Sen Olmasaydın...

MekSeLina

New member
almawlid28oc6.jpg


Sevgimizi büyük sanıyoruz ve biz onu sevdik biliyoruz. Öyleyse neden bunu bir türlü ifade edemiyoruz?

Tam on dört asır geçmiş aradan. On dört asırdır sevdim diyen herkes kaleme kağıda sarılıp sevgisini ifade etmeye çalışıyor. 18 bin alemin fani ve bekanın en güzeli olan eşi benzeri bulunmayan o gülü (sav)anlatmaya çalışıyoruz...

Ancak maalesef ki biz onu hala hakkıyla anlayıp yazamıyoruz. Biz onu anlayamadık ve anlayamıyoruz.

O bir güldü, şebnemlerinde bize rahmetle gülen bir kainat sundu ve ardından gülleri bırakıp RABBİNE yürüdü. Bunu biliyoruz ama hala nefsimize esir zakkumlar peşinde koşuyoruz durmadan. Onun dünyamıza getirdiği güzelliğinde, tüm bu güzelliğin onun elçiliği ile geldiğinde farkındayız aslında. Zaten anlatmak yazmak istememizin sebebi de bundan dolayı değil mi?

Gelgitler yaşıyoruz kimi zaman, kaç göçlerin pençesine düşüyoruz bazan, kah onunla bir minare başında, kah onsuz karanlık kuyular dibinde buluyoruz kendimizi. Bu bulanık hayatımızın içinde, anlatmayı geç, onu anlatmaya çalışmaktan korkar olmuş eskimiş yüreklerimiz. Aynı dünyada yaşadık biz onunla değil mi? Aynı mekanları paylaştık ve farkında olmadan paylaşıyoruz belki de; fakat bir gerçek var ki onunla aramızda sıra sıra dizilmiş dağlar değil, sıra sıra dizilmiş asırlar var. Akıl gözümüz onun uzağındaki on dört asrın dünyamıza getirdiği tozlar, tortular, sisler bulanık karanlık hisler ve düşüncelerle perdeleniyor. O yüzden ki bizler daima kör bakıyoruz dünyaya. O asırlar üstü bir haberin elçisiydi; oysa bizim kulaklarımız bunu bir türlü seçemiyor. O sesten bihaber yaşıyoruz her daim. Onun nuru tüm alemi aydınlığa bürümüşken. Bizler perdelenmiş gözlerimizle, alacakaranlık kuşağını yaşıyoruz onsuz. O en yakınımızdayken, bizler onun en uzağında yaşıyoruz. Tıpkı gökteki güneşe ne kadar uzaksak, gerçekte o bize o kadar yakın aslında. Bizim güneşe uzak olduğumuz kadar bize yakın. Fakat bizler onun ne ışığını görüyor ve ne de huzuruna erebiliyoruz.

Karanlıkta kalmış duygularımız onun getirdiği hakikatle nurlanıyor yinede. Biliyoruz ki bütün manalar onun nurunda gizli. Sırlı sebep gecelerine düşüyoruz zaman zaman. Ancak içimizdeki o cellad o semavi kandili göremiyor. Karanlık insanları olmuşuz bizler. Nefis; karanlığın getirdiği evham hayaller ve düşler ile beslenirken, karanlıkta beslenen ruhlarımız sabahları hasretle bekliyorlar. Kimi zaman gece gurbetlerine çıkıp, sabah buluşmaları yaşamıyor değiliz. Onun nuru dünyamıza uğrasa da karanlığa alışan gözlerimiz, gündüz güneşinde kapanıyor. Ve karanlık dehlizlerde iz sürüyoruz zavallı bir halde. Bir sağa bir sola yalpalayıp, akli ve kalbi yaralar alıyoruz çoğu zaman. Saadet asrını yaşamıyoruz bizler elbetteki. Onun yanında yaşayanlar onu yudum yudum içmişlerdi. O (SAV) “Benim sahabem gökteki yıldızlar gibidirler” buyurmuştu. O asrı saadet dönemiydi. Oysa bizler savaşlar, kanlar, ölümler gölgesinde, helaket felaket çağının çocukları olmuşuz maalesef. O dünyayı çok anlatmıştı, ama bizler o dünyada mı yaşıyoruz? O bizlerde belirsiz bir gerçek. Onun anlattığı dünya, dünya ötesini anlatıyordu. Oysa bizler ötesiz bir dünyada yaşıyoruz. Bizler ötesiz yanılgılar içerisinde, ötesiz düşlerin esaretinde çırpınıyoruz. Onun (SAV) duyguları yedi kat semayı kucaklamıştı, oysaki bu insanlık duygularını yitirmiş. Ölümsüz can pazarında ölümsüz ölümlerin çığlıklarında cılız bir seslenişten öte başka bir şey değil. Duygudan sevgiden yoksun zamana mıhlanıp dünya telaşına saplanıp gafletin pençesine düşmüşüz. Asrın güneşine perde çeken karanlığın ucunda yaşam sürdürüyoruz. Kördüğüm olmuş karmakarışık sorunların cevapsız sorularından asılı kalmışız. Ona en çok muhtacız ona en çok muhtacız. Bir gün gelse tek bir gün uğrasa, belirsiz mekanlara sürüklendiğimiz şu harabe ve köhne olan dünyada. İslam aleminin ve tüm insanlığın üzerindeki tüm sisli perdelerin kalkması kesin olacaktır. Ama acı olsa da, biliriz ki o gelmeyecek fakat bizi öteler ötesinde sabırsızlıkla beklemekte bundan haberdarız.

İşte bu umutla yaşıyoruz. Her şeye rağmen yinede bulanık ruhlarımızla onu arıyor ve vaat edilen o günü umutla bekliyoruz .

KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR.



Mehtap Sıla Dallı
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks