Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Said Havva r.h

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Said Havva (1935-1989)
Üniversite’ye başlamadan önce 1957 de İhvan'a katıldı. Şam Üniversitesi İslam Hukuku Fakultesi'nde öğrenciyken de fakirdi. Fakat çok cömertti. Eline ne zaman para geçse hemen arkadaşlarına ziyafet çekerdi.


Van’ın Cebar bölgesi’nde yaşayıp, sonradan Suriye’nin kamışlı bölgesine geçmiş Hama'lı yoksul bir ailenin çocuğu olarak Suriye’de dünyaya geldi. Hem babası hem kardeşi Baas Partisi tarafından şehid edildi. Yoksulluk içinde büyüdü.

1971 deki bölünmede İsam Attar'a karşı olan Kuzey Gurubu içinde yer aldı.

said havva,,gerçekten filistin'i,keşmir'i,hindistan'ı,türkistan'ı,eritre 'yi ve daha başka islam ülkelerini kurtarmak isteyenlerin bir tek görevleri vardır.bu görevleri;sağlam bir şekilde Allah ordusunun erlerini yetiştirip bu manada kıyamlarını sağlamaktır.bugün bir tek devlet olmanın rüyasını görenler,tek bir millet halinde bir tek dil olacak şekilde bir istekte olanlar,tam anlamıyla Allah ordusunun erlerini kıyama getirmek için çalışmak zorundadırlar.müslümanlar üzerinde sulta kuranlara ve müslümanların geri kalmasına sebep olanlara karşı kalplerinde bir kin besleyenlerin görevi,tam anlamıyla Allah için kıyama kalkışacak bir ordu hazırlığına girmeliler.cennete girmek arzusunda olanlar ise,onların da aynı şekilde böyle bir ordunun hazırlanması için gereken çalışmayı yapmaları kendileri için farzdır. der

Eserleri:

-el-Medhalu ila Da'veti'l-İhvani'l-Müslimin bi Münasebeti Mururi Hamsine Amen ala Te'sisiha , [2]

-el-Esas fi't-Tefsir ,

-el-Esas fi's-Sünne ,

-Allah ,

-er-Rasul ,

-Allah Erinin Ahlak ve Kültürü ,

-Fi Afakı't-Tealim ,

-Humeynicilik ,

-Ruh Terbiyemiz ,
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
İslam'ın hizmetkarlarından, İhvan'ın da fikri mücahidlerinden bir mücahid. Zalime başkaldırı, önce fikri yönden mücahidlerin işidir. İlim sahibidir, ilmi ile imanını birleştirip, zalimin zulmüne karşı koymaya çalışmıştır. hama saldırılarında arkadaşları ile bu sefer fiziki direnişe geçmiştir. Hatta arkadaşı Ömer'i de bu yolda şehit olarak uğurlamıştır. Başka bir arkadaşı o saldırılar sırasında Edip Geylani, hem Yasin okuyor hemde "Allahım! ben de şu halim ile mücahidlerim dediğin kişilerdenmiyim" diye ağlayarak Rabbine yalvarıyordu.

Esad, kahrol esad. Baban kahroldu, sen de kahrol esad. Sen, zamanın ebu süfyanısın esad. Zamanın ebu leheb'i. Ellerin kurusun esad, çocuklara, mazlumlara, kadınlara kalkan namluların, senin karşında yüzüne doğrulan, kustuğu mermiler ile seni alnından öpsün esad.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
İslam'ın hizmetkarlarından, İhvan'ın da fikri mücahidlerinden bir mücahid. Zalime başkaldırı, önce fikri yönden mücahidlerin işidir. İlim sahibidir, ilmi ile imanını birleştirip, zalimin zulmüne karşı koymaya çalışmıştır. hama saldırılarında arkadaşları ile bu sefer fiziki direnişe geçmiştir. Hatta arkadaşı Ömer'i de bu yolda şehit olarak uğurlamıştır. Başka bir arkadaşı o saldırılar sırasında Edip Geylani, hem Yasin okuyor hemde "Allahım! ben de şu halim ile mücahidlerim dediğin kişilerdenmiyim" diye ağlayarak Rabbine yalvarıyordu.

Esad, kahrol esad. Baban kahroldu, sen de kahrol esad. Sen, zamanın ebu süfyanısın esad. Zamanın ebu leheb'i. Ellerin kurusun esad, çocuklara, mazlumlara, kadınlara kalkan namluların, senin karşında yüzüne doğrulan, kustuğu mermiler ile seni alnından öpsün esad.

Ebu süfyan ???
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Evet, ebu süfyan. Cahiliye zamanındaki kafirlerin komutanı, savaşların ve meydanların lideri. Her ne kadar sonradan müslüman olsa da, o dönem müslüman olanlara yapılan zalimliklerde en başta yer alan kişi. O kendi zamanının süfyanıydı, daha sonra hidayet nasip oldu. Hendek ve Uhud savaşını okursanız detaylı bir şekilde ne anlamda kullandığımızı anlarsınız.

Bir insanın, ashab olarak anılması elbette güzel ve yerindedir. Ama, o insanların, ashab olmadan önceki hallerini de bilmek elzemdir. Peygamberimizi (s.a.v.) her gören nasıl ki ashab olmuyorsa, ki bu sözümüze en önemli örnek olarak ebu lehebi gösterebiliriz. Kılıç zoru ile dahi olsa müslüman olmayanların en başında yer alır ebu leheb. Aynı bunun örneğinde olduğu gibi, kılıç değil gönül dolusu ashab olanların da dereceleri farklıdır. Bu konuda ayet vardır. Kimilerinizi kimilerinize derece olarak üstün kıldık, buyuruyor Rabbimiz.

İşte, bizim de bu bir önceki yazdığımızda, müşriklik zamanının ebu süfyan'ı ne kadar zalimliklerde bulunduysa, ki ihya ciltlerinde görürsünüz kendileri de dile getirir, müslümanlık dönemlerinde de hilmni ve yumuşaklığını da aynı poaranda zikredebilmeliyiz. Hz. ömer, kendisine sorulduğunda; cahiliye döneminde elleri ile put yaptıklarını ve sonra acıkınca da o yaptıklarını yediklerini kendi lisanı ile üstelik taaccüp ettiğini de belirterek anlatmıştır.

Şaşırmayalım, bunlar bilinen gerçeklerdir sevgili Selim kardeşim.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Evet, ebu süfyan. Cahiliye zamanındaki kafirlerin komutanı, savaşların ve meydanların lideri. Her ne kadar sonradan müslüman olsa da, o dönem müslüman olanlara yapılan zalimliklerde en başta yer alan kişi. O kendi zamanının süfyanıydı, daha sonra hidayet nasip oldu. Hendek ve Uhud savaşını okursanız detaylı bir şekilde ne anlamda kullandığımızı anlarsınız.

Bir insanın, ashab olarak anılması elbette güzel ve yerindedir. Ama, o insanların, ashab olmadan önceki hallerini de bilmek elzemdir. Peygamberimizi (s.a.v.) her gören nasıl ki ashab olmuyorsa, ki bu sözümüze en önemli örnek olarak ebu lehebi gösterebiliriz. Kılıç zoru ile dahi olsa müslüman olmayanların en başında yer alır ebu leheb. Aynı bunun örneğinde olduğu gibi, kılıç değil gönül dolusu ashab olanların da dereceleri farklıdır. Bu konuda ayet vardır. Kimilerinizi kimilerinize derece olarak üstün kıldık, buyuruyor Rabbimiz.

İşte, bizim de bu bir önceki yazdığımızda, müşriklik zamanının ebu süfyan'ı ne kadar zalimliklerde bulunduysa, ki ihya ciltlerinde görürsünüz kendileri de dile getirir, müslümanlık dönemlerinde de hilmni ve yumuşaklığını da aynı poaranda zikredebilmeliyiz. Hz. ömer, kendisine sorulduğunda; cahiliye döneminde elleri ile put yaptıklarını ve sonra acıkınca da o yaptıklarını yediklerini kendi lisanı ile üstelik taaccüp ettiğini de belirterek anlatmıştır.

Şaşırmayalım, bunlar bilinen gerçeklerdir sevgili Selim kardeşim.

Şaşırdığım konu Ebu Süfyan r.a.'nın geçmişte yaptıkları değil, zalimlerle onu bir tutmanız kardeşim.

Ey Muhammed! İnkâr edenlere söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilâhî kanun devam etmiş olacaktır.(enfal 38)

Allah c.c. geçmişini sıfırladım bağışladım diyor, bize de düşen onları hayırla yad etmektir. Amacım seni rencide etmek değil sakın yanlış anlama. Ama onlardan bahsederken radıyallahu anh desek daha güzel olur. Allah c.c. Razı olduğu kulların şefaatlarine bizleri nail eylesin. Allah c.c. senden de razı olsun..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Allah (Celle celaluhu) razı olsun senden Selim kardeşim. Eksik anlatımdan ve yanlış anlaşılmaktan Allah'a sığınırım. Sözlerimi okuyunca senin yazdıklarını yeniden okudum. Anlatmak istediklerim eksik kalmış. Biraz daha teferruata girmem gerektiğini gördüm.

En önce hemen belirteyim, Ebu Süfyan'ın (r.anh) ashab'ı güzin efendilerimize (r.anh ecmain) dahil olduktan sonraki halini kasd etmedik. Özellikle ilk dönem müslümanlarına yapılan cahiliye dönemindeki kişiden bahsettik. Hatta, o dönem yapılan zalimliklerden ve zulümden. Ne mutlu ki; Ebu Süfyan (r.anh) Peygamber efendimiz (s.a.v.) ile aynı dönem insanıydı ve iman ederek geçmiş günhları affoldu inşaallah. Ayet ile de sabit zaten.

Ama, günümüzün zalimliklerini yapan esad'ı kurtaracak şuan kimse yok.

İslam, hiç bir zaman kişileri suçlamaz, günahı ayıplar. Günahı konuşur. Haccac gibi bir insanı bile fazla dilimize doılayamıyoruz, çünkü ölmüş kişi hakkında ya hayr konuşacağız, yahut sukut edeceğiz. Ama, aynı hataya düşmemek için günahı veya ortada bir zalimlik varsa o zulm'ü konuşacağız. Mesela; Vahş (r.anh) efendimizi siz de iyi bilirsiniz. Hz. Hamza (r.anh)'ı nasıl şehit ettiğini. Ama; pişman oldu, nedamet getirdi ve İslam ile şereflenip sahabe oldu. O'nu dahi bu yaptığından dolayı şahsi manevisini rencide edemiyorsak, daha sonraki yaşantısında tam bir fakih hayatı yaşayan Ebu Süfyan'ı (r.anh) eleştirmeye hiç mi hiç hakkımız olmaz. Ama, bu İslam'ın ilk indiği dönemden beri müslümanların uğradığı zulümleri her zaman konuşacağız. Ebu Süfyan (r.anh) da gitti, Vahşi (r.anh) da...Haccac da. Ama, zalimlik İslamın da evvelinden beri mevcuttur.

Zulüm, kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, zulüm'dür. Günümüz cahiliye dönemi değil çok şükr. Ama, buna rağmen hala müslüman insanların üzerine makinalı tüfekler ile, uçaksavarlar ile ateş açılıyorsa; bebekler dahil masum insanların yapraklar gibi yerlere serildiklerini görüyorsak ve bunu sırf iktidar hırsı için yapıyorsa; kahrol esad demek benim gibi bir müslümanın boynunun borcudur, diye düşünüyorum.
 
Üst Alt