Semboller Ve Kavramlar

azizdolu

New member
-----SEMBOLLER VE KAVRAMLAR
-----Hatırlarsanız önceki yazılarımın birinde “Hırvat mahsulü kravatlar” ibaresini kullanmış tım. Yazıla rımı takip eden eş dost, hısım hasım güruhundan bazıları bu ifadenin ne anlama geldiğini merak etmiş olmalılar ki; birkaç yerde bununla ilgili soruların muhatabı oldum.
-----Efendim, kravat (boyunbağı) sözcüğü Hırvat dinden gelir. Bildiğiniz gibi dilimizde Türk lüğü çağ rıştıran, türkü (Aslı “Türki”dir.) diye bir sözcük vardır. Türkü, Türk işi (usulü) anla mına gelir. Hırvat dilinde de benzer bir durum söz konusudur. Yani kravat sözcüğünü kul landığımız zaman da Hırvat işi (usulü) anlamını ifade etmiş oluruz.
-----Hırvatlar için bir gelenek, diğer milletler için ise olsa olsa bir alışkanlık olan kravat (bo yunbağı) takma uygulamasının nereden çıktığına gelince; eski çağlarda kocasını ya da oğ lunu savaşa gönderen Hırvat kadınları boyunlarına onların giysilerinden bir parça çaput (bez) bağlarlarmış. Kocaları ya da oğulları dönene kadar da bunları çıkarmazlarmış. Uygula manın amacına gelince; gidenleri unutmayıp, hep hatırlamakmış. Bu boyunbağları yas ala meti olarak kullanılırmış anlayacağınız.
-----Günümüzde medeni olmanın temel sembollerinden biri olarak kabul edilen boyunbağla rının, Hır vat diyarından çıkarak diğer ülkelerde de yaygınlaşmaya başlaması sırasında, uy gulamada farklılıklar göze çarpmıştır. Mesela Fransızlar -önceleri- boyunbağlarını yemek yerken el, ağız silmek için kullan mışlardır.
-----Alemin medenisi olduklarını iddia eden Fransızlar’ dan söz açılmışken, bir zamanlar bı rakın evlerini, saraylarında bile hela (tuvalet) olmadığını, dışkılarını torbalara (poşet) ko yup, evlerinin penceresinden sokaklara attıklarını; yolda yürürken b.ka basmamak için yük sek ökçeli ayakkabılar giydiklerini dahası yıkanmadıkları için kötü koktuklarını ve sırf bu yüzden parfümü icat ettiklerini ben yazmamış olayım. Sizler de okumamış olun.Bütün bunların daha birkaç asır öncesinin Paris’inde yaşandığını ifade edip, durup dururken küçük dilinizi yutmanıza da sebep olmayayım.
-----Geçen yılın verilerine (istatistik) göre, bir yıl içinde nüfusunun üçte birinden fazlasının suç işlediği sabit olan Paris nere; aynı sürede nüfusunun binde altısı suç işleyen Diyarbakır nere?..Hangisi daha medeni?.. Paris manyağı yerli gezginlere (tourist) sesleniyorum. Gidip Diyarbakır’ı da bir ziyaret edin cancağızlar. Akkoyunlu, Karakoyunlu, Selçuklu eserle rini görün . Sembolü “çift başlı Selçuklu karta lı” olan Diyarbakır Belediyesi’nin önünde bir resim çektirin. Yok, içerdeki kemirgeni görüp de canı mız sıkılmasın diyorsanız; o zaman az daha gidip Silvan’a uğrayın.Artuklu Türk Beyliği zamanında İlgazi oğlu Timurtaş Bey tarafın dan yaptırılan ve dünya üzerindeki taş köprülerin en geniş kemerlisi olan Malabadi Köprüsü üzerinde arz-ı endam eyleyin.Soru eki “-mi ”yi atarak “Çay içer’sin?” diyen, Diyarbakır’ın yerli ahalisi ile sohbet edin. Çünkü oraları da bizim, o insanlar da bizden!..
-----Garip akımının öncüsü Orhan Veli Kanık Bey’in harika anlatımı ile ifade edecek olursak, bu ülke çekmedi hiçbir şeyden; kavram kargasından çektiğini… Misal, çağdaşlık nedir? Çağ daşlık, aynı çağda yaşayan varlıkları anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Tıpkı adaş, ka rındaş (kardaş, kardeş), vatandaş vb. sözcüklerin anlamlarında olduğu gibi…Çağdaşlık, zaman mefhumudur anlayacağınız. Medeni yet (uygarlık) ise apayrı bir anlam taşır. Bu an lam insanlara dolayısı ile milletlere gurur, şeref ve saygınlık kazandırır. Bu arada Paris’ten köpek maması, dantelli külot almakla medeni (uygar) olunmaya cağını da bilmelisiniz.
-----Kaynağını binlerce yıllık tarihimizden alarak bugünlere gelmiş kavramları, sembolleri ca nımızın istediği gibi yorumlayamayız. Bu noktada sizlere Türkçemizin en güzel anlatımların dan bir olan “Dilin kemiği yoktur” sözünü anıtlaştıracak bir soru yöneltmek istiyorum. Hır vat kadınlarının gözyaşla rını sildikleri boyunbağları uygarlık sembolü oluyor da; Yemen’ de dedesini, Çanakkale’ de babasını, Sakarya’ da kocasını, Kıbrıs’ ta oğlunu dahası Aliboğazı’ nda torununu kaybetmiş Türk Kadınlarının başbağları niye gericilik ( irtica ) sayılıyor? Ay yıldızlı bayraklar, toprağı vatan yapmak için omuzlarda şehitliğin yolunu tutarken; geride kalan ıslak yazmaların, bindallıların, tülbentlerin, yaşmakların suçu “Vatan sağolsun!” demek mi yoksa? Yok öyle değil diyorsanız, o zaman bırakın kavramların içini doldurmayı da; biraz kendinizle ilgilenin cancağızlar. Zira boş kafayla olmuyor bu işler !..
AZİZ DOLU- SERİK
Türk Eğitim Sen
İlçe Yönetimi
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks