seyfullah putkýran
New member
- Katılım
- 30 Eyl 2005
- Mesajlar
- 5,807
- Tepkime puanı
- 205
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- Ruhlar Aleminden
- Web sitesi
- www.tevhidyolu.net
Resulullah'ın (SAV) Sünnetlerine Örnekler
Efendimiz, bizzat atını tımar eder, ağzını burnunu siler ve hoş
davranırlardı. Acaba diyorum, bindiğimiz arabaları kendimiz mi yoksa çırak
ve hizmetçilerimiz mi yıkamakta, temizlemektedir? Bu konuyu bir düşünsek
diyorum.
2. Efendimiz, uzun tırnaklarla koyunların sağılmasını istememiş, tırnakların
kesilmesini istemişlerdir. Acaba diyorum, horoz, deve, boğa dövüştürenler, o
manzarayı seyredenler, katıla katıla yara bere içinde kalmış hayvanlara
gülenler, içerisinde bulundukları hali hiç fark etmiyorlar mı?
3. Efendimiz, kapı komşusu olan Yahudinin hasta oğlunu ziyaret etmişlerdir.
Bizler de zaman ve mekân şartlarımız oluştuğunda, hasta olanları ziyaret
etsek, hiç ayırım yapmasak nasıl olur acaba?
4. Efendimiz, kızı eve geldiğinde onu ayakta karşılar, iltifat eder ve
yanaklarından öperlerdi. Bizler de çocuklarımızı çarşıdan, okuldan, iş
yerinden eve geldiklerinde bazen kapılarını açsak, hatta ayağa kalkarak
karşılasak ve yanaklarını öpsek ne olur? Babalık otoritemiz sarsılır mı
dersiniz?
5. Efendimiz, ayakları acıdığında, uzatması icap ettiğinde yanındakilerden
izin alırlardı. Kızı veya hanımı olsun fark etmezdi. Bizler de beraber
olduğumuz zaman ve mekânda her türlü tavır ve hareketlerimize biraz dikkat
etsek, edep ve terbiyemiz azalır mı acaba?
6. Efendimiz, yatsı namazından sonra lüzumsuz dünya bağlantılı konuşmaları
sevmez, hatta yasaklardı. Bizlerin, gecenin 12 lerine varan TV izleme
oturumlarımıza bir çekidüzen versek diyorum, acaba medeni kimliğimizi ihlal
etmiş olur muyuz?
7. Efendimiz, bazen elbiselerini diker ve bazen ev işlerinde hanımlarına
yardım ederlerdi. Biz kocalar ihtiyaç hissettiğinde ev işlerinde
hanımlarımıza yardımcı olsak, erkekliğimiz, herifliğimiz buharlaşır mı
acaba?
8. Rehberimiz, kuduz köpeğin dahi işkenceye tabi tutulmamasını
istemişlerdir. Çağdaş dünya, insanlara yapılan işkenceleri parlamenter
sistemlerin gündeminden hiç düşürmüyor. Mutlak örneğimizin yaşadığı asrı
çağdışı ilan edenlerin, kendileri mi çağ dışında yaşıyor acaba?
9. Rehberimiz, kendilerini çağıran herkese Buyur diye karşılık verirlerdi.
Bir amir memuruna, bir patron işçisine, bir müftü müezzine acaba ömrü
boyunca bir defa olsun buyur dediler mi?
10. Rehberimiz, insanın yüzüne vurmayı yasaklamıştır. Günümüz dünyasında
hanımının, kız ve oğlunun yüzüne vurarak döven anne ve babalar, şefaatlerini
istediği Peygamberimiz in neresinde olduklarını hesap ediyorlar mı acaba?
11. Rehberimiz, kahkaha ile gülmemiş, böyle gülmenin kalpleri öldürdüğünü
buyurmuştu. Günümüz insanları olarak, ekran başlarında Şakacı , Çocuklar
Duymasın programlarında gözleri yaşarırcasına gülmemizin hangi terazide
tartılacağını tahmin ediyor muyuz acaba?
12. Örneğimiz, üzüldüğü zamanlarda namaz kılarlardı. Üzüntü ve
sıkıntılarımızda namazdan değil de sövmeden, küfretmeden, sigaradan yardım
istemenin, dinin neresine konulacağını biliyor muyuz acaba?
13. Her şeye rağmen, Peygamberimiz den, Rehber ve Örneğimiz den 1400 sene
sonra dünyaya gelmemize rağmen, 1400 sene önceki hayatı benimsemiş, bunun
ötesinde o hayata hayatımız demiş, getirdiği ve tebliğ ettiği tüm
gerçeklere müspet yönde cevap vermiş, kınayanların kınamalarından
korkmaksızın dinimizden, ibadetlerimizden, ahlâk ve edebimizden dolayı
aşağılık duygusuna kapılmamış olmamızı terazinin bir tarafına, hata, günah
ve isyanlarımızı da diğer tarafına koyup, elimizi Rabbimize açtığımızda öyle
ümit ediyoruz ki, rahmet kapısından kovulmayacağımıza inanıyor, Kutlu Doğum
Haftası münasebeti ile tüm okurlarımıza sevgi ve saygılar sunuyoruz.
Abdullah Büyük,
Efendimiz, bizzat atını tımar eder, ağzını burnunu siler ve hoş
davranırlardı. Acaba diyorum, bindiğimiz arabaları kendimiz mi yoksa çırak
ve hizmetçilerimiz mi yıkamakta, temizlemektedir? Bu konuyu bir düşünsek
diyorum.
2. Efendimiz, uzun tırnaklarla koyunların sağılmasını istememiş, tırnakların
kesilmesini istemişlerdir. Acaba diyorum, horoz, deve, boğa dövüştürenler, o
manzarayı seyredenler, katıla katıla yara bere içinde kalmış hayvanlara
gülenler, içerisinde bulundukları hali hiç fark etmiyorlar mı?
3. Efendimiz, kapı komşusu olan Yahudinin hasta oğlunu ziyaret etmişlerdir.
Bizler de zaman ve mekân şartlarımız oluştuğunda, hasta olanları ziyaret
etsek, hiç ayırım yapmasak nasıl olur acaba?
4. Efendimiz, kızı eve geldiğinde onu ayakta karşılar, iltifat eder ve
yanaklarından öperlerdi. Bizler de çocuklarımızı çarşıdan, okuldan, iş
yerinden eve geldiklerinde bazen kapılarını açsak, hatta ayağa kalkarak
karşılasak ve yanaklarını öpsek ne olur? Babalık otoritemiz sarsılır mı
dersiniz?
5. Efendimiz, ayakları acıdığında, uzatması icap ettiğinde yanındakilerden
izin alırlardı. Kızı veya hanımı olsun fark etmezdi. Bizler de beraber
olduğumuz zaman ve mekânda her türlü tavır ve hareketlerimize biraz dikkat
etsek, edep ve terbiyemiz azalır mı acaba?
6. Efendimiz, yatsı namazından sonra lüzumsuz dünya bağlantılı konuşmaları
sevmez, hatta yasaklardı. Bizlerin, gecenin 12 lerine varan TV izleme
oturumlarımıza bir çekidüzen versek diyorum, acaba medeni kimliğimizi ihlal
etmiş olur muyuz?
7. Efendimiz, bazen elbiselerini diker ve bazen ev işlerinde hanımlarına
yardım ederlerdi. Biz kocalar ihtiyaç hissettiğinde ev işlerinde
hanımlarımıza yardımcı olsak, erkekliğimiz, herifliğimiz buharlaşır mı
acaba?
8. Rehberimiz, kuduz köpeğin dahi işkenceye tabi tutulmamasını
istemişlerdir. Çağdaş dünya, insanlara yapılan işkenceleri parlamenter
sistemlerin gündeminden hiç düşürmüyor. Mutlak örneğimizin yaşadığı asrı
çağdışı ilan edenlerin, kendileri mi çağ dışında yaşıyor acaba?
9. Rehberimiz, kendilerini çağıran herkese Buyur diye karşılık verirlerdi.
Bir amir memuruna, bir patron işçisine, bir müftü müezzine acaba ömrü
boyunca bir defa olsun buyur dediler mi?
10. Rehberimiz, insanın yüzüne vurmayı yasaklamıştır. Günümüz dünyasında
hanımının, kız ve oğlunun yüzüne vurarak döven anne ve babalar, şefaatlerini
istediği Peygamberimiz in neresinde olduklarını hesap ediyorlar mı acaba?
11. Rehberimiz, kahkaha ile gülmemiş, böyle gülmenin kalpleri öldürdüğünü
buyurmuştu. Günümüz insanları olarak, ekran başlarında Şakacı , Çocuklar
Duymasın programlarında gözleri yaşarırcasına gülmemizin hangi terazide
tartılacağını tahmin ediyor muyuz acaba?
12. Örneğimiz, üzüldüğü zamanlarda namaz kılarlardı. Üzüntü ve
sıkıntılarımızda namazdan değil de sövmeden, küfretmeden, sigaradan yardım
istemenin, dinin neresine konulacağını biliyor muyuz acaba?
13. Her şeye rağmen, Peygamberimiz den, Rehber ve Örneğimiz den 1400 sene
sonra dünyaya gelmemize rağmen, 1400 sene önceki hayatı benimsemiş, bunun
ötesinde o hayata hayatımız demiş, getirdiği ve tebliğ ettiği tüm
gerçeklere müspet yönde cevap vermiş, kınayanların kınamalarından
korkmaksızın dinimizden, ibadetlerimizden, ahlâk ve edebimizden dolayı
aşağılık duygusuna kapılmamış olmamızı terazinin bir tarafına, hata, günah
ve isyanlarımızı da diğer tarafına koyup, elimizi Rabbimize açtığımızda öyle
ümit ediyoruz ki, rahmet kapısından kovulmayacağımıza inanıyor, Kutlu Doğum
Haftası münasebeti ile tüm okurlarımıza sevgi ve saygılar sunuyoruz.
Abdullah Büyük,