Kanıyor...
Bugün düne ekleyebileceğin ne yaptın sevgili?
Kaç kitap okudun mesela, kaç cümlesini not ettin bir kenara? Ve kaç
damla
düştü içine içinden, canını yakan? Her yazılmışın en mükemmeline,
zikr’e kaç
kez açıldın? Kaç kez zikr açıldı sana, nur yağdı üzerine?
Bugün düne ekleyebileceğin ne yaptın sevgili?
Kızın için ne düşledin mesela, kaç kez onu sevdiğini söyledin ve kaç
kez
okşadın kumral, ipek saçlarını? Minik ellerini avuçlarına alıp kaç kez
öptün
‘şükürler olsun’ diyerek? Ve onun, gözlerinin önünde her an biraz daha
şekillenen apaçık bir müjde olduğunu kaç kez düşünüp döndün yüzünü
kıbleye?
Ne yaptın bugün sevgili, içini huzur kaplayan?
Kaç kez huşû ile kapandın secdeye mesela gözlerin nemlenerek, kaç kez
hissettin O’nu tam karşında? Ve merhametine kaç kez koştun tüm
hatalarına
rağmen? Yüreğine düşen her bir kara noktanın endişesine kapılıp kaç kez
tevbe’ye sığındın ak-pak olabilmek için?
Ne yaptın bugün sevgili, yarına hazır hissetmek için kendini?
Kaç gönüle girdin mesela bir sıcak tebessümle, kaç gönül kazandın
dualarına
seni de alabilecekleri? Ve ‘yarın bir daha olmazsa’ endişesinden uzak
yaşayabildiğini kaç kez farkediverdin? Her batan günün O’na biraz daha
yaklaşmak olduğunu hissedip kaç kez kavuşma heyecanı ile yandın?
Ne yaptın bugün sevgili, yüreğini bir tüy kadar hafif hissedebilmek
için?
Son kuruşuna kadar dağıtabildin mi her şeyini mesela ‘fi sebililleh’
diyerek? ‘Dünya onların olsun’ terennümü dilinde kaç kez onardın
elbisendeki
sökükleri? Ve O’nun va’dine inancını kaç kez yineledin? Kaç kez en
sıcak
uykundan ayrılıp gece buluşmasına koştun sevinçle?
Ey sevgili, ne yaptın bugün?
Kaç kapıyı çaldın mesela hiç açılmasa da, kaç kapıdan geri döndün
ziyareti
yarın’a erteleyerek? Ve kaç kez boynu bükük, bir gölgeye oturup ‘nasıl
anlatabilirim’ sorularıyla yüreğini dağladın? Kaç kez vazgeçebildin
uğruna
hayatından, geride bırakacaklarını aklına bile getirmeden?
Söyle sevgili, ne yaptın bugün sokaktaki kedi için? Açlığa direnen
beden,
anne sıcaklığını özleyen bebek, öksüren komşun için... Kaç kez
‘elhamdülillah’ dedin mesela? Ve kaç kez dünyaya geliş amacını
tartıştın
kendinle? Dün’e takılmadan, ama dün’e bir şey katarak ilerleyebildiğine
kaç
kez inandın?
Söyle sevgili, bugün ne yaptın?
Kaç kez hatırladın kendine gülümsemeyi ve kaç kez suçlamaktan vazgeçtin
her
şeyi? ‘Sevmek ölmekle başlar’ çizgisinde kaç kez bulabildin varlığını?
Bu
yolun tam da üzerinde gelmiş olman dünyaya, nasıl bir lütuftu senin
için,
kaç kez şükrettin teslimiyetin için?
Söyle sevgili söyle, kendini kurtarabilmek için kaç adım attın bugün?
Bugün düne ekleyebileceğin ne yaptın sevgili?
Kaç kitap okudun mesela, kaç cümlesini not ettin bir kenara? Ve kaç
damla
düştü içine içinden, canını yakan? Her yazılmışın en mükemmeline,
zikr’e kaç
kez açıldın? Kaç kez zikr açıldı sana, nur yağdı üzerine?
Bugün düne ekleyebileceğin ne yaptın sevgili?
Kızın için ne düşledin mesela, kaç kez onu sevdiğini söyledin ve kaç
kez
okşadın kumral, ipek saçlarını? Minik ellerini avuçlarına alıp kaç kez
öptün
‘şükürler olsun’ diyerek? Ve onun, gözlerinin önünde her an biraz daha
şekillenen apaçık bir müjde olduğunu kaç kez düşünüp döndün yüzünü
kıbleye?
Ne yaptın bugün sevgili, içini huzur kaplayan?
Kaç kez huşû ile kapandın secdeye mesela gözlerin nemlenerek, kaç kez
hissettin O’nu tam karşında? Ve merhametine kaç kez koştun tüm
hatalarına
rağmen? Yüreğine düşen her bir kara noktanın endişesine kapılıp kaç kez
tevbe’ye sığındın ak-pak olabilmek için?
Ne yaptın bugün sevgili, yarına hazır hissetmek için kendini?
Kaç gönüle girdin mesela bir sıcak tebessümle, kaç gönül kazandın
dualarına
seni de alabilecekleri? Ve ‘yarın bir daha olmazsa’ endişesinden uzak
yaşayabildiğini kaç kez farkediverdin? Her batan günün O’na biraz daha
yaklaşmak olduğunu hissedip kaç kez kavuşma heyecanı ile yandın?
Ne yaptın bugün sevgili, yüreğini bir tüy kadar hafif hissedebilmek
için?
Son kuruşuna kadar dağıtabildin mi her şeyini mesela ‘fi sebililleh’
diyerek? ‘Dünya onların olsun’ terennümü dilinde kaç kez onardın
elbisendeki
sökükleri? Ve O’nun va’dine inancını kaç kez yineledin? Kaç kez en
sıcak
uykundan ayrılıp gece buluşmasına koştun sevinçle?
Ey sevgili, ne yaptın bugün?
Kaç kapıyı çaldın mesela hiç açılmasa da, kaç kapıdan geri döndün
ziyareti
yarın’a erteleyerek? Ve kaç kez boynu bükük, bir gölgeye oturup ‘nasıl
anlatabilirim’ sorularıyla yüreğini dağladın? Kaç kez vazgeçebildin
uğruna
hayatından, geride bırakacaklarını aklına bile getirmeden?
Söyle sevgili, ne yaptın bugün sokaktaki kedi için? Açlığa direnen
beden,
anne sıcaklığını özleyen bebek, öksüren komşun için... Kaç kez
‘elhamdülillah’ dedin mesela? Ve kaç kez dünyaya geliş amacını
tartıştın
kendinle? Dün’e takılmadan, ama dün’e bir şey katarak ilerleyebildiğine
kaç
kez inandın?
Söyle sevgili, bugün ne yaptın?
Kaç kez hatırladın kendine gülümsemeyi ve kaç kez suçlamaktan vazgeçtin
her
şeyi? ‘Sevmek ölmekle başlar’ çizgisinde kaç kez bulabildin varlığını?
Bu
yolun tam da üzerinde gelmiş olman dünyaya, nasıl bir lütuftu senin
için,
kaç kez şükrettin teslimiyetin için?
Söyle sevgili söyle, kendini kurtarabilmek için kaç adım attın bugün?