HIRSIZLIK CEZASI
Şuan İslami ülkelerde uygulanan hırsızlık cezası aşağıdaki ayetin yanlış yorumlanmasının bir sonucudur:
05/38 Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza olarak ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini ( eydiyehüma ) kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
يد (yed) : kullanışlı; güç, kuvvet, kudret; faydalı eşyalar; cömertlik; elin üst kısmı, kol; (bir aletin) kolu; (kuşun) kanadı
yed: bir el
yedeyn: iki el
eydi: (ÜÇ VEYA DAHA FAZLA EL) eller
eydiyehüma: (ÜÇ VEYA DAHA FAZLA el için) elleri
Buradaki el kelimesini gerçek anlamınında düşünürsek o zaman hırsızın bir elini değil İKİ ELİNİ birden kesmemiz gerekir çünkü ayet sayısı en az üç tane el kesmemizi emrediyor. Sunniler bu ayetteki çarpıklığı çok iyi anladılar ve yaptıklarının doğruluğunu kanıtlamak için Kuran'ın değişik biçimlerini türettiler. Bunlarda yed kelimesi yerine çoğulu "eymenun" olan sağ el (yemin) kelimesi kullanılıyor.
İbn Kesir : Ves sariku ves sarikatü faktau eymanehüma = ve erkek hırsız ve kadın hırsız, ikisinin de sağ ellerini kesin
Tebari : Ves sariku ves sarikatü faktau eymanehüma = ve erkek hırsız ve kadın hırsız, ikisinin de sağ ellerini kesin
Dahası bu ayeti gerçek anlamında anlarsak başka bir sorun daha çıkıyor karşımıza. O da bundan sonraki ayet:
05/39 Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve DURUMUNU DÜZELTİRSE şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Elleri kesilen ya da mezhepçilerin yaptığı gibi tek eli kesilen birinin durumunu düzeltmesi olanaksızdır. Hele gerçek anlamda alıp kişinin iki elini birden kesersek artık o şahsın yaşaması bile ızdırap haline gelir. Bunun dışında mezhepçilerin cevaplaması gereken sorular şunlardır:
a. Sabıkalı kişileri nasıl cezalandırırsınız? İki elini de kaybettikten sonra beyniyle hırsızlık yapan birinin ayaklarını mı kesmek icap eder yoksa kafasını mı?
b. Bir yumurta çalan ile son model bir araba çalanın cezası aynı mıdır? Ellerinin kesilmesi?
c. Sizin elleriniz kesilse nasıl hissederdiniz ve ailenize nasıl bakardınız?
Kuran'da yed kelimesini incelersek bunun maddi gücü simgelediğini görebiliriz. Hem de yine beşinci surede:
05/64 Bir de Yahudiler: "Allah'ın eli ( YEDÜLLAHİ ) bağlıdır." dediler ve dedikleri yüzünden elleri bağlandı ve la'netlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, dilediği gibi nimet veriyor. Andolsun ki, sana Rabbinden indirilenler, onlardan birçoğunun azgınlığını küfrünü artıracaktır. Bununla birlikte, aralarına kıyamete kadar sürecek olan bir düşmanlık ve kin bıraktık. Her ne zaman savaş için bir ateş tutuşturdularsa, Allah onu söndürdü. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.
Ellerin açıl olması cömert olmak demektir. Ellerini kesin hükmü de birçok anlam içerebilir: hırsızların çalmasını engelleyin, çaldıklarından harcayın veya çaldıklarını iade edin.
Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb
111/01 MALİ GÜCÜ YOK OLSUN Ebru Leheb'in; zaten YOK OLDU!
111/02 Ne MALI kurtardı onu ne de KAZANDIĞI.
تب (tebbe) : kesmek, kısaltmak; yok olmak; kaybolmak.
Yok olan da Ebu Leheb'in eli değil mali gücüdür.
5/38 ayetinde Diyanet'in çevirdiği gibi ibret kelimesi geçmemektedir. Bazı çevirmenlerin de kelepçek olarak çevirdiği "nekale" kelimesi "örnek" anlamına gelir. Kuran'da bir ayette daha geçer:
Fe cealnaha nekalel li ma beyne yedeyha ve ma halfeha ve mev'ızatel lil müttekıyn
02/66 Biz bunu, hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.
Ceza kelimesi ise bir şey karşılığında yapılan BENZER karşılıklar için kullanılır. Ödül, ceza, karşılık anlamlarına gelir.
fe in kateluküm (SİZİNLE SAVAŞIRLARSA / SİZİ ÖLDÜRÜRLERSE) faktüluhüm (ONLARLA SAVAŞIN / ONLARI ÖLDÜRÜN) * kezalike ceazül kafirın
02/191 Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onlara savaş açın. İşte kâfirlerin CEZASI böyledir.
Vellezıne kesebüs seyyiati cezaü seyyietim bi misliha
10/27 KÖTÜLÜK YAPANLARA GELİNCE, KÖTÜLÜĞÜN CEZASI MİSLİ İLEDİR. Onları zillet kaplayacaktır. Onları Allah'a karşı koruyacak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık geceden bir parçaya bürünmüştür. İşte onlar da cehennem ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ve cezaü seyyietin seyyietüm mislüha
42/40 BİR KÖTÜLÜĞÜN CEZASI, ONA DENK BİR KÖTÜLÜKTÜR. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
مٿل (mislun) : benzerlik; benzer, benzeş; müşabih, birbirine yakın; benzerlik; eşit, musavi.
5/38inci ayette yapılan suça karşılık olarak hırsızın mali gücünü keseceğiz. Hırsızlık el kesiminin cezası olamaz çünkü bunlar birbirine denk değil. El kol kesmek 42:40 ve 10:27 ayetlerini dikkate almamaktır.
Şimdi bir de "ceza" kelimesinin yerine "azap" kelimesi kullanılan 24/02 ayetine bakalım.
24/02 Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun ( velyeşhed azabehüma taifetüm minel mü'minın ).
Diyanet ceza olarak çevirmiş ama aslında "azaplarına" (azabehüma) kelimesi geçiyor. Neden 5:38 ayetinde de Allah azaplarına şahit olsunlar demiyor da ceza / karşılık kelimesi geçiyor? Neden Allah 5:38 ayetinde mezhepçilere göre yapmanın çok büyük bir cesaret isteyeceği bir işte bu ayetteki gibi "onlara acıyacağınız tutmasın" demiyor? El koparmak daha mı kolay?
Aslında Kuran'da örnek bir hırsızlık hadisesi de geçmiş, bakalım cezası neymiş:
12:74 (Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun (HIRSIZLIĞIN) cezası nedir?
12:75 "Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o, onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler.
Bu kıssalar Kuran'a boş yere konulmamıştır:
12:07 Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, (almak) isteyenler için ibretler vardır.
12:111 Andolsun onların kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır.
Hırsızlık ayetinin doğru çevirisi şöyle olmalı:
Ves sariku ves sarikatü faktau eydiyehüma cezaem bima keseba nekalem minellah vallahü azızün hakım
05:38 Hırsız erkek ve kadının KAZANDIKLARINA CEZA / KARŞILIK ( bi ma keseba ), ALLAH'TAN DERS OLSUN DİYE MALİ GÜÇLERİNİ KESİN ve Allah izzet ve hikmet sahibidir.
07:28 Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti" derler. De ki: ALLAH KÖTÜLÜĞÜ EMRETMEZ. ALLAH'A KARŞI BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ Mİ SÖYLÜYORSUNUZ?