NEDEN KUR'AN OKUMALIYIZ ? NASIL KUR'AN OKUMALIYIZ ?
Peygamberlik, İslam ve vahiy Kur’an la başladığı için Kur’an, İslam’ın en önemli, bozulmamış, orjinalliği günümüze kadar gelmiş gerçek kaynağıdır. Kur’an dışındaki hadis, siyer ve tarih gibi kaynaklar maalesef çeşitli inanç, siyasi çekişme ve çıkar amacıyla tahrif edilmiştir. Ancak bu son kaynakların doğruluk ve gerçekliğinin araştırılmasında rivayetlerin ve peygamberimize ait olduğu söylenen sözlerinin içinden yalan ve yanlışların ve şüphelilerin ayıklanması amacıyla İslam Bilginlerinin gösterdiği çaba ve çalışmaların önemi de inkar edilemez. Hadis ilmi denilen çalışmalara rağmen yine de bütün hadislere mutlak anlamda "doğru ve gerçektir" hükmü verilemez. Hadisleri nakleden nakilcilerin iyi niyetli ve doğru insanlar olduğunu tesbit etsek bile sözü dinleyenin anlama kapasitesine, zeka düzeyine ve hafıza seviyesine bağlı olarak nakil eksiklikleri ve hataları olabileceğini kabul etmemiz gerekir. Yine söylenen bir sözün ve davranışın bir öncesi, geçmişi ve arkaplanı olabileceğini de düşünmeliyiz. Yine hadis toplama çalışmalarının, peygamberimiz döneminde ve hatta ondan sonraki halifeler döneminde yasaklandığını ve ancak hicri 70 li yıllardan sonra yapıldığını düşünmeliyiz. Bu sebeble bütün hadislerin mutlak ve tam güvenilir bir bilgi kaynağı olmadığını, islami çalışmalarda istifade edilebilecek, ancak insani hataların da içinde olabileceği bir kaynak olduğunu düşünmek gerekir. Zaten böyle olmasaydı İslam alimleri hadisleri sağllık derecelerine ayırmak için yıllarca ter dökmezlerdi. Halbuki Kur’an Peygamberimizin sağlığında vahiylerin hemen ardından yazıya dökülmek üzere tesbit edilerek bize ulaşan tam doğru ve kesin bir bilgi kaynağıdır. Allah (C.C.) ilk inen surelerde Alak ve Kalem’de yazının ve kalemin öneminden bahsederek peygamberimize ve müminlere Kur’anın yazı ve kayıt altına alınmasının işaretlerini vermiştir.
Her dinin hatta her ideolojinin bir ana kitabı vardır. Yahudilerin Tevrat'ı, Hıristiyanların İncil'i, Komünist ideolojinin Das Kapital’i, Nasyonel Sosyalizmin Kavgam’ı nasıl onlarca en önemli kaynaksa Kuran da İslamın ana kitabıdır. İslamı öğrenmek anlamak isteyenin başvuracağı ilk ve en önemli bilgi kaynağıdır.
Kuran Allah tarafından sadece peygambere ve onun arkadaşlarına inmemiştir. O sadece müslümanlara da inmemiştir. Onun hitabı kafir-mümin bütün insanlaradır. İçinde ki De ki : Ey Kafirler, Ey İnsanlar, Ey Müminler hitaplarından da anlaşılacağı gibi muhatabı bütün insanlar ve insanlıktır.
Kuran sadece bir çağa inmiş değildir. Peygamberimizin son peygamber, Kur’anın da son kitap olduğu düşünülürse Kur’anın hitabı Peygamberimizden sonra kıyamete kadar bütün insanlığı içine alır. Bu sebeble biz Kur’anı sanki bugün bize vahyoluyormuş gibi okumalı, anlamalı ve uygulamaya çalışmalıyız. Kur’an bir kerede ve bir anda inmemiştir. İlk vahiyden başlıyarak 23 senede parça parça ve birbirini takibeden ayet ve surelerle inmiştir. Kur’an “bir kere de indirilmeliydi” diyenler kafirlerdir (gerçekleri örtenler). Bu tedrici iniş müminlerin ve toplumun değişiminin bir kere de veya bir gecede sağlanamayacağı gerçeğiyle ilgilidir. İnsanlar ve toplumlar büyük değişimler için zamana ihtiyaç duymuşlardır. İnsanın ve toplumun inanç kültür değişimi bunu pratiğe geçirmesi, özümsemesi elbette bir günde olmaz. İnsan ve toplum aynen bir çocuğun bebeklikten başlayarak ergin bir insan haline gelmesi gibi yavaş yavaş ve süreç içinde öğrenerek değişir ve gelişir. Nasıl bir çocuk doğduğunda bir günde kendi kendine yürüyemez, yiyemez, koşamazsa insan ve toplumlarda bu öğrenme ve özümseme sürecini yaşamak zorundadır. Bu sebeble Kuran’ın vahyi Mümin insanları ve islam toplumunu inşa ederken bir sıra ve süreç takip etmiştir. Bu süreçte Peygamberimiz, sahabesi (arkadaşları) eğitilmiş, islam toplumu tedrici olarak inşa edilmiştir. Kuran ayetlerinin ve surelerin iniş sırası bu gün elimizde elimizde olan Kur’anın sure sıralaması ile aynı değildir. Bugünkü sıralama sahabenin içtihadıdır. Kur’anın Surelerinin iniş sırası birçok islami kaynakta bulunabilir. Bizde bu sitede bu sıraya göre bir sıralama yaparak Kur’anı yorumlamayı tercih ettik. Çünkü madem ki Allah (C.C.) Peygamberini ve sahabesini bu sırada eğitmiştir. Bu eğitimde de bir hikmet olacağı doğaldır. İnsanın ve Toplumun yapısını en iyi bilen Yaratıcı onları yeni doğan bir çocuk safhasından ergin bir mümin ve ümmete ulaştırmanın sürecini de en iyi bilecek O dur. Bu sebeble Kur’an eğitiminde iniş sırasını takip etmenin önemli olacağına inanıyoruz.
Kur’anın önce inen ayetleri daha sonra inen ayetlerinde daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmış ve örneklendirilmiştir. Kur’anın iniş sırasını bilmez veya gözönüne almazsanız önceki ayet ve surelerde inen kavram ve terimlerin daha sonraki ayetlerde nasıl açıklandığını anlayamazsınız. Kuran: Kıyame 75-19 ayetinde “onu açıklamak bize düşer” derken önceki surelerde geleni, daha sonraki ayet ve surelerde açıklayacağını taahhüt etmiştir. Bir örnek vermek gerekirse iniş sırasına göre 5. olan Fatiha Suresindeki “Sıratı Müstakim= Doğruyol kavramı Enam 151-154 daha kapsamlı olarak açıklanmıştır. Yine İniş sırasına göre 10. Sure olan Fecr suresinde 29,30 Ayette “kullarımın içine” “Rahmanın Kullarımın içine” deyimi olarak 25.Sure olan Furkan 63-74 ve Saffat 39-49 ayetlerinde açıklanmıştır.
A.Karaman