hidayet(3)
New member
- Katılım
- 16 Ara 2006
- Mesajlar
- 28
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
sevgili arkadaşlar tartışmanın insanları birbirine düşürdüğü,ayrılığa,
kavgalara ve çatışmalara sebeb olduğu bilinen bir gerçektir.
Çok yakın iki dostun arasında çıkan küçük bir tartışmanın büyümesi ile bütün güzel duydular yerini öfkeye bırakabilir.Allah kehf suresi'nin 54.ayetinde
bu kötü ahlak vasfına dikkat çekmekte,insanın''her şeyden çok tartışmacı''
olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle müminler birlik,beraberlik ve kardeşlik ruhunun zedelenmesine yada zayıflamasına yol açabilecek her türlü tartışma ve çekişmeden kesin bir biçimde kaçınırlar.Zira Allah bu davranışı kesin olarak yasaklamıştır:Allah'a ve resulü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin,çözülüp yılgınlaşırsanız,gücünüz gider,sabredin.şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.''(Enfal suresi,46)
Çekişme,ayette belirtildiği gibi, insanların gücünü kıran,hiçbir konuda çözüm getiremeyen,fayda sağlayamayan,şeytanın kışkırtmasıyla içine düşülen bir tavırdır.İnsanın vicdanı tartışmayı,kavgayı çirkin görüp kabul etmezken,nefsi onu çekişmeye,çatışmaya itmeye çalışır.Bu yüzden kur'an'ı rehber edinen ve her zaman vicdanına uyan bir kişi hiçbir şekilde bir tartışma ortamının oluşmasına izin vermez.Bir anlık gaflet sonucu çekişme ortamına girse bile,hemen dikkatini toplar,Allah'ın hükmünü hatırlar ve yaptığı işin Allah'ın beğenmediği bir davranış olduğunu idrak ederek bu tavrını terk eder.İman edenler gün boyunca türlü türlü insanla karşılaşabilirler.Bununla birlikte koşullar ne olursa olsun,tartışmadan kaçınırlar.Örneğin alışveriş sırasında uygulanan fityatlar karşısında satıcıyla,zamanında gelmeyen otobüsün şöförüyle,sıra beklerken yavaş çalışan görevlilere aklını kullanmayan insanlar gibi tartışmaya girmezler.Eğer kendilerine haksızlık yapılan bir ortamla karşı karşıya iseler tartışıp öfkelenmeyi değil,güzel bir üslupla ve akılcı bir yöntemle çözüm getirmeyi seçerler.Kur'an ahlakını yaşayan bir insan karşısındakilerin tavırlarına göre ahlak anlayışını değiştirmez.Karşı taraf alaycı konuşabilir,çirkin sözler sarfedebilir,öfkelenebilir,kötülükte bulunabilir yada düşmanca tavırlar sergileyebilir.Ancak müminin efendiliği,alçak gönüllülüğü,merhametli ve yumşak başlı tavrı hiçbir zaman değişmez.kendisine söylenen kötü bir söze kötü sözle karşılık vermez.Alay edene alayla,öfkeye öfkeyle cevap vermez.Öfkelenen bir insana karşı sakin ve kontrollü olur.Mümin her an,her şeyin kendi imtihanı için yaratıldığını bilir.Bu nedenle insanlara tartışmak yerine güzel sözlerle konuşmayı,onlara öfkelenmek yerine öfkesini yenerek sabır göstermeyi tercih eder.bunların Allah'ın hoşnut olduğu davranışlar olduğunu bilir ve O'nun rızasını kazanmayı ümit eder.
kavgalara ve çatışmalara sebeb olduğu bilinen bir gerçektir.
Çok yakın iki dostun arasında çıkan küçük bir tartışmanın büyümesi ile bütün güzel duydular yerini öfkeye bırakabilir.Allah kehf suresi'nin 54.ayetinde
bu kötü ahlak vasfına dikkat çekmekte,insanın''her şeyden çok tartışmacı''
olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle müminler birlik,beraberlik ve kardeşlik ruhunun zedelenmesine yada zayıflamasına yol açabilecek her türlü tartışma ve çekişmeden kesin bir biçimde kaçınırlar.Zira Allah bu davranışı kesin olarak yasaklamıştır:Allah'a ve resulü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin,çözülüp yılgınlaşırsanız,gücünüz gider,sabredin.şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.''(Enfal suresi,46)
Çekişme,ayette belirtildiği gibi, insanların gücünü kıran,hiçbir konuda çözüm getiremeyen,fayda sağlayamayan,şeytanın kışkırtmasıyla içine düşülen bir tavırdır.İnsanın vicdanı tartışmayı,kavgayı çirkin görüp kabul etmezken,nefsi onu çekişmeye,çatışmaya itmeye çalışır.Bu yüzden kur'an'ı rehber edinen ve her zaman vicdanına uyan bir kişi hiçbir şekilde bir tartışma ortamının oluşmasına izin vermez.Bir anlık gaflet sonucu çekişme ortamına girse bile,hemen dikkatini toplar,Allah'ın hükmünü hatırlar ve yaptığı işin Allah'ın beğenmediği bir davranış olduğunu idrak ederek bu tavrını terk eder.İman edenler gün boyunca türlü türlü insanla karşılaşabilirler.Bununla birlikte koşullar ne olursa olsun,tartışmadan kaçınırlar.Örneğin alışveriş sırasında uygulanan fityatlar karşısında satıcıyla,zamanında gelmeyen otobüsün şöförüyle,sıra beklerken yavaş çalışan görevlilere aklını kullanmayan insanlar gibi tartışmaya girmezler.Eğer kendilerine haksızlık yapılan bir ortamla karşı karşıya iseler tartışıp öfkelenmeyi değil,güzel bir üslupla ve akılcı bir yöntemle çözüm getirmeyi seçerler.Kur'an ahlakını yaşayan bir insan karşısındakilerin tavırlarına göre ahlak anlayışını değiştirmez.Karşı taraf alaycı konuşabilir,çirkin sözler sarfedebilir,öfkelenebilir,kötülükte bulunabilir yada düşmanca tavırlar sergileyebilir.Ancak müminin efendiliği,alçak gönüllülüğü,merhametli ve yumşak başlı tavrı hiçbir zaman değişmez.kendisine söylenen kötü bir söze kötü sözle karşılık vermez.Alay edene alayla,öfkeye öfkeyle cevap vermez.Öfkelenen bir insana karşı sakin ve kontrollü olur.Mümin her an,her şeyin kendi imtihanı için yaratıldığını bilir.Bu nedenle insanlara tartışmak yerine güzel sözlerle konuşmayı,onlara öfkelenmek yerine öfkesini yenerek sabır göstermeyi tercih eder.bunların Allah'ın hoşnut olduğu davranışlar olduğunu bilir ve O'nun rızasını kazanmayı ümit eder.