'in bu hadis-i şerif'i nin de hiçbir bilimsel dayanağının olmaması akıllarda fazlasıyla soru işareti bırakmaya yetmektedir. Üstelik modern tıp bugün şunu açığa çıkarmıştır ki, Sinek, vb. hayvanlar gerçekten birer mikrop yuvalarıdır. Öyle ya, Çöplüklerde, Hayvan dışkılarının üzerinde dolaşırlar. Hal böyleyken, çorbamızın içine o sineği batırıp hem hayvancağızın tamamen ölmesine sebebiyet vermek, hem de o mikrobun vücudumuza girmesine neden olmak akıl ve bilim dışı olacaktır.

Sevgiyle kalınız...

selam arkadaslar benim bildigim konu söyle geçer ... yemek yapan biri tasin içine düsen sinegi alip yemegine devam eder ... kütübi sitte de geçen hadis biraz uyduruk gibi geldi ve eklenmis gibi geldi bana ...

sevgili kardeşlerim daha evvelde duymuştum bu mevzuyu ve doğruluğununda ıspatlandığını duymuştum. evet kaynağa baktım bilim adamlarının adıda verilmektedir ama google da arıyarak bulunmadığıda doğrudur lakin google sınırlı bir arma motorudur sevgili kardeşlerim bu sebeple buna nispeten yargılamak çok hoş olmaz lakin eğer gönüll türk biyologları dilerlerse ve böyle bir arayışa girerlerse hadisin sahih olduğu ortaya çıkıcaktı tetkikler yapılmadan bu hadis sahih değil demek çok yanlış olur bence doğru ve ya yanlış dememiz bizi yanlışa iter bu sebeple daha dikkatli olmalıyız hele bilim bu kadar ilerlemişken.

saygılarımla...

seyfullah putkıran' Alıntı:

sevgili kardeşlerim daha evvelde duymuştum bu mevzuyu ve doğruluğununda ıspatlandığını duymuştum. evet kaynağa baktım bilim adamlarının adıda verilmektedir ama google da arıyarak bulunmadığıda doğrudur lakin google sınırlı bir arma motorudur sevgili kardeşlerim bu sebeple buna nispeten yargılamak çok hoş olmaz lakin eğer gönüll türk biyologları dilerlerse ve böyle bir arayışa girerlerse hadisin sahih olduğu ortaya çıkıcaktı tetkikler yapılmadan bu hadis sahih değil demek çok yanlış olur bence doğru ve ya yanlış dememiz bizi yanlışa iter bu sebeple daha dikkatli olmalıyız hele bilim bu kadar ilerlemişken.

saygılarımla...

Genişletmek için tıkla ...

Eğer ki bu hadis sahih değilse bütün hadislere şüpheyle bakmamız gerekir zira İmam Buhari ve Hüccet-ül İslam İmam Müslim'in hadisleri Kütub-u Sitte'nin (Altı Kitab) E's-Sahihler adı altında toplanmış tamamı Mütevatır hadisleridir. Kütub-u Sittenin temel dayanağı Buhari ve Müslim hadisleridir.

"Herhangi birinizin yiyecek kabına bir sinek düşse (sineğin tümü batmış değilse) tümünü iyice batırsın kaba. Çünkü, sineğin bir kanadında zehir, öbür kanadında zehire karşı şifa vardır." (Buhari'de de yer alan hadis için, Diyanet yayınlarından Tecrid-I Sariha, 1941 no.lu hadise bkz.)

Arkadaşlar bir entomoloji uzmanı değilim ancak kanadın böceklerde zehir barındıran organlar arasında olmadığını biliyorum. Ayrıca daha önce kendi zehirinin panzehirini de(saf işlenmemiş haliyle) üreten bir canlı türü hiç duymadım.


fettullah gülenin konuya yaklaşımı şöyledir:

"Efendimiz "sineğin bir kanadında zehir bir kanadında şifa vardır" sözünün, 1871 yılında Alman Dravfield, daha sonrada İngiliz bakteriologu Lancizeyn'in incelemeleri sonucunda doğru olduğunun görüldüğü."(fettullah gülen)

fettullah gülen nübüvvet serisi kasetlerinden birinde (nübüvvet-2 de) bir alman birde ingiliz bilim adamının sadece soyadlarını vererek, bu iki kişi tarafından konunun bilimsel olarak ispatlandığını iddia etmiştir. Ancak henüz bu bilim adamlarının izine rastlayan ya da yaptıkları bilimsel çalışma hakkında en ufak bir kaynağa ulaşmayı başarabilen olmaması oldukça şüphe uyandırıcıdır. Bende bir ziraat hocasına bu soruyu sordum ancak böyle bir sinek türünün olmadığı ve olamayacağı cevabını aldım.