Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Prof. Dr. Mahmud Esad COŞAN(Rh.a.)---Zikir

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
ZİKİR

Soru:

--Birisi zikir dersi almak istiyor ama, yapamamaktan korkuyor, cesaret edemiyor; bu kardeşimize ne tavsiye edersiniz?

--Şimdi, Allah CC buyurmuş ki:

(Ekîmus salâte ve âtüz zekâh) "Namaz kılın, zekât verin!" diye Kur'an-ı Kerim'in kaç yerinde, kimbilir seksen-yüz ayetinde geçmiştir bu emir...

"--Allah emrediyor namaz kılmayı amma, ben bunu yapamam diye korkuyorum. Bu yükün altına girmeyeyim!.. Namaz kılma işine kalkarsam, hem abdest almam gerekecek her zaman; hem de camiye gelip oturup kalkmam, şu kadar rekât namaz kılmam gerekecek. Zahmeti var..." diyor muyuz?..

--Demiyoruz. Ne diyoruz?..

"--Allah bize namazı emretmiş, pek âlâ!" diyoruz, kılıyoruz.


"--Hacca gidin!" buyurmuş;


(Ve lillâhi alen nâsi hıccül beyti menistetaa ileyhi sebîlâ.) "Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır." buyurmuş.

"--Zahmeti var, meşakkati var, tehlikesi var... Havası sıcak, izdiham var... Ölebilirim, kalabilirim... En iyisi ben hacca gitmeyeyim, canım kurtulsun!" diyebiliyor musun?..

--Diyemiyorsun. Çünkü, Allah emretti. Zenginsen gideceksin, gidiyorsun.


Zikir de Allah'ın emri!.. Yetmiş-seksen ayet-i Kerime var, "Allah'ı zikredin!" diye... Zikirden korkuyor... Allah'ın farzından korkulur mu, Allah'ın emrettiği şeyde fayda var... Onun için, senin faydana, sen sevap kazanacaksın.

Sonra zikrin nesinden korkuyorsun ki, bir öğlen namazını kılmak onbeş dakika alır, yirmi dakika alır. Abdest almasıyla yarım saat alır. Zikri bundan daha kısa zamanda yaparsın. Nesinden korkuyorsun?.. Namaz kılmakta oturmak var, kalkmak var, secde var, rukû var... Bu zikir, durduğun yerden dilin dudağın Allah Allah diyecek. İstersen yatarak söyle!..


(Ellezîne yezkürûnallahe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim) Yatarak da söylemek câiz... Ama tabii, edebe uygun olan diz çökerek söylemek daha iyi... İstersen yat da öyle Allah de; o da câiz... Daha ne istiyorsun mübârek?.. Oturtuyor seni, koşturtmuyor, zahmet çektirtmiyor; yâni nesinden korkuyorsun?.. Şeytan korkutuyor.


Şeytan insanları bir çok şeyden korkutur. Ayet-i kerimede buyuruluyor ki: "Şeytan kendisini dost edinmiş insanları, 'Hayır yapma, zekât verme; fakir olursun!' diye korkutur." Zekâtı verirse fakir oluverecek, malı azalacak diye vermemesini içinden fitliyor. "Verme yâ!.. Paran azalacak, ne veriyorsun yâ!.. Sen bunu ne zahmetle kazandın. Ya sen ona verdiğin zaman, aç açık kalıverirsen?.." filân diyor. Halbuki Allah ona kırk vermiş, otuzdokuz tanesi yanında kalacak; bir tanesini vermeğe şeytan korkutuyor.

Şeytan korkutur. Bu korku da şeytanın çok ma'ruf, çok meşhur, çok dillere destan bir oyunudur. "İyi güzel! Sevabını duydum yapmak istiyorum ama, yapamam diye korkuyorum!" Namaz kılamamaktan korkuyor musun?.. Ramazan gelince kolay mı oruç tutmak?.. Yirmi rekât teravih, otüzüç rekât her şeyiyle, günde birerbuçuk saati alıyordu; ne kadar sevinerek yaptık, değil mi?..


Bu şeytanın bir aldatmacasıdır muhterem kardeşlerim!.. Kimisini böyle aldatıyor, kimisine de diyorlar ki:

--Tarikata girme; fırttırırsın, deli olursun!

Yâni, tarikata girmeyenler deli olmuyor mu?.. Bir istatistik yapalım! Gidelim Bakırköy akıl hastanesinde dindar ve dinsiz insanların nisbetini araştıralım!..

Enteresandır. Edebiyat fakültesinin psikoloji bölümünde bulunan arkadaşlarımız, doktor arkadaşlarımız, lütfen şöyle bir anketi yapılmışsa literatürden tarayıp bize getirsinler, cemaate söyleyelim, ben de öğrenmiş olayım!.. Yapılmamışsa, lütfen yapsınlar!.. Şu hastaların yüzde nisbetiyle kaç tanesi dindardır, kaç tanesi dinsizdir?.. Bir bilelim bakalım, dindar mı daha çok hasta oluyor, dinsiz mi?..

Benim bildiğim, dinsizlerin hepsi bunalımlı... Hattâ diyorlar ki: Avrupadaki yüksek tahsil yapmış kimselerin %40'ı kafası sakat!.. Manyak, hasta... Yâni, bu medeniyet denilen Avrupa'nın kendisi buhranda... Adamlar çıkış arıyor. Ama bizimkiler, "Yok efendim, zikir yapma delirirsin!" diye, öyle korkutuyorlar.


Allah buyuruyor ki:

(Yâ eyyühellezîne âmenüzkürullahe zikren kesîrâ.) "Ey iman edenler, Allah'ı çok zikredin!"

Sonra bir ayet-i kerimede saymış:

(İnnel müslimîne vel müslimâti vel mü'minîne vel mü'minâti vel kanitîne vel kanîtât....... vez zâkirînallahe kesîran vez zâkirât) "Namaz kılanlar, oruç tutanlar, zekât verenler, şöyle yapanlar, böyle ibadetleri yapanlar..." Bunların hepsini saydıktan sonra, "Ve Allah'ı çok zikreden kadınlar, çok zikreden erkekler..." diyor. Demek ki, bütün bunlardan ayrı bir de Allah'ı zikretmek diye bir güzel ibadet var ve bunun çok yapılması lâzım!.. Kesîran Arapça'da ne demek? Çok demek.

Allah çok zikretmeyi, bize Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet-i kerimede emretmiş. Peygamber Efendimiz diyor ki: "Allah'ı çok zikredin! Hattâ size mecnun diyecekleri kadar çok zikredin!"

Allah öyle emretmiş, Peygamber öyle emretmiş, bunlar da fıldır fıldır kaçıyorlar, fellik fellik kaçıyorlar zikirden... Kaçanların hali nedir, ona da Kur'an-ı Kerim'de buyuruluyor ki, münâfıklar hakkında:

(Veizâ kàmû iles salâti kàmû küsâlâ, yürâûnen nâse velâ yezkürûnallàhe illâ kalîlâ.) "Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allahı çok az anarlar." diyor. Münâfık az anıyor. Az anana münafık diyor, çok anmayı kendisi tavsiye ediyor Allah... Ayetlerde, hadis-i şeriflerde bu emrediliyor. Millet de öyle diyor... Bunlar din bilgisinin az olmasından, zayıf olmasından kaynaklanıyor.


Soru:

--Tarikatta ders alınca, bunu yapmanın vacib olduğu söyleniyor. İtiraz edenler var, aslı nedir?

--Elbette!.. Sevaplı şeydir. Söz verdi mi, yapması lâzım!.. İtiraz edenlerin itirazı haksızdır. Peygamber SAS Hazretleri buyuruyor ki: "Bir insan bir ibadete, taate, hayra, namaza, niyaza, gece ibadetine, teheccüde başlayıp da kestiği zaman, 'Bu ibadette bir kusur gördün de mi, bir mahzur gördün de mi bıraktın ey kulum?' diye Allah-u Teâlâ Hazretleri itâb eder." diye hadis-i şerif vardır. Yaptığı ibadetleri bırakmayacak insan... Yolda sağlam yürüyecek...

Sonra bunların o kadar sevabı vardır ki, kısaca bir anlatıvereyim:

Muhterem kardeşlerim! Bir insan Allah yolunda parasını sarfederse, yediyüz misli sevap verilir.

(Nafakatüke fî sebîlillâhi biseb'i mieh) Yediyüz mislidir. Hadis-i şerifte var... Yâni siz şimdi camiye yardım ediyorsunuz; elhamdü lillâh yediyüz misli... Bin lira verseniz, yediyüzbin lira vermiş gibi oluyorsunuz. Onbin lira verseniz, yedi milyon vermiş gibi sevap oluyor. Çok güzel bir şey!..

Ama bir başka hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Zikrullahi teâlâ efdalü minen nafakatü fî sebîlillâhi bimieti dereceh) "Allah'ı zikretmek --Allah Allah demek, lâ ilâhe illallah demek-- Allah yolunda infak etmekten yüz misli daha üstündür." diyor.

Geniş zamanınızda Allah'a dua etmeyi unutmazsanız, darda kaldığınız zaman Allah yardım eder. Ama, geniş zamanınızda, karnınız tok sırtınız pekken Allah'a kulluk etmezseniz; sıkıştığınızda dua ettiğiniz zaman, Allah kabul etmez!.. Bunu aklınıza iyice yazın!.. Sıkışınca dua etmek değil de; serbestken, rahatken dua etmek adetiniz olsun!..

Yemek yediniz, elhamdü lillâh... Su içtiniz, elhamdü lillâh... Aş buldunuz, elhamdü lillâh... Yâni böyle dualı olun, ağzınız dualı olun!..


İşte böyle yaptıktan sonra zikirleri çekmeğe başlarsınız:

1. 100 defa "Estağfirullah" çekmek, vazifeniz olsun!..

2. 100 defa "Lâ ilâhe illallah" demek, günlük vazifeniz olsun!..

3. 1000 defa "Allah" demek, vazifeniz olsun!.. Her yüz defasında, "İlâhî ente maksûdî ve rıdàke matlûbî" demeyi de unutmayın!..

4. 100 defa "Salevât-ı şerife" getirmek vazifeniz olsun!..

5. 100 defa da "Kulhüvallahu ehad" okuyun, bu da vazifeniz olsun!..


Beş çeşit zikir... Bunlar vazifeniz olsun; bu miktarlarda her gün çekin!.. Bundan sonra da bol bol kalbinizden zikr-i kalbî yapın!..

Şöyle yapacaksınız, beni dinleyin şimdi! Ben size öğreteyim, telkin edeyim bu zikri:

--Lâ ilâhe illallaaah... Lâ ilâhe illallaaah... Lâ ilâhe illallaaah...

Şimdi siz söyleyin beraberce, Allah şahid olsun!..

"--Lâ ilâhe illallaaah... Lâ ilâhe illallaaah... Lâ ilâhe illallaaah..."

--Allaaah...

"--Allaaah..."

--Allaaah...

"--Allaaah..."

--Allaaah...

"--Allaaah..."
Ağzınızı kapayın, gözünüzü yumun!.. İçiniz "Allah" demeye devam etsin, aynı şekilde... Sessiz, dil dudak kıpırdamadan...

.....................

Allah mübarek etsin... İşte böyle dil dudak kıpırdamadan, sessizce "Allah" demeye, "zikr-i kalbî" derler. Bu, dille yapılandan yetmiş kat daha sevaptır. Böylece kalbinizi bu zikre alıştırın!...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

الَّذِينَ آمَنُواْ وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكْرِ اللّهِ أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ

*Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. (Rad suresi 28. Ayet)

*Sie, die glauben und deren Herzen Trost finden im Gedenken Allahs. Ja! im Gedenken Allahs ist's, daß Herzen Trost finden können.
(13/28)

*"Those who believe, and whose hearts find satisfaction in the remembrance of Allah; for without doubt in the remembrance of Allah do hearts find satisfaction. (13/28)
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Allah (c.c) razı olsun kardeşim
 
Üst Alt