radikal
New member
Gelmeyeceğini bilerek, bile bile özlüyorum,
Ellerinle diktiğin çiçeği kokluyorum,
sen gibi...
Sen gibi!
Her şey taze,
Her şey canlı...
Her şey ölü, her şey duru,
Ben gibi...!
Seni öyle özlüyorumki;
Kimsenin bakışlarını hissetmiyorum üzerimde.
Adımla sesleniyorlar, üzerime alınmıyorum,
Seni öyle özlüyorum.
Nefes gibi muhtacım sevgine,
Ama;
Yoksun işte!
Adını fısıldıyorum havaya,
Sonra;
Bir nefeste çekiyorum içime sen diye,
Varsın işte!
İçimde!...
Ölüm toprak olmaktır beden için demiştin ya;
Yaşam devam eder ruhlar adına...
Başörtüne kurban olurum dediğimde,
Her dediğimde ölümü çağrıştırıyor diye kızardın,
Kızardın!
Seni yalnız bırakacağım sanırdın.
Sen kurban oldun ama...!
Heyhat!
Oyun bozan asıl sensin! sensin ölümü çağrıştırmadan, ölümü çağıran işte!
Beni burda bıraktın...
Seni öyle özlüyorumki;
Elimi her nereye atsam sen oluyor.
Kitabım sen, çayım sen, kalemim sen...
Bu kadar sen içinde yok olan ben!
Artık ağlamıyorum, kuruttum hepsini,
Bazen zorlansamda,
Bir acı yumruktur yuttuğum.
Beni dalgın bakışlarımda yakalayanlar,
Üzülüyorlar halime,
Oysa!
Ben mutluyum hayalinle!
Seni öyle özlüyorumki;
Altında buluştuğumuz şeftali yine çiçek açtı bu baharda,
Benim gibi, gözleriyle seni arıyor sanki o da,
Sen yoksun diye gecelere küstüm,
Üç gün önce affettirdi kendini bana,
Yine seninle doldu rüyalarım karanlık akşamlarda.
Şimdi; varsın yarım kalsın herşey, ne gam!
Sana ahirette kavuşmak için,
senin için,
Sevdan için,
Başörtüne kurban olmak adına,
Dayanacam...!
Allah'ım! Yardım et bana...
Ellerinle diktiğin çiçeği kokluyorum,
sen gibi...
Sen gibi!
Her şey taze,
Her şey canlı...
Her şey ölü, her şey duru,
Ben gibi...!
Seni öyle özlüyorumki;
Kimsenin bakışlarını hissetmiyorum üzerimde.
Adımla sesleniyorlar, üzerime alınmıyorum,
Seni öyle özlüyorum.
Nefes gibi muhtacım sevgine,
Ama;
Yoksun işte!
Adını fısıldıyorum havaya,
Sonra;
Bir nefeste çekiyorum içime sen diye,
Varsın işte!
İçimde!...
Ölüm toprak olmaktır beden için demiştin ya;
Yaşam devam eder ruhlar adına...
Başörtüne kurban olurum dediğimde,
Her dediğimde ölümü çağrıştırıyor diye kızardın,
Kızardın!
Seni yalnız bırakacağım sanırdın.
Sen kurban oldun ama...!
Heyhat!
Oyun bozan asıl sensin! sensin ölümü çağrıştırmadan, ölümü çağıran işte!
Beni burda bıraktın...
Seni öyle özlüyorumki;
Elimi her nereye atsam sen oluyor.
Kitabım sen, çayım sen, kalemim sen...
Bu kadar sen içinde yok olan ben!
Artık ağlamıyorum, kuruttum hepsini,
Bazen zorlansamda,
Bir acı yumruktur yuttuğum.
Beni dalgın bakışlarımda yakalayanlar,
Üzülüyorlar halime,
Oysa!
Ben mutluyum hayalinle!
Seni öyle özlüyorumki;
Altında buluştuğumuz şeftali yine çiçek açtı bu baharda,
Benim gibi, gözleriyle seni arıyor sanki o da,
Sen yoksun diye gecelere küstüm,
Üç gün önce affettirdi kendini bana,
Yine seninle doldu rüyalarım karanlık akşamlarda.
Şimdi; varsın yarım kalsın herşey, ne gam!
Sana ahirette kavuşmak için,
senin için,
Sevdan için,
Başörtüne kurban olmak adına,
Dayanacam...!
Allah'ım! Yardım et bana...