Rasulullah’ın emirlerinden birine aykırı davranmak

hakka davet

New member
Hicretin sekizinci senesinde Zeyd b. Ha­rise Mute savaşında komutan iken şehid edilmişti. Bundan dolayı Rasulullah (s.a.v), Mute taraflarına gazve düzenleyecek ordunun komutasını Zeyd’in oğlu Üsame’ye teslim etmek istedi. Rasulullah orduyu hazırlamış, Üsame’yi de komutan olarak tayin etmişti. O’na bugün Ürdün topraklarında bulunan el-Belka’ya, Filistin’de Gazze yakınında ki Dârûm'a atlarıyla girmesini emretti. İnsanlar hazırlıklarını yaptılar.

Üsame’nin komuta ettiği ordu ilk muha­cirlerden konuldu. Bunların arasında Ebu Bekir ve Ömer’de vardı. Ardından Rasulul­lah’ın hastalığı sebebiyle insanlara namaz kıl­dırması için Ebu Bekir istisna edildi, orduya katılmadı.

Üsame’nin ordusu Rasulullah’ın (s.a.v.) hazırla­dığı son orduydu. Ordu hazırlığını tamamla­yıp yola çıkacekken Rasulullah Rabbine kavuşmuştu. Bu sefer Üsame or­duyla beraber durdu. Halife olarak Ebu Be­kir’e beyat edilip, Rasulullah’ın vefatının üze­rinden üç gün geçince Ebu Bekir orduya hareket etme ve Rasulullah’ın emrettiği yöne seyretme emri verdi: Rasulullah’ın vefatından sonra Ebu Bekir’in münadisi çıkıp şöyle ses­lendi:

“Üsame’nin ordusu görevini tamamlasın! Üsame’nin ordusunda bulunan hiçbir asker Medinede durmasın ve el-Cirf’teki birliğine katılsın!

Üsame, Ömer b. el-Hattab’a şunu söy­ledi:

Rasulullah’ın halifesinin yanına dön ve ondan insanlarla beraber dönmem için izin iste. Çünkü insanların ileri gelenleri benimle beraber, Rasulullah’ın halifesi de güvende de­ğil.

Gerçekten Müslümanlar, nifakın arap ya­rımadasında yayılması ve bazı kabilelerin din­den dönmeleri sebebiyle durumun tehlikeli olduğunun farkına varmışlardı.

Üsame’nin ordusunda bulunan Ensar da şunu söylediler:

“Eğer kabul etmezse bizim adımıza ken­disine şunu tebliğ et. Ondan başımıza Üsa­me’den daha yaşlı birini tayin etmesini iste.

Ancak onlar, şartlar ne olursa olsun, ne­tice nasıl gelirse gelsin Ebu Bekir’in en nefret duyduğu şeyin Rasulullah’ın emirlerinden birine aykırı davranmak olduğunu bilmiyor­lardı.

Ömer (r.a) Üsame’nin emriyle dönüp Ebu Bekir’e geldi. Üsame’nin söylediklerini ona aktardı. Ebu Bekir dedi ki: Köpekler ve kurtlar beni kaçıracak olsa bile Rasulullah’ın verdiği bir emri geri alamam.

Ömer, şunu söy­ledi: “Peki, Ensar sana şunu tebliğ etmemi istediler. Onların başlarına Üsame’den daha yaşlı birini tayin etmeni istiyorlar.” Oturan halde bulunan Ebu Bekir ayağa fırladı, Ömer’in sakalına yapıştı. Ve ona şöyle dedi:

“Annen seni kaybetsin Ey Ömer! Ra­su­lullah onu emir tayin etmişken, sen be­nim onu azletmemi istiyorsun.

Bunun üzerine Ömer, orduya geri döndü. İnsanlar ona “ne yaptın?” diye so­runca şöy­le cevap verdi:

“Ananız sizi kaybet­sin! Yolunuza devam edin! Sizin yüzünüzden Ra­su­lullah’ın halifesinden ne azarlar işittim!”

"Dersun ve İbretun -Vâkıun ve Fikretun"-Mahmud Şakir-Çev:Hüseyin Nohut
 
Ebu Bekiri (R.A.) sıddık yapan ruh işte bu.... Cenabu Allah Şefaatlerinden mahrum etmesin.
Paylaşımın için Allah Razı Olsun.Selam ve Dua ile...
 
Hz.Ebu Bekir'in hilafeti zamanında da, ashab bir meselede anlaşmazlığa düştüğünde, onu Ebu Bekir çözüme bağlar ve anlaşmazlık biterdi. Aralarında anlaşmazlığa düşüp de onun çözümüyle anlaşmalığın ortadan kalkmadığı hiçbir mesele yoktur. Rasulullah'ın vefatı, defnedilmesi, mirası. Üsame ordusunun gönderilmesi, zekat vermeyenlerle savaş gibi büyük meseleler buna örnek olarak gösterilebilir. Rasululah'ın halifesi ashabın arasında idi. Onlara öğretiyor, doğruyu gösteriyor ve şüpheleri giderecek açıklama yapıyordu. Aralarında olduğu sürece ihtilaf etmiyorlardı.

Ondan sonra hiç kimse onun ilim ve kemal derecesine erişememiştir. Birtakım meselelerde, mesela dede ve kardeşlerin mirasında, haramda, üç talak meselesinde ve Ebu Bekir zamanında ihtilaf etmedikleri bilinen meselelerde ihtilaf etmeleri gibi. Ashab Ömer, Osman ve Ali'nin birçok görüşlerine muhalefet ettikleri halde Ebu Bekir'in fetva veya hüküm verdiği şeylerde ona muhalefet etmemişlerdi.

İbn Abbas'ın Allah'ın Kitabı 'yla fetva verdiği bir konuda, orada hüküm bulamamışsa Rasulullah'ın (s.a.v.) sünnetiyle, orada da bulamamışsa Ebu Bekir ve Ömer'in görüşüyle fetva verdiği sabit olmuştur. Osman (r.a.) ve Ali'nin görüşüyle ise fetva vermemiştir. Ümmetin deryası, fakihi ve ashabın en alimi olan İbn Abbas, Ebu Bekir ve Ömer'in görüşünü öne alıyor ve görüşleriyle fetva veriyordu. (İbn-i Teymiyye, Ashab,ı Kiram, Tevhid yayınları)

Bu gün bize sadece Kur'an yeter deyip bir ayet meali ile fetva verenlere duyurulur.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks