Sacrificed' Alıntı:
şöyle söyleyeyim.
bu sözünü ettiğim konular hakkında kafamda vesveseler dolaşıyor.Cevap veremediğimden dolayı da günden güne beynimi kemirip duruyor.Bu soruları sadece ben mi düşünüyorum ve sonunda cevap bulamıyorum yoksa benden başka düşünen herkes uluelbab mı??
Sevgili kardeşim bu sorularla beyninin nası kemirildiğini anlıyorum.Benimde çevremde var arkadaşlarım onlarda aynı şeyi söylüyorlar.Beyinlerinin kemirildiklerini söylüyorlar.Şimdi öncelikle şu var sevgili kardeşim.Bu düşünceler senin düşüncelerin değil.Şeytanın düşünceleri.Şeytan sana iç sesinle senin sesini taklit ederek bu vesveseleri ulaştırıyor.Devamlı seni huzursuz etmek için veya seni bi şeylerle oyalamak için bu soruları aklında dolaştırıyor.O boş durmuyor , işi bu.
Tüm insanların nefsinin kalbi başta karanlık olduğu için şeytan görevini rahat yapıyor.Yapman gereken nefsinin karanlıklarını temizleyip nefsinin kapısını şeytana kapatmak.Böylece şeytan senin aklına hiç bir düşüncesini empoze edemez ve durum böyle olunca mutluluklar hergeçen gün artarak çoğalır.
Yusuf 53:"Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çıkaramam). Çünkü nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder. Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, mağfiret (günahları sevaba çeviren) edendir, Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye eden). "
Nefsimizi temizlememiz Allah'ın bize rahim esmasıyla tecelli etmesi sayesinde oluşabilecek bir olaydır.Rahim esmasıyla tecelli edebilmesi için se senin bir tek dilek dilemen gerekli.
Bunun içinde Allahu Teala diyor ki bana kalbinizin taaaaaa derinliklerinden samimiyetle ulaşmayı dileyin (ruhunuzu bana ulaştırmayı dileyin) diyor Kur'anında.Bu dileği dilediğin zaman Allahu Teala seni öyle bir değiştiriyor ki artık şeytanın sana tesir etmesi,beynini kemirmesi mümkün değil.
Maide 105:"Ey âmenû olanlar! Nefsleriniz, üzerinizedir (bir borçtur, nefsinizin sorumluluğu üzerinizedir). Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri, size haber verecektir. "
Bu ayet diyorki nefsleriniz üzerinizedir.Yani nefslerinizi temizlemeniz,karanlıklardan kurtarmanız üzerinize borçtur diyor.Ve diyor ki eğer siz hidayette iseniz,dalalette olanlar size zarar veremezler.İşte Allah hidayetinde olduğu kişiye bir kalkan giydiriyor.O kişi sadece Allah'a ulaşmayı diliyor(ölmeden evvel ruhunu ulaştırmayı diliyor) ve Allahu Teala o kişiyi koruması altına alıyor.Çünkü sözü var.Diyor ki kim bana ulaşmayı dilerse ben onu muhakkak ki kendime ulaştırırım.
Ankebut 5:"Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O, en iyi işiten, en iyi bilendir."
Şura 13:"...Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ulaştırır). "
İşte sevgili kardeşim Allah'ın sözü var gördüğün gibi kim Bana ölmeden evvel ruhunu ulaştırmayı dilerse Ben onu mutlaka Kendime ulaştırırım diyor.Senin yapacağın şey bu dileği dilemek.
Ya Rabbi ben sana ölmeden evvel ruhumu ulaştırmayı diliyorum.Bu zamana kadar ne kadar gelmiş geçmiş evliyan,erenin varsa ben de onlar gibi olmayı diliyorum.Benim de ruhumu sana ulaştır Ya Rabbi,ben de o sana ermiş evliyaların gibi olmak istiyorum.Ben sana ulaşmayı diliyorum şeklide bir dilek.
Bu dileği kalbinden dileyebilirsen sana artık şeytan tesir edemez.Halis, temiz bir kalple Allah'a ulaşmayı dile.Bak sahabe efendilerimiz dilemişler ve şeytanın oyuncağı olmaktan kurtulmuşlar.
Zümer 17:Onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar) çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
ve bir sonraki ayettede onların bu dileği dileyerek ve neflerini hergeçen gün karanlıklardan biraz daha kurtararak ve en sonunda nefslerinin kalbini tamamen temizleyerek pür nur yaparak "ululelbab" olduğunu söylüyor.
Zümer 18:"Onlar (sahâbe), sözleri işitirler ve onların (sözlerin) ahsen olanına (Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından söylenilenine) tâbî olurlar. İşte onlar, hidayete erenlerdir (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıranlardır). Ve onlar, ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleridir, nefslerini Allah’a teslim edenlerdir). "
Sevgili kardeşim islam 7 safhadan oluşur.
1-Allah'a ulaşmayı dilemek
2-Mürşide tabi olmak
3-Ruhunu Allah'a teslim etmek
4-Fizik vücudunu Allah'a teslim etmek
5-Nefsini teslim etmek(nefsi karanlıklardan tamamiyle temizlemek)
6-İrşada ulaşmak
7-İradeyi teslim etmek
"ululelbab" dediğimiz makamdakiler nefslerini Allah'a teslim edenlerdir.(nefslerini karanlıklardan tamamiyle temizleyenlerdir).Ululelbab olmak 7 safhalık islam merdiveninde 5. basamağı teşkil eder.Tabi doğal olarak 5. basamağa çıkabilmek için 1. basamağa çıkmak gerekir.Yani sevgili kardeşim işin özeti Allah'a ulaşmayı dilemektir.
Bu dilek insanı
1-Şeytanın kulu olmaktan
2-Dalaletten
3-Hüsrandan .... vb kurtarır.
Bu dileği gerçekten dileyebilirsen şeytan sana tesir edemez.Kafanı bu tür şeylerle meşgul edemez.Bak sahabe efendilerimiz Zümer 17 de dediği gibi şeytanın kulu olmaktan bu dilekle kurtulmuşlar ve islam basamaklarını yükselerek ululelbab olmuşlar.Sen de yapabilirsin ,biz de yapabiliriz.Allahu Teala herkesin bu kademeye gelmesini emrediyor Kur'anda.Önce ululelbab ı tanımlıyalım.
Ali İmran 190: "Hiç şüphesiz; göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardır. "
Ali İmran 191:"O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ın sır hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateşin azabından koru."
Ali imran 190-191 ululelbab ın tarifini veriyor.Diyorki ululelbab daimi zikrin sahibidir.Oturukende,ayaktayken de ve yan üstü yatarken de hep Allah'ı zikrederler.Nisa 103 de de Allah herkesi ululelbab olmaya çağırıyor.
Nisa 103: "Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah’ı hep zikredin! Güvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkânıyla kılın. Çünkü; namaz, mü’minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur. "
Öyleyse sevgili kardeşim anahtar bu.Kalbini şeytanın vesveselerinden kurtarıp Allah'a açmanın anahtarı yine o kalbinden dileyeceğin bir dilek.Allah'a ulaşmayı dilemek.İnsan sevdiğine koşar korkuğundan da kaçar.Bu kainatta en çok insanı seviyor Allah.Bizi bizden çok sevene ulaşmayı dilemeliyiz.Dile ve gör sevgili kardeşim...
Allah Razı Olsun.