Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sahabelerin cennetlik oldukları hakkında(ayetlerle

muhammedordusu

New member
Katılım
24 Ağu 2006
Mesajlar
177
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.mucadeleci.com
(Muhacirlerin ve Ensarın önce imana gelenlerinden ve Onların yolunda gidenlerden Allah razıdır. Onlar da Allahdan razıdır. Allah, Onlar için Cennetler hazırladı.) [Tevbe 100]

(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] va’detmiştir.) [Hadid 10]

Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat vermemek için, ve küllen vaadallahü husna buyuruluyor. Yani Allah hepsine Cenneti söz vermiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından elbette, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi Mekke’nin fethinden önce Müslüman olup, bütün savaşlara katılanlar, Hz. İkrime, Hz. Vahşi gibi fetihten sonra Müslüman olanlardan üstündür. Ama hepsi de Cennetliktir.

Allahü teâlâ, sadece Eshâbı kirâmın Cennetlik olduğunu bildirmekle kalmadı, o mübarek insanları sevip onların yolundan giden Müslümanlardan da razı olduğunu, onları da Cennete koyacağını bildirdi. İşte bir âyet-i kerime meali:

(Muhacirlerin [Mekke’den hicret eden eshâbın] ve Ensarın [Medine’de muhacir eshâba yardım edenlerin] önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır ve bunlar da, Allahtan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.) [Tevbe 100]



Allahü teâlânın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Eshâbdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allah sözünden dönmez. Allahü teâlâ, ağaç altında sözleşme yapılan Eshâbdan da razı olduğunu bildirmiştir.

İşte âyet-i kerime meali:

(Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allah razıdır. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.) [Fetih 18]
İbni Sebeciler, rafiziler, hurufiler, birkaç sahâbi hariç hepsine kâfir diyorlar. Allahü teâlâ, sahâbi düşmanlarına fırsat vermemek için, sadece Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali gibi cihad edenlerin değil, evlerinde oturanların da cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet-i kerime meali:

(Müminlerden, oturanlarla malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cennet] va’detmiştir; ama cihad edenleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.) [Nisa 95] Bu âyette de, “hepsi cennetliktir” buyuruluyor.

Eshâb-ı kirâm birbirlerini çok sever ve birbirlerinin dostu idi. İşte âyet-i kerime meali:

(İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve [hicret eden eshâbı] barındırıp yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır.) [Enfal 72]

Eshâbı kirâmın birbirine karşı çok merhametli olduğunu bildiren bir âyet-i kerime meali de şudur:

(Muhammed aleyhisselam, Allahın Resulüdür ve Onunla birlikte bulunanların [Eshâb-ı kirâmın] hepsi, kâfirlere karşı çetin, fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktır.) [Feth 29]
 

hasret

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
709
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Rabbim razı olsun kardeşim...
selam ve dua ile...
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
harikulade...hakkaten güzel ifade etmişin..olması gerektiği gibi..
selametle...
 

malik bin nebi

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
23 Mar 2006
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
selam maşallah, demek keramet muhammedin yüzünde desene yüzünü gören cennete, ayette Allah sahabelerin cennetlik olduğundan bahsetmiyor, cenetlik amellerin neler olduğundan bahsediyor,

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliriz. Biz onları iki kere azablandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler. (101) tevbe,

bak sen şu işe, peygamberin çevresinde onu gören yani sahabe olan ama blinmeyen münafıkla varmış ,tyada sahabe ne demek bi daha düşün,

Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah'ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir. (NUR SURESİ / 33)


Allah Allah saadet asrı denene asır da muhammedin yanında bulunanlar birilerini fuhşa mı zorluyor, bu ne demek, şimdi,

Allah oturanlara cennti vermiyor Allah gönüllü askerlik döneminde askere gitmeyenlerinde cennetle mükafatlandırlabileceğini anlatıyor, yoksa oturmayı meşru kılmıyor senin anladığın tarzda,

Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır. (38)

Eğer savaşa kuşanıp-çıkmazsanız, O sizi pek acı bir azabla azablandıracak ve yerinize bir başka topluluğu getirip değiştirecektir. Siz O'na hiç bir şeyle zarar veremezsiniz. Allah, her şeye güç yetirendir. (39) tevbe

bak, muhammedin yanında olup ta onu jop gibi bırakanlar da olmuş, Allah Allah bu kur'an'ın ilahı çelişkili mi konuşuyor yoksa biz demi var çelişki ne dersin,

YA ayrıca sana ne be adam kimin cennetlik olup olmaığından sen kendine baksana, Allah'a tek başına hesap vereceksin,

Onlar, bir ümmetti, gelip geçti; onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz. (BAKARA SURESİ / 141)


Ayrıca, şu ayet üzerinde de biraz tefekkür et lütfen,


De ki: "Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim." (AHKAF SURESİ / 9)


selam ile
 
Üst Alt