ALLAH a hamd rasülünede salat ederim
asırlardır kuran ile aramıza yıkılmaz setler çektik.müslümanların temel eğitim ve öğretim kitabı olan rabbimizin katından indirmiş olduğu kuranı asıl maksadının dışında kullandık . ALLAH IN kitabını arka plana atarak beşer elile yazılmış kitapları ön plana çıkardık halbuki rasulullah kim hidayeti kuran dışında bir yerde ararsa ALLAH onu dalalette bırakır buyuruyor.yada kuranı sen anlamazsın diyenlerin safsatalarına kulak vererek başkalarının okuması ve bize anlatması ile yetindik.yada m.akifin tabiriyle açıp baktık nazmı celilin yaprağına yada üfleyip geçtik bir ölünün toprağına
furkan suresi 30. ayette rabbimiz şöyle buyuruyor
Rasul dediki ey rabbim doğrusu kavmim bu kuranı mehcur tuttu
dikkat ederseniz ayetin metninde metruk değilde mehcur ibaresi kullanılmış,dolayısıyla burada rabbimiz rasulün ağzından kuranı terk etmek-metruk bırakmak-değilde kuranı mehcur tutmak-bırakmak- felaketine dikkat çekiyor.BU ikisi arasındaki fark ise şu metruk, beğenilmeyen ,sevilmeyen,kabul edilmeyen birşey için söz konusu olur ve terk edenle terk edilen arasında bir sevgi bağı bulunmaz. Oysa mehcur bırakmak yani bir şeyden bir yerden hicret etmek böyle değildir.Kişi sevdiği hatta bırakmak istemediğibir şeyi bırakmak durumunda olabilir.peygamberimizin çok sevdiği mekkeden hicret etmek zorunda kalması gibi.işte müslümanlarda kuranı seviyor,öpüp alınlarına koyuyorlar,onu güzel muhafazalar içinde duvarlara asıyorlar , onun hakkındaki en ufak bir saygısızlığa canları pahasına karşı koyma hisleri ile dolup taşıyorlar ama onu yeterince akletmiyorlar , onun ilkelerini hayatlarında tatbik etmiyorlar emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak için çaba harcamıyorlar böylece ondan uzaklaşıp hicret ediyorlarda farkında olmuyorlar.
rabbimizin izni ve yardımıyla rabbimize söz verelim kuranı mehcur bırakmayacağız, onun hayat veren devrim yapan ilkelerine sımsıkı sarılacağız kuranı okuyacağız ve okutacağız
asırlardır kuran ile aramıza yıkılmaz setler çektik.müslümanların temel eğitim ve öğretim kitabı olan rabbimizin katından indirmiş olduğu kuranı asıl maksadının dışında kullandık . ALLAH IN kitabını arka plana atarak beşer elile yazılmış kitapları ön plana çıkardık halbuki rasulullah kim hidayeti kuran dışında bir yerde ararsa ALLAH onu dalalette bırakır buyuruyor.yada kuranı sen anlamazsın diyenlerin safsatalarına kulak vererek başkalarının okuması ve bize anlatması ile yetindik.yada m.akifin tabiriyle açıp baktık nazmı celilin yaprağına yada üfleyip geçtik bir ölünün toprağına
furkan suresi 30. ayette rabbimiz şöyle buyuruyor
Rasul dediki ey rabbim doğrusu kavmim bu kuranı mehcur tuttu
dikkat ederseniz ayetin metninde metruk değilde mehcur ibaresi kullanılmış,dolayısıyla burada rabbimiz rasulün ağzından kuranı terk etmek-metruk bırakmak-değilde kuranı mehcur tutmak-bırakmak- felaketine dikkat çekiyor.BU ikisi arasındaki fark ise şu metruk, beğenilmeyen ,sevilmeyen,kabul edilmeyen birşey için söz konusu olur ve terk edenle terk edilen arasında bir sevgi bağı bulunmaz. Oysa mehcur bırakmak yani bir şeyden bir yerden hicret etmek böyle değildir.Kişi sevdiği hatta bırakmak istemediğibir şeyi bırakmak durumunda olabilir.peygamberimizin çok sevdiği mekkeden hicret etmek zorunda kalması gibi.işte müslümanlarda kuranı seviyor,öpüp alınlarına koyuyorlar,onu güzel muhafazalar içinde duvarlara asıyorlar , onun hakkındaki en ufak bir saygısızlığa canları pahasına karşı koyma hisleri ile dolup taşıyorlar ama onu yeterince akletmiyorlar , onun ilkelerini hayatlarında tatbik etmiyorlar emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak için çaba harcamıyorlar böylece ondan uzaklaşıp hicret ediyorlarda farkında olmuyorlar.
rabbimizin izni ve yardımıyla rabbimize söz verelim kuranı mehcur bırakmayacağız, onun hayat veren devrim yapan ilkelerine sımsıkı sarılacağız kuranı okuyacağız ve okutacağız