KUR’AN AMEL ETMEK İÇİNDİR:
Abdullah ibn Mes’ud (r.a)’un tavsiyesi: “Biz Kur’ân’ı on âyet, on âyet alırdık ve aldığımız zaman on âyeti anlayıp hayatımıza aktarmadan diğer on âyeti almaktan kaçınırdık. Kur’ân insanlara , onunla amel etsinler diye nâzil olmuştur. İlk nesiller Kur’ân’ı amel etmek için okudular. Sizin herhangi biriniz ise, Kur’ân’ı başından sonuna kadar okur; tek bir harfini dahi bırakmaz; halbuki ununla amel etmeyi tamamen terk etmiştir” (İhyâu Ulûmi’d-D’în, İmam Gazali)
Hz.Ömer (ra)’den: “Bu Kur’ân sizin için mükafat, bir şeref ve bir hazinedir. Siz Kur’ân’a uyun; Kur’ân’ı kendize uydurmayın! Kim Kur’ân’ı kendisine uydurursa, Kur’ân onu cehenneme kadar sürükler; Fakat kim Kur’ân’a uyarsa Kur’ân onu firdevs cennetlerine kadar götürür. (Hadislerle Müslümanlık, Yusuf Kandehlevi)
Rasulullah (sav) dedi ki: ”Kim O’nun (Kur’ân-ı Kerim’in) dışında hidayet ararsa Allah onu saptırır” (Tirmizi)
İbni Mes’ud: “Biz Kur’ân’ı on ayet, on ayet alırdık ve aldığımız on ayeti hayatımıza aktarmadan diğer on ayeti almaktan kaçınırdık.” (Kutup, 1992/10)
Yine İbni Mes’ud:“Kur’ân, insanlara, onunla amel etsinler diye nazil oldu.
İlk nesiller Kur’ân’ı amel etmek için okudular. Sizin herhangi biriniz ise Kur’ân’ı başından sonuna kadar okur, tek harfini dahi bırakmaz; halbuki onunla amel etmeyi tamamen terketmiştir.” (Gazali, 1989, I/707)
İbni Ömer: “Biz Kur’ân’dan evvel imanı elde etmeye çalıştığımız uzun bir dönem yaşadık. Kur’ân sûre sûre nazil oluyordu. Bu sûrelerin helâl ve haramını, emir ve yasaklarını öğrenirdik. Ve gene o sûrelerden neyin yanında durmak uygunsa onu öğrenirdik. Şimdi ise imandan evvel Kur’ân’a yapışan, Fatiha suresinden başlayarak sonuna kadar okuyan, fakat Kur’ân’ın emri nedir, yasağı nedir ve neyin yanında durmak gerekir; katiyyen bilmeyen, okuduğu Kur’ân ayetlerini çürük hurmalar gibi sağa-sola serpen nice kişiler görüyorum.” (a.g.e., I/189, 708)