muhammedordusu
New member
(Muhacirlerin ve Ensarın önce imana gelenlerinden ve Onların yolunda gidenlerden Allah razıdır. Onlar da Allahdan razıdır. Allah, Onlar için Cennetler hazırladı.) [Tevbe 100]
(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] va’detmiştir.) [Hadid 10]
Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat vermemek için, ve küllen vaadallahü husna buyuruluyor. Yani Allah hepsine Cenneti söz vermiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından elbette, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi Mekke’nin fethinden önce Müslüman olup, bütün savaşlara katılanlar, Hz. İkrime, Hz. Vahşi gibi fetihten sonra Müslüman olanlardan üstündür. Ama hepsi de Cennetliktir.
Allahü teâlâ, sadece Eshâbı kirâmın Cennetlik olduğunu bildirmekle kalmadı, o mübarek insanları sevip onların yolundan giden Müslümanlardan da razı olduğunu, onları da Cennete koyacağını bildirdi. İşte bir âyet-i kerime meali:
(Muhacirlerin [Mekke’den hicret eden eshâbın] ve Ensarın [Medine’de muhacir eshâba yardım edenlerin] önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır ve bunlar da, Allahtan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.) [Tevbe 100]
Allahü teâlânın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Eshâbdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allah sözünden dönmez. Allahü teâlâ, ağaç altında sözleşme yapılan Eshâbdan da razı olduğunu bildirmiştir.
İşte âyet-i kerime meali:
(Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allah razıdır. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.) [Fetih 18]
İbni Sebeciler, rafiziler, hurufiler, birkaç sahâbi hariç hepsine kâfir diyorlar. Allahü teâlâ, sahâbi düşmanlarına fırsat vermemek için, sadece Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi cihad edenlerin değil, evlerinde oturanların da cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet-i kerime meali:
(Müminlerden, oturanlarla malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cennet] va’detmiştir; ama cihad edenleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.) [Nisa 95] Bu âyette de, “hepsi cennetliktir” buyuruluyor.
Eshâb-ı kirâm birbirlerini çok sever ve birbirlerinin dostu idi. İşte âyet-i kerime meali:
(İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve [hicret eden eshâbı] barındırıp yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır.) [Enfal 72]
Eshâbı kirâmın birbirine karşı çok merhametli olduğunu bildiren bir âyet-i kerime meali de şudur:
(Muhammed aleyhisselam, Allahın Resulüdür ve Onunla birlikte bulunanların [Eshâb-ı kirâmın] hepsi, kâfirlere karşı çetin, fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktır.) [Feth 29]
(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] va’detmiştir.) [Hadid 10]
Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat vermemek için, ve küllen vaadallahü husna buyuruluyor. Yani Allah hepsine Cenneti söz vermiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından elbette, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi Mekke’nin fethinden önce Müslüman olup, bütün savaşlara katılanlar, Hz. İkrime, Hz. Vahşi gibi fetihten sonra Müslüman olanlardan üstündür. Ama hepsi de Cennetliktir.
Allahü teâlâ, sadece Eshâbı kirâmın Cennetlik olduğunu bildirmekle kalmadı, o mübarek insanları sevip onların yolundan giden Müslümanlardan da razı olduğunu, onları da Cennete koyacağını bildirdi. İşte bir âyet-i kerime meali:
(Muhacirlerin [Mekke’den hicret eden eshâbın] ve Ensarın [Medine’de muhacir eshâba yardım edenlerin] önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır ve bunlar da, Allahtan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.) [Tevbe 100]
Allahü teâlânın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Eshâbdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allah sözünden dönmez. Allahü teâlâ, ağaç altında sözleşme yapılan Eshâbdan da razı olduğunu bildirmiştir.
İşte âyet-i kerime meali:
(Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allah razıdır. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.) [Fetih 18]
İbni Sebeciler, rafiziler, hurufiler, birkaç sahâbi hariç hepsine kâfir diyorlar. Allahü teâlâ, sahâbi düşmanlarına fırsat vermemek için, sadece Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi cihad edenlerin değil, evlerinde oturanların da cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet-i kerime meali:
(Müminlerden, oturanlarla malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cennet] va’detmiştir; ama cihad edenleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.) [Nisa 95] Bu âyette de, “hepsi cennetliktir” buyuruluyor.
Eshâb-ı kirâm birbirlerini çok sever ve birbirlerinin dostu idi. İşte âyet-i kerime meali:
(İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve [hicret eden eshâbı] barındırıp yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır.) [Enfal 72]
Eshâbı kirâmın birbirine karşı çok merhametli olduğunu bildiren bir âyet-i kerime meali de şudur:
(Muhammed aleyhisselam, Allahın Resulüdür ve Onunla birlikte bulunanların [Eshâb-ı kirâmın] hepsi, kâfirlere karşı çetin, fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktır.) [Feth 29]