Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mümin kimdir?

alikaya

New member
Katılım
25 Ocak 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
KAMİL İMAN SAHİBİ BİR MÜMİN Nasıl Bir Allah İnancına Sahiptir?



Allah'tan başka bir ilah olmadığını,

Herşeyi yaratanın ancak Allah olduğunu,

Her işi evirip çevirenin Allah olduğunu,

Tüm kalplerin ancak Allah'ın kontrolünde olduğunu,

Allah'ın herşeyi sarıp kuşatan oluğunu,

Kaderi belirleyen olduğunu,

Herşeye gücü yeten ve dilediğini yapan olduğunu,

Herşeyden haberdar olduğunu ve herşeyi işitip gördüğünü,

Herşeyin üzerinde gözetici ve koruyucu olduğunu,

Gaybı bildiğini,

Hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını ve bütün eksikliklerden uzak olduğunu,

Doğurmamış ve doğurulmamış olduğunu,

Şaşırmayan ve unutmayan olduğunu,

Mülkün tek sahibi olduğunu,

Herşeyin tek varisi olduğunu,

Daima diri olduğunu,

İzzet ve şerefin tek sahibi olduğunu,

Daima üstün ve galip gelen olduğunu,

En güzel isimlerin sahibi olduğunu,

Hüküm ve hikmet sahibi olduğunu,

Kullarına şahdamarlarından daha yakın olduğunu,

Kalplerinden geçirdikleri en ufak şeyi dahi bildiğini,

Gizlinin gizlisini bilen olduğunu,

Sonsuz adaletli olduğunu,

Merhametlilerin en merhametlisi olduğunu,

Kullarına karşı çok bağışlayıcı olduğunu,

Kullarını çok seven olduğunu,

Tevbeleri kabul eden olduğunu,

Samimi duaya karşılık veren olduğunu,

İyiliğin ve şükrün karşılığını fazlasıyla veren olduğunu,

İnsana herşeyi öğreten olduğunu,

Uyarıp korkutan olduğunu,

Ölüleri dirilten ve hesap gününü yaratan olduğunu,

Dinine yardım edenlere dünyada ve ahirette yardım eden olduğunu,

Vaadinin hak olduğunu,

İnkarcılar için cehennemi ve müminler için de cenneti yaratan olduğunu bilen bir Allah inancına sahiptir.

Nasıl Bir Allah Korkusuna Sahiptir?

Yalnızca Allah'tan korkup yine yalnızca O'ndan sakınır

Allah'tan başka hiçbir şeyden korku duymaz.

Allah'tan güç yetirebildiğince çok korkar.

İmanı ve Allah korkusunu kalbe yerleştirenin Allah olduğunu hisseder.

Bu korkuyu sadece zorluk ve çaresizlik anlarında değil, her an yaşar.

Allah'ın sinelerin özünde olanı ve gizlinin gizlisini bilen olduğunu unutmaz.

Kimsenin görmediği yerde de Allah'ın gören olduğunu her an hatırlar.

Hesap vereceğini bilerek hareket eder.

Haram ve helallere titizlik gösterir.

Yaptığı herşeyin temeli bu korku üzerine kuruludur.

Yapılan her işte Allah'a yönelip döner.

Tek cezalandıranın Allah olduğunu hisseder.

Allah'ın makamından, tehdidinden ve cehennem azabından korku duyar.

Daha önce gelip geçenlere Allah'ın verdiği azapları unutmaz.

Saygı dolu, içi titreyen ve şiddetli bir Allah korkusuna sahiptir.

Nasıl Bir İmana Sahiptir?

Yalnız Allah korkusuna ve Allah sevgisine dayalı.

Yalnızca Allah'a ibadet ettiren.

Allah'ı herşeyin üzerinde tutmayı sağlayan.

Allah'tan başka ilah aramayan.

Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan.

Herşeyin Allah'tan olduğunu bilen.

Allah'ın her zaman onun yanında olup, yaptıklarını gördüğünü bilen.

Hayatının her anında asıl hedefini, 'Allah'ın rızasını kazanmak' olarak belirleyen.

Tüm hayatı Allah için yaşamayı gerektiren.

Allah'ın sınırlarını titizlikle korumayı sağlayan.

Allah'ın karşısında acizliğini çok iyi bilmesini sağlayan.

Allah'ın ayetlerine gönülden boyun eğici bir tavır sağlayan.

Sadece Allah'a güvenip dayanmayı sağlayan.

Yardımın ancak Allah'tan olduğunu kavratan.

Daima Allah'ı anmayı sağlayan.

Kuran'a kuvvetle bağlanmayı getiren.

Allah'a asla nankörlük ettirmeyen.

Kıyamet gününe kesin bir bilgiyle iman ettiren.

Ahiretin varlığına kesin olarak inandıran.

Dünya hayatına aldanmayı engelleyen.

Gelecek endişesini ortadan kaldıran.

Her işte bir hayır olduğunu her an hissettiren.

Her işte Allah'a yönelip dönmeyi sağlayan.

Sahip olunan tüm özelliklerin Allah'tan olduğunu unutturmayan.

Allah'a, hükümlerine ve elçilerine gönülden bir itaat sağlayan.

Şeytanın etkisine izin vermeyen.

Her an vicdanın sesiyle hareket etmeyi sağlayan.

Katıksız, sadece Allah'a yönelmiş bir ruh hali veren.

Sadece Allah'ı ve inananları dost edinmeyi sağlayan.

Allah'a yakınlaşmak için çok şiddetli bir çaba harcatan.

Allah'a her an şükredici olmayı sağlayan.

Gizli ve açık infak etmeyi unutturmayan.

Her güçlüğe sabredebilecek, kesinlikle yılmayan bir kararlılık veren.

Üstün bir ahlak kazandıran.

Gösterilen mümin alametlerinde süreklilik sağlayan.

Takvada yarışıp öne geçiren bir imana sahiptir.

Nasıl Bir Kader Anlayışına Sahiptir?

Herşeyin bir kader ile yaratıldığını.

Doğumdan ölüme kadar her olayı, Allah'ın özel olarak planladığını.

Her olayın ancak Allah'ın takdir ettiği zamanda gerçekleşeceğini,

Allah'a karşı kalbi tam tatmin bulmuş olarak bağlanmak gerektiğini.

Gönülden boyun eğici olmanın makbul olduğunu.

Allah'ın tüm zamanları tek bir an içinde gördüğünü.

Katıksızca sadece Allah'a teslim olmanın gerekliliğini.

Her ne yaparsa yapsın sonucu belirleyecek olanın Allah olduğunu.

Allah'a tam bir teslimiyet gösterdiği takdirde asla mahzun olmayacağını.

Allah'ın yarattığı her görüntüden razı olması gerektiğini bilir.

Başına gelen herşeyin Allah'tan olduğunu bildiği için heyecana kapılmaz.

-üzüntü ya da sıkıntıya düşmez.

-paniğe kapılmaz.

-umutsuzluğa düşmez.

-sıkıntı ve stres yaşamaz.

-endişeli bir ruh haline girmez.

-kızgınlık duymaz.

-"keşke" demez.

-ani ve aşırı tepkiler vermez.

-ölüm karşısında üzüntü duymaz.

-elinden gidene ve kendisine isabet edene üzülmez.

Nasıl Bir Düşünce Yapısına ve Nasıl Bir Akla Sahiptir?

Kuran'ı gereği gibi, iyice düşünen.

Herşeyi Kuran mantığıyla değerlendiren.

Herşeyi pozitif düşünen.

Vicdanın yönlendirdiği şekilde hareket eden.

Herşeyi kaderde Allah'ın takdir ettiği şekilde meydana geldiğini bilerek düşünen.

Her olayın ardında gizlenen hayır ve hikmeti görmeye çalışan.

Ayakta iken, otururken, yatarken, her an daima Allah'ı düşünen.

Allah'ın varlığını ve yaratışındaki sanatını derin derin düşünen.

Öncelikli olarak Allah'ın dikkat çektiği konuları ve iman hakikatlerini araştırıp, düşünen.

Sorularının cevaplarını sadece Kuran'dan bulan.

Aksamalar karşısında çözümü hep Kuran'da arayan.

Daima dinin lehine düşünen.

Vesvese geldiğinde şeytandan olduğunu düşünüp, Allah'a sığınan.

Müminler hakkında hüsn-ü zanla düşünen.

Başkalarının ihtiyaçlarını düşünebilen.

Aciliyetli konuları tespit edip onlara öncelik verebilen.

Hak ile batıl arasında Kuran'a uygun kıyaslar yapabilen.

Temiz bir akıl ile düşünebilen.

Kendi yaratılışını düşünen.

Kıyameti düşünen.

Hesap gününü düşünen.

Cenneti ve özellikle de cehennemi düşünüp öğüt alan.

Kendisine yöneltilen öğütleri iyice düşünen.

Kendi nefis muhasebesini iyi yapabilen bir akıl ve düşünce yapısına sahiptir.

Nasıl Bir Sevgi Anlayışına Sahiptir?

Allah'ı herkesten ve herşeyden fazla sever,

Peygamberimiz (sav)'e duyduğu sevgi, tüm inananlara duyduğu sevginin üstündedir.

Müminlere olan sevgisi Allah'ın rızasına dayalı bir sevgidir.

En çok sevdiği kişiler, Allah'ın rızasını kazanmaya en çok çaba harcayan, en takva olduğunu umduğu kişilerdir.

Dünya hayatının süslerine karşı tutkulu bir sevgi hissetmez.

İşlediği hayırların karşılığında Allah'ın sevgisi dışında hiçbir ücret istemez.

Allah'a ve elçisine karşı başkaldıranlara karşı asla bir sevgi duymaz.

Bir şeye karşı duyduğu sevgi ve ihtiyaç, o konuda fedakarlık göstermesini engellemez.

Nasıl ve Neler Hakkında Konuşur?

Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih eder.

Sözün en güzelini söyler.

Gelecekte olacak bir olay için her zaman için "Allah dilerse" anlamındaki "İnşaAllah" kelimesini kullanır.

Allah'ın sanatını yansıtan her güzelliği gördüğünde "MaşaAllah" diyerek Allah'ın şanını yüceltir.

Allah'ın en hoşnut olacağını umduğu sözü söyler.

Konuşmalarında ayetleri hatırlatarak konuşur.

Hikmetli konuşur.

Kısa, özlü ve anlaşılır konuşur.

Boş ve yararsız konuşmalar yapmaz.

İhtiyaca yönelik konuşur.

Yalan söz söylemez.

Anne ve babasına karşı "öf" bile demeyecek kadar saygılı konuşur.

Yumuşak söz söyler.

Konuşmalarıyla karşı tarafa güvenilir olduğunu hissettirir.

Olabildiğince samimi, sade, içinden geldiği gibi konuşur.

Gizli konuşmalardan kaçınır.

Söylediği sözün ne anlama gelebileceğini bilerek ve iyi düşünerek konuşur.

Öğüt vererek konuşur.

Bir eve girdiğinde önce Kuran'da belirtildiği gibi "selam" sözünü söyler.

Cahillerle karşılaştığında onlarla cahilce söze dalmaz, "selam" diyerek geçer.

İftira içeren bir söz söylemez.

Ve bu tarz konuşmalara katılmayarak, onurlu olarak geçer.

İyi ve güzel tavırları teşvik edecek ve kötü davranışlardan kaçındıracak şekilde konuşur.

Sesinde orta bir yol tutar, bağırarak konuşmaz.

Ağzından çıkan her sözden sorumlu olduğunu bilir.

Boş ve gereksiz amaçlar için yemin edip durmaz.

Konuşmalarında kimseyi ayıplayıp, kötülemez.

Dedikodu yapmaz.

Vicdanı harekete geçirecek etkili sözler söyler.

Nasıl ve Nelere Dua Eder?

Herşeyde Allah'a dönüp yönelerek.

Yalnızca Allah'a dua ederek ve yalnızca O'ndan yardım dileyerek.

Allah'ın her duaya icabet eden olduğunu bilerek.

Allah'ın şahdamarından daha yakın olduğunu ve her düşündüğünü anında duyduğunu bilerek.

Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih ederek ve bu isimlerinin anlamlarını derin derin düşünerek.

Dua ederken Allah'tan istekte bulunma konusunda sınır koymayarak.

Duanın bir şekli olmadığını, Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan her hareketin bir dua olduğunu bilerek.

Dua etmek için özel bir mekan ve yere gerek olmadığını, her zaman, her yerde dua edilebileceğini bilerek.

Allah'a karşı olabilecek en saygılı şekilde dua eder.

Sadece sıkıntı ve ihtiyaç içindeyken değil, bolluk ve nimet içerisindeyken de dua eder.

Dualarının arkasından verilen nimetlere nankörlük etmez.

Duası samimi ve içtendir.

Allah'a yalvara yalvara, için için dua eder.

Gösteriş için dua etmez.

Korku ve umut taşıyarak dua eder.

Kendisi için olduğu kadar hatta daha da fazlasıyla peygamberler ve diğer müminler için de dua eder.

Müminlerin sağlığı, güvenliği, rahatı, zenginliği ve gücü için dua eder.

Allah'a yakınlaşmak, başarılı olmak, din ahlakını en iyi şekilde yaşayabilmek ve güzel ahlakta sabır gösterebilmek için dua eder.

Dünyada ve ahirette Allah'ın en güzelini vermesi, nimetlerini artırması için dua eder.

Hiç kimsenin müminlere zarar verememesi için dua eder.

Düşmanlarının hor ve aşağılık kılınmaları ve yaptıklarının karşılığını bulmaları için dua eder.

Kuran'da yer verilen peygamber dualarını kendisine örnek alır.

Dualarının sonunda "gerçekten hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (Yunus Suresi, 10) diyerek Allah'ı tesbih eder.
 

alikaya

New member
Katılım
25 Ocak 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
KAMİL İMAN SAHİBİ BİR MÜMİN Nasıl Bir Allah İnancına Sahiptir?



Allah'tan başka bir ilah olmadığını,

Herşeyi yaratanın ancak Allah olduğunu,

Her işi evirip çevirenin Allah olduğunu,

Tüm kalplerin ancak Allah'ın kontrolünde olduğunu,

Allah'ın herşeyi sarıp kuşatan oluğunu,

Kaderi belirleyen olduğunu,

Herşeye gücü yeten ve dilediğini yapan olduğunu,

Herşeyden haberdar olduğunu ve herşeyi işitip gördüğünü,

Herşeyin üzerinde gözetici ve koruyucu olduğunu,

Gaybı bildiğini,

Hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını ve bütün eksikliklerden uzak olduğunu,

Doğurmamış ve doğurulmamış olduğunu,

Şaşırmayan ve unutmayan olduğunu,

Mülkün tek sahibi olduğunu,

Herşeyin tek varisi olduğunu,

Daima diri olduğunu,

İzzet ve şerefin tek sahibi olduğunu,

Daima üstün ve galip gelen olduğunu,

En güzel isimlerin sahibi olduğunu,

Hüküm ve hikmet sahibi olduğunu,

Kullarına şahdamarlarından daha yakın olduğunu,

Kalplerinden geçirdikleri en ufak şeyi dahi bildiğini,

Gizlinin gizlisini bilen olduğunu,

Sonsuz adaletli olduğunu,

Merhametlilerin en merhametlisi olduğunu,

Kullarına karşı çok bağışlayıcı olduğunu,

Kullarını çok seven olduğunu,

Tevbeleri kabul eden olduğunu,

Samimi duaya karşılık veren olduğunu,

İyiliğin ve şükrün karşılığını fazlasıyla veren olduğunu,

İnsana herşeyi öğreten olduğunu,

Uyarıp korkutan olduğunu,

Ölüleri dirilten ve hesap gününü yaratan olduğunu,

Dinine yardım edenlere dünyada ve ahirette yardım eden olduğunu,

Vaadinin hak olduğunu,

İnkarcılar için cehennemi ve müminler için de cenneti yaratan olduğunu bilen bir Allah inancına sahiptir.

Nasıl Bir Allah Korkusuna Sahiptir?

Yalnızca Allah'tan korkup yine yalnızca O'ndan sakınır

Allah'tan başka hiçbir şeyden korku duymaz.

Allah'tan güç yetirebildiğince çok korkar.

İmanı ve Allah korkusunu kalbe yerleştirenin Allah olduğunu hisseder.

Bu korkuyu sadece zorluk ve çaresizlik anlarında değil, her an yaşar.

Allah'ın sinelerin özünde olanı ve gizlinin gizlisini bilen olduğunu unutmaz.

Kimsenin görmediği yerde de Allah'ın gören olduğunu her an hatırlar.

Hesap vereceğini bilerek hareket eder.

Haram ve helallere titizlik gösterir.

Yaptığı herşeyin temeli bu korku üzerine kuruludur.

Yapılan her işte Allah'a yönelip döner.

Tek cezalandıranın Allah olduğunu hisseder.

Allah'ın makamından, tehdidinden ve cehennem azabından korku duyar.

Daha önce gelip geçenlere Allah'ın verdiği azapları unutmaz.

Saygı dolu, içi titreyen ve şiddetli bir Allah korkusuna sahiptir.

Nasıl Bir İmana Sahiptir?

Yalnız Allah korkusuna ve Allah sevgisine dayalı.

Yalnızca Allah'a ibadet ettiren.

Allah'ı herşeyin üzerinde tutmayı sağlayan.

Allah'tan başka ilah aramayan.

Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan.

Herşeyin Allah'tan olduğunu bilen.

Allah'ın her zaman onun yanında olup, yaptıklarını gördüğünü bilen.

Hayatının her anında asıl hedefini, 'Allah'ın rızasını kazanmak' olarak belirleyen.

Tüm hayatı Allah için yaşamayı gerektiren.

Allah'ın sınırlarını titizlikle korumayı sağlayan.

Allah'ın karşısında acizliğini çok iyi bilmesini sağlayan.

Allah'ın ayetlerine gönülden boyun eğici bir tavır sağlayan.

Sadece Allah'a güvenip dayanmayı sağlayan.

Yardımın ancak Allah'tan olduğunu kavratan.

Daima Allah'ı anmayı sağlayan.

Kuran'a kuvvetle bağlanmayı getiren.

Allah'a asla nankörlük ettirmeyen.

Kıyamet gününe kesin bir bilgiyle iman ettiren.

Ahiretin varlığına kesin olarak inandıran.

Dünya hayatına aldanmayı engelleyen.

Gelecek endişesini ortadan kaldıran.

Her işte bir hayır olduğunu her an hissettiren.

Her işte Allah'a yönelip dönmeyi sağlayan.

Sahip olunan tüm özelliklerin Allah'tan olduğunu unutturmayan.

Allah'a, hükümlerine ve elçilerine gönülden bir itaat sağlayan.

Şeytanın etkisine izin vermeyen.

Her an vicdanın sesiyle hareket etmeyi sağlayan.

Katıksız, sadece Allah'a yönelmiş bir ruh hali veren.

Sadece Allah'ı ve inananları dost edinmeyi sağlayan.

Allah'a yakınlaşmak için çok şiddetli bir çaba harcatan.

Allah'a her an şükredici olmayı sağlayan.

Gizli ve açık infak etmeyi unutturmayan.

Her güçlüğe sabredebilecek, kesinlikle yılmayan bir kararlılık veren.

Üstün bir ahlak kazandıran.

Gösterilen mümin alametlerinde süreklilik sağlayan.

Takvada yarışıp öne geçiren bir imana sahiptir.

Nasıl Bir Kader Anlayışına Sahiptir?

Herşeyin bir kader ile yaratıldığını.

Doğumdan ölüme kadar her olayı, Allah'ın özel olarak planladığını.

Her olayın ancak Allah'ın takdir ettiği zamanda gerçekleşeceğini,

Allah'a karşı kalbi tam tatmin bulmuş olarak bağlanmak gerektiğini.

Gönülden boyun eğici olmanın makbul olduğunu.

Allah'ın tüm zamanları tek bir an içinde gördüğünü.

Katıksızca sadece Allah'a teslim olmanın gerekliliğini.

Her ne yaparsa yapsın sonucu belirleyecek olanın Allah olduğunu.

Allah'a tam bir teslimiyet gösterdiği takdirde asla mahzun olmayacağını.

Allah'ın yarattığı her görüntüden razı olması gerektiğini bilir.

Başına gelen herşeyin Allah'tan olduğunu bildiği için heyecana kapılmaz.

-üzüntü ya da sıkıntıya düşmez.

-paniğe kapılmaz.

-umutsuzluğa düşmez.

-sıkıntı ve stres yaşamaz.

-endişeli bir ruh haline girmez.

-kızgınlık duymaz.

-"keşke" demez.

-ani ve aşırı tepkiler vermez.

-ölüm karşısında üzüntü duymaz.

-elinden gidene ve kendisine isabet edene üzülmez.

Nasıl Bir Düşünce Yapısına ve Nasıl Bir Akla Sahiptir?

Kuran'ı gereği gibi, iyice düşünen.

Herşeyi Kuran mantığıyla değerlendiren.

Herşeyi pozitif düşünen.

Vicdanın yönlendirdiği şekilde hareket eden.

Herşeyi kaderde Allah'ın takdir ettiği şekilde meydana geldiğini bilerek düşünen.

Her olayın ardında gizlenen hayır ve hikmeti görmeye çalışan.

Ayakta iken, otururken, yatarken, her an daima Allah'ı düşünen.

Allah'ın varlığını ve yaratışındaki sanatını derin derin düşünen.

Öncelikli olarak Allah'ın dikkat çektiği konuları ve iman hakikatlerini araştırıp, düşünen.

Sorularının cevaplarını sadece Kuran'dan bulan.

Aksamalar karşısında çözümü hep Kuran'da arayan.

Daima dinin lehine düşünen.

Vesvese geldiğinde şeytandan olduğunu düşünüp, Allah'a sığınan.

Müminler hakkında hüsn-ü zanla düşünen.

Başkalarının ihtiyaçlarını düşünebilen.

Aciliyetli konuları tespit edip onlara öncelik verebilen.

Hak ile batıl arasında Kuran'a uygun kıyaslar yapabilen.

Temiz bir akıl ile düşünebilen.

Kendi yaratılışını düşünen.

Kıyameti düşünen.

Hesap gününü düşünen.

Cenneti ve özellikle de cehennemi düşünüp öğüt alan.

Kendisine yöneltilen öğütleri iyice düşünen.

Kendi nefis muhasebesini iyi yapabilen bir akıl ve düşünce yapısına sahiptir.

Nasıl Bir Sevgi Anlayışına Sahiptir?

Allah'ı herkesten ve herşeyden fazla sever,

Peygamberimiz (sav)'e duyduğu sevgi, tüm inananlara duyduğu sevginin üstündedir.

Müminlere olan sevgisi Allah'ın rızasına dayalı bir sevgidir.

En çok sevdiği kişiler, Allah'ın rızasını kazanmaya en çok çaba harcayan, en takva olduğunu umduğu kişilerdir.

Dünya hayatının süslerine karşı tutkulu bir sevgi hissetmez.

İşlediği hayırların karşılığında Allah'ın sevgisi dışında hiçbir ücret istemez.

Allah'a ve elçisine karşı başkaldıranlara karşı asla bir sevgi duymaz.

Bir şeye karşı duyduğu sevgi ve ihtiyaç, o konuda fedakarlık göstermesini engellemez.

Nasıl ve Neler Hakkında Konuşur?

Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih eder.

Sözün en güzelini söyler.

Gelecekte olacak bir olay için her zaman için "Allah dilerse" anlamındaki "İnşaAllah" kelimesini kullanır.

Allah'ın sanatını yansıtan her güzelliği gördüğünde "MaşaAllah" diyerek Allah'ın şanını yüceltir.

Allah'ın en hoşnut olacağını umduğu sözü söyler.

Konuşmalarında ayetleri hatırlatarak konuşur.

Hikmetli konuşur.

Kısa, özlü ve anlaşılır konuşur.

Boş ve yararsız konuşmalar yapmaz.

İhtiyaca yönelik konuşur.

Yalan söz söylemez.

Anne ve babasına karşı "öf" bile demeyecek kadar saygılı konuşur.

Yumuşak söz söyler.

Konuşmalarıyla karşı tarafa güvenilir olduğunu hissettirir.

Olabildiğince samimi, sade, içinden geldiği gibi konuşur.

Gizli konuşmalardan kaçınır.

Söylediği sözün ne anlama gelebileceğini bilerek ve iyi düşünerek konuşur.

Öğüt vererek konuşur.

Bir eve girdiğinde önce Kuran'da belirtildiği gibi "selam" sözünü söyler.

Cahillerle karşılaştığında onlarla cahilce söze dalmaz, "selam" diyerek geçer.

İftira içeren bir söz söylemez.

Ve bu tarz konuşmalara katılmayarak, onurlu olarak geçer.

İyi ve güzel tavırları teşvik edecek ve kötü davranışlardan kaçındıracak şekilde konuşur.

Sesinde orta bir yol tutar, bağırarak konuşmaz.

Ağzından çıkan her sözden sorumlu olduğunu bilir.

Boş ve gereksiz amaçlar için yemin edip durmaz.

Konuşmalarında kimseyi ayıplayıp, kötülemez.

Dedikodu yapmaz.

Vicdanı harekete geçirecek etkili sözler söyler.

Nasıl ve Nelere Dua Eder?

Herşeyde Allah'a dönüp yönelerek.

Yalnızca Allah'a dua ederek ve yalnızca O'ndan yardım dileyerek.

Allah'ın her duaya icabet eden olduğunu bilerek.

Allah'ın şahdamarından daha yakın olduğunu ve her düşündüğünü anında duyduğunu bilerek.

Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih ederek ve bu isimlerinin anlamlarını derin derin düşünerek.

Dua ederken Allah'tan istekte bulunma konusunda sınır koymayarak.

Duanın bir şekli olmadığını, Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan her hareketin bir dua olduğunu bilerek.

Dua etmek için özel bir mekan ve yere gerek olmadığını, her zaman, her yerde dua edilebileceğini bilerek.

Allah'a karşı olabilecek en saygılı şekilde dua eder.

Sadece sıkıntı ve ihtiyaç içindeyken değil, bolluk ve nimet içerisindeyken de dua eder.

Dualarının arkasından verilen nimetlere nankörlük etmez.

Duası samimi ve içtendir.

Allah'a yalvara yalvara, için için dua eder.

Gösteriş için dua etmez.

Korku ve umut taşıyarak dua eder.

Kendisi için olduğu kadar hatta daha da fazlasıyla peygamberler ve diğer müminler için de dua eder.

Müminlerin sağlığı, güvenliği, rahatı, zenginliği ve gücü için dua eder.

Allah'a yakınlaşmak, başarılı olmak, din ahlakını en iyi şekilde yaşayabilmek ve güzel ahlakta sabır gösterebilmek için dua eder.

Dünyada ve ahirette Allah'ın en güzelini vermesi, nimetlerini artırması için dua eder.

Hiç kimsenin müminlere zarar verememesi için dua eder.

Düşmanlarının hor ve aşağılık kılınmaları ve yaptıklarının karşılığını bulmaları için dua eder.

Kuran'da yer verilen peygamber dualarını kendisine örnek alır.

Dualarının sonunda "gerçekten hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (Yunus Suresi, 10) diyerek Allah'ı tesbih eder.
__________________
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

MÜ’MİN OLMAK.
İnsanlar arasında genel bir ayırım var: Allah’a inanmayan kâfirdir,
inanan da mü’mindir. Kalın çizgilerle olay hep böyle
değerlendiriliyor. Oysa ki Kur’ân-ı Kerim, mü’min olmayı, üst
standartlarda bir olay olarak değerlendirmiş. Yani sadece Allah’a
inanmak mü’min olmak için kâfi değil; mü’min olmanın başlangıcını
teşkil ediyor.

Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişinin
12 negatif özelliği

1 ve 2. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişi takva sahibi değildir ve şirktedir

30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

3 ve 4. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişi ayetlerden gafildir ve gideceği yer cehennemdir.

10/YUNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).

5 ve 6. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişi Allah’ın dostu değildir şeytanın dostudur


2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Allah, âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.

7 ve 8. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişi şeytanın kuludur Allah’ın kulu değildir

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

9 ve 10. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişinin ameli boşa gider ve husrandadır

39/ZUMER-65: Ve lekad ûhıye ileyke ve ilellezîne min kablik(kablike), le in eşrekte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere: “Gerçekten eğer sen şirk koşarsan (Allah’a ulaşmayı dilemezsen), amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” diye vahyolundu.

11 ve 12. negatif özelikleri Allah’a ulaşmayı dilemiyen kişi kufurdedir ve fısktadır

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.


57/HADİD-27: Summe kaffeynâ alâ âsârihim bi rusulinâ ve kaffeynâ bi’îsebni meryeme ve âteynâhul incîle ve cealnâ fî kulûbillezînet tebeûhu re’feten ve rahmeh(rahmeten), ve rahbâniyyetenibtedeûhâ mâ ketebnâhâ aleyhim illebtigâe rıdvânillâhi fe mâ reavhâ hakka riâyetihâ, fe âteynellezîne âmenû minhum ecrehum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).
Onların arkalarından da resûllerimizi ardarda gönderdik. Meryemoğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik ve ona İncil’i verdik. Ona tâbî olanların kalplerine refet ve rahmet kıldık. Ve üzerlerine farz kıldığımız, fakat kendilerinin güya Allah’ın rızasını kazanmak için icat ettikleri ruhbanlığa bile hakkıyla riayet etmediler. Biz de içlerinden âmenû olanlara (yaptıklarına karşılık olarak) mükâfatlarını verdik. Çoğu ise fasıklardı.
 
Üst Alt