69 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in zevce-i paklerinin hane-i saadetlerine bir gurub erkek gelerek Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in (evdeki) ibadetinden sordular. Kendilerine sorduklari husus aciklaninca sanki bunu az bularak: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kim, biz kimiz? Allah O'nun gecmis ve gelecek butun gunahlarini affetmistir (bu sebeple O'na az ibadet de yeter) dediler. Iclerinden biri: "Ben artik hayatim boyunca her gece namaz kilacagim" dedi. Ikincisi: "Ben de hayatimca hep oruc tutacagim, hic bir gun terketmeyecegim" dedi. Ucuncusu de: "Kadinlari ebediyen terkedip, onlara hic temas etmeyecegim" dedi. (Bilahere durumdan haberdar olan) Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) onlari bularak: "Sizler boyle boyle soylemissiniz. Halbuki Allah'a yemin olsun Allah'tan en cok korkaniniz ve yasaklarindan en ziyade kacinaniniz benim. Fakat buna ragmen, bazan oruc tutar, bazan yerim: namaz kilarim, uyurum da; kadinlarla beraber de olurum. (Benim sunnetim budur), kim sunnetimi begenmezse benden degildir" buyurdu.
Buhari, Nikah 1; Muslim, Nikah 5, (1401); Nesai, Nikah 4, (6,60).
72 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e benim "Hayatta kaldigim muddetce vallahi gunduzleri oruc tutacagim geceleri de namaz kilacagim" dedigim haber verilmis. Beni cagirtarak: "Sen boyle boyle soylemissin dogru mu?" dedi. "Annem babam sana feda olsun, evet boyle soyledim ey Allah'in Resulu" dedim. "Iyi ama, dedi, sen buna guc yetiremezsin, bazan oruc tut, bazan ye; gece kalk, uyu da. Ayda uc gun tut (bu yeter), zira hayirli isleri Allah on misliyle kabul ederek ucret veriyor. Bu uc gun, aynen yil orucu yerine gecer" buyurdu. Ben: "Soylediginizden daha fazlasina guc yetiririm" dedim. "Oyleyse, dedi, bir gun oruc tut, iki gun ye" Ben tekrar "Bundan baskasina da guc yetiririm" dedim. "Oyleyse, dedi, bir gun tut, bir gun ye. Bu Hz. Davud aleyhisselam'in orucudur. Bu en kiymetli oructur -veya en efdal oructur.-" Ben yine: "Ben bundan daha fazlasina guc yetiririm" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Bundan efdali yoktur" buyurdu.
Buhari, Savm 54, 55, 56, 57, 58,59, Teheccuk 7, 19, Enbiya 37, Fedailu'l-kur'an 34, Nikah 89, Edeb 84, Isti'zan 38; Muslim, Siyam 181-194, (1159); Ebu Davud, Siyam 53, (2425); Nesai, Siyam 76, (4, 209-210); Tirmizi, Savm 57, (770).
Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Bana haber verildigine gore sen yil orucu tutuyor, her gece de "Kur'an'i (hatmen) okuyormussun, dogru mu?" dedi. Ben: "Evet ey Allah'in Resulu, dogrudur, ancak bunda maksadim sadece hayirdir" dedim." Rivayette konusma soyle devam eder: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana:
"-Kur'an'i ayda bir kere oku" dedi. Ben: "-Daha fazlasina da guc getirebilirim" dedim. "-Oyleyse her gun gunde bir kere oku" dedi. Ben tekrar: "-Bundan fazlasina da guc getirebilirim" dedim.
"-Oyleyse, buyurdu, her yedi gecede bir kere oku, daha asagi dusme" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana sunu da soyledi:
"-Bilmezsin, belki uzun bir omrun olur (yasliliginda ahdi yerine getiremezsin)". Abdullah der ki: Ben nefsime siddetli davrandikca, (bundan vazgecmem icin) bana da siddet gosterildi. Ihtiyarladigim zaman, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in tanidigi ruhsati kabul etmis olmayi temenni ettim."
Bir baska rivayet de buna benzer, ancak su ziyade var: "Bunu yaparsan gozun (uykusuzluktan) ferini kaybeder, nefsin de yorulur. Devamli tutulan oruc, oruc sayilmaz."
Rivayette: "Davud aleyhisselamin orucunu tut: O, bir gun tutar bir gun yerdi. Dusmanla karsilasinca da gucu kuvveti yerinde oldugu icin kacmazdi" ziyadesi de var.
Bir baska rivayette: "Allah'a en hos gelen oruc, Hz. Davud (aleyhisselam)'un namazidir. O, gecenin yarisini uyur, ucte birini kalkar, altida birini uyurdu. Bir gun oruc tutar, bir gun yerdi" buyrulmustur.
75 - Sehl Ibnu Ebi Umame (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Sehl ve babasi beraberce Hz. Enes (radiyallahu anh)'in yanina girerler. Enes'i yolcu namazi kiliyormuscasina cok hafif bir namaz kiliyor bulurlar. Selam verip namazdan cikinca: "Allah sana magfiret buyursun bu kildigin namaz farz mi yoksa nafile miydi? dedik. "Farz namazdi. Bu (eksiksiz). Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in namaz tarzidir. Bilerek hic bir degisiklik de yapmadim" dedi ve ilave etti: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki:
"(Yil orucu, her gece teheccut, kadinlari terk gibi kararlarla) kendinize zorluk cikarmayin, zorluga ugrarsiniz. Zira (gecmiste) bir kavim (bir kisim zahmetli islere azmederek) kendisini zora atti. Allah Da zorluklarini artirdi. Manastir ve kiliselerdekiler bunlarin bekayasidir. "Onlar, uzerlerine, bizim farz kilmadigimiz, fakat, guya Allah'in rizasini kazanmak icin kendilerinin koyduklari ruhbaniyete bile geregi gibi riayet etmediler" (Hadid, 27).
Ebu Davud, Edeb 52, (4904)
76 - Enes (radiyallahu anh) buyurdu ki: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) mescide girmisti ki, iki direk arasina gerilmis bir ip gordu. "Bu da ne?" diye sordu. Bu, Zeyneb (radiyallahu anh)'in ipidir, namaz kilarken uykusu gelince buna takiliyor (ip onun dusmesini onluyor)" dediler. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):"Hayir (olmaz oyle sey) cozun ipi. Sevkiniz varken namaz kilin, uykunuz gelince de yatin" emretti.
Buhari, Teheccud 18; Muslim, Musafirin 219, (784); Ebu Davud, Salat, 308, (1312); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 17, (3, 218).
77 - Hz. Aise (radiyallahu anha) diyor ki: "Yanimda BeniEsed kabilesinden bir kadin vardi. Bu sirada Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) iceri girdi ve: "Bu kimdir?" buyurdu. "Falancadir, geceleri hic uyumaz, (ibadet yapar)" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Sus, yeter! Size, takat getirebileceginiz amel yarasir. Siz (ibadet yapmaktan) usanmadikca, Allah da (sevab vermekten) usanmaz. Allah'a en hos gelen dini amel, kisinin devamli olarak yaptigi ameldir" buyurdu.
Buhari, Iman 32, Teheccud 18; Muslim, Salatu'l-Musafirin 2220-221 (785); Muvatta, Salatu'l-Leyl 4, (1, 118); Nesai, Salatu'l-Leyl 17 (3, 218).
78 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Her seyin bir sevki vardir. Her sevkin de bittigi bir zaman vardir. (Yapacagi ise karsi bu sevki) duyan kisi isini yaparken mutedil hareket eder ve bu itidali devam ettirirse, muvaffak olacagini umid edin, (cunku bu sekilde takibine devam edebilir). Sayet (asiriliga duserek dikkat cekmis ve) parmakla gosterilecek hale gelmisse ona itibar edip (salihlerden) saymayin"
Tirmizi, Kiyamet 21, (2455).
82 - Ibnu Abbas (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e azadli bir cariyenin geceleri namaz, gunduzleri de orucla gecirdigi haber verilince soyle buyurur: "Her calisanda bir sevk mevcuttur, her sevkin de bir sonu vardir. Kimin sevkinin sonu sunnetimde kalirsa dogru yoldadir. Kim de hata eder (sunnetimin haricinde kalir) ise o da sapitmistir."
83 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdu: "Islerin en hayirlisi orta ve itidal uzere olanidir". (Bu son iki hadisi Rezin tahric etti).
el-Makasidu'l-Hasene bu rivayeti Ibnu's-Sem'ani'nin Zeylu Tarihi'l-Bagdad'da kaydettigini, senedinde mechul ravinin yer aldigini belirtir.