Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neyi taşladınız...

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Faniliğin karanlıklarından, ebediyyetin aklığına çıkan; İHRAMIYLA,İslam dini üzerinde yaşanacağının taahhüdü olan; TELBİYESİYLE,Mahşeri ve muhasebesini andıran; VAKFESİYLE,Kulluk imzası olan; KURBANIYLA,İslam dışı düşünce ve duyguları koparıp atmak olan; SAÇ KESMESİYLE,Bütün kötülükleri ve kaynaklarını kınamak olan; ŞEYTAN TAŞLAMASIYLA,Ve din gerçeği etrafında pervaneleşmeyi simgeleyen; TAVAFIYLA Hac, ancak yapıldığı ve yaşandığı zaman kavranacak bir ibadettir..(Diriliş şairi, yazarı güzel insan, hakiki dost;Sezâi Karakoç’tan) * * * * * * * * * * * * * * *Hac’dan dönen hemen herkese ;-Hangi günahlarını taşladın?.-Hangi konularda nefsine dur deme sözü verdin?-Bundan sonra hayatına, öteler için neleri katacaksın?.Diye sorarım muhakkak..Öyle ya gittin, temizlendin.. İlk günkü gibi.. İnşâAllah tertemiz bir sayfa açıldı.. Bu sayfaya neler yazacaksın?..Mesela sigara içiyorsundur; “Elde duman, kalpte iman” nasıl olur diye de rahatsızsındır..Şeytana –nefsine- ilk taşı atarken dersin;-Artık bundan sonra sigara yok!..Namazlarını bir türlü tam ve vaktinde kılamıyorsundur, dersin ;-Rabbim! Bundan sonra 5 değil, 5x5 huzurundayım!.Hep örtünmeyi düşünen bir bayansındır, dersin;-Allah’ım, bundan sonra ben ve bedenim emrine âmâdeyiz!.Örnekleri çoğaltmak mümkün, herkesin kendi durumuna göre..İnanınız, sorduklarımdan çoğu şöyle dediler;-Vallahi gittik taşladık herkes gibi.. Hiç öyle şeyler düşünmedik.. Bir de şu var; Böyle nefislerini taşlamayı, Rabblerine söz vermeyi düşünmedikleri gibi bazıları, orada şeytan var sanıyor,orada gerçek bir şeytanı taşladığını zannediyor.. Gerçekten : )) Bir hırs, bir öfke.. ( Ya , sen nefsine isyan et! Kendine kız! ) Sormayın : ) Taşları atıyor “Ya Allah Ya bismillah kör şeytan!!” Hızını alamıyor.. Artık eline ne geçerse; terlik, şemsiye, su matarası, bulabildiği daha büyük taşlar... Fırlatıyor şeytana(!) Maneviyata kapalı ham ruhların bir nev’i rahatlaması mı acaba bu grup terapisi misullü... Ah!.. Güleriz ağlanacak hallerimize...( Bu anlattıklarımdan, kendini O’nun potasında eritmeyi başarmış, ilmi olmasa da ihlasıyla, o ışığı yakalayabilmiş olan nadir insanlarımızı tenzih ediyorum..) Şeytana duyulan bu öfke ve tezahürleri, neyi cağrıştırdı biliyor musunuz bana... Bir şehrimizin – Urfa ya da Maraş olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam- geleneksel düşman işgalinden kurtuluş törenlerinde her yıl piyes şeklinde canlandırılırmış olay.. Bir tarafta temsîlî Fransız askerleri, bir tarafta da Türkler.. İşte kıyasıya bir savaş(!).. E şimdi, tabii ki temsil bu.. Fakat bizim aşırı duygusal, bir “heeeeyttt!” le parlayıveren, çabucak ta sönüveren-maalesef- insanımız, o havaya girince, şahlanmış ve kendini gerçek bir savaş ortamında zannederek, hınçla, öfkeyle saldırmış Fransızlara(!).. O ne hınç, o ne öfke.. Vurduklarını deviriyorlarmış.. Tabii Fransızlar ve herkes neye uğradıklarını şaşırmış.. Feryat, figan.. Tabii bazı milletvekilleri, şehrin ileri gelenleri, gazeteciler de orada.. Tam bir rezalet.. Yetkililer son çare; almışlar mikrofonları anonsa başlamışlar.. “Türk Askerleri! Fransızları bırakın! O Fransızlar Türk!..” “O Fransızlar gerçek fransız değiiil!” : ))) Düşünebiliyor musunuz durumun komikliğini.. Ne kadar gülmüştüm bunu okuduğumda... Şimdi ben de düşünüyorum; Şeytan taşlama yerlerinde anonslar yapılsa : )) “Ey Güzel insanlar! O şeytanlar şeytan değiil!” “Taşladıklarınız nefislerinizdir... Taşladıklarınız günahlarınız, bîat dilekçelerinizdir!” Hazır bu konu açılmışken, bir iki şey daha söylemek istiyorum; Bilirsiniz;Hac’dan dönünce âdet olmuş sanki herkes, dünya işinden uzaklaşmaya gayret eder, yani o zamana kadar unlar elenmiştir vee elekler duvara asılmalıdır.. Ama neden?.. Esas bundan sonra dört elle herşeye sarılacaksınız ki, cümle âlem bir müslümanın, bir tüccarın nasıl olması gerektiğini fiilen görsün... Bir Allah dostu şöyle diyor; Kâbe’ye sarılmış sarsılarak ağlayan, oldukça yaşlı birini gördüm.. Kalbine nazar ettim ki ; Dünya ile dopdolu.. Dışarı çıktım, baktım pırıl pırıl bir genç ticaret konuşuyor, anlaşma yapıyor.. Elinde kese kese altınlar.. Kalbine nazar ettim ve gördüm ki; Allah ile dopdolu..İşte böyle.. İkinci bir konu; isimlere eklenen Hacı lakâbı.. Sevenleriniz olabilir, herkes hür tabii.. Bana hoş gelmiyor.. Hüseyin Üzmez’in Şu Bizimkiler adlı harika bir kitabı var.. Orada yazar, Said Çekmegil’den bahseder: ) Çok hoş ve esprili –okurken tabii- İşte bu Said Bey çok kızarmış Hacı denmesine.. Bir gün yine böyle diyen birisine;- Yahu! Ben 7 yaşımdan beri namaz kılıyorum, kimse bana hiç Musalli Said demedi, ömrümde 1 kez Hac’ca gittim, Hacı demeye başladılaR..Ne dersiniz haklı değil mi?..Ve son söz olarak bir tavsiye yine;Yukarıda bahsettiğim Şu Bizimkiler adlı kitabı okuyunuz, harika bir kitap.. Başucunuzda dursun; Canınız sıkıldığında okuyun, doyasıya gülün, ağlayın, ibret alın..Muhabbetle..
 

alem-i ervah

New member
Katılım
20 Ocak 2006
Mesajlar
463
Tepkime puanı
4
Puanları
0
bi çok forumda hikaye yada monaroza nickiyle yazan bir ablamıza ait...

@ hande83
begenmediniz mi yoksa
ben bu yazıyı çok begenmiştim oysa...
 
Üst Alt